Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1941 E. 2021/730 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1941
KARAR NO : 2021/730
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2019
NUMARASI: 2018/652 E. – 2019/166 K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasında görülen şirketin ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tasfiye edilen … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin müvekkili şirketin maliki olduğu …Merkezinde Haziran 2013’e kadar kiracı olarak faaliyet sürdürdüğünü, bu süre içinde kira sözleşmesine aykırı davranarak edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle şirket aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı dosyaları ve başkaca icra takip dosyalarında icra takibine girişildiğini, borçlu şirketçe takiplere haksız şekilde itiraz edilmesi nedeniyle İstanbul Anadolu 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/721 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, ancak şirketin 20.11.2015 tarihinde tasfiye edilerek sicil kaydının terkin edildiğini, müvekkilinin alacağı bulunduğundan tasfiyesin usulüne uygun olarak gerçekleştirilmediğini ileri sürerek, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olaydada müvekkili kurumun TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince ”Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited Şirketleri ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ticaret sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin tebliği” hükümleri çerçevesinde işlemin gerçekleştirilerek şirketin re’sen terkin edildiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını ve yasal hasım konumunda bulunan müvekkilinin yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunarak, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tasfiye memuru .. tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; şirketin tasfiye edilmesi nedeniyle husumetin sadece ticaret sicili memurluğuna yöneltilmesi gerekirken müvekkiline de yöneltilmesinin usulsüz olduğunu, bu kapsamda taraf sıfatı bulunmayan müvekkiline gönderilen tebligatın da usulsüz olduğunu, tasfiye sürecinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, ihyası istenen şirketin ticari faaliyette bulunmasının mümkün olmaması nedeniyle sadece ihya sebepleri doğrultusunda işlem yapılabileceğini, dava dilekçesinde hangi nedenle ihyanın istendiğinin açıklanmadığını, ihya edilen şirketin mal varlığının bulunmaması nedeniyle davacının ihya talep etmekte hukuki yararının bulunmadığını, davacının delillerini hasrederek müvekkiline tebliğ etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…İncelenen tüm dosya kapsamına göre; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı bulunan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Şirketi’nin İstanbul Anadolu 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/721 Esas sayılı dosyasının sonuçlandırılması ve infazı ile sınırlı olarak davacının işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu…” gerekçesiyle davanın kabulü ile Tasfiye Halinde …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin İstanbul Anadolu 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/721 Esas sayılı dosyasının sonuçlandırılması ve infazı ile sınırlı olarak ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi için ticaret siciline kayıt ve tesciline, tasfiye memuru olarak … atanmasına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı tasfiye memuru … vekili istinaf başvuru dilekçesinde;Şirket ortaklarının şirketin tasfiye edilmesi konusunda karar alarak tasfiye için müvekkilini tasfiye memuru olarak görevlendirdiklerini, müvekkilinin de yasal gerekilikleri yerine getirerek tasfiyeyi tamamladığını, herhangi bir gerçek yada tüzel kişinin tasfiye edilen şirketten alacaklı olduğunu beyan ederek tasfiye sürecine itirazda bulunmadığını, müvekkilinin davada taraf sıfatı bulunmadığını, şirketin ihyasına yönelik davalarda husumetin sadece Ticaret Sicil Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin davada taraf sıfatı bulunmadığı için, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, tasfiyeyle görevi sona eren tasfiye memuruna dava dilekçesinin tebliğine ilişkin tebligatın hukuka aykırı olduğunu, tasfiye sürecinde bir usulsüzlük bulunmadığını, ihya edilen şirketin tasfiye amacı dışında faaliyette bulunamayacağını, davacının hangi sebeple şirketin ihyasını istediğinin açıklanmadığını, ihya edilen şirketin yeniden faaliyette bulunarak gelir elde etmesinin mümkün olmaması nedeniyle davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, mahkemece müvekkilinin tasfiye memuru olarak atanmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin hiçbir şekilde şirketin kuruluşu için görev alamaya zorlanamayacağını, müvekkilinin yerine uzman bir mali müşavirin tasfiye memuru olarak atanması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 547. maddesi gereğince, tasfiyesine karar verilmiş bulunan şirketin ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi için sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir.İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilerek talep edilen dava dosyasıyla sınırlı olmak üzere ihya kararı verilmiş; bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ortakların kararıyla tasfiye sürecine girdiği, tasfiye kararının ilan edildiği, davalının tasfiye memuru olduğu, tasfiye raporunun görüşülerek şirketin terkinine karar verildiği, tasfiye ve terkine ilişkin kararın 2011.2015 tarihli sicil gazetesinde yayınlandığı, terkin olmadan önce merkez adresinin İstanbul ili Ataşehir ilçesi olması nedeniyle mahkemenin 6102 sayılı TTK’nun 547/1. maddesi uyarınca kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.Davacı tarafından tasfiye halindeki şirket aleyhine İstanbul Anadolu 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/721 Esas sayılı dava dosyasında, kira sözlemesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Davalı tasfiye memurunun alacağa yönelik savunmaları da bu davada değerlendirilecektir. Derdest olan davada taraf teşkilinin sağlanarak yargılama yapılmasının sağlanması bakımından, tasfiye edilen şirketin ihyasını talep etmekte davacının hukuki yararı bulunmaktadır. TTK’nın 547. maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olması halinde, ilgililerin şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemlerin sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin talebi yerinde görmesi halinde tasfiye memurları veya yeni bir veya birkaç tasfiye memuru atayarak tescil ve ilan ettirecektir. Mahkemece, yasal şartların oluşması nedeniyle şirketin ihyasına ve son tasfiye memurunu ek tasfiye için görevlendirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer yandan tasfiye memurunun pasif husumet ehliyeti bulunduğundan davada taraf olmasında bir usulsüzlük bulunmadığı gibi, yapılan tebligatta da usule aykırı herhangi bir yön bulunmadığından, davalı tasfiye memuru vekilinin tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve kararı isabetli olmakla, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına; bakiye 14,90 TL istinaf harcının davalı tasfiye memurundan tahsiline, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 10.06.2021