Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1872 E. 2022/310 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1872
KARAR NO: 2022/310
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2019
NUMARASI: 2017/795 E. – 2019/453 K.
DAVANIN KONUSU:Alacak (Saklama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe farklı havayolları ile taşınan Esenboğa Havaalanı varışlı sevkiyatlar ile ilgili olarak davalı şirket tarafından, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün … sayılı 2017/10 nolu Genelgesine aykırı olarak 404 adet ardiye/hammaliye faturası düzenlendiğini, anılan Genelgede ” havalimanlarında geçici depolama yeri/ antrepolara alınan eşya ile ilgili olarak, eşyanın geçici depolama yeri/ antrepoya alındığı saatten itibaren, ilk 12 saatlik süre içerisinde ayrıştırma işlemi yapılarak gümrük işlemlerinin tamamlanması halinde hangi ad altında olursa olsun hiçbir ücret talep edilemeyeceğini, ilk 12 saatlik süreyi takip eden 12 saatlik süre içerisinde ithalat işlemlerinin tamamlanarak eşyanın alıcısına teslim edilmesi halinde en fazla 200 TL ardiye ücreti alınacağını, bu ücretin dışında yükleme, boşaltma, ordino, terminal, elleçleme, hamaliye, forklift, tartım, devir, mauyane, yer hizmeti, aktarma vs isim altında ücret talep edilemez” düzenlemesi bulunduğunu, buna göre ilk 12 saatlik dönemde hangi ad altında olursa olsun ücret talep edilemeyeceğini, ancak davalı şirketçe genelgeye aykırı olarak ardiye/ hammaliye faturası düzenlendiğini, müvekkilinin de emtiaları teslim alabilmek için fatura bedellerini ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketçe keşide edilen Beşiktaş … Noterliğinin 24.07.2017 tarirhli ihtarıyla fatura bedellerin iadesinin talep edildiğini ileri sürerek, fazla tahsil edilen şimdilik 126.393,00 TL’nin en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davaya dayanak olarak gösterilen Genelge’de ardiye hizmeti veren kuruluşların ilk 12 saat için ardiye ücreti talep edemeyeceği, sonraki 12 saat için de en fazla 200 TL ücret talep edilebileceğinin düzenlendiğini, Genelge ile ardiye hizmeti veren şirketlerin, hizmetlerinin bedelini talep edemeyecekleri yönünde getirdiği düzenlemenin TTK’da tanımlanan ticari işletmenin ruhuna, TTK’da yer alan ücret isteme hakkına ve dava konusu alacağın dayanağı olan TBK’nın 574. maddesine açıkça aykırı olduğunu, bu nedenle anılan Genelgenin iptali amacıyla Danıştay 10. Dairesinin 2017/1740 Esas sayılı dosya ile iptal davası açıldığını, iptal davasının bekletici mesele yapılıp yapılmamasının mahkemenin takdirinde olduğunu, ücret isteme hakkının kanunla düzenlenmesi nedeniyle genelgenin normlar hiyerarşisine aykırı olduğunu, düzenleyici işlemin kanun karşısında geçerli olmadığını, müvekkilinin antrepo/geçici depolama yeri işleticisi olması nedeniyle TBK’nın 574. maddesi uyarınca ücret isteme hakkı bulunduğu gibi TTK’nın 20 maddesi gereğince de ücret talep edebileceğini, düzenlemenin Anayasa’da düzenlenen angarya yasağına aykırı olduğunu, faturalara konu emtialar arasında 12 ve 24 saati aşar şekilde sürede depoda kalan eşyaların bulunduğunu, fatura konusu ücretin müvekkiline ait ardiye ücret tarifesine göre hesaplandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davalı yanın geçici Depolama Açma ve İşletme İzni müracaatı aşamasında vermiş olduğu taahhütname gereği Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2017/10 sayılı Genelge usullerine uyma yükümlülüğünü en baştan kabul etmiş olduğu, bunun yanında söz konusu genelgenin iptal edilmesi söz konusu olmayıp, hali hazırda uygulanmasında bir hukuka