Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2029
KARAR NO: 2022/320
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2018
NUMARASI: 2017/419E. 2018/326 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 12/12/2012 tarihli iki adet ithalat yüklerinin taşınması için araç kiralama sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca araç boşaltma tarihinden itibaren otuz gün içinde çek ile ödeme yapılacağının kararlaştırıldığının, sözleşmeye göre gönderilen aracın 18/12/2012 tarihinde boşaltıldığını ve malın teslim edildiğini, davalıya fatura bedellerinin ödenmesi için ihtar çekildiğini, ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığını belirterek yöneltilen itirazın iptali ile takibin devamına, asgari %20 oranındaki inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin taşımaya konu emtiayı kararlaştırılan teslim tarihinden daha geç bir tarihte teslim etmiş olmasından ötürü müvekkili şirketin zarara uğradığını, ayıplı ifanın söz konusu olduğunu, buna dayalı olarak davacıdan 3.835,00 TL alacaklarını takas ve mahsup ettiklerini belirterek, davanın reddine ve %20 oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dosyadaki tüm bilgi ve belgelerden; navlun bedeline konu olan faturanın gerçekleştiği ve taşımaya konu emtiaların 3 gün gecikmeli de olsa 22/12/2012 tarihinde teslim edildiği, CMR’nin 41.maddesi uyarınca cezai şart kesintisine cevaz veren sözleşme hükmünün geçersiz olduğu, aynı konvansiyonun 30/3 maddesi uyarınca 21 günlük hak düşürücü süre içerisinde gecikmeden doğan zarar nedeniyle yazılı bildirimde bulunulmadığı, buna göre davalının mahsup ve kesinti yapmasında haklı olmadığı, davacının da takibe konu navlun bedeline hak kazandığı, dosyadaki ilk ihtarnamenin tebliğ şerhi bulunmadığından davalının cevabi ihtarname tarihi 09/01/2013 tarihinden itibaren temerrüde düştüğü anlaşıldığından, 09/01/2013 tarihinden takip tarihi 01/02/2013 tarihine değin işlemiş reeskont faizinin istenebileceği anlaşılmakla aşağıdaki gibi davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. ” gerekçesiyle; GOP … İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu şirket tarafından yöneltine itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca kısmen iptali ile 3.835,00 TL asıl alacak, 32,62 TL işlemiş reeskont faizi (09/01/2013- 01/02/2013 tarihleri arası) olmak üzere toplam 3.867,62 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişir oranlarda reeskont faizi işletilmek suretiyle tahsili için takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine, alacak niteliği itibariyle belirlenebilir nitelikte olduğundan %20 oranında hesaplanmış olan 773.52 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarlamış ve davacı tarafın 04.01.2013 tarihinde çekmiş olduğu ihtarname ile geç teslim halinde günlük 200 Euro ödeneceğinin kabul edildiğini, mahkemenin bilirkişi raporuna aykırı olarak karar verdiğini, Mahkeme gerekçesinin aksine, müvekkili tarafından yirmi bir gün içerisinde karşı tarafa bildirimde bulunulduğunu, Dosya içeriğiyle de sabit olduğu üzere, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında mevcut araç kira sözleşmesi gereği davacı şirketin 12.12.2012 tarihinde Almanya’dan sözleşme konusu yükü alarak 18.12.2012 tarihinde teslim edeceğini, ancak davacı tarafından sözleşme konusu yükün müvekkili şirkete ancak 22.12.2012 tarihinde teslim edilebildiğini, gecikme nedeniyle emtianın alıcısı dava dışı …’ın davalı şirkete 3.835 TL gecikme bedeli faturası yansıttığını, bu fatura davacı şirkete yansıtılmışsa da faturanın davacı şirketçe iade edildiğini, ancak davacı şirketçe faturaya ilişkin bir ödeme yapılmadığından davacının alacağı ile müvekkil şirket alacağının takas ve mahsubunun talep edildiğini, Davacının gerekli özeni gösterilmesine rağmen tren ve gemi bekleme süreleri nedeniyle gecikme yaşandığını beyan ettiğini, dosyada mübrez yazı cevaplarında ise tren ve gemi seferlerinde kötü hava koşulları ve yılbaşı nedeniyle