Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2157 E. 2022/482 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2157
KARAR NO: 2022/482
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2019
NUMARASI: 2018/867 E. – 2019/729 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilin … firması adı altında faaliyet gösterdiğini, ve davalıya verdiği hizmetten kaynaklanan 29.500,00 TL’nin ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı tarafından başlatılan takip borcunun ödenerek, borcun kapatıldığını ve ibraname alındığını, bu kapsamda müvekkilince 27.001,79 TL’nin 05.01.2017 tarihinde ödediğini, davacının da ödemenin yapıldığı ve dava hakkından feragat ettiğine dair feragatnameyi imzaladığını, taraflar arasında ödeme ve feragate ilişkin email yazışmaları bulunduğunu, borcun ödenmesine rağmen dava açılmasının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddi ile % 20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Somut olayda davacı icra takibine konu faturalarda yazılı olan hizmeti davalıya verdiğini ileri sürmüş, davalı ise akdi ilişkiyi kabul etmeyerek borcunun bulunmadığından bahisle takibe itiraz etmiş, bilahare davalı mahkememizde dava dilekçesinin kendisine tebliğ sonrası ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde takip konusu alacağın ödenmek sureti ile kapatıldığını,davacının feragatname imzalandığını beyan ederek davanın kötü niyete müstenit bulunduğu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bu kapsamda davalı tarafından dosya kapsamına ibraz edilen e-mail kayıtları, ibraname, ödeme dekontu irdelenmiş ve davacı tarafından davalı aleyhine ayrıca …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiği tertip edilen ibranamenin bu takibin konusu teşkil eden fatura borcuna ilişkin olduğu, davacı tarafından davalıya uyuşmazlık konusu … Esas sayılı takip dosyası ile ilgili her hangi bir ibranamenin verilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle de davalının uyuşmazlık konusu fatura bedelinin ödediğini beyan ettiğinden artık uyuşmazlık konusu … Esas sayılı takibe konu faturanın ödendiğini davalının ispat etmek zorunda olduğu anlaşılmıştır. Buna karşın bilirkişi tarafından ibraz edilen kök rapor da taraf defter ve kayıtlarına dayalı ispat yükü belirlemesinin ispat yükünün davalıda olduğu gözetilmeksizin tanzim edildiği anlaşılmı,ş bu nedenle dosya ek rapor tanzimi için bilir kişiye yeniden tevdi edilmiş; bilirkişi tarafından uyuşmazlık konusu fatura da davalı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu bu durumun kök raporda sehven atlanıldığı, faturaya yasal süre içersinde itiraz edilmediği,ayrıca ibranamenin İAA …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına ilişkin olduğu,uyuşmazlık konusu faturanın ise İAA …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu fatura olduğu ve ödemenin davaya konu takip ile ilgili olmadığı nitekim davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarında her iki faturanın da ayrı ayrı kayıtlı olduğu bu nedenle uyuşmazlık konusu faturanın ödendiğinin kabulünün mümkün olmadığı rapor edilmiştir. Tüm bu nedenlerle davacının takibe konu ettiği … numaralı fatura bedelinin davalı tarafından ödendiği kesin deliller ile ispat edemediği anlaşıldığından davacı tarafından ikame edilen davanın asıl alacak yönünden kabulüne karar verilmiştir. Diğer taraftan davacı tarafından ayrıca takip öncesi işlemiş faiz alacağı takip konusu edilmiş ise de davalının takip öncesi temerrrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir. Nihai olarak takibe konu alacağın varlığı ve miktarı, fatura konusu hizmetin davalıya teslim edildiğinin sabit bulunuşu karşısında alacağın varlığı ve mikarının davalı tarafından önceden belirlenebilir, likit nitelikteki alacak yönünden icra inkâr tazminatı şartlarının oluştuğu anlaşılmakla…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının 29.500,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın %20’si oranında 5.900,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, oysa takibe konu faturaya konu hizmetin verildiğinin davacı tarafından kanıtlanmadığını, faturanın taşıma hizmeti verildiği iddiasıyla düzenlenmesine rağmen, taşıma hizmetinin verildiğinin kanıtlanamadığını, bilirkişi raporunda da faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı ve hizmetin davacı tarafından verilmediğinin kanıtlandığı ile fatura konusu hizmetin verildiğinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, faturanın sadece davacı defterlerinde kayıtlı olmasının alacak için yeterli olmadığının belirlendiğini, kök raporda alacağın bulunmadığının belirlendiğini, ek raporla kök raporun çelişkili olmasına rağmen mahkemece çelişkinin giderilmeden karar verildiğini, taşıma konusunda uzmanlığı bulunmayan bilirkişinin hizmetin verildiği konusunda tespit yapamayacağını, faturadaki beyanda özetle hizmet bedeli yazıldığını, ancak hangi taşıma için ne kadar bedelli hizmet verildiğinin kanıtlanmadığını, taşımaya ilişkin delillerin sunulmadığını, takip ve dava konusu faturanın kabul edilmeyerek iade edildiğini, cevap dilekçesinde belirtildiği üzere davacının tüm taleplerinden feragat etmesine rağmen dava açmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, uzman olmayan bilirkişinin ek raporundaki tespitler esas alınarak, kanıtlanmayan ve kök ile ek rapor arasındaki çelişki giderilmeden verilen kararın hatalı olduğunu, konusunda uzman bir bilirkişiden yeni bir rapor alınması gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafından 31.10.2018 tarihli … nolu 29.500 TL bedelli navlun faturasına dayalı olarak, 18.11.2016 tarihinde İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatılmış, davalı vekilinin borç ve ferilerine itirazı sonucu takip durmuştur. Davacı taraf, taşıma hizmeti verdiğini belirterek taşıma alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı ise taşıma hizmeti verildiğine karşı çıkmayarak dava konusu 2016/24124 Esas sayılı takibin dosya borcunun davacıya ödenmek suretiyle kapatıldığını, bu nedenle feragatname verildiğini savunmuştur. Davalı tarafından sunulan feragatname İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 31.10.2016 tarih … sıra nolu 27.241,07 TL’lik faturaya ilişkin olup, davalı 05.01.2017 tarihinde 27.001,79 TL ödemiş olup, bu takip dosyası nedeniyle takipten feragat edildiği dosyada bulunan, imzasız olmasına rağmen tarafların kabulünde olan belgeden anlaşılmaktadır. Dosyada yapılan bilirkişi incelemesi ve taraf vekillerinin beyanlarından takip konusu faturanın davacı tarafından davalı adına düzenlendiği, cevap dilekçesinde hizmetin verildiği kabul edilerek borcun ödendiği ve ibraname alındığı savunulmasına göre artık davacının hizmeti verdiğinin kabul edilmesi gerekir. Davacı hizmeti verdiğine göre, davalının bu faturaya ilişkin hizmet borcunu ödediğini kanıtlaması gerektiği, ancak dosya kapsamında buna ilişkin bir delil bulunmadığı, yapılan ödemenin başka bir takip konusu fatura için yapıldığı, her iki faturanın da alacak olarak davacı defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür. Dosya kapsamındaki faturada kayden davalının keşideci olarak görüldüğü, ancak davalının takip dosyası da belirtilerek icra dosyasındaki borcun ödenerek tarafların ibralaştığını savunması, bu savunmanın borcun üstlenilmesi niteliğinde olduğu, davalı savunmasına göre hizmetin alınarak bedelin ödendiğinin belirtilmesi karşısında artık ödeme olgusunun ispatının aranacağı anlaşılmakla yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 1.511,36 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.20.04.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.