Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2085 E. 2022/436 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2085
KARAR NO: 2022/436
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2018
NUMARASI: 2014/873 E. 2018/150 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BİRLEŞEN İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’Nİ
2013/195 E SAYILI DOSYASI
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davaların ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı … vekili, davasında özetle; taraflar arasında akdedilen protokol uyarınca davacı şirketin davalıya 500.000,00 USD tutarında peşin satış teşvik primi ödemesi yaptığını ve Menemen … Noterliğinin 06/08/2010 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasında mevcut olan bayilik anlaşması, protokoller ve intifa hakkının davalı tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, prim ödemesine konu Protokolün, ”…” başlığı altındaki düzenlemesi gereğince … tarafından ödenen “peşin satış teşvik primleri”nin herhangi bir ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın, ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte …’ye iade edilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından ihtarname keşide edilmesine rağmen davalı tarafça borcun ödenmediğini, davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının borca ve yetkiye ilişkin haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile … esas sayılı ilamsız takibe yöneltilen itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı… Tic. Ltd. Şti. vekili, savunmasında özetle; somut olayda azami meblağ ipoteğinin sözkonusu olduğunu, alacaklının önce eda değil tespit davasıyla ipoteğe istinaden yapılan ödeme miktarını tespit ettirip İİK’nın 149. maddesine göre ilamlı takip yapabileceğini ya da ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabileceğini, şu halde borçlanılan miktarın ne kadar olduğu hususunda taraflar arasında ihtilafın mevcut olduğunu, ilgili tüm sözleşmelerin bilirkişilerce incelenerek sözleşmenin kim tarafından ihlal edildiğinin tespitinin yapılması gerektiğini, yine sözleşmeye göre borçluya geçen miktarın da ödenmesinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerektiğini, 818 sayılı BK’nın 19 ve 20. maddelerine göre butlan ve aynı kanunun 117. maddesine göre de ifa imkansızlığı olmadığını, müvekkillerinin ruhsat konusunda davacıyı sürekli olarak uyardıklarını, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/03/2011 tarih ve 2010/184-2011/100 E.-K. sayılı ilamı gereği kesin hüküm nedeni ile aynı davayı açamayacağını belirterek, öncelikle teknik bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen davda davacı … vekili, birleşen davasında özetle; davalılardan … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili şirket arasında akdedilen protokol uyarınca müvekkili şirket tarafından davalıya 500.000,00 USD tutarında peşin satış teşvik primi ödemesi yapıldığını, davalı …’ın müvekkili nezdinde doğmuş ve doğacak alacaklarının teminatını oluşturmak üzere diğer davalı …’ın maliki bulunduğu İzmir ili, Menemen ilçesi, … Mahallesinde kain ve tapu sicilinde … ada … parselde kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydına 26.03.2007 tarih ve … yevmiye numarasıyla 750.000,00 TL bedelli ipoteğin tesis edildiğini, davalılar tarafından keşide edilen Menemen … Noterliğinin 06.08.2010 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasında mevcut olan bayilik anlaşması, protokoller ve intifa hakkının kendileri tarafından tek taraflı olarak feshedildiği hususunun müvekkili şirkete bildirildiğini, prim ödemesine konu Protokol’ün “G. Özel Şartlar” başlığı altındaki düzenleme ile davalı … Akaryakıt ‘ın, … tarafından ödenen “peşin satış teşvik primleri”ni herhangi bir ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın, ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte …’ye iade etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı … Akaryakıt’ın taraflar arasındaki sözleşmenin, protokol ve intifa hakkını beş yıllık süreden önce haksız olarak feshedilmiş olduğunu, davalıların, müvekkili şirket tarafından keşide edilen ihtarnameye rağmen söz konusu borcu ödemediğini, müvekkili şirketin, bunun üzerine …’ın maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde