Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2120 E. 2022/578 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2120
KARAR NO: 2022/578
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2019
NUMARASI: 2018/783 E. – 2019/642 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 44.400,00 TL bedelli fatura bakiye alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığını, müvekkili ile davalı arasında dava dışı … Ltd. Şti.’ne ait demonte uçak parçalarının Atatürk Havalimanından, İzmir …’ye taşınması konusunda görüşmeler yapıldığını, davacıya ait email adresine fiyat teklifi, sözleşme, araç ve sürücülerin bilgilerinin gönderildiğini, taşıma şartları ve bedelinin 16.08.2017 tarihli sözleşme ile 21.000,00 TL olarak belirlendiğini ve bu bedelin 20.000,00 TL’sinin 22.08.2017 tarihinde ödendiğini, emtianın 22.08.2017 tarihli …, …, …, …, … nolu taşıma irsaliyesiyle yüklenerek taşındığını, taşıma bedelinin 21.000 TL olarak belirlenmesine rağmen, davalının, yükün teslim edilmeyeceği tehdidiyle 30.000 TL’nin 29.850,75 TL’nin 05.09.2017 tarihinde ödendiğini, araçların İzmir’e ulaşmasından sonra davalının 30.000 TL daha ödenmesi, aksi taktirde yükün teslim edilmeyeceği tehdidi üzerine müvekkilince şikayette bulunulduğunu, şikayet üzerine davalının yükü teslim ettiğini, davalının haksız şekilde düzenlediği 14.09.2017 tarihli 4.130 TL yansıtma faturasının Kadıköy … Noterliğinin 20.09.2017 tarihli ihtarıyla iade edildiğini, takip konusu 08.09.2017 tarihli, … nolu ve 94.400,00 TL bedelli faturanın ise tebliğ edilmeden takibe konu edilerek, takibin kesinleştirildiğini, müvekkilin ticari kayıtlarında alacağa konu edilen 08.09.2017 tarihli faturanın bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, teminat karşılığı takibin tedbiren durdurulmasına ve %20 oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkili ile davacı arasında demonte uçak parçalırının İstanbul’dan İzmir’e taşınarak dava dışı … Ltd. Şti.’ne teslimi konusunda sözleşme yapıldığını, emtianın üç araçla taşınacağı ve ödemenin %50’sinin yüklemede %50’sinin tahliyeden önce ödeneceğinin 16.08.2017 tarihli sözleşmede kararlaştırıldığını, demonte uçak taşıması konusunda tecrübeli olan müvekkilinin 16.08.2017 tarihli sözleşmede, davalının belirttiği ölçülerden farklı ölçüler olabileceğini değerlendirmesi üzerine uçağın incelendiğini ve16.08.2017 tarihli tekliften bir gün sonra 17.08.2017 tarihinde taşıması yapılacak uçağın ölçüleri üzerinden yeni teklif verildiğini, 16.08.2017 tarihli sözleşmede, 21.000 TL bedel, üç adet araç, toplam 15.000 kg yük, 6 adet demonte parça olarak belirtildiğini, 17.08.2017 tarihli email ile yeniden yapılan anlaşmada toplam 54.000 kg yük 9 adet araç belirtildiğini, gabari dışı yük olması nedeni ile … olarak 5 adet hidrolikli ve 36 metreye uzayabilen özel araçlarla taşımanın yapıldığını, taşınan yükün demonte uçak olması, taşımanın lovvbed olması, özel araçlarla yapılması nitelikleri gereği taşıma ücretinin belirlediğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, taşıması yapılacak demonte uçağın ölçüleri üzerinden 94.400,00 TL yeni fiyat belirlenerek taşımanın beş adet özel araçla yapıldığını, 16.08.2017 tarihli sözleşmede belirtilen ölçülerden farklı ağırlık ve ölçüler üzerinden teklif sunulduğunu ve 22.08.2017 tarihinde demonte uçak parçaları müvekkilince yüklendiğini, araçların 05.09.2017 tarihinde yola çıkarak 09.09.2017 tarihinde varma yerine ulaştıklarını, davacının anlaşılan taşıma bedelini ödememesi üzerine 09.09.2017 tarihinde, davacının ödeme yapmadığına ilişkin tutanak düzenlendiğini, müvekkilin taşımasını yaptığı demonte uçak parçalarının ölçüleri üzerinden tekrar fiyat teklifi verilerek