Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2008 E. 2019/1314 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2008
KARAR NO : 2019/1314
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/654 Esas
TARİHİ: 14/09/2018
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası içinde talep edilen ihtiyati haczin reddine ilişkin verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin davalıdan olan açık hesap alacağının ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibine davalının haksız ve kötüniyetle itiraz ettiğini, alacaklarını kanıtlayan bilgi ve belgelerin dosya içinde bulunduğunu, davalının mal kaçırmak için hareket ettiğini, alacağın teminat altında bulunmadığını belirterek, dava neticeleninceye kadar, davalının borca yeter malları hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 13/12/2018 tarihli ara kararında; “… Davacı tarafından alacağın dayanağı olarak hesap ekstresi, tebliğ edildiğine ilişkin bilgi ve belge bulunmayan faturalar ile bir takım e-mail yazışmalarını sunulmuştur. Davalı verdiği cevap dilekçesi ile taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını savunarak davanın reddi dilemiştir. Bu durumda taraflar arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve varsa alacağın miktarı yargılamayı gerektir niteliktedir. Saptanan bu durum karşısında alacağın varlığı ve miktarı hakkında yeterli kanaat edinilememiştir. Dolayısı ile somut uyuşmazlıkta bu aşamada İİK 257 vd. maddelere göre ihtiyati haciz koşullarının varlığı ispat edilemediğinden talebin reddine karar vermek gerekmiştir…” gerekçesiyle, yerinde görülmeyen ihtiyati haciz talebinin reddine karar karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkemeye, tarafların ticari ilişkiden kaynaklanan ve davalının kabul ettiği tüm faturaların, ticari ve borç ilişkisini ispatlayan tüm delillerin sunulmasına rağmen ve davalının mal varlığını kaçırması olasılığına rağmen ihtiyati haciz taleplerini reddedildiğini, mahkemenin bu kararının hukuka ve yürürlükteki yasalara açıkça aykırı olduğunu, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın, müvekkili şirket tarafından muhasebeleştirildiğini ve faturalandırıldığını, davalının faturalara herhangi bir itirazının olmadığını, alacaklarını kanıtlar nitelikteki bilgi ve belgelerin dosya içerisinde mübrez olduğunu, davalı borçlu icra takibini ve müvekkilin haklı alacağını akamete uğratmak, mal kaçırmak maksadıyla hareket ettiğini, icra dosyasında da görüleceği gibi karşı tarafa tebligatın ancak TK m. 35’e göre yapılabildiğini, bu hususun ise borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak maksadıyla adresini sakladığını, davalının sabit yerleşim yerinin dahi bulunmadığı ve kaçak duruma geldiğini ortaya koyduğunu, mahkemenin ihtiyati haciz taleplerini reddetmesi ile telafisi güç sonuçlar oluştuğunun açıkça ortada olduğunu, 416.097,01 TL gibi yüksek bir alacağın şirket bünyesine girmemesinin büyük mali kayıplara yol açtığını, müvekkili şirketin altı aydır alacağını tahsil edemediği gibi davalı şirket hakkında ihtiyati haciz kararı verilmemesi halinde borcu tahsil kabiliyetini kaybettiğini, yerleşim yeri dahi bulunmayan davalı/borçlu muaccel borcun tahsilinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemek ve kaçırmak gayesinde olduğunu, bu gayeler çevresinde borca itiraz ettiğinin açıkça anlaşıldığını, bu nedenlerle ihtiyadi haciz taleplerinin kabulü gerektiğini, ihtiyati haciz kararı verilmesini için gerekli tüm şartların mevcut olmasına rağmen mahkemenin ihtiyati haciz taleplerini reddetmesinin, açıkça yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair 13/12/2018 tarihli kararının kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, asıl dava içinde İİK’nın 257.maddesi uyarınca talep edilen ihtiyati hacize ilişkindir. İlk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmiş, bu karara karşı alacaklı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İhtiyati haciz isteyen, dosyaya sunduğu cari hesap ekstresi, fatura ve e-mail yazışmalarına dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilmiştir. Fatura tek taraflı olarak her zaman düzenlenmesi mümkün olan bir belge olup tek başına alacağın varlığını ve muaccel olduğunu göstermeye yetecek belgelerden olmadığı gibi, taraflar arasındaki ticari ilişkide her iki tarafın borcunu tam ifa edip etmediği, ihtiyati haciz isteyenin karşı taraftan herhangi bir alacağının kalıp kalmadığı ancak yargılama sonucunda belirlenebilecektir. İİK’nın 258.maddesi uyarınca, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.Yani, alacağın bulunup bulunmadığı, alacak varsa muaccel olup olmadığı, alacak muaccel değilse davalının mallarını kaçırma hazırlığı içinde olup olmadığı hususları yaklaşık olarak ispat edilmelidir. Somut olayda; davalının mallarını kaçırma hazırlığı içinde olduğuna ilişkin dosyada somut bir belge yoktur. Kaldı ki az yukarıda bahsedildiği üzere, alacağın varlığı ve muacceliyeti yaklaşık olarak ispata muhtaç olduğu göz önünde bulundurulduğunda ve ayrıca mahkemece değişen delil durumuna göre talep halinde geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati hacize her zaman karar verilebileceğinden, ilk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle dosya kapsamına göre red kararı yerinde olduğundan, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 16/10/2019