Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2193 E. 2022/576 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2193
KARAR NO: 2022/576
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/07/2019
NUMARASI: 2018/22 E. – 2019/732 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşleminden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı … Tic.Ltd.Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi çerçevesinde takibe konu kredilerin kullandırıldığını, davalıların anılan sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borcunun zamanında ödenmemesi üzerine muaccel hale gelen kredi alacağının 24.06.2016 tarihli Gaziosmanpaşa … Noterliğinin kat ihtarı ile ödenmesinin istenildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 1.568.316,32 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu, temerrüt faizinin krediye uygulanan akdi faiz oranının iki katı olarak kararlaştırıldığını ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, savunmasında özetle; dava dilekçesi ve delil listesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, banka ile müvekkilleri arasında imzalandığı iddia edilen genel kredi sözleşmesindeki imzanın müvekkillerine ait olmadığını, mahkemece imza asıllarının dosyaya getirtilerek grafolojik inceleme yapılması gerektiğini, alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı banka ile dava dışı … Tic.Ltd.Şti. arasında 31.03.2014 tarih ve 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin bağıtlandığı, mahkememiz dosyası davalıları … Dış Tic. A.Ş. , …, …ında sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, Davalıların mahkememiz dosyasında sözleşmedeki imzalarını kabul etmedikleri ancak incelenen sözleşme aslında tarafların ıslak imzaları bulunduğu gibi Genel Kredi Sözleşmesinin 22.sayfasında ‘müşteri ve kefiller, iş bu teselsül eden 21 sayfa ve 15 yapraktan oluşan toplam 36 sayfalık GKS nin içeriğinde yer alan ve 6 ana maddeden ibaret olan hükümleri okuduklarını, söz konusu hükümleri Banka ile müzakere edilerek kabul ettiklerini, sözleşmede yer alan menfaate aykırı hükümler hakkında Banka tarafından detaylı bir şekilde bilgi verilerek içeriklerini öğrenme imkanı sağlandığını kabul ve beyan ederler.’ kaydının olduğu Müşteri ve kefil imzaları bölümünde ‘imzalar şubemiz huzurunda alınmıştır.’ şeklindeki kaydın şube kaşesi altında şube yetkililerince de imzalandığı, davalıların mahkememiz dosyasına bu kayıtların aksini ispatlar yazılı belge sunmadıkları gibi, kendilerine ait imza örneklerinin getirtileceği yerleri ve bu konudaki delillerini de bildirmedikleri anlaşılmış, itirazlarından vazgeçtikleri, itirazın yerinde olmadığı kabul edilmiştir. Mahkememizce taraflar arasında imzalanan sözleşmenin geçerli olduğu, TBK md.583 te belirtilen şekil şartlarına uygun ve geçerli bir kefalet ilişkisinin kurulmuş bulunduğu anlaşılmıştır. Genel kredi sözleşmesinin nin 6.1 Maddesi kapsamında davacı Banka kayıtlarının taraflar arasındaki ticari ilişkide kesin delil olduğu, davalıların müteselsil kefil olarak imzaladıkları genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı asıl borçlu … Ltd.Şti.ye kullandırılan taksitli ticari, işlek kredi ve ticari artı para kredi adı altındaki nakdi, teminat ve kefalet mektubu ile çek yapraklarına ilişkin gayrinakdi kredilerden sorumlu oldukları,Kredi kullanımlarının mevduat hesaplarına yansıtıldığı,son olarak taksitli ticari kredilerin dışındaki işlek kredi ve ticari artı paradan oluşan nakdi risklerin 1.339.000,00 TL lık yeni bir kredi ile kapatılarak oluşan 1.314.341,00 TL lık riskin 29.11.2016 tarihinden itibaren üç ay ödemesiz dönem olmak üzere aylık %1,25 oranı üzerinden 42 ay taksitli ticari krediye dönüştürüldüğü, bu krediye ilişkin faiz dahil sonraki taksitlerin ödenmediği ve 19.04.2017 tarihi itibariyle kredi hesapları kat edilerek baz alınan 21.04.2017 tarihli ihtarnamenin keşide ve borcun ödenmesinin ihtar edildiği, bu anlamda muacceliyetin gerçekleştiği, dava dışı asıl borçlu tarafından iflas erteleme davası açıldığı ve kabul edildiği, bu nedenle davacı banka tarafından müteselsil kefiller hakkında icra takibi başlatıldığı , icra takibinde istenen ve belirtilen faiz oranlarının yasal ve mevzuata uygun olduğu, bilirkişi raporunda asıl alacak konusunda davacı talebine bağlı kalınarak kök raporda hesaplanan tutarlara ulaşılması nedeniyle yapılan hesaplamanın geçerli olduğu Davacı banka vekili tarafından 11/07/2019 tarihli dilekçe ekinde TC … Noterliğince düzenlenen ihtarname masrafını gösterir 21/04/2017 tarihli dekontun sunulduğu anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalıların itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İİK.