Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1903 E. 2022/236 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1903
KARAR NO: 2022/236
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2019
NUMARASI: 2017/594 E. – 2019/548 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşleminden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabul- kısmen reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı … Aş arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine diğer davalıların müteselsil kefil olarak katıldıklarını, sözleşme kapsamında asıl borçluya spot kredi ile ticari ödeme planlı iş yeri kredisi tesis edildiğini, ayrıca borçluya 20 adet teminat mektubu ve çek karnesi verildiğini, borçluların kredi borcunu ödememesi üzerine Beyoğlu …Noterliğinin 01.06.2016 tarihli ihtarıyla hesabın kat ediğini, hesabın katından sonra teminat mektubu muhataplarının tazmin istekleri üzerinde mektup bedellerinin ödendiğini, keşide edilen Beyoğlu … Noterliğinin 08.06.2016 tarihli ihtarıyla ödenen miktarların talep edildiğini, alacağın ödenmemesi üzerine borçlular hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin itiraz sonucu durduğunu, banka kayıtları üzerinde inceleme yapılması halinde alacağın belirleneceğini, sözleşmenin 10.maddesinde borcun süresinde ödenmemesi üzerine uygulanacak faiz oranın belirlendiğini, sözleşmenin 2.maddesinde uyuşmazlık halinde banka kayıtlarının kesin delil olacağının benimsendiğini, takip sonrası yapılan ödemelerin mahsubu neticesinde harca esas değerin 4.824.037,04TL olduğunu ileri sürerek, takibe yönelik itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… İpotek akit tablosu alınıp incelendiğinde … adına kayıtlı taşınmaz … AŞ’nin davacıya olan borçları nedeni ile 3.600.000,00TL’lik limitle ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır. Spot kredi ile ilgili olarak çok miktarda araç için taşınır rehini sözleşmesi düzenlendiği tespit edildiğinden rehin sözleşmeleri ve araç değerlerini gösteren evraklar davacı taraftan istenilerek dosyaya bırakılmıştır. İİK’nın 45.maddesine göre, rehin ile temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir. Borçlar Kanunun 586.maddesine göre, Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir. Davacı taraf takip talebinde de belirttiği üzere çek yaprağı sorumluluk bedelleri yönünden depo talebini sadece asıl borçlu olan … Aş’ye karşı yöneltmiştir. 40 adet çek yaprağı sorumluluk bedeli olan 51.600,00TL’nin depo istenilmiş ise de bilirkişi tarafından yapılan incelemede 39 adet çek yaprağı sorumluluk bedelinden dolayı 50.310,00TL’nin deposunun istenebileceği tespit edilmiştir. Davacının bu kısmı yönelik talebi asıl borçlu açısından mahkememizce kısmen kabul edilmiştir. Davacı takip talebinde spot kredi yönünden istemiş olduğu alacağı detaylandırmış aşağıdaki şerhler bölümünde ise asıl borçlu …’nun spot kredilerin teminatlı olanlarından sorumlu olmadığını, yine kefil … Ltd Şti’nin de spot krediden sorumlu olmadığı yönünde açıklama yaptığı, asıl borçlu yönünden takip talebinde spot kredilerden rehine müraacat kuralı gereğince teminatlı olanlardan sorumlu olmadığı belirtilmiş ise de bu hususta net bir miktar belirlenmediği yada tamamından sorumlu olmadığı yönünde açıklama yapılmadığı takip talebindeki asıl borçlu yönünden spot krediler açısından muğlak ifadeler kullanıldığı görülmüştür. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere spot kredilerle ilgili olarak davacı taraf birçok taşıt menkul rehini sözleşmesi yapmıştır. Davacı taraf bu hususta asıl borçlu aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyası ile taşınır rehininin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatmıştır. Menkul rehini var ise önce bunların paraya çevrilmesi kanun gereği zorunluluktur. İİK’nın 45 ve BK’nın 586/2.fıkrasına göre hem asıl borçlu hemde kefil hakkında menkul rehini paraya çevrilmeden takip başlatılamayacaktır. Dosyaya sunulan belgelerden menkul rehinlerinin spot kredi