tesis edilen 750.000,00 TL bedelli ipoteğin paraya çevrilmesi amacıyla davalılar aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, davalı tarafın borca ve yetkiye ilişkin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazıyla takibin durmasına sebebiyet verdiğini, ipotek miktarı ile güvence altına alınan miktar alacağın tamamını karşılamadığından; alacağın tamamı için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan … Akaryakıt aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını belirterek tüm bu nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla, yetki itirazının reddine, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki haksız itirazının iptali ile takibin devamında, davalının takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen davada davalılar vekili, savunmasında özetle; somut olayda azami meblağ ipoteğinin sözkonusu olduğunu, alacaklının önce eda değil tespit davasıyla ipoteğe istinaden yapılan ödeme miktarını tespit ettirip, İİK’nın 149. maddesine göre ilamlı takip yapabileceğini ya da ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabileceğini, şu halde borçlanılan miktarın ne kadar olduğu hususunda taraflar arasında ihtilafın mevcut olduğunu, ilgili tüm sözleşmelerin bilirkişilerce incelenerek sözleşmenin kim tarafından ihlal edildiğinin tespitinin yapılması gerektiğini, yine sözleşmeye göre borçluya geçen miktarın da ödenmesinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerektiğini, 818 sayılı BK’nın 19 ve 20. maddelerine göre butlan ve aynı kanunun 117. maddesine göre de ifa imkansızlığı olmadığını, müvekkillerinin ruhsat konusunda davacıyı sürekli olarak uyardıklarını, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/03/2011 tarih ve 2010/184-2011/100 E.-K. sayılı ilamı gereği kesin hüküm nedeni ile aynı davayı açamayacağını belirterek, öncelikle teknik bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Tüm dosya kapsamından davacı … A.Ş. ile davalı … Ltd. Şti. arasında yukarıda ayrıntılı olarak incelenen protokolün düzenlendiği, protokolde akaryakıt satışı için alınması zorunlu her türlü izin ve ruhsat alım işleminin (işletici) davalı … Ltd. Şti. tarafından 30/08/2007 tarihine kadar tamamlanacağının kararlaştırıldığı, protokolün “G. Özel Şartlar” maddesinde davacı … A.Ş.’nin davalı … Ltd. Şti.’ye 2007-2012 dönemi için en geç 30/04/2007 tarihinde 500.000,00-USD + KDV ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, bu ödemenin; davalı … Ltd. Şti.’nin 22/03/2007 tarihli yazılı talimatı doğrultusunda dava dışı … Nak. Tic. Ltd. Şti.’nin davacı … A.Ş.’ye olan 500.000,00-USD + %18 KDV (816.501,00-TL) borcunun mahsubu yolu ile 26/03/2007 tarihinde ödendiği anlaşılmıştır. Davalı … Ltd. Şti. her ne kadar Menemen … Noterliği’nce düzenlenmiş 06/08/2010 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamede talebe konu 500.000,00-USD’yi alıp istasyon inşaatında kullandığını beyan etmiş ise de iş bu davanın yargılaması aşamasında kendisine ödeme yapılmadığını savunmuştur. Açıklanan mahsup işleminin davalı …. Ltd. Şti.’nin talimatı ile yapıldığı sabit olduğundan bu yöndeki savunması TMK 2. md. yer alan dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağından itibar edilmemiştir. Davalılar yukarıda yazılı Menemen … Noterliği’nce düzenlenmiş 06/08/2010 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile GSM ruhsatı alınamamasını gerekçe göstererek anılan protokolü-bayilik anlaşmasını tek taraflı olarak feshetmişlerdir. Her ne kadar ruhsat alınmamasının bir sebebi olarak davacı şirketin gerekli resmî yazışmalara cevap vermemesi belirtilmiş ise de bu hususta dosyaya herhangi bir belge sunulmamıştır. Bu nedenlerle davalı … Ltd. Şti.’nin sözleşmenin 5 yıllık süresinden önce sona ermesine sebebiyet verdiği kabul edilerek sözleşmenin G. Özel Şartlar maddesinde yer alan düzenleme gereği davacı … A.Ş. tarafından mahsup yolu ile ödenmiş olan 500.000,00-USD+KDV olan “Peşin satış teşvik piriminin” ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ödemesi gerektiği sonucuna varılmıştır. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında 06/07/2012 takip tarihi itibari ile 500.000,00-USD’nin işlemiş faiz miktarının 195.444,44-USD olduğu hesaplanmış olup, bu hesap doğrultusunda İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itiraz yönünden davanın kısmen kabulüne, Diğer yandan birleşen davanın davalısı …’ın mâliki olduğu taşınmazı … yevmiye nolu ipotek senedi gereğince davacı … A.Ş.’nin davalı … Ltd. Şti.’den doğmuş ve doğacak bilimum alacaklarının teminatını teşkil etmek üzere davalı … Ltd. Şti.’nin müşterek borçlu ve müteselsil kefili sıfatı ile 750.000,00-TL bedelle 1. derecede faizsiz olarak ipotek ettiği anlaşıldığından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı …’ın bu ipotek senedi ile 750.000,00-TL bedelle sınırlı olmak üzere davacı şirkete borcu olduğu kabul edilerek bu nedenlerden dolayı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına yapılan itiraz yönünden davanın kabulüne ” gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 500.000,00-USD asıl alacak ve 195.444,44-USD işlemiş faiz miktarı üzerinden ve asıl alacağa 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli USD mevduata verdiği en yüksek faiz oranı yönünden devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, hüküm altına alınan alacak miktarı olan (500.000,00-USD asıl alacak + 195.444,44-USD işlemiş faiz) 695.444,44-USD’nin takip tarihi itibari ile -TL karşılığı olan 1.260.284,00-TL’nin %20’si olan 252.056,80-TL icra inkar tazminatının davalı … Akaryakıt… Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine; birleşen davanın kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sırasında kayıtlı dosyada yapılan icra takibine vaki davalı borçluların itirazının iptali ile takibin devamına, hüküm altına alınan alacağın %20’si olan 150.000,00-TL icra inkar tazminatının davalılar … Akaryakıt Ltd. Şti. İle …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, asıl ve birleşen davada davalılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Sözleşmenin kurulması aşamasında tarafların mali yapısı, finansal gücü ve piyasa büyüklüğü dikkate alındığında, sözleşmede güçlü tarafın davacı, güçsüz tarafın da müvekkilinin olduğunu, bu hususun bilirkişilerce dikkate alınmadığını, yani taraflar arasındaki sözleşmenin, Borçlar Kanunu’nun Genel İşlem Şartlarına tamamıyla aykırı akdedildiğini, dolayısıyla geçersiz olduğunu, Bilirkişi raporunda, somut olayda davalı şirketin davacı yana vermiş olduğu talimat doğrultusunda ödemenin dava dışı şirkete yapıldığının belirtildiğini, 22/03/2007 tarihli evrakta hem …’a hem de … Akaryakıt’a ait imza yeri bulunmasına rağmen evrak incelendiğinde imzalanan evrakta çift imza değil tek imza bulunduğunun görüleceğini, bu durumda talimatın şirket adına mı yoksa şahsi olarak … tarafından mı verildiğinin tartışmaya açık olduğunu, mahkemece bu hususta araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini,Dosya kapsamındaki en son tarihli bilirkişi raporundan önceki raporda bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, müvekkili şirket … Akaryakıt’ın ve dava dışı … Akaryakıt ve Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’nin defter kapanış tasdiklerinin bulunmadığını, dolayısıyla defterlerin müvekkili şirketin aleyhine delil olamayacağını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, asıl ve birleşen davalarda verilen kararların kaldırılmasına ve asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Asıl dava, bayilik sözleşmesinden doğan peşin satış teşvik primi adı altındaki alacak kapsamında keşide edilen faturaların tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali davası; birleşen dava ise bayinin borcu sebebiyle ipotek olarak verilen taşınmazın ilamsız takibe konu edilmesi suretiyle peşin satış teşvik primi adı altındaki alacağın tahsili amacıyla başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali davasıdır. Her iki takip de diğeriyle tahsilde tekerrür olmamak üzere başlatılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş; bu kararlara karşı, yasal süresi içinde, asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Asıl dosya kapsamında, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçluların … oldukları, 500.000,00 USD asıl alacak, 208.719,18 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam alacağın 708.719,18 USD olduğu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere 06.07.2012 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, borçlu