Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1898 E. 2019/1620 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1898
KARAR NO : 2019/1620
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2018
NUMARASI : 2016/225 -2018/1151 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karara karşı, süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ Davacı vekili, taraflar arasında 07/12/2010 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığını, buna göre davalının müvekkillerine ödemeyi taahhüt ettiği taksitlerden ilk 8 adedini ödediğini, kalan taksitleri ödemediğini, alacağın tahsili için davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, takip tarihi itibariyle müvekkili şirketten kesinleşmiş, muaccel ve likit bir alacağı bulunmadığını, İhlas Finans şirketin tasfiye halinde bulunduğunu, tasfiye sonucunda alacağın tespit edilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 6102 sayılı TTK’nın 3. maddesinde sayılan haller nazarında dava mutlak nitelikte ticari davalardan olmadığı gibi davacının da tacir sıfatı bulunmadığı, taraflar arasında imza edilen 07/12/2010 tarihli temlik sözleşmesine konu edilen alacağın borçlusu, tasfiye halindeki .. A.Ş. ise keza bu davada taraf olmadığı gibi, uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, dolayısıyla yargılamanın Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde icra edilmesini gerektiren bir durum olmadığı (emsal için bknz. Yargıtay 11. H.D 2017/1069 E. 2018/5194 K. Sayılı ilamı ve İstanbul BAM 16. H.D 2018/2997 E. 2018/2194 K. Sayılı ilamı), görev hususu dava tarihi dikkate alınarak resen takdir edileceği gerekçesiyle, davanın usulden reddiyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, kararın kesinleşmesini müteakip iki haftalık süre içinde taraflardan birinin talepte bulunması halinde, dosyanın davanın esasını çözmekle görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın dava dışı Tasfiye Halinde … nezdindeki davacı alacağının müvekkili şirkete temliki sözleşmesinden doğduğunu, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin ifasının müvekkilinin ticari işletmesi ile ilgili olup, ticari iş niteliğinde olduğunu, görevsizlik kararının doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, taraflar arasında imzalanan alacağın temliki sözlemesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararına karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Uyuşmazlık konusu 07.12.2010 tarihli Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesinin temelinde davacının dava dışı … A.Ş. nezdindeki kâr-zarar katılım akdi cari hesaptaki hakların davalı şirkete temliki bulunmaktadır.TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakma görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ilâ f bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.Bu durumda, TTK’nın 4-f maddesinde bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, aynı Kanun’un 5. maddesi hükmü gereğince, 01.07.2012 tarihinden sonra Ticaret Mahkemeleri görevli olacaktır ( Emsal Bkz. Yargıtay 19 HD, 03.04.2018 tarih, 2016/17275-2018/1741 E.K ve aynı Dairenin 17.03.2015 tarih, 2014/14945-2015/3693 E.K sayılı ilamları).Bu hukuki tespitlere göre, davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğundan, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı hukuka aykırı bulunmuştur. Bu nedenlerle, istinaf başvurusu haklı bulunduğundan; HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafça yatırılan istinaf peşin harçlarının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,4-Davalı tarafça istinaf başvurusu için yapılan giderlerin esas hükümle birlikte, ilk derece mahkemesi tarafından, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair;HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 18/12/2019 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.