olağan dışı bir yoğunluk olduğuna ilişkin bir kayda rastlanmadığının belirtildiğini, aynı şekilde Pendik Gümrük Müdürlüğü yazı cevabının da Un Ro Ro limanında herhangi bir sıkıntı yaşanmadığını gösterdiğini, CMR’nin 19. maddesinde ifade edildiği gibi, tarafların taşıma süresini belirleyebildiğini, yapılacak olan taşıma için belirli bir sure kararlaştırılmadıysa, taşıma süresinin basiretli bir taşıyıcı için gerekli olan süre kriterleri dikkate alınarak belirlendiğini, huzurdaki davada taraflar arasında süre belirlenmiş olup teslimatın 18.12.2012 tarihinde yapılacağının teslimatta yaşanan gecikmenin taşımayı yapan aracın davacı şirketçe … gemisine yönlendirilmesi ve yüklemeye bir günlük gecikme ile gitmesinin sebep olduğunu, Dosyada mevcut 28.12.2012 tarihli, Seri … Sıra No: … 3.835 TL bedelli faturanın davacı şirkete yansıtıldığını, fatura iade edildiğinden Büyükçekmece … Noterliğinin ihtarnamesi ile tebliğ edildiğini, yani müvekkil şirketçe CMR’nin 30/3. maddesi gereği gecikmeye ilişkin yirmi bir günlük süre aşılmadan bildirimde bulunulduğunu, ayrıca bu konuda dosyaya ibraz ettikleri çok sayıda e-mail yazışması bulunduğunu, Dava dışı …’dan müvekkil şirkete kesilen fatura ile de müvekkilinin uğradığı zarar ispatlanmış olduğundan 3.835 TL bedelin takas ve mahsubunun taraflarınca talep edildiğini, zira gecikme halinde taşıyıcının sorumluluğuna gidilebileceğini ve zararın taşıma ücretinden mahsup edilebileceğini, Yukarıda bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, CMR hükümlerine tabi kara yoluyla uluslararası eşya taşımasından kaynaklanan taşıma ücreti alacağının tahsili istemiyle açılmış bir alacak davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … Lojistik, asıl alacağın 15.556,50 TL, işlemiş faizin 134,79 TL, toplam alacağın 15.691,29 TL olduğu, takip sebebi olarak 24.12.2012 tarihli 751952 ve 751953 no’lu 3.000 Euro bedelli iki adet fatura ile eksik ödenen 1.393,50 TL bedelli kesintinin gösterildiği, icra dosyasına ekli olarak … Nakliyat tarafından … Lojistik adına keşide edilmiş 24.12.2012 tarihli 3.000 Euro bedelli … yevmiye numaralı fatura ile yine … tarafından … Lojistik adına keşide edilmiş 24.12.2012 tarihli 3.000 Euro bedelli … yevmiye numaralı başka bir faturanın gösterildiği, … Nakliyat tarafından keşide edilen Bakırköy … Noterliğine ait 04.01.2013 tarihli muhatabı … Lojistik olan ihtarnamenin bulunduğu görülmüştür. Borçlu vekilinin icra dosyasına itirazında, 1.393,50 TL tutarındaki faturanın müvekkili şirketle ilgisi bulunmadığını, 24.12.2012 tarihli faturalar gereğince karşı tarafın müvekkilinden 14.163 TL alacaklı gözüktüğünü, ancak bahsi geçen taşıma işlemi sebebiyle müvekkilinin 3.835 TL zarara uğradığını, bu zarar kapsamında iade faturası keşide edilerek karşı tarafa yansıtıldığını, bahsi geçen bu meblağ mahsup edildiğinde, müvekkilinin alacaklı tarafa 10.328 TL borçlu bulunduğunu, söz konusu borcun da ödeme emrinin tebliğinden önce müvekkili tarafından ödendiğini belirterek tüm borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Dosya içerisindeki “İthalat yüklerinin taşınması için araç kiralama sözleşmesi” isimli belgenin incelenmesinde; yükleme adresinin Köln, boşaltma adresinin Gölcük/İzmir olduğu, ödeme şeklinin boşaltma tarihinden itibaren 30 günlük çek ile ödenmesi şeklinde belirlendiği, sözleşmenin konusunu taşıyıcı tarafından hizmet alan … Lojistik A.