taşıma yapıldığını, davacının haksız şekilde ücreti düşük ödeme gayreti ile farklı ölçüler belirttiğini, müvekkilinin göndermiş olduğu e-mail ve 22.08.2017 tarihli …-…- …-…-… nolu irsaliye üzerinde yazılı parça ölçülerinin ortada olduğunu, müvekkili tarafından davacının sorumlu olduğu bu miktar için 14.09.2017 tarih ve … nolu yansıtma faturası düzenlenmesine rağmen faturanın Kadıköy …. Noterliğinin 20.09.2017 tarihli ihtarıyla iade edildiğini, davacı tarafın haksız şekilde taşıma bedeline ilişkin 08.09.2017 tarih ve 94.400,00 TL bedelli fatura bakiyesini ödememesi üzerine takip başlatıldığını savunarak, davanın reddi ile 20 oranından az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davanın, davalı tarafından davacı aleyhine taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklı fatura bakiye alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında; 17.08.2017 tarihinde yüklemesi yapılacak 7.00×5.20×2.50 ebadında 10 tonluk 4 parça ve 7.00×4.00×1000 ebadında 5 tonluk 2 parça halindeki toplam 6 parçadan müteşekkil uçak parçası türü demonte vaziyetteki gabari dışı yükün, davalının yüklemeler için belirleyeceği araçlarla İstanbul/Yeşilköy’den İzmir/Güzelbahçe’ye kadar, eskort ücreti dâhil 3 araçla (%50’si yüklemede peşin, %50″si de tahliyeden önce ödenmek üzere; tahsis edilmesi halinde birbirinden farklı özellikteki araç için fiyat ayrımı yapılmadan) toplam 21.000,00 TL taşıma ücreti karşılığında taşınması işi için 16.08.2017 tarihinde icap ve kabul yoluyla sağlanan anlaşma ile üst/alt taşıyıcı ilişkisi kurulduğu, zira söz konusu sözleşme de her iki tarafın kaşe ve imzasının bulunduğu, her ne kadar davalı taraf davacının haksız şekilde ücreti düşük ödeme gayesi ile farklı ölçüler belirttiğini, 17.08.2017 tarihli email ile yeniden yapılan anlaşmada toplam 54.000 kg yük için 9 adet aracın belirtilip, taşımanın gabari dışı yük olması nedeni ile lovvbed olarak 5 adet hidrolikli ve 36 metreye uzayabilen özel araçlarla yapılmış olduğunu, yükün nitelikleri gereği taşıma ücretini belirlediğini, müvekkilinin göndermiş olduğu e-mail yazısı ve 22.08.2017 tarihli …-…- …-…-… nolu irsaliye üzerinde yazılı parça ölçüleri ile de açıkça ortada olduğunu savunmuş olsa da davalının davacı karşısında fiili taşıma işini üstlendiği gabari dışı yükü önceden görüp, özelliklerini belirledikten sonra bu işe tahsis edeceği gabari dışı yüke uygun araçlara göre fiyatlandırma yapması gerekirken, bunu yapmadığı, taraflar arasındaki 16/08/2017 tarihli sözleşmede davalının taşıma sorumluluğunu üstlendiği demonte haldeki uçak parçalarını teslim alacağı gün olarak kararlaştırılan tarih olan 17.08.2017 tarihinde davalı şirketin, davacıya elektronik posta yoluyla; taşınacak yükün ebadına ve ağırlığına göre 9 araç tahsis etmesi gerektiğini bildirdiği; ancak tek taraflı yapılan bu e-mailin davacıyı bağlamayacağı, ayrıca fiili taşıma işinin 9 araçla değil de cevap dilekçelerinde de belirttikleri üzere toplam 5 araçla ifa edildiği, …, …, …, …, … plakalı alçak dorseli araçlarla taşınan gabari dışı yük için, ölçüm yapmadan verdiği fiyatların ve icap kabul yoluyla kurulan anlaşmanın bağlayıcı olmayacağını varsayıp; davacıdan, yeni fiyatı, tek taraflı belirlediği miktara göre 94.400,-TL. olarak talep edemeyeceği, zira davacının icap ve kabul yoluyla kurulan sözleşme sırasında fiyatlandırma ve tahsis edilmesi gereken araç adedi yönünden kendi hatasından kaynaklandığı, davalının davacının taşınacak uçakların ölçüsüne ilişkin beyanına itibar etmeyerek basiretli tacir olarak ölçümü önceden yapması gerektiği, bilirkişi raporunda da hesaplandığı üzere taraflar arasında 3 araç için kararlaştırılan toplam 21.000,00 TL taşıma ücreti