miktarını karşıladığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle spot kredilerle ilgili olarak davacının kefil …Ltd Şti ve … AŞ’ye kaşı açmış olduğu itirazın iptali davasının reddi gerekmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere asıl borçlunun davacıya karşı olan 3.600.000,00TL’lik borcunun teminatı olmak üzere ipotek tesis edildiği davacı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı görülmektedir. İş yeri kredisi , tazmin edilen teminat mektuplarından dolayı bilirkişi tarafından saptanan bedeller toplandığında ipotek bedelinin bu borçları karşıladığı görüldüğünden asıl borçlular hakkında açılan iş yeri kredisi ile ödenen teminat mektuplarından kaynaklı kredilerle ilgili asıl borçlu şirket hakkında açılan itirazın iptali davasının İİK 45.maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. İş yeri kredisi ile tazmin edilen teminat mektupları yönünden kefiller hakkında açılan itirazın iptali davasının ise Borçlar Kanunun 586/1.maddesi dikkate alınarak tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile davacının kefiller … Ltd Şti ve … Ltd Şti hakkında iş yeri kredisi ve ödenen teminat mektuplarından kaynaklı itirazın iptali davasının kabulü ile bu davalıların bu krediler yönünden İstanbul … İcra müdrülüğünün … esas nolu dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin, … nolu iş yeri kredisi yönünden 999.877,60TL asıl alacak, 21.330,72Tl işlemiş faiz , 1.066,53TL BSMV olmak üzere toplam 1.022.274,85TL üzerinden takibin devamına, teminat mektubu tazmin bedeli kredisi yönünden ; 2.275.913,65TL asıl alacak, 33.380,09TL işlemiş faiz, 1.669,00TL BSMV olmak üzere toplam 2.310.962,74TL üzerinden takibin devamına, iş yeri kredisi ve tazmin edilen temanit mektubu kredisi yönünden asıl alacak miktarlarına takip tarihinden itibaren yıllık %48 oranında temerrüd fazii ve faizin %5’i oranında BSMV uygunlanmasına, 666.447,51TL icra inkar tazminatının … LTd Şti ve … Ltd Şti’inden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle; davacının davalı … A.Ş. hakkında gayri nakdi krediler açısndan itirazın iptali davasının kısmen kabülü ile 39 adet çek yaprağı sorumluluk bedeli olan 50.310,00 TL’nin davacı banka nezdinde açılacak faizsiz bir hesaba, asıl borçlu … tarafından depo edilmesine, Bankaca çek yaprağı sorumluluk bedelinin ödenmesi halinde ödenen miktara ödeme tarihinden itibaren tahsil tarihne kadar yıllık %24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanarak tahsili şeklinde takibin devamına, gayri nakdi kredinin deposu ile ilgili davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacının davalılar hakkında açtığı spot krediden kaynaklanan itirazın iptalı davasının İİK’nın 45 ve TBK’nın 586/2. maddeleri gereğince reddine, davacının asıl borçlu … hakkında açtığı işyeri kredisi ve ödenen teminat mektuplarından kaynaklı kredilerle ilgili itirazın iptali davasının İİK’nın 45. maddesi gereğince reddine, davacının kefiller … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. hakkında iş yeri kredisi ve ödenen teminat mektuplarından kaynaklı itirazın iptali davasının kabulü ile bu krediler yönünden İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin … nolu iş yeri kredisi yönünden 999.877,60 TL asıl alacak, 21.330,72TL işlemiş faiz, 1.066,53 TL BSMV olmak üzere toplam 1.022.274,85 TL üzerinden devamına, teminat mektubu tazmin bedeli kredisi yönünden 2.275.913,65 TL asıl alacak, 33.380,09TL işlemiş faiz, 1.669,00TL BSMV olmak üzere toplam 2.310.962,74TL üzerinden takibin devamına, iş yeri kredisi ve tazmin edilen temanit mektubu kredisi yönünden asıl alacak miktarlarına takip tarihinden itibaren yıllık %48 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV yürütülmesine, 666.447,51TL icra inkar tazminatının … Ltd. Şti.’inden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Müvekkil banka ile davalı borçlular arasında düzenlenen sözleşmelerle borçluya nakdi kredi kullandırıldığı gibi 20 adet teminat mektubu ve çek