Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1891 E. 2022/218 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1891
KARAR NO: 2022/218
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/04/2019
NUMARASI: 2015/83 E. – 2019/450 K.
DAVANIN KONUSU:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalının … markalı bilgisayar sistemlerinin ve bu bilgisayar sistemleri ile ilgili hizmetlerin sağlanmasında Türkiye temsilcisi, müvekkilinin ise ülke çapında bilgisayar sistemleri ile ilgili kamu ihalelerine katılan şirket olduğu, müvekkilinin katıldığı Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi tarafından açılan 550 adet dizüstü bilgisayar alımı ihalesinde, davalının tanesi 523 USD bedelli, şartnameyi karşılayan … model dizüstü bilgisayar vereceğini taahhüt ettiği, ihalenin müvekkilince alınmasından ve davalıya sipariş verilip sözleşme akdedildikten sonra, davalının taahhüt ettiği dizüstü bilgisayarın şartnameyi karşılamaması nedeniyle müvekkiline tanesi 683.00 USD’den başka model dizüstü bilgisayar satıldığını, müvekkilinin bu nedenle 88.000 USD zarara uğradığını ileri sürerek, anılan miktarın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı tarafından ileri sürülen iddiaların ispata muhtaç olduğunu, olayların farklı ve gerçek dışı şekilde aktarıldığını, müvekkili şirketin … markası sahibi yabancı firmanın Türkiye’deki ithalatçısı ve yetkili dağıtıcısı olduğunu, üretici olmadığını, davacının ihale sürecini iyi yönetmeyerek müvekkili şirketin yurt dışına sipariş vermesini sağladığını, sonrasında ürün değiştiren ve iptal edilemeyen sipariş nedeniyle müvekkilinin stoklarına giren ürünler sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını, davacının bir zararı var ise zararın davacının kusurundan kaynaklandığı, taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…talebin sözleşme kurulumu sırasında davalının hatalı beyanlarına binaen doğan zararının tazmini talebi olduğu, davacı tarafça davalının önerdiği bilgisayarın teknik şartnamedeki koşulları sağlamadığından bahisle daha yüksek bedele aldıkları bilgisayarlardan doğan fiyat farkı zararının tazminine karar verilmesini talep ettiği, davalı tarafça davacının var ise zararının kendi kusurundan kaynaklandığının savunulduğu görülmüştür. Mahkememizce alınan 27/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda her ne kadar davacı tarafın kod değişikliği nedeniyle ürünü kabul etmediği belirtilmiş ise de yazışmalar dikkate alındığında davacı tarafça gönderilen 22 Nisan tarihli mail de davalı tarafça bildirilen yeni kodun kabul edildiği ve sipariş verildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafın kod değişikliğini kabul etmemesi gibi bir durumun bulunmadığı, ürün değişikliğinin nedeninin bilgisayarda bulunması gereken sertifikalar nedeniyle meydana geldiği anlaşılmakla ilk rapor hüküm kurulurken dikkate alınmamıştır. Davacı tarafça sunulan taraflar arasındaki mail yazışmaları dikkate alındığında, davacı tarafça 12 Şubat günü ihale şartnamesi gönderilmek suretiyle davalıdan teklif istenildiği, davalı tarafça 17 Şubat günü teklif sunulmakla birlikte işletim sistemi istenip istenmediğinin sorulduğu ve cevabi olarak davacı tarafça free dos (işletim sistemsiz) veya Linux işletim sistemi teklif edilebileceğinin bildirilmesinin üzerine davalı tarafça 11 Mart günü gönderilen mail de işletim sistemsiz olabileceğinin belirtildiği, kurumun anlaşmasının bulunup bulunmadığının sorularak anlaşmanın bulunması halinde sözleşme sırasında anlaşmanın detaylarının gönderilmesi gerektiğinin bildirildiği, davalı tarafça 12 Mart tarihinde teklifte bulunulduğu, tekli edilen iki adet bilgisayarın birinin işletim sistemli, diğer bilgisayarın ise işletim sistemsiz olduğu, aynı gün içerisinde davalı tarafça teklif edilen bilgisayarın şartnameye ilişkin cevapları ayrıca işletimsiz sistemsiz modelin seçilmesi halinde üniversitenin kurumsal anlaşması ile ilgili tüm detayların sipariş ile birlikte firmaya iletilmesi gerektiğinin bildirildiği, davalı tarafça gönderilen şartname cevapları bakımından sertifikalara ilişkin 20.maddeye belgelerin dosyada mevcut olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır. Dava dışı şirketin sertifikalara ilişkin olarak gönderdiği beyandan sonra davacı tarafça davalıya gönderilen mail ile üçüncü kişinin yorumu sorulmuş