aykırılık bulunmadığı, söz konusu genelge kapsamına göre de işlem tesis etme yükümlülüğü dikkate alındığında bilirkişi raporundaki tablolarda hesaplanan ardiye bedellerinin davacıya iade edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Davacı yanın ithalat aşamasında ödemiş olduğu bir takım ardiye bedelini, Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2017/10 sayılı Genelgesini dayanak göstererek tamamını iadesini talep temekte ise de, dosya kapsamına sunulu belgeler kapsamında yapılan inceleme de dâvâlı antreposunda bir kısım eşyaların 0-12 saat aralığında- bir kısım eşyaların 12-24 saat aralığında bir kısım eşyaların ise Genelge kapsamına girmeyen 24 saat sonrasında antrepodan çıkışlarının yapıldığı tespit edilmiş olup, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar doğrultusunda, davalı yanın dosyaya sunduğu eşya giriş çıkış listesine göre 2017/10 sayılı genelge kapsamında kalan eşyalar tespit edilerek ayrıştırılan ve bilirkişi raporunda düzenlenen tabloda gösterilen; 0-12 saat diliminde kalan eşyalar için alınmaması gereken 37.375.00 TL. 12-24 saat diliminde kalan eşyalar için fazladan tahsil edilen 8.494.00 TL olmak üzere, davalı … A.Ş. nin tahsil etmiş olduğu ardiye bedellerinden toplam 45.869.00TL tutarının davacı … Taşımacılık ve Tic.A.Ş.’ye iade etmesi gerektiği, davacının davalıya gönderdiği noter ihtarnamesiyle davalının 28/07/2017 tarihinde temerrüte düşürüldüğü..” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 45.869,00 TL’nin 28.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından müvekkil şirkete keşide edilen faturaların herhangi bir yasal dayanağı bulunmadığını, faturaların Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün … sayılı 2017/10 nolu Genelgesine aykırı düzenlendiğini, genelge ile 12 saatlik bekleme için ücret talep edilmeyeceği, takip eden 12 saat içinde işlemlerin yapılması halinde en fazla 200 TL ardiye ücreti alınacağının düzenlendiğini, hükme esas alınan raporlarda da, ücret alınmaması gerektiğinin belirlendiğini, müvekkilinin eşyalarını alabilmek için antrepo bedelini ödemek zorunda kaldığını ve 403 adet faturanın herhangi bir dayanağının bulunmadığının bilirkişi raporu ile belirlendiğini, bu nedenle düzenlenen faturaların tamamının bedelinin iadesi gerektiğini, bilirkişinin davalı şirketin davalının tuttuğu giriş çıkış bilgilerini doğru kabul ederek rapor düzenlendiğini, oysa davalının, kargo uçağı havaalanına indiği anda sanki mallar davalının antreposuna istiflenmiş gibi kayıt tuttuğunu, malların uçaktan indirilişi ile davalının antreposuna konulması arasında bir zaman geçeceğini, oysa davalının uçağın iniş saati ile malların antrepoya iniş saatini aynı göstererek kayıt tuttuğunu, bu nedenle taşımayı yapan havayolu şirketlerine ayrı ayrı yazı yazılarak Esenboğa Gümrük Müdürlüğü’nden gönderilen listede yer alan konşimento numaraları ile yapılan uçuşların kayıtları sorularak gelecek cevaba göre söz konusu uçuşların Ankara Esenboğa Havalimanına iniş tarih ve saatlerinin Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne yazılacak müzekkere cevabıyla belirlenerek inceleme yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi tarafından davalı şirkete kesilen usulsüzlük cezalarının davanın konusuna herhangi bir etkisi bulunmadığı belirtmesine rağmen Genelgeye aykırı hareket eden davalı taraf için kesilen usulsüzlük cezaları incelendiğinde, davalının yalnızca tespit edilen 180 adet fatura için müvekkil şirkete dayanaksız fatura keşide etmediği, dava konusu edilen 403 adet faturanın da dayanaksız olduğu hususunun ortaya