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren hüküm altına alınan 1.419.103.21 TL ‘nin %20’si oranında icra inkar tazminatı talebinin kabulüne.. ” gerekçesiyle tahsilde tekerrür olmamak üzere davanın kısmen kabulü ile davalı … Dış Tic. A.Ş. Yönünden, ticari artı para (KMH) kredisinden 37.694,19 TL asıl alacak 1.699,24 TL işlemiş faiz 84,96 TL BSMV olmak üzere toplam 39.478.39 TL, mektup komisyonundan 687,75 TL asıl alacak 73,59 TL işlemiş faiz 1,47 TL BSMV olmak üzere toplam 762,81 TL, taksitli ticari krediden 1.317.240,68 TL asıl alacak 58.696,98 TL işlemiş faiz 2.934,35 TL BSMV olmak üzere toplam 1.378.872,01 TL kredi borcu ile 350,24 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.419.463.45 TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren ticari artı para kredisi asıl alacağına %28.08 oranında, mektup komisyonu asıl alacağına %72 oranında, taksitli ticari kredi asıl alacağına %30 oranında faiz ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, hüküm altına alınan 1.419.103.21 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline; davalı … yönünden, ticari artı para (KMH) kredisinden 37.694,19 TL asıl alacak 416,14+1.264,26 işlemiş faiz 84,02 TL BSMV olmak üzere toplamı 39.458,61 TL, mektup komisyonundan 687,75 TL asıl alacak 12,38+59,15 işlemiş faiz 3,57 TL BSMV toplamı 762,85 TL, taksitli ticari krediden 1.317.240,68 TL asıl alacak 9.879,31+47.201,12 işlemiş faiz 2.854,02 TL ve BSMV toplamı 1.377.175,13 TL, kredi borcu ile 350,24 TL ihtarname masrafı olmak üzere, toplam 1.417.746,83 TL üzerinden itirazın iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, ana para alacaklarına önceki faiz oranlarında faiz uygulanmasına, 1.417.396,59 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline: davalı kefil … yönünden, ticari artı para (KMH) kredisinden, 37.694,19 TL asıl alacak 1.433,38 TL işlemiş faiz 71,67 TL BSMV toplamı 39.199,24 TL, mektup komisyonundan 687,75 TL asıl alacak 42,64 işlemiş faiz 2,13 TL BSMV toplamı 732,52 TL, taksitli ticari krediden 1.317.240,68 TL asıl alacak 34.028,72 işlemiş faiz 1.701,44 TL BSMV toplamı 1.352.970,84 TL kredi borcu ile 350,24 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.393.252,84 TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devalına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren önceki faiz oranının uygulanmasına, 1.392.902,60 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile dava dışı borçlu arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine davalıların kefil olarak katıldıklarını, faiz ve masraflar hariç 1.568.316,32 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibin haksız itiraz sonucu durduğunu, mahkemece alınan raporun yeterli görülerek davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, ancak raporun … hesap nolu taksitli ticari kredisine ilişkin ana para alacağı yönünden hukuka aykırı olduğunu, raporda ihtar tarihine kadar işleyen faiz anaparaya eklendiğinden, anapara alacağının talepten yüksek, faiz alacağımız ise talepten düşük hesaplanması nedeniyle kısmi red kararı verildiğini, mahkemece bilirkişi kök ve ek raporuna itibar edilerek takipteki asıl alacak miktarı toplamında bir farklılık olmamasına karşın bir kısım talebin reddine karar verildiğini, … hesap nolu taksitli ticari kredi alacağı için faiz alacağının bir kısmının anaparaya eklediğinden, bilirkişinin hesapladığı anapara ve faiz kalemlerinde farklılık oluştuğunu, talepte bu kalemdeki alacağın 1.317.240,68 TL anapara, 109.781.09 TL (02/03/2017-31/05/2017 tarih) ve 24.972,88 TL (31/05/2017-21/06/2017 tarihleri) faiz, 6737,70 TL BSMV olmak üzere toplam 1.458.732,35 TL olarak istenildiğini, bilirkişinin ise 1.317.240,68 TL anapara alacağına ihtar