Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1962 E. 2022/456 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1962
KARAR NO: 2022/456
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 19.03.2019
NUMARASI: 2018/224 Esas – 2019/243 Karar
DAVA: İstirdat
Taraflar arasındaki istirdat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin mal sattığı müşterisi … Tic. Ltd. Şti.’den alacağına istinaden ciro yolu ile dava konusu çekleri borçlarına istinaden … kargo firması ile gönderdiğini, çekleri taşıyan kargo şirketinin dağıtım aracında hırsızlık olayının gerçekleşmesi ile çekler bir şekilde davalının eline geçtiğini, dava konusu çeklere Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/899 esas numaralı dosyası ile ödemeden men yasağı tedbiri konulduğunu, çek ciro silsilesi içerisinde yetkili hamilin müvekkili olduğunu, çeklerin davalı yanca takibe konu edilmesi üzerine, çek keşidecisi tarafından icra dosyalarına ödemelerinin yapıldığını, bu nedenle çeklerin icra dosyasına yatırılan tutarlarının davalıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilerek, müvekkiline iadesi gereken çeklerin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının istirdat davası açmasında hukuki bir yararın bulunmadığını, davanın dava şartının eksik olduğunu, davacının kendi imzasını red etmediği sürece çekten dolayı sorumluluğunun devam ettiğini, davacının basiretli tacir gibi hareket etmediğini, Asliye Hukuk Mahkemesinin vermiş olduğu ödeme yasağı kararı başvuru hakkında engel olmadığını, müvekkilinin dava konusu senette meşru ve iyi niyetli hamil olduğunu, davacının müvekkilinin çeki kötüniyetle veya ağır kusurlu bir şekilde iktisap ettiğini kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini, huzurdaki davada ispat yükünün davacı tarafta olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 790.maddesinde; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.” ve aynı kanunun 792.maddesinde; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükümlerine yer verilmiştir. Dosyamız kapsamında davalının son hamil olduğu, dava konusu çeklerin davalıdan önce başka şirketler tarafından ciro edildiği, davacı tarafın imzaya itirazı olmamakla birlikte dava dilekçesinde de dava konusu çeklerin borçlarına karşılık kargo ile gönderildiğini belirterek imzanın kabul edildiği ayrıca kıymetli evrak olan dava konusu çeklerin kargo şirketine adi gönderi olarak teslim edilmesi ve gönderinin çek olduğunun bildirilmemesi sebebiyle davacının basiretli bir tacir gibi davrandığının kabul edilemeyeceği, davalının usulüne uygun ciro silsilesi ile çeke hamil olduğu ve dava konusu çekleri kötüniyetle ya da ağır kusurlu hareketi ile iktisap ettiği, çekin hırsızlık malı olduğunu bildiği sabit olmadığından, bu hususlar davacı tarafından ispatlanamadığından, yine dava konusu çeklere ilişkin bedellerin ise dava dışı keşideci … San. ve Tic Ltd. Şti. tarafından yapıldığı da dikkate alınarak…” davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 03/11/2017 tarihinde söz konusu çeklere ilişkin hırsızlık olayı meydana gelmiş bunun üzerine müvekkilinin 06/11/2017 tarihinde Afyonkarahiar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/899 Esas numaralı dosyası ile zayi olan çeklerin iptali davası açtığını, çekler hakkında ödemeden men yasağı koyulduğunu, çeklerin çalınmasında müvekkilinin gönderiyi adi göndermesi ile müvekkilinin kusuru bulunduğunu göstermediğini, müvekkilinin basiretli bir tacir gibi gereğini yerine getirmişse de davalı tarafın da kötü niyetle çekleri iktisap etmiş olup gerekli araştırma yapıldığı takdirde bu husus ortaya çıkacağını, Müvekkilinin, … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ile aralarında ticari iş neticesinde söz konusu çeklerin yetkili hamili olduğunu, son yetkili hamilin müvekkili olduğunu, ancak rızası dışında davalı tarafça elde edildiğini, çek üzerindeki müvekkilinden sonra gelen cirantaların hepsinin sahte olup hiç birinin geçerliliği bulunmadığını, davalı tarafın, çekin yetkili hamili olmadığı gibi hırsızlık neticesinde çekleri elde etmiş olup bu konuya ilişkin olarak Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığında başlatılan soruşturma dosyalarına bakıldığında doğruluğunun ispatlanacağını, ancak mahkemenin bu hususu dikkate almaksızın karar verdiğini, 6102 sayılı TTK madde 792 ve 790.maddeleri gereğince davalı tarafça çekler kötü niyetle ve haksız bir şeklide elde edilmiş olup ağır kusuru bulunduğunu, davalı tarafın, müvekkilinin rızası dışında çeklerin elinden çıktığını bilebilecek durumda olduğundan kötü niyetli olduğu açıkça ortada olduğunu, bu konuya ilişkin olarak yukarıda belirtildiği üzere davalı tarafın adına başlatılmış olan soruşturma dosyaları incelenmesi halinde ağır kusurunun ispatlanmış olacağını, davalı tarafın çeklerin çalıntı olduğunu bilebilecek durumda olup iyi niyetle iktisap etmediğini, aksine çeklerin çalınması hususunda sorumluluğu bulunduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 792. maddesi uyarınca çek istirdadı davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu çeklerin fotokopisinin incelenmesinde; … Bankası AŞ Bilecik Şubesine ait keşidecisi … San. ve Tic Ltd. Şti., …San. ve Tic. Ltd. Şti. Olan 31/01/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 10.000,00 TL bedelli çek olduğu, çekin sırasıyla …., …. San. ve Tic. Ltd. Şti., … Tic. AŞ, … Tur. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti., …. Dış Tic. Ltd. Şti. lehine ciro edildiği son hamilin ise … olduğu, ikincisinin … Bankası AŞ Bilecik Şubesine ait keşidecisi … San. ve Tic Ltd. Şti.,… Tic. Ltd. Şti. Olan 28/02/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 10.000,00 TL bedelli çek olduğu, çekin sırasıyla …., … Tic. Ltd. Şti., …. San. Tic. AŞ, …. Tur. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti., … San. Dış Tic. Ltd. Şti. lehine ciro edildiği son hamilin ise … olduğu anlaşılmaktadır. TTK’nın 792. maddesine göre; “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle hükümlüdür.” aynı Kanunun 790. maddesinde ise “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve bir birine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir beyaz ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır” düzenlemesi bulunmaktadır. Davalının elinde bulunan çeklerin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup; davacının, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran davalının kötüniyetli ve iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, davacı çeklerdeki ciro imzasının sahteliğini ileri sürmemiş olup, kaşe ve ciroladığı çeklerin kargoda hırsızlandığını ileri sürmüştür. Esasen kıymetli evrak olan çek sebepten mücerret bir ödeme aracıdır. Dava konusu çeklerdeki ciro silsilesi düzgün olup, aksi ispatlanamadığı için davalı taraf iyi niyetli yetkili hamil konumundadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nın 792 maddesine göre, çek eline geçmiş bulunan hamilin ancak kötüniyetle iktisap etmiş olması veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunması halinde çeki iade ile yükümlü olup, davalı … ‘in dava konusu çekleri kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığından, davalı hakkındaki istirdat ve çek bedelinin iadesi davasının reddi yönünde kurulan hüküm isabetli olup, aksi yöndeki davacı vekili istinaf başvuru nedenrleri yerinde görülmemiştir. İlk derce mahkemesi karar ve gerekçesi yasa ve usule uygun olup, kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına, bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5 Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 14.04.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.