çıkacağını, usulsüzlük cezalarının genelgeye aykırı dava konusu tüm faturalar için ayrı ayrı olacak şekilde davalı şirkete kesildiğinden, davalının kayıtları dışında güvenilir bir kayda göre usule aykırı şekilde fatura keşide edildiğinin anlaşılacağını, genelgeye aykırı işlemler nedeniyle idari para cezaları düzenlendiğini, Gümrük Müdürlüğü kayıtları arasında bahsi geçen cezaya ilişkin listeler bulunduğunu, bu nedenle tüm kayıtların incelenmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının, Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2017/10 sayılı genelgesine istinaden, müvekkili şirkete ödediği ardiye ücretinin iadesini talep ettiğini, bilirkişinin de Genelge doğrultusunda, ilk 12 saat için ardiye ücreti hesaplamayarak sonraki 12 saat için de en fazla 200 TL ücret hesapladığını, oysa genelgenin Anayasa ve Borçlar Kanunu ile TTK’nın ücrete ilişkin düzenlemelerine aykırı olduğunu, müvekkilinin antrepo/geçici depolama yeri işletmeciliği yapması nedeniyle TBK’nın 574. maddesi, TTK’nın 21.maddesi ve sözleşme uyarınca ücrete hak kazandığını, ücretin normlar hiyerarşisinde daha altta yer alan genelge ile ortadan kaldırılmasının usulsüz olduğunu, genelgenin iptali amacıyla Danıştay 10. Dairesinde açılan davanın sonucunun beklenmeden karar verildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ardiye hizmeti uyarınca davacı tarafından ödenen ücretin, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 2017/10 sayılı genelgesine dayalı iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı her iki taraf vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2017/10 sayılı genelgesinin incelemesinde; “Ülkemiz havalimanlarında serbest zaman uygulamasının ihracat eşyası için bulunabilmekle birlikte ithalat eşyası için geçerli olmadığının tespit edildiği, ithalatta serbest zaman uygulamasının bulunmamasının ise firmalara önemli maliyetler yükleyerek ülkemizin rekabet şansını düşürdüğü gerekçesiyle, ithalat sürecindeki maliyet artışının önüne geçilebilmesi amacıyla havalimanlarında eşyanın geçici depolama yerine alındığı saatten itibaren ilk 12 saatlik süre içerisinde gümrük işlemlerinin tamamlanması halinde hiçbir ücret talep edilemeyeceği, takip eden 12 saatlik süre içerisinde işlemlerin tamamlanması halinde en fazla 200-TL ardiye ücreti alınacağı”nın hüküm altına alındığı görülmüştür. Somut olayda; yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte davalı tarafından davacıya ardiye hizmeti verildiği, bu kapsamda toplam değişik konşimentolarla taşınan transit rejimindeki eşyalar için düzenlenen toplamda 404 adet fatura bedellerinin davacı tarafından davalıya ödendiği hususunda ihtilaf yoktur. Dava dosyası içerisinde dava dilekçesine ekli davalı tarafından muhatap … adına keşide edilmiş muhtelif sayıda ve tarihte e-fatura bulunduğu, faturaların “ardiye bedeli” adı altında düzenlendiği görülmektedir. Danıştay 10. Daire Başkanlığının 2017/1740Esas sayılı dosyasında davacının … A.Ş, davalının ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olduğu, davacının 04.05.2017 tarihinde yayınlanan 2017/10 sayılı genelgenin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtığı, anılan Dairece 08.07.2020 tarihinde genelgenin iptali isteminin reddine karar verildiği UYAP sisteminde yapılan sorgulamadan anlaşılmıştır. Ayrıca Esenboğa Gümrük Müdürlüğü tarafından 2017/10 sayılı genelgeye aykırı işlem yapılarak düzenlenen para cezalarının iptali dava açıldığı, bu cezaların sistemdeki kayıtlar incelenerek düzenlenmesi nedeniyle tüm faturaların usule aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Danıştay 