üzerinden, davalının özelliklerini kendi belirlediği 5 araç için en fazla [(21.000/3) x 5 =] 35.000,00 TL olarak talep edebileceği, davacı tarafından davalıya taşıma için toplamda 50.850,75 TL ödenmiş olmakla davacının taşıma hizmet bedelini zaten yerine getirmiş olduğu, bu nedenle davalının davacıdan bu taşıma nedeniyle herhangi bir alacağının kalmadığını, davalı vekilinin davalı şirket tarafından gönderilen 17/08/2018 tarihli yeni fiyat belirlenmesine ilişkin e-maile davacı tarafça itiraz edilmemesi nedeniyle belirledikleri fiyatların geçerli olduğuna ilişkin itirazına itibar edilmediği, ayrıca taşımaya konu emtianın taşınması bedelinin dava dışı alıcı …Ltd. Şti’den sorulması talebinin de dikkate alınmadığı, zira dava dışı alıcı ile davacı arasındaki taşıma sözleşmesi bedelinin iş bu davadaki tarafları bağlamayacağı, zira sözleşme bedelinin taraflarca serbestçe kararlaştırıldığı, davalı tarafından taşınacak malların inceleme yapılmaksızın taşıma ücretinin belirlenmesi nedeniyle basiretli tacir gibi davranmadığı, bu nedenle taşıma gününün tek taraflı olarak belirlediği, taşıma ücretinin uygulanamayacağı, mahkememizce alınan raporun denetlenebilir ve yapılan hesaplamanın uygun olması nedeniyle hükme esas alındığı, dolayısıyla davacının takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığı anlaşılmakla takibin iptaline, talebin yargılamayı gerektirmesi ve davalı tarafın takip başlatmakta kötüniyetli olduğu ispatlanmadığından davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine, davacı davayı açmakta haksız olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine” gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, tarafların tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilince İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında fatura alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığını, davacı tarafından dava dışı … Hiz. Ltd. Şti.’ye ait demonte uçak parçalarının gönderilmesi hususunda taraflar arasında görüşmeler yapıldığını, 16.08.2017 tarihli sözleşme ile taşıma bedelinin 21.000,00 TL olarak belirlendiğini, 20.000,00 TL’nin 22.08.2017 tarihinde ödendiğini, emtianın 22.08.2017 tarihli …, …, …, …, … nolu taşıma irsaliyeleri ile yüklendiğini, 05.09.2017 tarihinde davacının 29.850,75 TL’yi ödediğini, araçların İzmir’e ulaşmasından sonra 30.000,00 TL daha talep edildiğinin ve 14.09.2017 tarihli 4.130,00 TL yansıtma faturasının iade edildiğinin iddia edildiğini, taşımanın 21.000,00 TL karşılığı yapıldığının ileri sürülmesine rağmen cevap dilekçesinde belirtildiği üzere, taşıma şartları konusunda 16.08.2017 tarihli sözleşme imzalandığını, davacının 16.08.2017 tarihli sözleşmede belirttiği ölçülerin farklı olabileceği değerlendirilerek, taşımaya konu uçağın ölçülerinin incelenmesi üzerine, 17.08.2017 tarihinde taşıması yapılacak uçağın ölçüleri üzerinden yeniden teklif verildiğini, müvekkilince davalıya ait “…com” adresine gönderilen e-mail ile taşınacak uçak parçaları üzerinde yapılan inceleme sonucu belirlenen ölçülerin bildirildiğini, anılan yazıda 16.08.2017 tarihli sözleşmede 21.000 TL bedel ve üç adet araçla toplam 15.000 kg yükün, 6 adet demonte parça olarak belirtilmesine rağmen 17.08.2017 tarihli email ile yeniden yapılan incelemede yükün 54.000 kg olduğu belirlendiğini, yükün gabari dışı yük olması nedeni ile lowbed olarak 5 adet hidrolikli ve 36 metreye uzayabilen özel araçlarla taşımanın yapıldığını, yapılan bilirkişi incelemesinde davacının defterlerini usulsüz olduğu, faturalar ve ödemelerin kayıtlı olmadığı, müvekkilinin defterlerinin ise usulüne uygun tutulması nedeniyle sahibi lehine delil niteliğinde olduğunun belirlendiğini, raporda ayrıca 17.08.2017 