Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2090 E. 2019/1529 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2090
KARAR NO : 2019/1529
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/228 Esas
KARAR TARİHİ: 12/07/2019
DAVA: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sırasında ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, açılan menfi tespit davası içinde müvekkili aleyhine başlatılan icra takibi kapsamında İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 27/06/2019 tarihli ara kararla; “…24/05/2019 tarihinde yapılan değerlendirme sonucu değiştirecek nitelikte bir delil ve durum bulunmadığı, talep konusu bedelin teminat olarak depo edeceklerini ileri sürerek ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmişse de, İİK m.72 ve m.389 hükümlerine göre ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığından ve salt teminat alınmasının ihtiyati tedbir için yeterli olmadığı…” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili davacının borçlu olduğu İstanbul … İcra Dairesi … sayılı dosyada malvarlığına haciz koyulması üzerine müvekkilin borçlu olmadığının tespiti amacıyla İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/228 E sayılı menfi tespit davasının taraflarınca açıldığını, müvekkili tarafından paranın icra veznesine depo edilmesine karşılık mezkur madde metninde geçtiği şekilde paranın alacaklıya ödenmemesine (menfi tespit davası sonuçlanıncaya kadar) karar verilmesinin taraflarınca talep edildiğini, yine aynı dilekçede paranın müvekkili tarafından icra veznesine depo edilmesi üzerine borçlu müvekkilin mallarına konulan hacizlerin kaldırılmasının talep edildiğini, İİK’nın 72/3. maddesinin sarih düzenlemesine ve hakime bu konuda bir takdir yetkisi vermemesine rağmen mahkemece verilen 12.07.2019 tarihli ara kararla taleplerinin reddine karar verildiğini, ilk derece mahkemisnin bu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı tarafından davlı aleyhine icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası içinde İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca, teminat karşılığı, icra veznesine girecek paranın takip alacaklısına ödenmemesi yönünde istenen ihtiyati tedbirin reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı tarafından davacı ile aralarındaki simsarlık sözleşmesinin davacı yanca ihlal edildiği iddiasıyla cezai şart alacağının tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, davacı yanca takipten sonra eldeki davanın açıldığı ve 27.06.2019 tarihli dilekçe ile dava içinde İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca tedbir talebinde bulunulduğu ve mahkemece yazılı gerekçe ile 12.07.2019 tarihli ara karar ile talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İhtiyati tedbir, geçici hukuku korumalardandır. Davanın, dava konusu icra takibinden sonra açıldığı anlaşılmaktadır. İİK’nın 72/3. maddesinde; ”İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir” denilmiştir. Maddedeki düzenlemeye göre, teminat yatırılması ve borçlunun gecikmeden doğacak zararı karşılaması halinde, tedbir kararı verilmesinin mahkemenin takdirinde olmadığı yönündeki davacı vekili istinaf nedeni yerinde değildir. İlk derece mahkemesince davacı iddialara kapsamında haklılığının yargılamayı gerektirdiği, dosya kapsamına göre yaklaşık olarak haklılığı gösterir delillerin sunulmadığı, teminat alınmasının tedbir kararı verilmesi için yeterli olmadığı gerekçesiyle verdiği kararda isabetsizlik görülmediğinden, istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. 391/3. maddeleri uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 28/11/2019