ve davalı tarafça bilgisayarlara ilişkin olarak … ve … sertifikalarının verildiği, başkaca belge verilmediği bildirilmiş ve şartnameye ilişkin davacıya verilen cevaplarda uyumsuzluk olup olmadığı, şartnamede bilgisayarların kurumsal olması gerektiğine ilişkin herhangi bir şartın yer almadığı, 24 Mart günü davalı tarafça anlaşma sağlanan bilgisayara ilişkin olarak sertifikaların gönderildiği görülmüştür. Taraflar arasındaki yazışmalardan sonra davalı tarafça 26 Mart günü işletim sistemsiz bilgisayara ilişkin olarak fiyat teklifi gönderilerek üniversitenin anlaşmasına ilişkin olarak bilgiler talep edilmiş, davalı tarafça gönderilen 3 Nisan tarihli mail ile sipariş verilmek suretiyle taraflar arasındaki sözleşme kurulmuştur. Mahkememiz kararında da ayrıntılı şekilde yer verildiği üzere; davacı tarafın talebi üzerine davalı tarafça davacıya işletim sistemli ve işletim sistemsiz olmak üzere iki bilgisayar önerildiği, davacı tarafça işletim sistemsiz bilgisayar önerisinde bulunulabileceğinin bildirilmesi üzerine taraflarca fiyatı daha uygun olan işletim sistemsiz bilgisayarın alımında anlaşmaya varılmakla birlikte davalı tarafça işletim sistemsiz bilgisayarın seçilmesi nedeniyle üniversiteye ait kurumsal anlaşmaya dair bilgilerin iletilmesinin istenildiği, ancak dosya kapsamından böyle bir bilgilendirmenin yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, şartnamede bilgisayarlara ilişkin olarak … ve … sertifikalarının bulunmasının gerektiği ve sertifikaların ilgili sitelerden alınacak çıktı ile belgelendirilmesi gerektiğinin belirtildiği, ancak davacı tarafça siparişi verilen bilgisayarın işletim sistemsiz olması nedeniyle sertifikaların internet sitesinde yayınlanmadığı dolayısıyla da şartname kapsamında sertifikaların belgelendirilemediği davalı tarafın teklif edilecek ürünün niteliği (işletim sistemli olması gerekip gerekmediği) bakımından davacı tarafça yanıltıldığı gibi iki ürün arasındaki fiyat farkının satın alınan ürünün işletim sistemli olmasının yanı sıra teknik diğer özelliklerinin de farklı olması nedeniyle oluştuğu da dikkate alındığında fiyat farkına davacı tarafın katlanması gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyan ve açıklamalarını aynen tekrarlamış ve müvekkilinin davalının taahhüdüne ve verilen fiyata güvenerek ihaleyi aldığını, ancak ihale sözleşmesinin imzalanmasından sonra davalının taahhüt ettiği bilgisayarın şartnameyi karşılamadığının anlaşıldığını, müvekkilinin ihale yasağı ve ceza işlemle karşı karşıya kalmamak için daha yüksek birim fiyatıyla başka model dizüstü bilgisayar almak zorunda kaldığını, buna rağmen mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, mahkeme gerekçesinin aksine ihale şartnamesinin davalıya gönderildiğini ve davalının ihale şartnamesi karşılayan … model cihazın 523,00 USD birim fiyattan temin edebileceğini bildirdiğini, mahkemece sipariş ve fiyatın davalı tarafından onaylandığının belirlendiğini, taraflar arasındaki yazışmalardan müvekkilinin yeni ürünü almak zorunda kaldığının açık olduğunu ve özellikle 20.05.2014 tarihli elektronik pastada bu hususun davalıya bildirildiğini, bu durumun davalı tarafından kabul edilerek müvekkiline gönderilen 21.05.2014 tarihli mailde ürünün indirimli olarak ithalinin istenildiği ve indirimin davacıya yansıtılacağının kabul edildiğini, buna rağmen müvekkilinin kusurlu kabul edilerek karar verilmesinin hatalı olduğunu, önceki yazışmalarda teklif edilen ürünün şartname koşullarını sağladığının ve bir sorun olmadığının davalıca taahhüt edildiğini, teklif ve taahhüt edilen cihazların sözleşmedeki koşulları taşımaması nedeniyle müvekkilinin şartnameyi karşılar nitelikteki cihazları daha yüksek bedelle almak zorunda kaldığını, bu durumda mahkemece, ihale şartnamesinin davalıya gönderilerek teklif edilen düşük fiyatlı ürünün ihale şartlarını karşılayıp karşılamadığı hususunda bilirkişi incelemesi ve ürünün ihale şartnamesini karşılamaması halinde müvekkilinin daha pahallı olan ikinci cihazı alması nedeniyle uğradığı zararların paylaştırılması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taralar arasındaki satım sözleşmesinde davalı tarafından taahhüt edilen emtianın, taahhüt edilen fiyatla temin edilmemesi nedeniyle davacının daha yüksek bedel ödeyerek satın aldığı emtia nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesince belirlendiği üzere, davacının dava dışı idareden almış olduğu ihale nedeniyle satılacak 550 adet diz üstü bilgisayarın satımı konusunda tarafların anlaşmaya vardıkları anlaşılmıştır. Taraflar arasında ihale sürecinden önce çeşitli tarihlerde yazışmalar yapıldığı, bu kapsamda davalı tarafından gönderilen 12.03.2014 tarihli e -postada proje için verilen fiyat, teslim süresi ve ürünün teknik özelliklerinin bildirilen fiyatın çıplak makine fiyatı olduğu, şartname gereği ilave edilmesi gereken ürün hizmet vs. bulunması halinde bunun fiyata ilave edileceği ve ürün özelliklerinin şartname ile karşılaştırılması istenilmiştir. Belirtilen yazıda işletim sistemsiz modelin kullanılması halinde üniversitenin kurumsal araştırması ile ilgili detayların bildirilmesi istenmiş ve model isminin … olarak yazılması istenmiştir. Gönderilen teklifte dava dilekçesinde belirtilen … model bilgisayar için altı haftalık teslim süresi öngörülerek 580 Dolar teklif verilmiştir. Aynı tarihli başka bir e-postada, şartnamenin ekli olduğu ve bunların kontrol edilmesi istenerek ürünlere ilişkin bilgiler gönderilmiştir. Anılan yazıda teklif edilen bilgisayarlardan bir tanesinin işletim sistemli, diğerinden işletim sistemi olmayan bilgisayar olduğu, işletim sistemsiz modelin seçilmesi halinde üniversitenin kurumsal anlaşması ile ilgili tüm detayların siparişle birlikte firmaya iletilmesi gerektiği davalı tarafından bildirilmiştir. 26.03.2014 tarihinde davalı tarafından işletim sistemsiz bilgisayarlara ilişkin fiyat teklifinin yeniden bildirildiği belirtilen e-posta da işletim sistemsiz modelin siparişi verilirken üniversitenin kurumsal anlaşması ile ilgili tüm detayların en kısa sürede verilmesi talep edilmiş, davacının 03.04.2014 tarihli e-postası ile işletim sistemsiz 550 adet ürün 523 USD +KDV ile sipariş edilmiştir. Sonraki aşamada ise davalının siparişlerin durumuyla ilgili yurt dışından bilgi beklediği, sipariş edilen ürünleri sözleşmede bulunan şartları taşımadığı davacı tarafından bildirilmiştir. Davacı tarafından gönderilen 25.04.2014 tarihli e-postada ise işletim sistemiyle ilgili bilgi verildiği görülmüştür. Bundan sonra ihale şartnamesine uygun işletim sistemi bilgisayarlar için davalı yanın 21.05.2014 tarihli e-postasına 683 USD+KDV olarak teklifi yenilediği, davacı tarafından gönderilen 20.05.2014 tarihli e-postada ilk olarak sipariş edilen … serisi ürünlerin 520 USD+KDV’ye alınacağı, ancak taraflar dışında gelişen olaylar sebebiyle başka ürünlerin alınmak zorunda kalındığı, aradaki fiyat farkının ne şekilde paylaşılacağı sorulmuş, 22.05.2014 tarihli e-postada ise kesin olarak sipariş edilen ürün ile ilk sipariş arasındaki fark nedeniyle davacının zarar ettiği, bu nedenle davalının tüm kr marjını kendilerine yansıtması ve 75 gün vade tanınması ile reklam desteği sunulması talep edilmiştir. Taraflar arasındaki yazışmalardan, bilgisayar konusunda ticari faaliyette bulunan davacının teknik şartnamesine uygun şekilde bilgisayarları sipariş ederek alması gerektiği, davalı tarafından yazılan yazılarda işletim sistemli ve işletim sistemi bulunmayan bilgisayarlar için ayrı ayrı fiyatlar verildiği, tarafların şartnameye uygun bilgisayar konusunda anlaştıkları, bu hususun özellikle davacı tarafından gönderilen 22.05.2014 tarihli e-postalarla belirtilerek oluşan zarar için satıcının kar marjının düşürülmesi ile vade tanınmasını istediği ve sözleşmenin bu şartlarda kurulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, sözleşme ilişkisinin yazışmalara uygun şekilde şartnameye uygun bilgisayarlar için kurulduğu, davalının, davacı ile dava dışı idare arasında düzenlenen ihale ve şartnamesindeki özelliklerin sağlanacağın taahhüt edildiğinin kanıtlanmadığı ve taraflar arasındaki yazışmaların davacı iddialarının aksini gösterdiği, bu nedenle ilk ürün üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak ihale şartnamesine uygun olup olmadığının belirlenmesinin gerekmediği anlaşılmakla, davacının TBK’nın 112 .maddesi gereğince tazmini gereken bir zararının bulunmadığı sonucuna varılmakla, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvurularının reddi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına; bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 24.02.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.