vekilinin icra dosyasına itirazında asıl borcu ve ferilerine itiraz etmiş olduğu görülmüştür. Birleşen dosyanın konusu olan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçluların … ve … oldukları, İzmir İli, Menemen ilçesi,… ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerine konulan 750.000,00 TL bedelli ipoteğin tahsili amacıyla 06.07.2012 tarihinde başlatılan ilamsız takip olduğu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile tahsile tekerrür olmamak üzere takip başlatıldığı, borçlu vekilinin icra dosyasına itirazında icra dairesinin yetkisine, asıl borca ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Asıl ve birleşen icra dosyalarında; sözleşme kapsamında düzenlenmiş “peşin satış teşvik primleri”adı altındaki borcun tahsili amaçlanmaktadır. Dosya içerisindeki protokolün incelenmesinde; tarafların … petrol ile … Akaryakıt oldukları, protokolün konusunun İzmir ile Menemen ilçesi, … Köyüne tayin tapuda … ada ve bir parselde kayıtlı toplam 3036 metrekare yer üzerinde mevcut akaryakıt satış ve servis istasyonu işleticiliğine ilişkin olduğu, işleticilik sıfatının …’e ait bulundu, protokolün “G. Özel şartlar” başlığı altında, işleticiliğin 2007-2012 dönemi için en geç 30.04.2007 tarihinde 500.000 USD+ KDV müakit anlaşmaların yürürlükte olması halinde işleticiliğin 2008-2012 dönemi için en geç 31.01.2008 tarihinde 400.000 USD+ KDV tutarında olmak üzere, toplam 9000.00 USD+ KDV tutarında peşin satış teşvik primi ödemesi ile yapılacağı, kullanılacak kurun fatura tarihindeki döviz satış kuru olacağı, işleticinin protokol ve bayilik sözleşmesinin herhangi bir hükmünü ihlal ederek sözleşmenin beş yıllık süresinden önce sona ermesine sebebiyet verdiği taktirde …’nin sözleşmeyi haklı nedenle feshetme hakkının haiz bulunduğu, ancak bu durumda … tarafından ödenen peşin satış teşvik primlerinin herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte derhal ve nakden …’ye iade etmeyi kabul ettiği düzenlenmiştir. Dosya içerisindeki 04.09.2012 tarihli … yevmiye numaralı tescil belgesinde; … Petrol A.Ş.’yi temsilen …’in taşınmazın tamamı üzerinde bulunan 576.901,26 TL rayiç bedeli ve 26.03.2007 tarih … yevmiyeli lehtarı oldukları intifa hakkının 133.375,70 TL bedelle çıplak mülkiyet maliki lehine terkinini talep ettiği anlaşılmaktadır. …- … Akaryakıt İnş. Ltd. Şti. kaşe ve imzasını içeren belgede “İzmir Menemen İlçesi … ada … parsel gayrimenkul üzerinde tesis edilecek akaryakıt ve servis istasyonu için aramızda yapılan antlaşma ve protokole istinaden ödenecek 500.000,00-$ + KDV karşılığı -TL’nin nezdinizde bulunan … Nak. Tic. Ltd. Şti. Cari hesabına ödenmesini mahsup edilmesini rica ederiz” şeklinde ibarelerin bulunduğu görülmektedir. Dosya içerisine talimat yoluyla alınan 08.05.2015 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; … Akaryakıt’ın 2007 yılı ticari defterleri incelenmiş, söz konusu ticari defterlerinde davacı adına keşide edilen 26.03.2007 tarihli 408.250,00 TL bedelli fatura ile 26.03.2007 tarihli 408.250,50 TL bedelli iki ayrı faturanın kayıtlı olduğu, bunun karşılığında davacının davalıya herhangi bir ödeme yapmadığı, dava dışı … Akaryakıt’ın ticari defterlerinin incelenmesinde, davacı şirketin davaya konu sözleşmenin “G. Özel şartlar” başlıklı bölümünde 30.04.2007 tarihinde ödeneceği belirtilen 500.000 USD+KDV peşin teşvik satış tutarına ilişkin tahsilat kaydının olup olmadığı, yine virman kayıtları ile davacının toplam 1.455.574,81 TL alacak tutarının davalının hesabına borç kaydedildiği, virman işlerinin Mart 2007 tarihinde, yani davaya konu protokol ve 25.04.2007 tarihli bayilik sözleşmesinden ve protokolde belirtilen 30.04.2012 ödeme tarihinden önce gerçekleştiği tespit edilmiştir. Farklı bilirkişilerden oluşan 15.05.