Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1963 E. 2022/387 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1963
KARAR NO: 2022/387
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20.06.2019
NUMARASI: 2018/194 Esas – 2019/598 Karar
DAVA: İpoteğin fekki
Taraflar arasındaki davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı … Ticaret Ltd.Şti.- … – … Ticaret Ltd. Şti. nin … Bankası A.Ş. Güneşli Şubesi nezdinde kullanmış oldukları kredinin 350.000 TL’lik kısmına teminat olarak maliki olduğu “İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, … Mah., … Pafta, … Ada, … Parsel, … arsa paylı … Blok, Kat:.., bağımsız bölüm no:…, mesken nitelikli” taşınmazı üzerine 29.12.2011 tarih ve … yevmiye no ile davalı banka lehine 1. derece ipotek tesis ettirdiğini, Genel – Kredi Sözleşmesinden doğan tüm borçlar ilgili bankaya ödendiğini ve kredi borcu kapatıldığını, buna rağmen davalı banka tüm başvurulara rağmen ilgili taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırmadığını, davalı bankadan celp edilecek belgelerin talebin ve iddianın gerçekliğini göstereceğini, gerek TTK, gerek BK ve gerekse Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları gereğince; bir borç için teminat olarak verilmiş olan ipotek, ilgili borcun konusuna ve yükümlülüklerine karşı verilmiş olup başkaca borçlar için teminat teşkil etmediğini, yasalar ve içtihatlar bu kadar açıkken, davalı bankanın ipoteği hala kaldırmaması, müvekkilinin maliki olduğu taşınmaz hakkında tasarrufta bulunmasını engellemesi nedeniyle işgal niteliği taşımakta olduğunu, İpoteğin fekki hususunda davalı bankaya Zeytinburnu … Noterliğinin 07.03.2017 Tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki talep edildiğini, İhtar, davalı bankaya 08.03.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak ihtarda verilen sürede ve halen bedelsiz kalan ipotek kaldırılmadığını, bu nedenle; … Dış Ticaret LTD. Şti., … ve … Dış Ticaret Ltd. Şti. nin kullanmış olduğu kredi karşılığında, kredi toplam borcunun 350.000 TL’lik kısmına ilişkin teminat olarak davalı banka lehine tesis edilen ve müvekkil …’ün maliki olduğu “İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, … Mah., … Pafta, … Ada, … Parsel, … arsa paylı, … Blok, Kat:.., bağımsız bölüm no:.., mesken nitelikli” taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; dava ile iptali istenilen ipoteklerimize ilişkin ipotek resmi senetlerinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiş ve bunun aksine bir karar da alınmamış olduğundan yetki itirazında bulunduğunu ve dosyanın yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği, davaya konu ipoteğin akit tablosunun Şartlar başlıklı II. kısmının 1. maddesinden de anlaşılacağı üzere davaya konu ipotek ipotek belgesinde belirtilen davadışı borçluların ve ipotek veren davacının; davalı bankaya karşı; Kurumsal Finansman Desteği, Bireysel Finansman Desteği, Kar-Zarar Ortaklığı Yatırımı, Finansal Kiralama, Mal Karşılığı Vesaikin Finansmanı, Ortak Yatırımlar, Teminat Mektubu-Garanti-Kontrgaranti, Akreditif, Kabul-Aval, Maden/Metal Alım-Satımı,Kârpaysız Fon ve/veya sair hangi adla anılırsa anılsın bilcümle fon/finansman/kredi ve ilgili mevzuat gereği kredi sayılan işlemlerinden, genel kredi sözleşmelerinden, birden fazla karar veya sözleşmeyle tahsis edilmiş ve kullandırılmış olsa dahi ayrı ayrı her bir Tüketici Kredisi Sözleşmelerinden, Kredi Kartlarından, bunların dışında bilcümle kredi, kredi sayılan işlemler,Bankacılık münasebetleri veya işlemlerinden doğmuş ve/veya doğacak borçlarının; kredi ilişki ve işlemleri nedeniyle keşideci, ciranta, avalist sıfatları ile verdiği veya vereceği bilcümle bonolar, poliçeler, çeklerden dolayı veya sair senetlerinden dolayı doğmuş ve doğacak borçlarının; yine kredi ilişki ve işlemleri nedeniyle adi kefalet, müşterek veya müteselsil kefalet veya 3.