Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1885 E. 2022/362 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1885
KARAR NO : 2022/362
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2019
NUMARASI : 2015/1269 E. – 2019/646 K.
DAVANIN KONUSU :Alacak (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 06.08.2015 tarihli taşıma sözleşmesi kapsamında 3 adet makinenin İtalya’da gerçekleştirilecek Emo Milano fuarında sergilenmek üzere taşınmak ve fuar bitiminde tekrar müvekkili şirket adresine tesliminin kararlaştırıldığını, sözleşme kapsamında tüm ödemelerin yapılarak makinelerin davalıya teslim edildiğini, davalının 28.09.2015 tarihinde İtalya gümrüğünün geçici teminat istediğini belirterek 7.660 Euro (25.286,37 TL) istediğini, bu miktarın geçici teminata ilişkin olması nedeniyle ihtirazi kayıtla ödendiğini, ancak teminat bedelinin iade faturası ile istenilmesine rağmen iade edilmediğini, diğer yandan fuardan sonra makinelerin hasarsız şekilde fuar alanında davalıya teslim edildiğini, davalının ayrıca emtianın İtalya gümrüğünde beklemesi nedeniyle müvekkilinden 3.500 Euro tır bekleme ücreti, 3.500 Euro çekici ücreti talep edildiğini, ancak bu ödemelere ilişkin faturaların kabul edilmeyerek davalıya iade edildiğini, makinelerin fuar bitiminde teslim edilmeyerek antrepodan alınmasının istenildiğini, müvekkilince antrepoda yapılan incelemede emtiada hasar bulunduğunun ve yapılan bilirkişi incelemesinde 28.113,50 TL hasar oluştuğunun belirlendiğini, makinelerin müvekkiline iade edilmemesi nedeniyle 2.798,85 TL antrepo gideri yapıldığını, müvekkilince bu bedellerin iadesi için Eskişehir 4.Noterliğinin 16.11.2015 tarihli ihtarının keşide edildiğini ileri sürerek, 25.286,37 TL geçici teminat bedeli, sözleşme bedeli ve makinelerin antrepodan alınması nedeniyle yapılan ödemeler birlikte değerlendirilerek sözleşme bedelini aşan 2.798,85-TL ödemenin, hasar bedeli 23.825,00 + Kdv bedeli toplam 28.113,50 TL olmak üzere toplam 56.198,72 TL’nin ihtarname tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı şirketçe gönderilen mail ile makinelerin İtalya’nın Milano kentinde düzenlenecek fuara taşınmasının talep edildiğini ve taraflar arasında 06.08.2015 tarihli sözleşme imzalandığını, makinelerin Türkiye’de teslim alınarak fuar alanında davacıya teslim edilerek taşıma ücret ve giderlerinin tahsil edildiğini, fuar bitiminde emtianın Türkiye’ye nakli için taraflarca emtianın yeniden tıra yüklenerek İtalya gümrüğüne getirildiğini, İtalya gümrüğünde yapılan inceleme sırasında anılan makinalarda silah yapımında kullanılan programlar olduğunun tespiti neticesinde, malların İtalya’dan çıkışına izin verilmediğini ve müvekkili şirketten makinelerle ilgili bir kısım belgelerin talep edildiğini, makinelerin gümrükte kaldığı süre için talep edilen 25.286.37 TL geçici teminatın davacıdan alınarak gümrüğe ödendiğini, 7.000 Euro tır ve çekici bekleme ücretini faturasının iade edildiğini, emtianın Türkiye’ye getirilmesinden sonra davacının gözetiminde Sienzi şirketinin antreposuna indirildiğini, davacı ile olan hesap mutabakatsızlığı nedeniyle emtianın antrepo tarafından teslim edilmediğini, ancak davacının bu bedelleri ödeyeceğini bildirmesi üzerine malların teslimi için müvekkilince antrepoya talimat verildiğini, davacının da kabulü ile teminat olarak verilen miktarın alacaklara mahsup edilerek bakiye 7.167,33 TL’nin davacı tarafından ödenmesi üzerine emtianın antrepoca davacıya teslim edildiğini, davacının müvekkiline bildirimde bulunmaksızın kendisine ait araçlarla emtiayı taşıdığını, bu yükleme sırasında hasar oluşması nedeniyle davacı çalışanlarınca tutanak düzenlendiğini, emtiada hasar bulunması halinde antrepoda tespit yapılması gerektiğini, ancak davacının kendi yüklemesi sırasında oluşan hasar için emtiayı Eskişehir’e götürdükten sonra hasar tespiti için mahkemeye başvuruda bulunduğunu, emtianın muhtemelen İstanbul Eskişehir arası nakliyesi sırasında