karnesi verildiğini, borcun ödenmemesi üzerine 01.06.2016 tarihli ihtarla hesabın kat edilerek asıl borçlu ve kefillerden güncel nakit borcun ödenmesi ve teminat mektubu bedellerin depo edilmesinin istenildiğini, hesabını kattı sonrası teminat mektuplarının ödenmesi nedeniyle keşide edilen 08.06.2016 tarihli ihtarla ödenen miktarın da istendiğini, borcun süresinde ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, itiraz üzerine açılan davada mahkemece hukuka aykırı karar verildiğini, takip talebinde İİK’nın 45. maddesinde belirtilen önce rehne müracaat kuralı gereğince 1 no’lu alacak kaleminde yer alan spot kredilerin teminatlı olanlarından asıl kredi borçlusu … AŞ’nin sorumlu olmadığının açıkça yazmamıza rağmen, mahkemece hukuk dışı gerekçelerle talep edilmeyen bir konuda davanın reddine karar verilerek vekalet ücretine hükmedildiğini, ödeme emrinin incelenmesi halinde asıl borçlu … A.Ş.’nin önce rehne müracaat kuralı gereğince bir numaralı alacak kalemi olan spot kredilerin teminatlı olanlarından sorumlu olmadığının açıkça yazıldığını; mahkemece takip talebindeki istemin açıklanmadığı belirtilmesine karşın, son oturuma kadar müvekkilinden bir açıklama istenerek eksiklik giderilmeden karar verildiğini, takip talebinde spot kredilerin teminatlı olanlarından asıl kredi borçlusu … AŞ’nin sorumlu olmadığının açıkça belirtilerek, bu ibarenin rehin takibine konu olan araç teminatlarının bir kısmının henüz trafiğe tescil edilmemiş sıfır km ve plakasız araçlar hakkında olmasından kaynaklandığını, davalı … A.Ş. ile müvekkil banka arasında imzalanan rehin sözleşmesinin üçüncü kişiler açısından da geçerli bir rehin olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunun yargılamayı gerektirmesinden kaynaklandığını, mahkemece reddedilen spot kredilerle ilgili olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından asıl borçlu hakkında menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, takiple henüz trafiğe tescil edilmemiş plakasız 0 km araçların da satıldığını, ancak üçüncü kişinin itirazı sonucu İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/75 E. ve 2018/822 K. sayılı kararıyla, sıra cetvelinin ilk sırasında yer alan müvekkilinin tescilsiz araçlara ilişkin rehininin TMK’nın 940/2.maddesi gereğince geçersiz olduğunun tespitine karar verildiğini, ancak kararın henüz kesinleşmediğini, bu nedenle ilk derece mahkemesinin açıklamaların muğlak olduğuna ilişkin tespitinin yerinde olmadığını, taşınır rehini miktarının bu kararın kesinleşmesi ile ortaya çıkabileceğinden sıfır km plakasız araçlarla ilgili olarak icra mahkemesi kararının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğini; takip talebinde İİK’nın 45. maddesi gereğince asıl kredi borçlusu …nin teminatlı olan spot kredilerden sorumlu olmadığının açıkça ifade edilmesine rağmen, mahkemece bu kredilere yönelik asıl kredi borçlusundan bir talep varmış gibi davanın reddine karar vererek müvekkilinin aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu; anılan maddede düzenlenen rehine müracaat kuralının yalnızca asıl kredi borçlusu açısından geçerli olduğunu, müşterek borçlu ve müteselsil kefiller hakkında İİK’nın 45 ve TBK’nın 586/2. maddeleri gerekçe gösterilerek spot kredilerinden sorumlu olmadıklarına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu kuralın kefiller yönünden uygulanamayacağını, spot kredilerin teminatı olarak alınan 18 adet trafiğe tescil edilmiş plakalı araç ile 19 adet henüz trafiğe tescil edilmemiş araçlar hakkında asıl kredi borçlusu açısından takip başlatılması nedeniyle, kredi borçlusunun İİK’nın 45. maddesi dikkate alınarak teminatlı olan spot kredilerinden sorumlu olmadığının takip talebine yazıldığını, ancak kefiller açısından bu kuralın uygulanmaması nedeniyle takip başlatılmasına bir engel bulunmadığını, Yargıtay’ın da bir çok kararında bu kuralı benimsediğini, TBK’nın 586/2 ve TMK’nın 939 ve devamı maddeleri gereğince sicil kayıtlarında rehin bulunmayan ve teslim