10. Dairesinin 08.10.2020 tarihli kararı ile iptal davasının reddine karar verildiği, iptal davası sonucunda genelge iptal edilseydi dahi iptal kararının geriye yürümeyeceği ve bu genelge kapsamında yapılan ve tamamlanıp bitmiş hukuki işlemler üzerinde herhangi bir etkisi olmayacağı anlaşılmakla, davalı vekilinin bu husustaki istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmektedir. İlk derece yargılama aşamasında bilirkişiden alınan kök raporun incelenmesinde; 114 kalem beyanname muhteviyatı eşyanın ilk on iki saat içerisinde çıkış işlemi tamamlandığından 37.375 TL’nin iadesi gerektiği, 65 kalem emtianın ise on iki saati geçip yirmi dört saati geçmeden çıkışı yapılan emtiaya ilişkin olması nedeniyle fazladan 8.494 TL talep edildiği, bu nedenle toplam 45.869 TL’nin iadesi gerektiği bildirilmiştir. Davacı vekili rapora yönelik itiraz dilekçesinde özetle; Esenboğa Gümrük Müdürlüğü kayıtları ile usulsüz işlemler nedeniyle düzenlenen idari para cezalarına ilişkin belgeler incelenmeden afaki rapor düzenlendiğini, uçakların havaalanına indiği anda emtianın antrepoya alınmış gibi işlem yapıldığını belirterek, kayıtların getirtilmesi istenmiştir. Mahkemece Esenboğa Gümrük Müdürlüğünden 06.06.2018 havale tarihli giriş çıkış kayıtları getirtilmiştir. Bilirkişi ek raporunda, geçici depolama tesisi işletenlerin kullandığı sisteme girilen kayıtların, niteliği itibariyle resmi kayıtlarla uyumlu olduğu belirlenmiştir. Dosya kapsamındaki deliller ve bilirkişi raporundaki tespitlere göre, davaya konu eşyalar ithalat rejimine tabi olmayıp, transit rejimine tabi ihracat eşyası niteliğindedir. 2017/10 sayılı genelgede ise, (IATA) tarafından yayınlanan “Havacılık Kargo Tarifesi” belgesinde de serbest zaman, birçok ülkede en az 24 saatlik bir zaman kadar uygulandığı belirterek açıkça ihracat rejimine tabi eşyanın geçici depolanması halinde ülkemiz havalimanlarında ilk on iki saat için serbest zaman uygulamasının bulunduğu, ancak aynı uygulamanın ithalat eşyası için geçerli olmadığı tespit edilerek, ithalat rejimine tabi eşyalar bakımından da serbest zaman uygulamasına ve ardiye ücreti sınırlandırılmasına yönelik düzenleme yapılmıştır. Dolayısıyla söz konusu genelge doğrultusunda, ihracat rejimine tabi eşya bakımından serbest zaman uygulamasının mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle somut olayda, uyuşmazlık konusu faturalardan genelgeye göre 45.869 TL fazla tahsilat yapılarak davalının sebepsiz zenginleştiği, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporundaki giriş çıkış kayıtları ve bu kayıtlara göre genelge uyarınca alınması gereken ücretin usulüne uygun şekilde belirlendiği anlaşılmakla, davalının tahsil ettiği 45.869 TL ardiye ücretinin davacıya iadesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bilirkişi raporundaki açıklamalar ışığında emtianın giriş çıkış saatlerinin usulüne uygun şekilde yazıldığı ve bakiye kısmın davalının hakkettiği ardiye hizmetine ilişkin olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, her iki taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, her iki taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, 2-a)Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, bakiye 36,30 TL karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, b)Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 2.349,99 TL istinaf nispi karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Her iki tarafın istinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.17.03.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.