şahısların fiillerini taahhütlerinden, garantilerinden ve garanti taahhütlerinden dolayı doğmuş ve doğacak bilcümle borçlarının; ayrıca bunların dışında hangi sebepten dolayı veya her ne ad altında olursa olsun kredinin temini, teminatlandırılması ve geri ödenmesiyle ilgili olarak Bankaya karşı ve doğmuş ve doğacak gerek Türk Lirası ve/veya döviz cinsli , gerekse dövize endekslenmiş bilcümle borçlarının da teminatını teşkil etmek üzere banka lehine tesis edildiğini, dava açılmadan önce davacının müvekkil Bankaya keşide ettiği ihtarnamesine karşı müvekkil banka tarafından Bakırköy …Noterliğinin 13.03.2017 tarih … yevmiye sayılı işlemiyle keşide edilen cevapta ipotek resmi senedinde belirtilen borçluların ipotek kapsamındaki risklerinin devam ettiği ve ipotekle temin edilen alacaklar kapanmadan ipoteğin fek edilemeyeceği belirtildiği, davacı taraf davalı bankanın iyiniyetle keşide etmiş olduğu bu cevabi ihtarnamesine rağmen huzurdaki davayı açmayı tercih etmiş olmakla birlikte mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda müvekkili bankanın ipotekle temin edilen alacaklarının halen de devam ettiği ve dava tarihi itibariyle dahi neredeyse 3 milyon Türk Lirasına varan bir alacağı olduğu vuzuha kavuşacağını, hal böyleyken davacının borcun kapandığı yönündeki iddiasının sadece bir iddia yahut temenniden öte bir anlam taşımadığı ve huzurdaki davanın tümüyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu ileri sürülerek davanın reddi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava, dava dışı kredi borçlularının davalı banka ile akdetmiş olduğu Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullanacağı kredilerin teminatı amacıyla tesis edilmiş ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, tapu kayıtları,ihtarnameler, kredi sözleşmesi, ve tüm dosya kapsamına binaen; söz konusu davada, dava dışı … Tic. Ltd. Şti. -… -… Dış Tic. Ltd. Şti.’nin davalı banka … Bankası A.Ş. Güneşli Şubesi nezdinde kullanmış oldukları kredi/kredilerin teminatını teşkil etmek üzere, üçüncü şahıs olarak ipotek verildiği görünen davacı …’ün gayrimenkulünün ipotek alındığı ve 350.000 TL ekspertiz değerli gayrimenkul üzerinde 800.000 TL ipotek tesis edildiği, 29/12/2011 tarihinde ipotek sistem girişinin yapılarak aynı gün 180.000 USD kredi kullandırıldığı, 15/12/2010 tarihinde USD 200.000 tutarlı GKS’ de ,davacı …’ ün borçlu ve kefil olarak bulunmadığı, ipoteğin Üst limit ipoteği olması ve Genel ipotek olması sebebiyle ve detayları irdelendiğinde 800.000 TL tutarına kadar, tek bir krediye bağlı olmadan teminat olarak kullanılmış olduğu, bu çerçevede Bankanın farklı tarih ve tutarlarda krediler kullandırdığı, ancak davacı …’ ün 03/04/2017 tarihinde çekmiş olduğu İhtarname ile İpoteğin fek edilmesi talebini değerlendirdiği ve davalı bankanın 04/05/2017 tarihinde Bakırköy Tapusuna İpotek Fek yazısı göndermek suretiyle İpotek fekkinin yapıldığı anlaşıldığından İpoteğin fek edilmiş olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı…” gerekçesiyle, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu ipotek müvekkili bankanın ipotek akit tablosu kapsamındaki doğmuş -ve doğacak bilcümle alacaklarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edilmiş bir ipotek olup ipoteğin bilahare müvekkili banka tarafından rızaen fek edilmiş olmasından davacının davasında haklı olduğu sonucunun çıkarılamayacağını, İpotekle temin edilen alacakların sona erdiği yönündeki iddianın tümüyle gerçek dışı olduğu bilirkişi raporuyla da sabit olduğunu, Mahkeme