Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2167 E. 2019/1513 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2167
KARAR NO : 2019/1513
KARAR TARİHİ: 28/11/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/08/2019
NUMARASI : 2019/490 Esas
TALEP KONUSU: İhtiyati Tedbir
Taraflar arasındaki tazminat davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı (İhtiyati tedbir isteyen) vekili, müvekkili şirketin banka, finans, kamu ve özel sektörün eğitim olmak üzere bir çok alanda danışmanlık hizmeti verdiğini, taraflar arasında imzalanan 11.08.2016 tarihli danışmanlık sözleşmesi gereğince, davalının müvekkili şirkette eğitmen ve danışman olarak çalıştığını, sözleşmedeki edimlerin yerine getirmeyen davalının şirketle irtibatını kestiğiğini, sözleşmenin 10. maddesindeki rekabet yasağının ihlal edilerek kendi adına “… Ltd Şti” isminde şirket kuran davalının sözleşmedeki cezai şarttan sorumlu olduğunu, aynı zamanda müvekkilinin ticari itibarının zedelenmesi nedeniyle maddi ve manevi zararlardan da sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız rekabetin tespiti ile menine, 1,00 TL manevi ve 10.000 TL maddi tazminatın işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, hüküm altına alınacak cezai şartın da faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalının ortağı olduğu şirketin ortaklığından çıkarılmasına, şirketin ana faaliyet konusunun değiştirilmesine ve ihtiyati tedbire karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, talebin yargılamayı gerektirdiği, uyuşmazlığı çözer şekilde tedbir verilemeyeceği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; harici tespitlere göre, davalının müvekkili şirketle olan ticari ilişkisi sona erdikten sonra müvekkili şirketin danışmanlık yaptığı şirket ve kuruluşlarla iletişime geçip onları kendi şirketine çekmeye çalıştığının öğrenildiğini, davalının … Ltd Şti’ndeki faaliyetlerinin tedbiren durdurulmasının talep edildiğini, tedbir koşullarının bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının yargılamayı gerektirdiğini, yaklaşık ispatın gerçekleşmediğini belirterek istinaf başvurusunun reddini istemiştir.
GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, davalının hizmet sözleşmesinden kaynaklanan rekabet yasağını ihlal ettiği ve aynı zamanda TTK’nın 54 vd. maddeleri uyarınca haksız rekabette bulunduğu iddiasına dayalı haksız rekabetin tespiti ile meni, maddi – manevi zararın ve cezai şart alacağının tazmini talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.TTK’nın ihtiyati tedbirler başlıklı 61/1. maddesinde, ”Dava açma hakkına haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56.maddenin birinci fıkrasının b ve c bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, hukuk usulu muhakemeleri kanunun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verilebilir ” düzenlemesi yer almaktadır.Buna göre bu tür davalarda ihtiyati tedbir talepleri TTK’nın 61. maddesine göre değerlendirilmelidir. Burada hüküm bulunmayan konularda, tamamlayıcı hüküm olarak HMK’nın 389 vd. maddelerinden yararlanılmalıdır. Bu yasal düzenlemeye rağmen ilk derece mahkemesi davacının tedbir talebini 6100 Sayılı Yasa’nın ihtiyati tedbir başlıklı 389. maddesi kapsamında değerlendirerek uyuşmazlığı tümden çözecek nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davacının tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Oysa, öncelikle özel hüküm olan TTK’nın 61. maddesinin uygulanması gerekir. İlk derece mahkemesinin bu yasal düzenlemeyi dikkate almaksızın, davanın esasını çözecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin gerekçesi usule aykırı olmuştur.Ancak, dosyanın mevcut durumu itibariyle haksız rekabet koşullarının mevcudiyeti, savunmada ileri sürülen konular ispata muhtaç durumdadır. Bu hususlar, yargılama içinde toplanıp incelenecek deliller ışığında yargılama sırasında ortaya çıkacaktır. Ara karar tarihi itibariyle ihtiyati tedbir için yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 28/11/2019