tarihinde yüklemesi yapılacak olan 7.000×5.20×2.50 ebadında 10 tonluk 4 parça ve 7.00×4.00×1000 ebadında 5 tonluk 2 parça toplam 6 parçadan oluşan gabari dışı uçak parçası yükünün müvekkilin belirleyeceği araçlarla 21.000 TL bedelle taşınması konusunda 16.08.2017 tarihinde icap kabul yoluyla anlaşma yapıldığının belirlendiğini, raporda özellik taşıyan yükün önceden görülerek fiyat verilmesi gerektiğinin belirlendiğini ve bu kapsamda müvekkilince 17.08.2017 tarihinde gönderilen ve taşımanın 1 adet 3 dingilli standart lowbed yarı römork dorseli, diğerleri 6 dingilli düz platform havuzlu ve uzatmalı lowbed yarı römork dorseli toplam 5 adet araçla yapıldığının belirlendiğini, raporda orantı yoluyla müvekkilinin 35.000,00 TL alacağı olduğunun belirlendiğini; müvekkilince rapora itiraz edilerek dava dışı alıcı ve nakliyeciler derneğini yazı yazılarak 2017 yılı için taşınan yükün niteliğine göre fiyat sorulmasının istenilmesine rağmen mahkemece talebin yerinde görülmediğini, ancak mahkeme tespiti ve hükmünün hatalı olduğunu, rapora yönelik itirazların değerlendirilmeden karar verilemeyeceğini, henüz taşıma başlamadan davalıya gönderilen e-posta ölçü ve fiyatların revize edildiğini, müvekkilince gerçekte teklifte belirlenenden fazla miktarda yükün daha faza araçla taşındığını, mahkemece taşıma irsaliyeleri ve müvekkilince gönderilen 17.08.2017 tarihli e-posta incelenmeksizin sanki davacının 16.08.2017 tarihli teklifinde yazılan adet, ölçü ve ağırlıkta yük taşınmış, fakat ücretlendirme farkı yapılmış gibi değerlendirme yapıldığını, oysa 16.08.2017 tarihli teklifte yazılı ölçü ve ağırlık ile adetler toplamının3 adet araç, 15.000 kg., 6 parça olmasına rağmen 17.08.2017 tarihli e-posta ile yeniden yapılan anlaşmada toplam 54.000 kg yük 9 adet araç belirtildiğini, yükün gabari dışı yük olması nedeni ile lowbed olarak 5 adet hidrolikli ve 36 metreye uzayabilen özel araçlarla taşımanın yapıldığını, davacının bu teklife itiraz etmediğini, emtianın revize tekliften 5 gün sonra 22.08.2017 tatihinde araçlara yüklendiğini, davacının 17.08.2017 tarihli teklife itiraz etmeyip emtianın taşımacıya taşınmak üzere teslim edilmesi ile 17.08.2017 tarihli nihai teklifin kabul edildiğini, emtianın 22.08.2017 tarihinde yüklenmesi ve 17.08.2017 tarihli e-postaya itiraz edilmemesi nedeniyle takip konusu 94,400,00 TL bedelli faturanın bakiyesi ile 4.130,00 TL yansıtma faturası bedelinden davacının sorumlu olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taşıma badeli alacağının tahsili amacıyla başlatılan takip nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Taraflar arasında taşıma sözleşmesi ilişkisi bulunmaktadır. Dava dışı … Ltd. Şti.’ne ait demonte uçak parçalarının İstanbul’dan İzmir’e taşınması konusunda taraflar arasında yazılı şekilde taşıma sözleşmesi düzenlenmiştir. Dosyada bulunan 16.08.2017 tarihli yazılı taşıma sözleşmesinin incelenmesinde; 700*5,20*5,20/ 10.000 Kg dört adet ve 700*400*100/5000 Kg iki adet yükün üç adet araçla taşınacağı, yüklemenin 17.08.2017 tarihinde yapılacağı, taşıma bedeli olan 21.000 TL’nin % 50’sinin yükleme, % 50’sinin tahliyeden önce ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmede, taşıma yapılacak araçların niteliği, bekleme süresi, bekleme ücreti belirlenmiş olup, yükler birleştirilerek araç sayısının düşürülebileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşme taraflarca imzalanmış ve imzaları inkar edilmemiştir. Davalı tarafından 16.08.2017 tarihinde gönderilen e-mail ile araçların ve dorselerin plakalarının bildirildiği bunların onaylanması talep edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık belirlenen sözleşmeye itibar edilip edilmeyeceği