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunun incelenmesinde; davacı şirketin ticari defterlerinde, davalı tarafından keşide edilen 26.03.2007 tarih … no’lu 408.250,50 TL tutarlı ve 26.03.2007 tarih … no’lu 408.250,50 TL tutarlı, peşin satış primi dönemi Nisan 2007- Mart 2012 açıklamalı faturaların, dava dışı … Akaryakıt hesabına alacak kaydı olarak işlendiği, davalı şirketin 22.03.2007 tarihli yazısına istinaden muhasebe kayıtlarının yapıldığı, yani bu faturaların davalı şirketin talimatı ile dava dışı … Akaryakıt’ın davacı şirketten akaryakıt almış olması sebebiyle doğan borçlarından mahsup edildiğinin anlaşıldığı, böylece davalı şirketin 500.000 USD+%18 KDV (816,501,00 TL) alacağının dava dışı … Akaryakıt’ın akaryakıt borcuna karşılık mahsup yoluyla 26.03.2007 tarihinde ödendiğinin tespit edildiği, taraflar arasındaki 25.04.2007 tarihli protokolün G. Özel Şartlar başlığı altında söz konusu işlemlerin gerçekleştirilmesini mütakip dört seferde toplam 900.000 USD+KDV tutarında peşin satış primi ödemesi yapılacağını, kullanacak kur farkı tarihindeki TCMB döviz satış kuru alacağı belirlenmiş olmakla bu belirlemeye istinaden davalı şirketin 500.000 USD + KDV peşin satış teşvik primi adı altında iki ayrı fatura düzenlendiği, söz konusu faturaların 26.03.2007 tarihli 408.250,50 TL tutarında olduğu, düzenlenen faturaların taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin ihtarname keşide etmek suretiyle, GSM ruhsatı alınmamasını sebep göstererek intifa sözleşmesi ve protokolü tek taraflı olarak feshettiği, davalı şirketin 22.03.2007 tarihli talebiyle alacağının, dava dışı … borcuna mahsup yoluyla ödenmesini istediği, davacı şirketin bu talep doğrultusunda mahsup işlemini yaptığı, taraflar arasındaki protokolün “G. Özel Şartlar” düzenlemesi gereğince işleticinin herhangi bir protokol hükmünü ihlal ederek sözleşmelerin beş yıllık sözleşmesinden önce sona ermesine sebebiyet verdiği taktirde … tarafından ödenen peşin satış teşvik primlerinin herhangi bir ihbar ve ihtar yapılmaksızın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte …’ye iade etmeyi davalı şirketin kabul ettiği, istasyonun resmi işlemlerden kaynaklı açılamama durumu söz konusu olduğundan sözleşmenin feshinin olağan olduğu, bu sebeplerle davacı şirketin davalı şirket adına dava dışı şirketin borcundan mahsup ettiği 500.000 USD+KDV bedelinin sebepsiz kaldığı ve davacı şirkete iadesinin gerekeceği, işlemiş faiz talebine yönelik olarak ise İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ilişkin olarak davacı şirketin davalı şirkete gönderdiği Beyoğlu … Noterliğinin 27.06.2012 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinde bildirildiği üzere, işlemiş faizin 30.03.2007 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ise zaten işlemiş faiz yönünden talepte bulunmadığı sebepleriyle, esas dava yönünden davacı şirketin 500.000 USD asıl alacağının olduğu, asıl alacağın 06.07.2012 icra takibinin itibariyle efektif satış kuru karşılığının 906.100 TL olduğu, işlemiş faizin 06.07.2012 tarihi itibariyle karşılığının ise 354.184,44 TL olduğu, birleşen dava yönünden ise asıl ve birleşen davacı şirketin, … Akaryakıt’tan 500.000 USD asıl alacağının bulunduğu, asıl alacağın 06.07.2012 tarihli efektif satış kuru üzerinden karşılığının 906,100 TL olduğu, birleşen davada davalı …’ın ise 26.03.2007-2337 yevmiye numaralı ipotek senedi gereğince asıl ve birleşen davacı şirketin asıl ve birleşen davalı … Akaryakıt’tan doğmuş ve doğacak alacaklarını temin etmek üzere davalı birleşen davalı … Akaryakıt’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefili sıfatıyla taşınmazını 750.000 TL bedelle ipotek ettirdiği, dolayısıyla bu bedelle sınırlı olmak üzere, birleşen davalı …’ın da asıl ve birleşen davacı şirkete borcunun olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür. Somut olayda, taraflar arasında imzalandığı ileri sürülen sözleşmelerin mülga 818 sayılı BK yürürlükte olduğu tarihte düzenlendiği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Bu nedenle sözleşmelerin düzenlendiği tarih itibariyle TBK yürürlükte olmadığından genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler somut olaya uygulanamayacağı gibi, bu hükümlerin 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi gereğince kamu düzeni ve genel ahlâka ilişkin bir kural niteliğinde bulunmaması nedeniyle geçmişe etkili şekilde somut olaya uygulanması da mümkün değildir. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 12.03.2020 tarihli ve 2017/11-36 E., 2020/290 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır. Bahsi geçen sebeple esas dosya davalısı ve birleşen dosya davalıları vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. …-… Akaryakıt İnş.. Ltd. Şti. kaşe ve imzasını içeren belgede “İzmir Menemen İlçesi … ada … parsel gayrimenkul üzerinde tesis edilecek akaryakıt ve servis istasyonu için aramızda yapılan antlaşma ve protokole istinaden ödenecek 500.000,00-$ + KDV karşılığı -TL’nin nezdinizde bulunan … Nak. Tic. Ltd. Şti. Cari hesabına ödenmesini mahsup edilmesini rica ederiz” şeklinde ibarelerin bulunduğu, bu şekildeki talimat doğrultusunda davacının davalı şirkete olan borcunu kendisinin alacaklı olduğu … Akaryakıt Şirketi’nin borcundan mahsup ettiği anlaşılmakla; tüm dosya kapsamında bahsi geçen mahsup işleminin her iki davalının rızası dahilinde yapıldığı ve ödemenin tüm taraflarca benimsendiği, bu aşamada davalılar vekilinin, söz konusu talimatın … Akaryat Şirketi tüzel kişiliğinin bilgisi dışında verilmiş olduğuna ve …’ın tek imza atması nedeniyle bağlayıcı olymadığna yönelik iddiaları, dürüstlük kurallarına aykırılık eder nitelikte olduğundan dinlenemeyecektir. Bahsi geçen sebeple asıl dosya davalısı ve birleşen dosya davalıları vekilinin istinaf bu konuya ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Dosyada mevcut 25.04.2007 tarihli protokolde, işleticiliğin 2007-2012 dönemi için ve 2008-2012 dönemi için toplam 900.000 USD+KDV tutarında peşin satış primi ödemesi yapılacağını, anlaşmaya istinaden davalı şirketin 500.000 USD + KDV peşin satış teşvik primi adı altında iki ayrı fatura düzenlendiği, düzenlenen faturaların taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, söz konusu faturaların toplam miktarının 25.04.2007 tarihli protokoldeki düzenlemelerle örtüştüğü görülmüştür. Davalı şirketin protokolü tek taraflı olarak feshettiği, kendisine ödenen 500.000 USD ‘yi, ödeme tarihi olan 30.03.2007 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davacı şirkete iade etmekle yükümlü olduğu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ise zaten işlemiş faiz yönünden talepte bulunmadığı belirlenmiş olmakla, esas dava yönünden davacı şirketin 500.000 USD asıl alacağının olduğu, asıl alacağın 06.07.2012 icra takibinin itibariyle efektif satış kuru karşılığının 906.100 TL, işlemiş faizin 06.07.2012 tarihi itibariyle karşılığının ise 354.184,44 TL olduğu, birleşen dava yönünden ise davacının, davalı … Akaryakıt’tan 500.000 USD asıl alacağının bulunduğu, asıl alacağın 06.07.2012 tarihli efektif satış kuru üzerinden karşılığının 906,100 TL olduğu, 26.03.2007-2337 yevmiye numaralı ipotek senedi gereğince diğer davalı …’ın, davacı şirketin davalı şirketten doğmuş ve doğacak alacaklarını temin etmek üzere davalı … Akaryakıt’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefili sıfatıyla taşınmazını 750.000 TL bedelle ipotek ettirdiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince sadece taraf ticari defterleriyle değil, dosya içerisindeki protokolün ve az yukarıda bahsi geçen iki adet fatura ve … – … Akaryakıt İnş. Ltd. Şti. kaşe ve imzasını içeren belgenin gözönünde bulundurularak, davalı şirketin talimatı doğrultusunda dava dışı üçüncü kişinin borcunun, davalı birleşen davalı şirketin asıl ve birleşen davacıdan olan alacağından hukuka uygun şekilde mahsup edildiği sonucuna ulaşılmıştır. O halde, asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin, ilk derece mahkemesince usule uygun tutulmayan ticari defterler esas alınarak hukuka aykırı şekilde karar verildiği yönündeki istinaf nedeninin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin asıl ve birleşen davalara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm vermiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, asıl davada davalı ve birleşen davada her iki davalı vekilinin, asıl ve birleşen davalara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-a)Asıl davada davalı ve birleşen davada davalılar vekilince yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, b)Asıl dava bakımından bakiye 64.603,34 TL istinaf nispi karar harcının, asıl davada davalı şirketten tahsiline, Hazineye gelir kaydına, c)Birleşen dava bakımından bakiye 51.196,60 TL istinaf nispi karar harcının birleşen davada davalılardan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Taraflarca istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendilerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 08.04.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.