hasara uğradığını, emtianın İtalya gümrüğünce incelenmesi sırasında geçen 14 günlük bekleme için 7.000,00 Euro bekleme ücreti bulunduğunu, emtianın antrepodan habersiz alınması nedeniyle müvekkilinin hasardan haberdar olmadığını, emtianın İtalya’da davacı tarafından ambalajlanarak araca yüklendiğini ve Türkiye’deki antrepoya hasarsız olarak teslim edildiğinden, müvekkilinden habersiz tutulan tutanağa itibar edilemeyeceğini, taşıma bedelinin %20’sinin emtianın Türkiye’de teslimi halinde ödeneceğini, ancak emtianın antrepoda beklediği sırada davacının antrepo görevlilerini tehdit ederek emtiayı teslim almaya çalıştığını, bedellerin ödenmesinden sonra emtianın teslimine muvafakat edildiğini, taşımadaki gümrükleme ve depolama masraflarının davacıya ait olduğunu, bu nedenle antrepoya ödenen 2.798,85 TL nin davacının sorumluluğunda olduğunu, geçici teminatın 14 günlük beklemeye muhsup edilmesi nedeniyle iade edilemeyeceğini, makinelerin teslim alınması sırasında yapılan ödemelerin davacıya ait olduğunu, emtianın hasarsız şekilde davacı tarafından ambalajlanarak yüklendiğini ve Türkiye’deki antrepoya hasarsız olarak indirildiğini bu nedenle oluştuğu ileri sürülen hasarın müvekkilinin taşıması sırasında meydana geldiğinin kanıtlanamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dava hukuksal niteliği itibariyle, sözleşme bedelini aşan tutar ve hasar bedeli ve aşkın ardiye bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davacının yaptığı ödemelerden geçici teminat amaçlı tahsil edilen 25.286,37 TL yönünden yük fuar sonrası İtalya’dan Türkiye’ye getirilmekle, davacı tarafa iade edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Davalının iddia ettiği şekilde gümrükte uzun bir süre beklenmiş olsa dahi fuar taşımalarında geçici teminatın alınmasının bu beklemeden ötürü değil, geçici ithalat rejimi ve malın fuar sonrası geri dönüşünü güvence altına almak için alınan teminat olduğu aşikardır.Davacının bekleme ücreti adı altında yaptığı ödeme bakımından da CMR hükümlerinde de bekleme ücreti yoksa da; TTK ve Uluslararası Taşımacılık Uygulaması, taşımada kullanılan aracın fazladan beklenmesinde taşıyıcının bekleme ücretine hak kazanabileceği yönündedir. Bu nedenle söz konusu ödemeleri davacının talep etmesi yerinde değildir.
Meydana gelen hasar bakımından ise malın İtalya’ya gidişi, Türkiye’ye dönüşün sonrası yaptırılan gelir tespiti raporu uyarınca 28.113,50 TL hasara uğradığı belirgindir. Davacı taraf bunu CMR’nin 17/1 maddesi gereğince talep edebilecektir. Fuar taşıması geri getirme ve malın niteliğini bilen davalının meydana gelen zararı tam olarak tazmin etmesi gerektiği hususu da açıktır. Davalının ambalaj eksiği iddiası somut olayda ispatlanamamıştır. Makinelerin yolculuk sonunda hasarlı olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Ancak fuar sonrası taşıma süreci ve geri dönüşte ihtirazi kayıtsız olarak taşımaya alınmış olmaları gözetildiğinde hasarın son taşıma safhasında meydana geldiği ve bunun davalının sorumluluğunda olması gerektiği kanaatine varılmıştır.Geçici ödeme teminatı geçici ödeme niteliğinde olup, teminatın davalı tarafından iade alınması gözetilerek davacının 25.286,37 TL’nin iadesinde haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Hasar yönünden ise hasara ilişkin herhangi bir şerh bulunmadığından İtalya’dan Türkiye’ye sevkinin sağlam ve eksiksiz yapıldığı anlaşıldığından ve ayrıca dava dışı antrepo firmasından bizzat davacı tarafından çekincesiz bir şekilde teslim alındığı anlaşıldığından hasar bedelinden davalının sorumlu olmayacağı sonucuna varılmıştır.Davacı yan ardiye ücretini mal çekiminde hem antrepoya hem de 6.500 Euro bedel içinde ödemiş sayılacağından fazla ardiye bedelinin de iadede haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki gibi davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.Cevap dilekçesinde hasarın antrepodan alınarak davacı tarafından yüklenme esnasında hasar oluştuğunu, kendilerinin imzalarının olmadığını davacı vekili belirtmiştir. Bu nedenle davalıyı bağlayıcı bir hasar tutanak imzası ya da aleyhe sadır olmuş belge mevcut değildir. Davacı vekilinin buna dair rapora itirazları yersizdir. Hasar bedelinden davalı sorumlu tutulması düşünülemez. ” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile geçici teminat bedeli olan 25.286,37 TL ile sözleşme bedelini aşan ardiye gideri 2.798,85 TL olmak üzere, toplam 28.085,22 TL alacağın temerrüt tarihi olan 22.