ve sözleşmeden sonra davalı tarafından yük üzerinde yapılan inceleme sonucu gönderilen 17.08.2017 tarihli e-mail ile yeni bir sözleşme ilişkisi kurulup kurulmadığı noktasındadır. Yukarıda belirtildiği üzere taraflar arasında taşınacak yükün niteliği, miktarı, taşıma yapacak araçlar ve taşıma ücretine ilişkin tarafların karşılıklı icap ve kabulleri sonucu yazılı şekilde taşıma sözleşmesi düzenlenerek, taşınacak emtianın niteliğine göre sözleşme bedeli 21.000 TL olarak belirlenmiştir. Yazılı şekilde düzenlenen taşıma sözleşmesi TBK’nın 12 vd. maddeleri gereğince taşıma sözleşmesine ilişkin tüm unsurları içerdiğinden bağlayıcıdır. Davalı tarafından 17.08.2017 saat 19.00’da info*paksoynakliye.com adresine gönderilen e-mailde, Atatürk Havalimanından İzmir’e yapılacak demonte uçak için bugün yapılan incelemeler sonucu aşağıdaki ölçüler baz alınmıştır açıklaması ile yeni ölçü ve fiyat teklifi gönderilmiştir. Toplam dokuz araçla yapılacak taşıma için 105.250 TL fiyat teklifi sunulmuştur. Ancak bu teklifin davacıya ulaştığı ve davacı tarafından kabul edildiğine ilişkin herhangi bir somut bilgi mevcut değildir. Emtia 22.08.2017 tarihinde beş sevk irsaliyesi ile araçlara yüklenmiş ve taşıma beş araçla yapılmıştır. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde, davacının 22.08.2017 tarihinde 20.000 TL, 05.09.2017 tarihinde 29.850 TL olmak üzere toplam 49.850 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Davalı, 17.08.2017 tarihindeki telifine göre 08.09.2017 tarihli 94.000 TL meblağlı faturayı düzenlemiş, bu faturadan kaynaklı bakiye 44.400 TL alacağı ile 4.130 TL’lik davacı tarafından kabul edilmeyen yansıtma faturası alacağı toplamı ve işlemiş faizi olmak üzere toplam 50.023,47 TL’nin tahsili amacıyla takip başlatmıştır. Taraflar arasındaki yazılı sözleşme ilişkisinde, taşınacak emtianın miktarı ve niteliği ile taşıma bedelinin belirlendiği, basiretli bir taşımacı olan davalının, taşıma öncesi inceleme yaparak buna göre fiyat teklifi vermesi gerektiği anlaşılmakla, sözleşme miktarını aşan kısmının talep edilemeyeceğine ilişkin mahkeme gerekçesi yerindedir. Diğer yandan, bilirkişi raporunda denetimi elverişli bir şekilde berilendiği üzere, sözleşmede üç adet araçla taşıma yapılabileceği kabul edildikten sonra ertesi gün gönderilen fiyat teklifinde taşımanın dokuz araçla yapılabileceği belirtilmesine rağmen (teklifin davacıya ulaşıp ulaşmadığı ve kabul edildiği kanıtlanamamıştır. ) taşımanın beş adet araçla yapıldığı, bu şekilde sözleşmede belirlenen miktara göre fazladan yapılan taşıma dahil olmak üzere tüm taşıma miktarının 35.000 TL olduğu belirlendiğinden, bu yöne ilişkin gerekçede de bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Tacir olan tarafların, demonte uçak parçalarını üç adet araçla 21.000 TL bedel üzerinde eskort eşliğinde taşınması kararlaştırıldıktan sonra, davalının fazladan iki araçla taşıma yapması nedeniyle, taşıma ücretinin sözleşmeye uygun olarak bilirkişi tarafından belirlenmesi yerindedir. Araç başı taşıma ücreti sözleşmeden anlaşıldığına göre artık, taşıma ücreti için piyasa araştırması yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olması ve bilirkişi raporuna yönelik itirazların gerekçede tartışılması karşısında ek bilirkişi raporu alınmamasına ilişkin mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalının yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddine karar verilmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 2.562,10 TL nispi istinaf karar harcının davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekilerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 18.05.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.