edilmeyen rehinin geçersiz olması nedeniyle takip yapılmasının usule uygun olduğunu ve bu hususun bir çok Yargıtay kararıyla belirlendiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 6609 E., 7944 K. Sayılı ve 08.06.2015 tarihli ilamında, kanun gereğince bir sicile tescili zorunlu olan taşınır mallar bakımından, teslime bağlı rehin yanında, zilyetliğin alcaklıya devrine gerek olmaksızın , taşınır malın kayıltı bulunduğu sicile kaydedilmek suretiyle taşınır mal üzerinde rehin kurulabileceği, böyle bir rehnin teslime bağlı taşınır rehni olmadığından, TBK’nın 586/2 maddesine göre müteselsil kefilin takibine engel teşkil etmeyeceğinin belirlendiğini, İstanbul 13. İcra Hukuk mahkemesinin kararıyla sıra cetvelinin iptal kararının kesinleşmesi halinde plakasız sıfır km araçların teminat olarak alındığı spot kredilerin teminatsız kalacağını, ortada bir alacak rehni ve teslime bağlı taşınır rehni mevcut olmadığından, sıfır km araçların teminat olarak alındığı spot krediler açısından da TBK’nın 586/2. maddesinin uygunlanma imkanının olamayacağını, bu nedenle anılan kararın sonucu beklenerek rehinin geçersizliğine karar verilmesi durumunda bir alacak rehni ve teslime bağlı taşınır rehni kalmadığındarı spot krediler açısından kefile karşı açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, tescilli 19 araç için ise bu araçlar üzerinde alınan rehinlerin bir çok Yargıtay karında belirlendiği üzere teslime bağlı bir rehin niteliğinde olmaması nedeniyle bu araçların bağlı olduğu spot krediler açısından TBK’nın 586/2 maddesinin uygulanma imkanı olmadığından, itirazın kaldırılarak kefillerin sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi gerektiğini; iş yeri kredisi ve tazmin edilen teminat mektuplarından kaynaklı alacağın ipotek limiti içinde kaldığı gerekçesiyle asıl borçlu hakkındaki davanın İİK’nın 45. maddesi gereğince reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, takip talebinde asıl borçlunun ipotek tutarını aşan kısmı için takip edildiğinin belirtildiğini, mahkemece işyeri kredisi ve tazmin edilen teminat mektupları nedeniyle ödenen bedellerin toplanarak ipoteğin bu miktarları karşılaması nedeniyle asıl borçlu hakkındaki davanın reddine karar verildiğini, oysa takip talebinde asıl borçlunun teminatı olarak verilen 3.600.000,00 TL bedelli ipotek nedeniyle bu miktarı aşan borç olması halinde sorumlu tutulduğunu, ayrıca spot kredilerin teminatlı olanlarındarıda asıl borçlunun sorumlu tutulmadığını, mahkemece takip talebindeki açıklamanın yok sayılarak talebin reddine ile vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını, rehinle temin edilmeyen herhangi bir alacak varsa bunun için takip başlatılması nedeniyle, tüm alacağın ipoteğin teminatı içinde olduğunun belirlenmesi halinde buna ilişkin bir karar verilmesi gerektiğini ve müvekkilinin önce rehine müracaat kuralına aykırı bir takip ve davası bulunmadığının gözetilmesi gerektiğini, mahkemece vekalet ücretinin ne şekilde hükmedildiğinin anlaşılmadığını, hangi krediler nedeniyle kimlere vekalet ücreti verildiğinin belirli olmadığını, … Ltd. Şti lehine vekalet ücretine hükmedilmesine rağmen bu davalıya karşı karşı spot kredilerle ilgili olarak herhangi bir talebin bulunmadığını, … Ltd. Şti’nin yalnızca işyeri kredisi ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklı risklerden sorumlu tutulduğunu, mahkemenin kefiller açısından haksız bir şekilde reddettiği spot krediler açısından bu şirkete karşı herhangi bir takip yöneltilmediğinden anılan şirket lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, genel kredi sözleşmesi nedeniyle verilen nakdi ve gayri nakdi kredi alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı ile davalı … A.