Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/186 E. 2019/219 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/186
KARAR NO : 2019/219
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/1267
TARİHİ : 19/11/2018
TALEP: İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sırasında davacı tarafından talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik ara karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01/10/2016 tarihli itibariyle davalının sorumluluğundan kaynaklanan toplam 5.775.000,00 TL zararının olduğunu, davalı adına kayıtlı taşınmazların tespit edildiğini, bu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin ihtimal dahilinde olduğunu, devrinin yapılması halinde müvekkilinin zararını tazmin etmesinin güçleşeceğini, ayrıca başka taşınmazlarının da olabileceğini belirterek Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı adına kayıtlı taşınmazların bilgilerinin istenmesi ve gelecek cevapta belirtilen taşınmaz ile … İli, …. İlçesi, …. Mahallesi, …….. ada, … parselde kayıtlı kargir ev niteliğindeki taşınmaz üzerine, şimdilik dava konusu talep miktarı olan 5.775.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere, taşınmazların üçüncü şahıslara devrinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince 19.11.2018 tarihli ara kararıyla; davanın konusunu teşkil etmeyen davalı yana ait mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine, dava dilekçesi ekinde alacağın varlığını ispata yarar hiç bir delil sunulmadığından koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine, karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Öncelikli olarak müvekkili şirkete İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/4284 D.İş sayılı kararı ile Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında 674 sayılı Kanunun Hükmünde Kararname’nin 13. ve 19. maddeleri ile CMK 133/I maddesi kapsamında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yetkilileri kayyum olarak tayin edildiğini ve harçlardan muaf olduğunu, müvekkili şirket kayıtlarında yapılan araştırmalar neticesinde, müvekkili şirketin davalının sorumluluğundan kaynaklanan toplam 5.775.000 TL zararının bulunduğunun görüleceğini, Yürütülen soruşturma ve devam eden yargılama süreçleri çerçevesinde davalının üzerine … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, …. parselde kayıtlı kargir ev niteliğindeki taşınmazın bulunduğunu, önleyici bir ihtiyati tedbir kararı vermemesi durumunda, bahsi geçen taşınmazların davalı tarafından dava dışı üçüncü şahıslara devrinin ihtimal dahilinde olduğunu, dolayısıyla şu an için davalı üzerinde bulunan taşınmazların başka üçüncü şahıslara devredilmesi durumunda ise müvekkili şirketin zararını tanzim etmesinin güçleşeceğini, hatta imkansız hale geleceğini, Bahse konu taşınmazların üzerinde ipotekler vb. olabileceğinden, öncelikle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … (T.C. ….) adına kayıtlı taşınmazların bilgilerinin istenmesine ve hem gelecek olan yazı cevabında belirtilen taşınmazların, hem de işbu dilekçede sayılı taşınmazların üçüncü şahıslara devrinin engellenmesi amacıyla taşınmazlar hakkında ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle istinafa konu ilk derece mahkemesini ihtiyati tedbir/haciz talebinin reddine ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve talepleri gibi ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı tarafından davalı aleyhine TTK’nın 553 vd. maddeleri kapsamında, şirkete verildiği ileri sürelen zararın tazmini talepli davada ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesinin ara kararıyla, koşulları oluşmayan tedbir ve ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini düzenlemiştir. Davanın konusu olmayan mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemez. Para alacağı için açılan davada, mal varlığı üzerine tedbir konulamaz. Koşulları varsa, ihtiyati haciz hükümlerinden yararlanılabilir. Yargıtayın emsal içtihadında da durum bu yöndedir ( Yargıtay 19. HD. 2012/16760 E-2013/3136 K.sayılı, 19/02/2013 tarihli kararı). Yine, Yargıtay 21.HD.’nin E. 2015/5842, K. 2015/8588 sayılı, 20.4.2015tarihli kararında belirtildiği üzere: “…Amaç bakımından ihtiyati tedbir, aynı uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar aynen muhafaza edilmesi veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla HUMK’un 101 vd., HMK’nın 389 vd. maddelerinde öngörülen durumlarda başvurulan bir yol olduğu halde, ihtiyati haciz, bir alacağın tahsilini temine yarayan bir vasıtadır. İhtiyati hacizde, ihtiyaten haczedilen mal ve haklar, alacaklının açtığı veya yaptığı veya açmayı yahut yapmayı düşündüğü dava veya icra takibinin konusu değildir. Halbuki ihtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur “.Somut olayda, davalının şirkete verdiği ileri sürülen zarara dayalı para alacağının tahsili amaçlanmaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince dava konusu olmayan davalıya ait gayrimenkul ve menkuller üzerinde ihtiyati tedbir konulması talebinin reddinde isabetsizlik yoktur.
İhtiyati haciz istemi yönünden ise; ihtiyati haciz, geçici hukuki korumalardandır. Yargılamayı esastan yürütüp sonuçlandıracak olan ilk derece mahkemesince, dava dosyasında değişen durumlara göre her zaman talep üzerine ihtiyati haciz kararı verilebileceği, davanın mevcut aşaması itibariyle dava konusu iddiaların haklı olup olmadığı hususunda yaklaşık ispatın henüz gerçekleşmediği, delil olarak sunulan tutanağın dayanaklarının dosyada bulunmadığı dikkate alındığında; mahkemece yargılamanın bu aşamasında ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir/ ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun reddine, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davcı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 14/02/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.