Ş.’nin ihtiyacı olan taşıma hizmetinin sözleşme şartlarına uygun şekilde yapılması hususunu oluşturduğu, sözleşme tarihinin 12.12.2012 olduğu, yol süresinin forsmajör durumlar hariç beş – altı gün olarak kararlaştırıldığı ve sözleşmede, transit süreye uyulmaması durumunda günlük 200 Euro olarak taşıyıcıya ödenecek navlundan kesinti yapılacağı, cezai müeyyide uygulanmaması ancak yazılı bildirilen ve … tarafından onaylanan mücbir sebep faks ve maillerin fatura ekine eklenmesiyle mümkün olacağı, taşıyıcının alt taşıyıcı kullanması durumunda oluşabilecek zarar ve ziyanın tazmininden taşıyıcı firmanın sorumlu olacağı hususlarının kararlaştırıldığı görülmektedir. Bu sözleşme kapsamında taraflar arasında …- … plakalı araç ile taşıma yapıldığı, taşımaya esas yükleme tarihinin 12.12.2012, yükleme adresinin Köln/Almanya, boşaltma adresinin İzmit/Gölcük olduğu, yine bahsi geçen sözleşme kapsamında yapılan …- … plakalı araç ile taşımanın söz konusu olduğu, bu taşımaya ilişkin yükleme tarihinin yine 12.12.2012, yükleme ve boşaltma adreslerinin ise benzer şekilde Köln/Almanya ve İzmir/Gölcük olduğu anlaşılmaktadır. Davalı … Lojistik’in dava dışı … araçların taşınması için davacıyla anlaşma sağlandığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki ihtilafın sebebi … plakalı aracın, yükü kararlaştırılan 18.12.2012 tarihinde değil de 22.12.2012 tarihinde teslim etmiş olması sebebiyle … tarafından davalı … Lojistik’e keşide ettiği 3.835 TL tutarındaki faturanın, davacının tahakkuk eden navlun alacağından mahsup edilip edilemeyeceği noktasındadır. İlk derece mahkemesince yargılama aşamasında alınan 13.05.2016 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacının 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ancak envanter ve kebir defterlerinin ibraz edilmediği, davalı şirketin ticari defterlerinin ise açılış onayına sahip olduğu, ancak 2012 yılı ticari defterlerinin kapanış tasdiki yönünden gerekli onaya sahip olmadığı, davacının ticari defter kayıtlarına göre 01.01.2013 tarihli açılış kayıtları itibariyle davalıdan 14.110,20 TL alacaklı göründüğü, davalı yanın ticari defterlerine göre ise 31.12.2012 tarihi kapanış kayıtları itibariyle davacıya 10.328,00 TL tutarında borçlu göründüğü ve söz konusu bu tutarın icra dosyasına ödendiği anlaşılmaktadır. Davalı vekili, davacının üstlendiği taşımanın geç yapılması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, ayrıca geç teslimden dolayı taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırıldığı üzere müvekkilinin cezai şart alacağının da doğduğunu beyan ederek takas mahsup definde bulunmuştur. Davacı vekili, CMR’nin 30/3. maddesi uyarınca teslimden itibaren yirmi bir gün içerisinde yazılı olarak bildirim yapılmadığı takdirde gecikmeden dolayı kendilerine bir sorumluluk yüklenilemeyeceği, bu nedenle davalının gecikmeden kaynaklanan zararının taşıma ücretinden mahsup edilemeyeceği iddiasında bulunmuştur. CMR’nin 30/3. maddesinde “Yükün alıcının kullanımına verildiği tarihten sonraki yirmi bir gün içinde durum yazılı olarak taşımacıya bildirilmemiş ise, teslimdeki gecikmeler için tazminatın ödenmeyeceğini” düzenlemiştir. Dosya içerisinde 09 Ocak 2013 tarihli, … yevmiye numaralı Büyükçekmece … Noterliğine ait ihtarname sureti bulunmaktadır. İhtarnamede keşidecinin … Lojistik, muhatabın … Nakliyat olduğu, ihtarname konusunun … San tarafından geç teslim nedeniyle müvekkili adına keşide edilen 3.835 TL tutarında fatura üzerine faturada belirtilen zarara … sebebiyet verdiğinden, …’e 28.12.2012 tarihli … sıra no’lu 3.835 TL bedelli faturanın tebliğ edildiği, söz konusu faturaların taraflarına iade edildiği, bu sebeple fatura aslının işbu ihtarın ekinde gönderildiği kayıtlarının yer aldığı görülmektedir.İhtarnamenin muhataba tebliğ edilmiş olduğuna ilişkin tebliğ şerhli onaylı suret dosya içerisinde bulunmamaktadır. Takas talebine konu alacak yönünden süresinde ihbarda bulunulup bulunulmadığı, ihbarnamenin tebliğ şerhli onaylı suretinin celbinin sağlanarak dosyaya kazandırılması ve bu suretle ihbarnamenin tebliğ tarihinin denetlenmesi, ihtarnamenin ve dosyadaki tüm yazışmaların değerlendirilerek süresi içinde ihbar bulunup bulunmadığının gerekçeli şekilde ortaya konulması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, deliller toplanıp değerlendirilerek yeniden karar verilmek üzere, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davalı vekili tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 17.03.2022
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.