kararının, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiş olması dışında usule, yasaya ve hakkaniyete tümüyle aykırı olup kararın 1 ‘nolu bendi dışındaki kısımlarının kaldırılarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, dava dışı kredi borçlularının davalı banka ile akdettikleri genel kredi sözleşmesi uyarınca tesis edilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı banka vekilince mahkemece kurulan hükümde aleyhlerine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğu gibi tam tersine yargılama gideri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu tutulması gerektiği ileri sürülerek, karar bu yönüyle istinaf edilmiştir. Dava 20.03.2017 tarihinde açılmış, dava konusu ipoteğin ise davalı bankanın tapuya gönderdiği 04.05.2017 tarihli yazısı ile kaldırıldığı, bu surette davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu hususlar taraflar arasında ihtilafsızdır. Somut olayda dava dışı … Ltd Şti.- … – … Ltd. Şti nin davalı banka nezdinde kullanmış olduğu kredi/ kredilerin teminatını teşkil etmek üzere üçüncü kişi durumunda olan davacı taşınmazı üzerine 800.000 TL üst sınır ipoteği tesis edildiği, ipoteğin detayları incelendiğinde ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, genel ipotek olması nedeniyle 800.000 TL ye kadar tek bir krediye bağlı olmadan borcun teminatı olarak tesis edildiği anlaşılmaktadır. Bu çerçevede alınan bilirkişi rapor içeriğinde belirtildiği üzere borcu dava konusu ipotek ile güvence altına alınan dava dışı … Ltd Şti. Nin 20.03.2017 tarihi itibariyle yaklaşık 857.600 TL sadece anapara risk bakiyesinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Davalı banka tarafından davacı ihtarına cevap niteliğinde verilen 13.03.2017 tarihli ihtarnamede de ipotek resmi senedinde isimleri geçen borçluların ipotek kapsamında, bankaya halen risklerinin bulunduğu ve bu sebeple tüm kredi borç ve riskleri kapanmadan ipoteğin fek edilemeyeceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Bu açıklamalara göre dava tarihi 20.03.2017 tarihi itibariyle ipotek senedinde adı geçen borçluların ipotek kapsamında bankaya risklerinin halene devam ediyor olduğu gözetildiğinde, eldeki dava tarihi itibariyle davacının davasında haklı olduğundan ve davalı yanca davanın açılmasına neden olunduğu söylenemeyeceğinden, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, istinafa konu kararın HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak, dairemizce hükmün 3 ve 5 nolu bentlerinin düzeltilerek dairemizce yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulüne; ilk derece mahkemesinin istinafa konukararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin alınan 5.977,13 TL harçtan mahsubu ile artan 5.932,73 TL harcın, hükmün kesinleşmesini müteakip istem halinde davacıya iadesine, 3-Davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansının iadesine, 5-Davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 6. maddesindeki esaslara göre belirlenen (ön inceleme duruşmasından önce 04.05.2017 tarihi itibariyle dava konusuz kaldığı anlaşılmakla) 16.475,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 5-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden; a-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına; 44,40 TL peşin istinaf karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine, b-Davalı tarafından harcanan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve 41,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 162,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 31.03.2022 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, istinafa konu yargılama gideri ve vekalet ücreti değerine göre karar kesindir.