Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1983 E. 2019/1315 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1983
KARAR NO : 2019/1315
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/394 D. İş Esas – 2019/394 Karar
KARAR TARİHİ: 13/05/2019
TALEP : İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin yapılan yargılaması sonunda talebin reddine ilişkin karara karşı, talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen banka vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile talep dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca borçlunun müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın katı ile Gebze … Noterliğinin 21/03/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamenin gönderildiğini, borcun ödenmediğini ileri sürerek 617.893,71 TL alacak yönünden borçlunun borcuna ve masraflara yeterli miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 13/05/2019 tarihli, 2019/394 D. İş sayılı kararında; “…Gebze …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamenin asıl borçlu …San.Tic.Ltd.Şti’ne gönderildiği, tebliğ edilemediği görülmekle; bu sebeplerle TBK.586 ve İİK.’nun 257 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz isteminin yasal koşulları bulunmadığı …” gerekçesiyle, İhtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkili banka ile Borçlu … San. Tic. Ltd. Şti. ve müteselsil kefil … arasında imzalanmış bulunan Genel Kredi Sözleşmesi ve Gebze …. Noterliğinin 21.03.2019 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesine istinaden 617.893,71 TL müvekkili banka alacağı için müteselsil kefil … borcuna yeterli miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini 10.05.2019 tarihli dilekçeleriyle talep ettiklerini, ihtiyati haciz taleplerinin, TBK’nın amir hükmüne, tüm bankacılık mevzuatına ve usule aykırı biçimde reddedildiğini, oysa TBK’nın 586. Maddesi uyarnca, “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebileceğini, ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir” şeklinde düzenleme olduğunu, ihtiyati haciz talep dosyalarında Kanun’un aradığı tüm şartların gerçekleştiğini, gerekçeli kararda; “….Gebze … Noterliğinin 21.03.2019 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin asıl borçlu olan … SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’ne gönderildiği, tebliğ edilemediği …” gerekçesiyle ihtiyati haciz taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde tespit edileceği üzere, söz konusu ihtarnamenin, tüm borçluların Genel Kredi Sözleşmesindeki adreslerine gönderildiğini, Genel Kredi Sözleşmesi’nin 6.3 tebligat adresi maddesinde özetle; “Asıl kredili müşteri ve kefiller Sözleşmede yer alan hususların yerine getirilmesi ve Bankaca gerekli tebligatların yapılabilmesi için aşağıdaki yazılı yerin kanuni ikametgah kabul edildiğini… ikametgahlarını değiştirseler bile yeni ikametgahlarını ticaret siciline tescil ettirip Bankaya noter aracılığı ile yazılı olarak bildirmedikleri takdirde, yukarıda kanuni ikametgah olduğu kabul edilen adrese yapılacak veya bu adresteki muhtarlığa tebligat evrakı bırakılmak suretiyle yapılacak her türlü tebligatın geçerli olacağını ve hukuki sonuç doğuracağını…” kabul ettiklerini fakat müvekkili bankaya adres değişikliğine ilişkin noter aracılığı ile bir bildirim yapılmadığını, bu nedenle, müvekkil Bankaca yapılan işlemlerde herhangi usulsüzlük bulunmadığını, yine Genel Kredi Sözleşmesi’nin imzaların bulunduğu bölümünde müteselsil kefilin, TBK’nın aradığı şekilde kendi el yazısı ile kefaletin türünü, hangi tarihe kadar, ne miktar borç için ve kime kefil olduğunu, ad ve soyadını açıkça yazıp imzalandığını, ihtiyati haciz taleplerinde deliller arasında mahkemeye sundukları ihtarnamenin, asıl kredi borçlusu ve kefillerin Genel Kredi Sözleşmesindeki adreslerine, yani kanuni ikametgah adreslerine gönderilmiş olduğunu, bu adreslerdeki muhtarlığa tebligat evrakı bırakılmak suretiyle yapılacak her türlü tebligatın geçerli olacağını, ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın bu nedenle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir.Alacaklı banka vekilince dava dışı şirkete genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan ancak geri ödenmediği ileri sürelen kredi alacağının tahsili için, borçlu müteselsil kefil aleyhine ihtiyati haciz talap edildiği, mahkemece yazılı gerekçe ile talebin reddedildiği, bu karara karşı alacaklı vekilince, süresi içinde istianaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İhtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiştir.Somut olayda; alacaklı banka ile asıl borçlu şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığı, aleyhine ihtiyati haciz istenenin müteselsil kefil sıfatıyla bu sözleşmeyi imzaladığı, kefaletin şekil şartlarının gerçekleştiği görülmüştür. Hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterlidir, ayrıca ihtarın tebliğ edilmiş olması aranmaz ise de asıl borçluya gönderilen ihtar, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, 6098 sayılı TBK’nın 586’ncı maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının gerçekleşmesi bakımından da gerekli bir unsurdur. Kredi borcunun ödenmemesi üzerine, hesabın kat edilerek asıl borçlu şirkete kat ihtarının gönderildiği, bila tebliğ döndüğü mahkeme kararında belirtilmiş ise de; tebliğ tutanağı örneğinin dosyaya alınmadığı, ayrıca başvuru aşamasında sunulan kredi sözleşmesi incelenerek asıl borçlu şirkete gönderilip bila döndüğü iddia edilen adresin sözleşmedeki borçlu adresi olup olmadığı denetlenememektedir. Mahkemce bu deliller değerlendirmeden ve İİK’nin 68/b maddesindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmeden karar verilmiştir. Karar bu haliyle istinaf incelemesine elverişli değildir. Bu nedenle kararın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına,2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında talebin yeniden değerlendirilmesi için dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesi gönderilmesine,3-İhtiyati haciz talep edence istinaf harçlarının, talep halinde iadesine,4-İhtiyati haciz talep edence yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince verilecek karrada, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına dair;HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 16/10/2019