Ş. arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde, taraflar arasında çeşitli tarihlerde genel kredi sözleşmeleri düzenlendiği, diğer davalıların genel kredi sözleşmesine kefil olduğu, kefalet sözleşmesinin usulüne uygun şekilde düzenlendiği, kredi sözleşmesi kapsamında bankaca asıl borçluya çeşitli nakdi krediler kullandırıldığı gibi teminat mektupları verildiği ve çek karnesi teslim edildiği anlaşılmıştır. Bir kısım teminat mektuplarının kat ihtarından sonra lehtarları tarafından ibraz edildiği ve davacı tarafından toplam 2.333.33,20 TL teminat mektubu bedellerinin ödendiği görülmüştür. Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine bankaca keşide edilen 01.06.2016 tarihli ihtarla hesabın kat edilerek toplam 4.588.058,79 TL nakdi kredinin ödenmesi, 2.333.333,20 TL gayri nakdi teminat mektubu borcunun depo edilmesi, 40 adet çek yaprağı karşılığı 51.600 TL ‘nin nakden depo edilmesi veya çek yapraklarının iade edilmesi talep edilmiştir. Teminat mektuplarının tazmin edilmesinden sonra keşide edilen 08.06.2016 tarihli ihtarla, bankaca ödenen mektup bedellerinin bankaya ödenmesi ve çek yaprak bedellerinin depo edilmesi talep edilmiştir. Borcun ödenmemesi üzerine bankaca nakdi ve gayri nakdi borçların tahsili amacıyla asıl borçlu ve kefiller hakkında ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Borçluların süresinde borca, faiz oranına ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alınıp incelendiğinde, davacı tarafından davalılar aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ödeme emrinde numaraları yazılı spot kredilerden kaynaklanan alacaktan dolayı 2.276.941,71TL asıl alacak olan 48.574,75 TL 05.06.2016-22.06.2016 tarihleri arasında işleyen temerrüd faizi ve 2.428,73 TL BSMV olmak üzere toplam 2.327.945,19 TL alacak; ticari ödeme planlı iş yeri kredisinden kaynaklanan 999.877,60 TL asıl alacak, 21.330,72 TL işlemiş faiz, 1.066,53 TL BSMV olmak üzere toplam 1.022.274,85 TL alacak, ödenen 20 adet teminat mektubundan kaynaklanan 2.275.913,65 TL asıl alacak, 33.380,06 TL işlemiş faiz ve 1.669,03TL BSMV olmak üzere toplam 2.310.962,74TL alacağın tahsili ayrıca 40 adet çek yaprağı sorumluluk bedeli olan 51.600,00TL’nin depo edilmesi talebiyle toplam 5.712.782,78 TL için ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Takip talebinde asıl borçlunun … AŞ’nin alacağın teminatı olarak verilen 3.600.000,00 TL’lik limit ipoteği nedeni ile bu tutarın üzerinde kalan miktardan sorumlu olduğu, çek yaprak bedellerinin deposundan yalnızca asıl borçlu … Aş’nin sorumlu olduğu, kefillerden … Ltd Şti’nin ticari ödeme planlı iş yeri kredisinden ve ödenen teminat mektubu bedellerinden sorumlu olduğu, bu borçlunun takip öncesi işlemiş faizden sorumlu olmadığının belirtildiği, … AŞ’nin önce rehine müracaat kuralı gereğince spot kredilerin teminatlı olanlarından sorumlu olmadığının belirtildiği görülmüştür. İpotek akit tablosunun incelenmesinde, asıl borçlunun bankadan kullandığı doğmuş ve doğacak kredi borçlarının teminatını oluşturmak üzere 16.10.2014 tarihinde Bağcılar … ada, … parsel de bulunan bağımsız bölüm üzerine 3.600.000,00 TL bedelli üst sınır ipoteği tesis edilmiştir. İpoteğin sadece asıl borçlunun borçları için verildiği, kefillerin borçları için verilmediği anlaşılmıştır. Davacı banka ile asıl borçlu arasında … nolu genel kredi sözleşmesi için düzenlenen taşıt rehini sözleşmesi ile sözleşmenin ekinde şase ve motor numaraları yazılı olan araçlar üzerinde taşınır rehini konulmuştur. Davacı vekili tarafından 20.02.2018 tarihinde sunulan açıklama dilekçesinde; önce rehine başvurulması kuralı gereğince tensip zaptının 4. maddesinde verilen süre gereğince asıl borçlu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında taşınır rehininin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, yakalanan araçlarla ilgili tahsilatlar yapıldığı, bu miktarın düşülerek takip yapıldığı, ipotek hakkında İstanbul …İcra Müdürülüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı ancak herhangi bir tahsilat yapılmadığı bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince bankacı bilirkişiden alınan 10.05.2018 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; banka alacağı ve sorumluları her bir alacak kalemi