tarihine kadar işleyen faizi eklemek suretiyle 1.393.870,18 TL anapara, 62.143,37 TL faiz, 3.107,17 TL BSMV olmak üzere toplam 1.459.120,72 TL alacak tespit ettiğini, talep ile bilirkişi raporunun örtüştüğünü, hatta bilirkişice alacağın daha fazla hesaplandığını, bilirkişi incelemesinde anapara alacağının yüksek hesaplanıp faiz alacağının düşük hesaplamasının sebebinin, ihtarname tarihine kadar işleyen faizin anaparaya dahil edilmesi olduğunu, ihtar tarihine kadar işleyen faizin anaparaya dahil edilmesinin müvekkili bankanın yasal hakkı olduğunu, ancak borçlunun menfaatine olacak şekilde, faize faiz işletilmemesi amacıyla ihtar tarihine kadar işleyen faiz anaparaya dahil edilmeden, anapara ve faiz hesap edilerek talep edildiğini, mahkemece bu ayrıma dikkat edilmeden hüküm tesis edilerek fazlaya dair istemin reddine karar verildiğini, alacağn bu şekilde talep edilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına karşın, ihtar tarihine kadar işleyen faiz anaparaya eklenmeden (sadece tahakkuk faizi anaparaya eklenerek) karar verilmesinin ve fazlaya ilişkin istemin reddi reddi ile davalılar lehine vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin faizi anaparaya ekleyerek faize faiz işletmemesinin cezalandırıldığını, gerekirse bilirkişi incelemesi yapılarak kısmen reddedilen kısım ile vekalet ücretinin kaldırılması gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın tamamının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı ile dava dışı borçlu arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine bankaca hesabın kat edilerek Gaziosmanpaşa … Noterliğinin 24.06.2016 tarihli kat ihtarına asıl borçlu ve davalı kefillerin temerrüde düşürüldüğü anlaşılmıştır. Borcun ödenmemesi üzerine bankaca 22.06.2017 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı anlaşılmıştır. İstinaf konusu takip isteminde bankaca 1.317.240,68 TL anapara alacağı, 02.02.2017 ile 31.05.2017 tarihleri arası işlemiş 109.781,09 TL akdi faiz ile 31.05.2017 ile 21.06.2017 tarihleri arası işlemiş 24.972,88 TL temerrüt faizi, 6.737,70 TL BSMV, 350,24 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.459.082,59 TL alacağın tahsili talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesinde, davacının anapara alacağının takipteki gibi 1.317.240,68 TL olduğu belirlenmiştir. Bilirkişi ek raporunda, temerrüt tarihine kadar işlemiş akdi faizin 77.646,84 TL olduğu, bu miktar ve BSMV’nin ana paraya eklenmesi suretiyle asıl alacağın 1.393.870,18 TL olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece, belirtilen rapor ve ek rapor dikkate alınarak anapara yönünden alacağın 1.317.240,68 TL olduğu belirlenerek bu miktar üzerinden hüküm kurulmuştur. Davacının belirlenen temerrüt faizi yönünden karar verilmiş, ancak temerrüt tarihine kadar işlemiş akdi faiz yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Temerrüt tarihine kadar işlemiş akdi faizin anaparaya eklenerek, takip başlatılması ve toplam bu miktar üzerinden temerrüt faizi uygulanması banka açısından mümkün olmakla birlikte; bankaca bu şekilde bir işlem yapılmaksızın işlemiş akdi faiz kaleminin anaparadan ayrı olarak istenilmesi de mümkündür. Yapılan bu uygulama borçlunun da yararınadır. Bu durumda, bankanın işlemiş akdi faizi yönünden talebi bulunduğu dikkate alınarak, Anayasa’nın 36. ve HMK’nın 297.maddesi gereğince, usulüne uygun gerekçesi de oluşturularak davacının işlemiş akdi faiz talebi konusunda bir karar verilmesi gerekirken bu talep hakkında değerlendirme yapılmaması nedeniyle kararın kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin davadaki taleplerden biri hakkında karar verilmediği, bu nedenle kararın istinaf incelemesine uygun bir karar olmadığı kanaatine varıldığından, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca, esasa ilişkin istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinaf konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İlk derece mahkemesince verilen hüküm, Dairemizin iş bu kararı ile ortadan kalktığından, İİK’nın 36/5. maddesi gereğince yatırılmış olan teminatın yatırana iadesine, 5-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.18.05.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.