Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2003 E. 2019/1292 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2003
KARAR NO : 2019/1292
KARAR TARİHİ: 10/10/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2019
NUMARASI : 2017/1270- 2019/621 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde asıl davanın davalı/birleşen davanın davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Asıl davada davacı vekili, müvekkili şiket ile davalı arasında 01/08/2016 tarihinde depo kiralama sözleşmesi imzalandığını, davalının 15 Temmuz sürecinde yaşanan siyasi olayları mazeret göstererek imzalanan sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı şirkete noter aracılığıyla ihtarda bulunulduğunu, ihtara rağmen davalının işe başlayacağına dair hiçbir bildirimde bulunmadığını, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle müvekkilinin zararlarının tazmin edilmesi gerektiğini, bu nedenle 01/08/2016 tarihli sözleşmeyi feshettiğini, davalı firmanın herhangi bir ödemede bulunmaması üzerine, davacının uğradığı menfi zararların tahsili için müvekkili tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamını, % 20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, 01/08/2016 tarihinde davacı şirket ile davalı müvekkili şirket arasında imzalanan ” Depo Kiralama Sözleşmesi ” kapsamında davacı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe itiraz ettiklerini, yapılan sözleşmenin arsa bulunması ve davalı tarafça onaylanması koşuluna bağlanmış olduğunu, arsa bilgileri boş bırakıldığı için sözleşmenin imzalandığı üzerinde anlaşılmış ve davalı şirket tarafından onay verilmiş bir arsa bulunmadığını, 15 Temmuz öncesi yapılan müzakerelere yine 15 Temmuz darbe girişimi öncesi neticelendiğini, sözleşmenin imzalanmasını müteakip davacı şirketin uygun bir arsa göstermediğini, davalı tarafça gösterilen arsaların da çeşitli gerekçelerle kabul edilmediğini belirterek davanın reddine, %20 oranından az olmaması üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasında 01.08.2016 tarihli depo kira sözleşmesinin imzalandığını, kiralanacak arsanın sözleşmede gösterilmediğini ve kiracının onayına bağlandığını, yaşanan olumsuz siyasi ve ekonomik gelişmelerin süreci olumsuz etkilediğini, maliyetlerin çok arttığını, depo yapılacak arsanın belirlenmesinde mutabakat sağlanamadığını, davacının sözleşmeden doğan edimini ifa etmesinin imkansız hale geldiğini, davalının haksız ve usulsüz olarak sözleşmeyi feshetmesi üzerine müvekkilinin ödemiş olduğu 79.061,02 TL damga vergisi giderini davalıdan tahsil etmek üzere İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … E sayılı ilamsız icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında 01.08.2016 tarihinde ”Depo Kiralama Sözleşmesi”nin akdedildiği, ihtilafın asıl davada kira sözleşmesinin feshinin haklı olup olmadığı, birleşen davada ise, kira sözleşmesinin ifasının imkansız hale gelip gelmediği ve sözleşmenin feshi sebebine bağlı olarak ödenen damga vergisinin iadesi talebine ilişkin olduğu, 6100 Sayılı HMK’nın 4.maddesinde Sulh hukuk mahkemelerinin görevi düzenlendiği, HMKnın madde 4/1 ve madde 4/1-a ‘da dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinde görüleceği, somut olayda taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden dolayısıyla mevcut iş bu dava ticari dava olmadığından TTK’nun 4. ve HMK’nun 1.,4.,114. ve 115. maddeleri gereğince, asıl ve birleşen davalar yönünden mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, HMK’nın 20. maddesindeki prosedüre uygun başvuru halinde dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı, yasal süresi içinde, asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ Davalı- birleşen dosyada davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaların dayanağı olan sözleşmenin karma bir sözleşme olup sadece kira sözleşmesi olarak değerlendirilemeyeceğini, sözleşmenin eser sözleşmesi özelliği de bulunduğunu ve uyuşmazlığın da eserle ilgili olduğunu, bu durumda emsal olarak gösterdiği Yargıtay kararları da dikkate alındığında asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Asıl ve birleşen davalar, kira sözleşmesinin feshi nedeniyle oluşan menfi zararların tahsili için başlatılan ilamsız icra takiplerine vaki itirazların İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince uyuşmazlıkların taşınmaz kira sözleşmesinden kaynaklanmış olması nedeniyle, asıl ve birleşen davalar yönünden, sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, bu karara karşı, davalı- birleşen dosyada davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Taraflar arasında imzalanan “DEPO KİRA SÖZLEŞMESİ” başlıklı, 01.08.2016 tarihli sözleşmenin yapılan incelemesinde: sözleşmenin taraflarca kira sözleşmesi olarak adlandırıldığı, …A.Ş.’nin kiracı, …A.Ş.’nin kiraya veren olarak adlandırıldığı, kira süresinin ve kira ödemelerinin düzenlendiği, sözleşmenin 9.maddesine göre, kiraya verenin 14 ay içinde inşa edeceği depoyu kiracıya teslim etmeyi üstlendiği, bunun karşılığında kiracının kira ödemeyi üstlendiği anlaşılmaktadır.Davalı-birleşen dosyada davacı vekili sözleşmenin eser sözleşmesi niteliği de taşıdığını iddia etmişse de, bu iddia yerinde görülmemiştir. Çünkü, kiraya verenin inşa edeceği depo kendisine ait olup, karşı tarafa ait bir depo binasının inşa edilmesi söz konusu değildir. Kiraya verilecek deponun hali hazırda inşa edilmiş olmasıyla sözleşmeden sonra inşa edilerek kiracıya teslim edilecek olması arasında bir fark yoktur. Her iki durumda da taraflar arasındaki sözleşme bir kira sözleşmesidir. Kiraya veren sözleşmedeki edimi olan mecuru kullanıma hazır halde kiracıya teslim etme borcunu ifa amacıyla depoyu inşa edecektir; yoksa karşı tarafa ait bir eserin inşa edilip teslimi söz konusu değildir.Tüm bu açıklamalara göre, gerek ana davaya gerekse birleşen davaya konu taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesinden doğmaktadır. HMK’nın 4.1.a maddesi uyarınca, kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalara bakma görevi sulh hukuk mahkemelerine aittir. Her iki tarafın tacir olmasının da bu sonuca etkisi bulunmamaktadır. Zira, kira ilişkisinden kaynaklanan davalarda, taraflarına bakılmaksızın, görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir.Bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı/birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı/birleşen davada davacı tarafından sarfedilen istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davalı/birleşen davada davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına 4-Gerekçeli kararın, HMK’nın 20.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 10/10/2019