Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1845 E. 2022/174 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1845
KARAR NO: 2022/174
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2019
NUMARASI: 2018/890 E. – 2019/734 K.
DAVANIN KONUSU:Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında uzun süren ticari ilişki kapsamında davalıya emtia satıldığını, davalının 16.03.2011 ile 04.06.2014 tarihleri arasında satın aldığı 16.215,00 TL değerinde ürünün bedelini uyarılara rağmen ödememesi üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyada başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazının iptali ile takibin devamına, borcun %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının davalı şirketten alacağı bulunmadığını, davacının 16.03.2011 ile 04.06.2014 tarihleri arasında yapılan alımlar nedeniyle müvekkilinin 16.215,00 TL değerindeki ürün bedelini ödemediği iddiasının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… dosya içerisinde bulunan sevk irsaliyeli fatura örneklerinden, davacının sattığı mal nedeni ile davalıya fatura düzenlemiş olduğu, bu faturalara dayanarak da icra takibinde bulunduğu görülmüştür. Dosya taraf defter ve belgeleri üzerinde incelenme yapılmak üzere mali müşavir bilirkişiye verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; davacı ve davalı defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu ve taraflar lehine delil niteliğinde olduğu, davacı tarafından düzenlenen dava ve takibe konu faturaların kendi defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının düzenlemiş olduğu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafından düzenlenen iade faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından düzenlenen ve davalı defterlerinde kayıtlı olmayan fatura tutarının 15.000-TL olduğu 1.215-TL tutarlı faturanın ise mükerrer kayıt oluşturduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalının davacıya çeşitli tarihlerde ödeme yaptığı, bu ödemelerin davalı defterlerinde kayıtlı olan faturalara ilişkin olduğu, dava ve takibe konu faturalara ilişkin mal teslim, kayıt ve imzasının bulunmadığının rapor edilmiş olduğu görülmüştür. Düzenlenen raporun dosyaya sunulan fatura örnekleri ile uyumlu ve denetime açık olduğu görülmüş, düzenlenen bilirkişi raporu ve dava ve takibe konu fatura örneklerinden davacının dava ve takibe esas aldığı fatura içeriği malların teslimine dair teslim kaydı sunamadığı, faturaların davalıya tebliğine ve davalı defterlerinde kaydına ilişkin de bir delil bulunmadığı, davacının düzenleyip kendi defterlerine kaydetmiş olduğu faturalara dayanarak alacak talebinde bulunamayacağı ve bu nedenle de davasını ispatlayamamış olduğundan davacının davasının reddine, kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davacının davasının ve kötüniyet tazminatı isteminin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin 20.05.2019 tarihli bilirkişi raporunun esas alınarak hatalı hüküm kurulduğunu, raporda irsaliyeli faturalara konu malları teslim alan ve teslim eden kısımlarının imzasız olduğunun belirtildiğini, oysa irsaliyeli faturaların bir kısmında teslim alan kısmında …, bir kısmında da … isimli davalı yetkililerinin isim ve imzası bulunduğunu, dava konusu olmayan ve her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı bulunan ve muhteviyatındaki ürünlerin bedellerinin ödenmiş olduğu faturalarda da teslim alan ve teslim eden kısımlarının boş olduğunun belirlendiğini, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan dava konusu faturalardan 19.08.2013 tarih … numaralı faturanın yazar kasa satışına ilişkin olduğunu, bu cihazın ilgili tebliğ gereğince kullanılması için Vergi Dairesinden izin alınıp kurulumu yapılması gerektiğini, yazar kasanın hali hazırda davalının akaryakıt istasyonunda kullanıldığını, ilgili fatura, özellikle zikredilen mevzuata uygun olması için yazar kasanın seri numarası yazılmak suretiyle ve mevzuata ilişkin not yazılarak düzenlendiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari satım alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptaline ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından 30.03.2018 tarihli cari hesap alacağı olan 16.215 TL asıl alacak ve 532,76 TL işlemiş faizin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu, itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesinde, davacı defterlerinin kapanış tasdiki bulunmaması nedeniyle sahibi lehine delil vasfında olmadığını, taraflarca düzenlenen fatura, iade faturası ve ödemelerin genel olarak kayıtlı olduğunu, davacı tarafından mükerrer kaydedilen 08.03.2012 tarihli faturanın mahsubu sonrası 15.000,00 TL mutabakatsızlık bulunduğunu ve davacının kendi defterlerine göre bu miktarda alacaklı olduğu, bilirkişi raporunun yedi ve sekizinci sayfalarında dökümü yapılan 16.03.2011 ile 04.06.2014 tarihleri arasındaki 23 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinde teslim alan ve teslim eden kısımlarında imza bulunmadığı anlaşılmıştır. Satım sözleşmesinde emtianın sözleşmeye uygun şekilde alıcıya teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü satıcıdadır. Emtianın teslim edildiği kesin delillerle satıcı tarafından kanıtlanmalıdır. İlk derece mahkemesince bilirkişi raporunda döküm yapılan faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinde alıcının imzasının bulunmadığı belirlenmiştir. Ancak davacı tarafından ibraz edilen ve bir kısmı bilirkişi raporundaki faturalarla örtüşen faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinden teslim alan kişilerin isim ve imzalarının bulunduğu görülmüştür. Bu nedenle, bedeli ödenmeyen fatura ve irsaliye asıllarının ibrazının sağlanarak, üzerinde imza bulunan fatura ve sevk irsaliyeleri yönünden gerekirse taraflardan izahat istenerek hangi fatura içeriklerinin davalıya teslim edildiğinin belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece belirtilen şekilde bir inceleme yapılmadan soyut olarak uyuşmazlık konusu sevk irsaliyelerinde imza bulunmaması nedeniyle emtianın davalıya teslim edilmediğinin kabulü doğru değildir. Açıklanan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararında esasa ilişkin önemli delillerin toplanıp değerlendirilmeden karar verildiği anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı taraflından yatırılan istinaf peşin karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 17.02.2022
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.