Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1958 E. 2022/453 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1958
KARAR NO: 2022/453
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15.05.2019
NUMARASI: 2017/182 Esas – 2019/456 Karar
DAVA: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nun Ankara ilinde Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir hizmeti verdiğini, müvekkilinin davalı … Sigorta A.Ş ile 04.04.2016 – 04.04.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi akdedildiğini, müvekkilin çalışanı tarafından yapılan bir mesleki hata nedeniyle Eylül 2016 ayında riziko gerçekleştiğini ve meydana gelen hasarın tazmini için davalı … nezdinde yapılan bütün iyi niyetli girişimlerin eylemin mesleki hata sayılamayacağı gerekçesiyle reddedildiğini, müvekkili ile dava dışı …Ltd.Şti. süresi dolmuş olan SMMM hizmetleri sözleşmesini 05.01.2016 tarihinde bir yıl süre ile yenilediklerini, söz konusu SMMM hizmetleri sözleşmesi uyarınca müvekkilinin, dava dışı …Ltd.Şti.’nin dairesine karşı sorumlu olduğu muhtelif birimleri müşterisi adına yerine getirmekte ve tarih ve tahakkuk eden vergiyi ve ödeme zamanını müşterisine bildirdiğini, dava dışı …Ltd.Şti.nin Isparta Kamu Hastaneler Birliği tarafından ihalesine çıkılan muhtelif tıbbi malzemenin tedariki için ihaleye katılmak üzere başvuru yaptığını, şartname uyarınca 38.000,00 TL teminatı ilgili kamu kurumunun hesabına yatırdığını, dava dışı ….Ltd.Şti.’nun müvekkilin yapmış olduğu bildirime güvenerek vergi borcu bulunmadığından 27.09.2016 tarihinde yapılan ihaleye katıldığını ve en iyi teklif veren firma olduğundan ihaleyi aldığını, bununla beraber Isparta Kamu Hastaneler Birliğinin yapmış olduğu inceleme neticesinde dava dışı …Ltd.Şti.’nin Ağustos 2016 dönemine ait muhtasar vergisi borcu bulunduğundan bahisle şirketin ihale dışı bırakıldığını ve yatırılmış olan 38.000,00 TL tutarındaki teminatın hazineye irat kaydedildiğini, söz konusu durumun müvekkiline bildirilmesi üzerine muhasebe bürosunda yapılan inceleme neticesinde Ağustos 2016 dönemine ait ödenmemiş muhtasar vergisi tarh ve tahakkuk fişinin dava dışı ….Ltd.Şti.’ne gönderilmediğinin tespit edildiği ve söz konusu tahakkuk fişinin müşteriye 30.08.2016 tarihli e-posta ekinde bildirildiğini, dava dışı …Ltd.Şti. Tarafından hazineye irat kaydedilen tutarın ödenmesi amacıyla 12.01.2017 tarihinde müvekkiline ihtarname gönderildiğini, rizikonun gerçekleşmesi üzerine müvekkilinin söz konusu hasarı davalı … şirketine ihbar ettiğini, kendi müşteri ile uzun yıllardır devam eden ticari ilişkinin zedelenmemesi için hasar miktarı olan 38.000,00 TL’yi dava dışı …Ltd.Şti.’ne ödediğini, zararın tazmin talebinin reddedildiğini, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile muafiyet miktarı düşüldükten sonra kalan 37.150,00 TL’nin hasarın ihbar tariri olan 13.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı … şirketinden alınarak davacı tarafa ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; Davalı … Sigorta vekili cevabında özetle; Davacı …’nun, müvekkili şirket nezdinde … – … numaralı ve 04.04.2016 – 2017 vadeli Serbest Muhasebeci/Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu taleplerin ve sigortacının yazılı onayı alınmaksızın zarar görenin talebinin karşılanması Serbest Muhasebeci/Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi teminat kapsamı dışında kaldığını, müvekkili sigortacının, bilgisi ve onayı dışında yapılan ödeme nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, huzurdaki davanın haksız ve dayanaksız olduğunu,açıklanan nedenlerle ;öncelikle müvekkili şirketin dava konusu hadiseye ilişkin poliçe teminatı kapsamında sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine, her koşulda yapılan itirazlarkapsamında inceleme yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Toplanan deliller, dosya kapsamı, somut olaya ve denetime uygun bulunarak itibar edilen bilirkişi raporuna göre, davacının dava dışı şirketin muhtasar vergisi tarh ve tahakkuk fişini zamanında göndermemesi nedeniyle, dava dışı şirketin katıldığı kamu ihalesinde verdiği teminatın vergi cezasına dayalı olarak hazineye irat kaydedildiği, akabinde davacıya ihtarname göndererek uğradığı zararın tazmini talep ettiği, davacının rizikonun gerçekleştiğini davalı … şirketine ihbar ettiği, davalı tarafın davacının talebini mesleki bir faaliyet olmaması nedeniyle reddettiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda zararı doğuran olayın mesleki faaliyet kapsamında olduğunun tespit edildiği, rizikonun sigorta poliçesi kapsamında olmadığının ispatının davalı tarafta olmasına rağmen bu hususun ispatlanamadığı, davacı tarafın rizikonun gerçekleştiğinin öğrenilmesinden hemen sonra ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiği anlaşıldığından, sigorta poliçesi genel şartları B.5 maddesine göre sigortacı en geç 30 gün içerisinde sigortalıya ödeme yapmasının gerektiği belirlendiğinden, sigorta şirketine 17/01/2017 tarihinde talep bulunulduğu, hasar dosyası kayıtlarında anlaşılması nedeniyle, 17/01/2017 tarihinden 30 gün sonrası olan 17/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, davacının 37.150,00-TL alacağını davalı taraftan