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; gerekçeli kararında, davalıyı bağlayıcı bir hasar tutanak imzası ya da aleyhe sadır olmuş belge bulunmadığından hasar bedelinden davalının sorumlu tutulamayacağı kabul edilmesinin gerekçe gerçeği yansıtmadığını, 07.02.2018 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının da yerinde olmadığını, raporun kendi içerisinde çelişkili tespitler içerdiğini, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/48 Talimat sayılı dosyasından aldırılan bilirkişi raporu ile bu raporun çelişkili olduğunu, ayrıca raporun Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1215 D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile çelişkili olduğunu, raporun sonuç kısmının 6. maddesi ile değerlendirme başlıklı 5.maddesinin çelişkili olduğunu, yetkilendirilmiş gümrük müşavir şirketi tarafından teslim alınan eşyalara ilişkin tutulan sayım tutanağında hasara ilişkin bilgi yer almamasının somut olay bakımından bir anlam ifade etmediğini, sayım tutanaklarının yalnızca malın teslimine ilişkin bilgilerin işlendiğini, hasara yönelik kayıtların tutulması amacını taşımadığını, makinelerdeki hasarın, bu makinelere ilişkin işlerle iştigal etmemiş kişilerce kolaylıkla anlaşılıp tespit edilebilecek nitelikte olmadığını, yetkilendirilmiş gümrük müşaviri şirket çalışanlarının bu hasarların önceden mevcut olup olmadığını bilemeyeceğini, makinelerin İtalya’da sağlam şekilde davalıya teslim edildiğini ve ihtirazi kayıt sunulmadan emtianın davalıca teslim alındığını, makinelerin antrepodan teslim alınması sırasında hasarlı olduğunun tutanakla belirlendiğini, davalının da cevap dilekçesinin ikinci sayfasının üçüncü paragrafında, makinenin hasarlı olduğuna yönelik antrepoda müvekkili şirket yetkilileri tarafından tutanak tutulduğunu beyan ettiğini, aracın bekleme ücretinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, bekleme için talep edilen 7.000 Euro’nun davanın konusu olmadığını, müvekkili şirketin bu bedelleri ödemeyerek faturaları iade ettiğini, buna rağmen dava konusu edilmeyen bir hususta rapor alınmasının hatalı olduğunu, gerekçeli kararda bekleme ücreti yönünden “söz konusu ödemeleri davacının talep etmesinin yerinde olmadığı” şeklinde hüküm kurulduğunu, davada talep edilmeyen bir husus yönünden hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğunu, bekleme ücreti hakkında, huzurdaki davada hiçbir taleplerinin bulunmamasına karşın gerekçe yazılarak davalı lehine kazanılmış hak sağlandığını, 29.05.2017 tarihli rapor ile 07.02.2018 tarihli raporların çelişkili olması nedeniyle uzlaştırma raporu alınması talebinin reddinin yerinde olmadığını, gerek hasara ilişkin delillerin hatalı ve eksik değerlendirilerek hatalı hüküm kurulmuş olması nedeniyle gerekse yukarıda açıklanan diğer gerekçeler sebebiyle işbu kararın kaldırılması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın tam kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında davalı taşıyıcının fazladan tahsil ettiği geçici teminat bedeli, fazladan ödenen antrepo bedeli ve emtianın hasar bedelinin tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 06.08.2015 tarihli taşıma sözleşmesi ile davacıya ait emtianın Türkiye’den İtalya’ya fuar organizasyonunda sergilenmek üzere taşınması, fuar sonrası emtianın yerinden alınarak Türkiye’ye taşınması, emtianın gümrük ve depolama hizmetlerinin davalı yanca yerine getirilmesine ilişkin esaslar belirlenmiştir.