yönünden ayrı ayrı değerlendirilerek bildirilmiş, davacı tarafından raporu itiraz edilmesi üzerine 15.11.2018 tarihli ek rapor alınmıştır. Banka tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında borçluya ait rehinli araçların satışı için rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmış, takip talebinde 18 aracın plaka bilgilerini diğer araçların ise rehin tarihinde trafiğe tescilli olmamaları nedeniyle plaka bilgilerinin sunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili, rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takipte araçların satıldığı, ancak paranın ödenmesi aşamasında …bank A.Ş. tarafından sıra cetvelinin iptali istemiyle İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/75 Esas sayılı dosyasında açtığı davada, rehin sözleşmesi ile takip başlatılan bir kısım araçların sözleşme tarihinden trafiğe tescilli olmamaları nedeniyle, rehinlerin trafik siciline yazılmadığı ve araç zilyetliklerinin de devir edilmemesi nedeniyle TMK’nın 939. maddesi uyarınca rehin sözleşmesinin geçerli şekilde kurulmadığı gerekçesiyle, sıra cetvelinin iptaline karar verildiği ileri sürülmüş, buna ilişkin karar sureti dosyaya sunulmuştur. Dava, banka kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkin başlatılan ilamsız takibe yönelik itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davaları, takip talebi ve ödeme emrine sıkı sıkıya bağlı olup, takip talebindeki talepler dışında bir talebin itirazın iptali davasında ileri sürülmesi mümkün değildir. Somut olayda, davacı her bir borçlu yönünden ne miktarda takip yaptığını ayrıştırmadan tüm borçlular yönünden aynı miktarlar için talepte bulunmuş, harca esas değerin altında asıl borçlunun teminat için verilen 3.600.000,00 TL’lik limit ipoteği nedeniyle bu miktar üzerinde kalan borçtan sorumlu olduğu, çek bedellerinin deposunda sadece asıl borçlunun sorumlu olduğu, kefil … Ltd. Şti.’nin 2 ve 3 nolu alacak kalemlerinden takip öncesi işlenmiş faizlerinden sorumlu olmadığı, asıl borçlunun önce rehine müracaat kuralı gereği 1 nolu alacak kaleminde yer alan spot kredilerin teminatlı olanlardan sorumlu olmadığı belirtilmiştir. İlk derece mahkemesince HMK’nın 31. maddesi kapsamında her bir borçlu hakkındaki talebin açıklanması talep edilmiş, 19.02.2018 tarihli açıklama dilekçesinde; rehin sözlemesi ve ipotek kapsamında takip başlatıldığı belirtilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan bilirkişi raporuna göre, ipotek miktarının, teminatı olduğu tüm borçları karşıladığı anlaşıldığından buna ilişkin karar gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer yandan davacı tarafından rehin sözleşmesi ile taşıt rehini kurulmuş ise de taşınırlar üzerinde ne şekilde rehin kurulacağı HMK’nın 939. maddesinde belirlendiği, 940. maddede belirlenen ayrık durumlar hariç olmak üzere ancak zilyetliği alacaklıya devir suretiyle taşınırlar üzerinde rehin kurulabileceği düzenlenmiştir. Tacir olan davacının, rehinin geçerlilik şartlarını da dikkate alarak hangi borçlu için ne miktarda rehin alacağı bulunduğunu belirleyip ona göre takip başlatması veya bu durumu mahkemece istenen açıklamada belirtmesi gerekir. Mahkemece açıklama istenmesine rağmen buna ilişkin açıklamaların yapılmadığı ve ilk derece mahkemesince yapılan değerlendirmeye göre, rehinle teminat altına alınan alacak kalemine yönelik mahkeme gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinni bu yöne ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Bu nedenle mahkemece icra mahkemesinin sıra cetvelinin iptali davasının sonucu beklenmeden karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, kabul ve reddedilen miktarlar üzerinden, karar tarihindeki tarife hükümlerine göre vekalet ücreti belirlenmesinde usule aykırılık bulunmaması nedeniyle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye irat kaydına; bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 24.02.2022 tarihinde oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.