tahsil edebileceğine dair oluşan kanaat …” gerekçesiyle, davanın kabulü ile 37.150,00 TL tazminatın 17/02/2017 tarihindeN itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda, Sigorta hukuku kapsamında denetim yapılmadığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe kapsamında incelenmediğini, Dava, konusu zarar ve davaya konu alacağın poliçe şartları uyarınca teminat dışında kaldığı iddialarının değerlendirilmediğini, bu nedenle kararın bozulması gerektiğini, Bu kapsamda ilk derce mahkemesine sundukları tüm yazılı ve sözlü beyanlarda, sigorta konusunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmasının talep edildiğini, ancak mahkemece bu talebin karşılanmadığını, dava konusu alacak kalemlerinin, poliçe genel ve özel şartları kapsamında teminat dışı zararlar olduğunu, Davaya dayanak somut zararın dolaylı zarar niteliğinde olduğunu, davacının mükellefi adına tahakkuk eden verginin yasal süresi içerisinde ödenmemesi ve mükellefinin borcu yoktur yazısı alamayarak, “ihaleye girmek için verdiği geçici teminatın” gelir olarak kaydedilmesine dayandığını, buna göre dava konusu talebin dolaylı zarar konusuna girip, poliçe kapsamı dışında kaldığını, zira dava konusu alacak kaleminin, vergi tahsilinden ve sorumluluğundan bağımsız olarak, başkaca kişi ve kurumlar tarafından uygulanan vergi sorumluluğunun dışında kalan yaptırıma dayandığını, bu konuda sigorta bilirkişisinden rapor aldırılmadığından, bu kapsamda bir denetim yapılmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığını, Bunun dışında, sigorta gelen ve özel şartları uyarınca, SİGORTACININ YAZILI ONAYI ALINMAKSIZIN ZARAR GÖRENİN TALEBİNİN KARŞILANMASI SİGORTA TEMİNATI DIŞINDA KALDIĞINDAN, bu nedenle de zararın poliçe kapsamında olmayıp reddi gerektiğini, bu nedenle de kararın bozulması gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı ile ile davalı … arasında imzalan “Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi” kapsamında, davacının mükellefine ödediği zarar tutarının tahsili istemine ilişkindir. İlk derce mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı, dava dışı mükellef şirketin muhtasar vergisi tarh ve tahakkuk fişini zamanında göndermemesi nedeniyle, dava dışı mükellefi şirketin katıldığı kamu ihalesinde verdiği teminatın, vergi borcuna dayalı olarak Hazineye irat kaydedildiğini, bu nedenle mükellefinin talebi üzerine 38.000 TL zararının ödendiğini ileri sürerek, ödenen tutarın sigorta poliçesi kapsamında davalı … şirketinden tahsilini talep etmiş, davalı ise hasarın davacının mesleki sorumluluğu kapsamında bulunmadığını, kaldı ki sigortacının yazılı onayı alınmaksızın ödeme yapılması nedeniyle hasarın poliçe özel ve genel şartları uyarınca teminat dışı haller kapsamında kaldığını ileri sürmüştür. Mahkemece yargılama aşamasında mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, davalının itirazları üzerine aynı bilirkişiden ek rapor alınarak sonuca gidilmiştir. Davalı gerek kök rapora gerekse ek rapora karşı itiraz etmiş, mali müşavir bilirkişi yanında sigortacılık konusunda uzman bir bilirkişinin de katılımı ile savunma ve itiraz sebeplerinin karşılanması için rapor alınması talebinde bulunmuştur. Mahkemece atanan bilirkişinin uzmanlık alanının sigortacılık olmayıp, bağımsız denetçi – mali müşavir olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi tarafından uyuşmazlık kapsamında yalnızca somut olayda muhasebeci- mali müşavirlerin görevleri kapsamında değerlendirme yapılarak rapor düzenlendiği anlaşılmaktadır. Oysa davalı … tarafından, dava konusu zararın davacı sigortalı tarafından davalı sigortalının yazılı onayı alınmaksızın karşılanması ve ödenmesi halinde poliçe özel ve genel şartları uyarınca teminat kapsamı dışında kalacağı yönündeki savunmaları karşılanmamış, bu savunma sebebi yönünden bilirkişi raporlarında bir değerlendirme yapılmadığı gibi, gerekçeli kararda da tartışılmamıştır. Buna göre davalının savunma sebepleri ve zararın poliçe özel ve genel şartları uyarınca teminat kapsamı dışında kalıp kalmadığı yönünde, uyuşmazlığın özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği de dikkate alındığında, sigorta alanında uzman bir bilirkişiden rapor alınması gerekirken, sigorta konusunda uzmanlığı bulunmadığı anlaşılan bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Buna göre ilk derece mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde uzmanlık alanı olmayan bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda sonuca gitmesi ve davalının savunma sebeplerinin karşılanmamış olması dikkate alındığında, istinafa konu kararın HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki karar alınmıştır.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesince, talep halinde iadesine, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yolu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, İlk Derece Mahkemesi tarafından, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-İlk derece mahkemesince verilen hüküm, Dairemizin iş bu kararı ile ortadan kalktığından, İİK’nın 36/5. maddesi gereğince teminatın yatırana iadesine,6-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 07.04.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.