Emtianın fuar alanına taşındığı, farın sona ermesinden sonra emtianın yerinden alınarak Türkiye’ye getirildiği sabittir. Ancak, İtalya gümrüğünde yapılan incelemeler nedeniyle davalı tarafından 25.286,37 TL geçici teminat talep edilmiş, davacı tarafından teminat miktarı davalıya ödenmiştir. Emtianın İtalya gümrüğünde on dört gün beklemesi nedeniyle davalı taşıyıcı tarafından toplam 7.000 Euro tır ve çekici bekleme ücreti talep edilmiş, ancak bu miktar davacı tarafından ödenmemiştir. Dava dilekçesinin neticei talep kısmında davacının ödediği 25.286,37 TL geçici teminat bedeli, makinelerin antrepodan alınması için ödenen 2.798,88 TL ile emtiada oluştuğu ileri sürülen 28.113,50 TL olmak üzere toplam 56.198,72 TL’nin tahsili talep edilmiştir. Davalı vekili ise müvekkilinin bekleme ve taşıma alacağının ödenmemesi nedeniyle antrepodaki emtiaya bloke konulduğunu, ancak geçici teminat bedeli olan 25.286,37 TL’nin bekleme ücreti ve navlun ücretine mahsubunun davacı tarafından kabul edilmesi ve cari hesapta kalan 7.167,33 TL’nin davacı tarafından ödenmesinden sonra emtianın antrepodan alınmasına muvafakat edildiğini, bu nedenle davacının alacağı kalmadığını ve taşıma sırasında emtiada hasar oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararında mahsup savunması değerlendirilerek davacının bekleme ücreti adı altında yaptığı ödemenin yerinde olduğu ve davalı taşımacının bekleme ücretine hak kazandığı kabul edilmesine rağmen, hüküm fıkrasında bu kabul ile çelişkili olacak şekilde taşımacı tarafından mahsup edilen 25.286,37 TL geçici teminat bedelinin tahsiline karar verilerek hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmuştur. Her ne kadar davacı bekleme ücreti yönünden bir davasının bulunmadığını istinafta ileri sürmüş ise de, davalının mahsup savunması karşısında bu talebin mahkemece değerlendirilmesi yerindedir. Davacı tarafından dava konusu edilen hasar bedeli yönünden de ise mahkemece gerekçeli kararın üçüncü paragrafında hasarın taşıma sırasında meydana gelmesi nedeniyle taşıyıcının sorumluluğunda olduğu kabul edilmiş, devam eden paragrafın ikinci cümlesinde ise hasara ilişkin herhangi bir şerh bulunmaması nedeniyle emtianın İtalya’dan Türkiye’ye hasarsız şekilde taşındığı kabul edilerek gerekçede çelişki oluşturulmuştur.
Bu durumda ilk derece mahkemesince, davacının güvence bedeline ilişkin talebinin davalı savunmaları dikkate alınarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturmayacak şekilde değerlendirilmesi, emtianın antrepodan teslim alınması için yapılan 2.798,85 TL giderden taraflardan hangisinin sorumlu olduğunu gerekçesi ile belirlenmesi; son olarak raporu yönelik itirazlarda dikkate alınarak taşınan emtiada hasar olup olmadığı, hasar bulunuyor ise taşımanın hangi aşamasından kaynaklandığı, oluşan hasardan taşıyıcının sorumlu olup olmadığı tereddütsüz bir şekilde belirlendikten sonra, usulüne uygun ve çelişki içermeyen bir kararla hüküm altına alınması gerekir. Bu durumda, kısa karar ve gerekçeli karar arasındaki çelişki nedeniyle hükmün kaldırılması gerekmiştir. Hükmün kaldırılma nedeni gözetildiğinde, istinaf incelemesine tabi usulüne uygun kurulmuş bir hükmün varlığından söz edilemeyeceğinden davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde görülmüş olup, esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmemiştir.
Yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda, HMK 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına,
2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;
HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 28.03.2022
KANUN YOLU :HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.