Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/18 E. 2019/97 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/18
KARAR NO : 2019/97
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2018 tarihli ara kararı
NUMARASI : 2018/1294 E. Sayılı dosyasından verilen ara kararının istinafı.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında, davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati tedbirin reddine dair ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı şirket arasında 27.07.2018 tarihinde beton alımı sözleşmesi imzalandığını, davalı şirket birim fiyatı 150 TL+KDV/m3′ ten beton satımı yapacağını, müvekkilinin davalı şirket ile sözleşme gereği başlangıçta peşin ödemede bulunarak cari hesap şeklinde çalıştığını, sözleşmenin imzalanması sonucu 5 adet çekin davalı şirkete verildiğini, söz konusu çeklerin … Bankası A.Ş. Kurtköy Şubesi …çek numaralı 30.01.2019 keşide tarihli 33.000,00 TL, … Bankası A.Ş. Kurtköy Şubesi… çek numaralı 30.03.2019 keşide tarihli 34.000,00 TL, Türkiye …Bankası A.Ş.Kurtköy Şubesi 813239 çek numaralı 30.02.2019 keşide tarihli 33.000,00 TL miktarlı çekler olduğunu, çeklerin davalıya tesliminden sonra davalı tarafından çok cüzi miktarlarda mal teslimi yapıldığını, müvekkili firmanın mal teslimi taleplerinin sonuçsuz kaldığını, dava tarihi itibariyle müvekkili şirketin davalı firmadan 94.394,57 TL alacaklı olduğunu, davalı şirketin sözleşme gereğince ifa etmesi gereken sorumluluğu ifa etmediğini, davalı şirketin İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1027 esas sayılı dosyası ile Konkordato ilan etmiş olup beton üretimini tamamen durdurduğunu, öncelikle ve ivedilikle müvekkilinin mağduriyetinin önlenmesi için dava konusu çeklerin, teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu çeklerin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla üçüncü kişileri de kapsayacak nitelikte ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalı şirkete verdiği …Bankası A.Ş. Kurtköy Şubesi… çek numaralı 30.01.2019 keşide tarihli 33.000,00 TL,…Bankası A.Ş. Kurtköy Şubesi … çek numaralı 30.03.2019 keşide tarihli 34.000,00 TL, …. Bankası A.Ş. Kurtköy Şubesi … çek numaralı 30.02.2019 keşide tarihli 33.000,00 TL çek nedeniyle davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesinin, ihtiyati tedbir talebi hakkındaki 05/11/2018 tarihli ara kararında; asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden ve HMK’nın 389 ve devamı madde hükümlerinde öngörülen ihtiyati tedbir koşulları gerçekleşmediğinden, ihtiyati tedbir isteminin bu aşamada reddine karar vermiştir.
Bu ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
İlk derece mahkemesince verilen kararın eksik inceleme neticesinde verilmiş olduğunu, dosyada mevcut cari hesap ekstresi, çek tahsilat makbuzu, sözleşme, davalı şirketin konkordato kararı incelendiğinde davalıya verilen çeklerin bedelsiz kaldığının sabit olduğunu,Davalı şirket üretimi durdurmuş olup müvekkiliyle irtibatı tamamen bitirdiğini, yaklaşık ıspat kurualı gereği davalı şirkete borçlu olmadıklarının açık olduğunu,Tedbir kararı verilmemesi halinde müvekkilinin telafisi imkansız zarara uğrayacağını belirterek, ilk derece mahkemesinin, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair istinafa konu kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, İİK’nın 72/2. maddesi gereğince icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır. İİK’nın 72/2. Maddesi uyarınca “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme talep üzerine alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilerek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir”6100 Sayılı HMK 389. maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”6100 Sayılı HMK 390. maddesi uyarınca “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” Dosyada mübrez beton satış sözleşmesi-sipariş formunun taraflar arasında metre küpü 150 TL+KDV bedeli üzerinden beton satımına, çek tahsilat makbuzunun davacının davalıya verdiği dava konusu yapılan üç adet çeke ilişkin olduğu çeklerin beton karşılığında teslim alındığına dair beton satım sözleşmesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.Davacı, davalı ile aralarında yapılan beton alım-satım sözleşmesi uyarınca davalının beton teslimi edimini kısmi olarak yerine getirmediği ve bu sözleşme nedeni ile davalı adına satım bedeline karşılık avans olarak verilen davaya konu çekin ifa edilmeyen kısım yönünden bedelsiz kaldığı iddia edilerek davaya konu çeklerin, üçüncü şahısları da kapsar şekilde, bankaya ibrazı halinde ödenmemesi ve İİK’nın 72/2. maddesine göre icra takiplerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talep etmiştir.Kambiyo senedi niteliğinde olan çek düzenlenmesine esas teşkil eden temel ilişkiden bağımsız kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi taahüdünü içeren mücerret (soyut) bir borç ilişkini ifade edip, bedelsizlik iddiası keşideci davacı ve lehtar davalı arasındaki temel ilişkide şahsi defii olup davanın tarafları dışındaki iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden ödeme aracı olan çekin tedavül kabiliyetini ortadan kaldıracak, davanın tarafları dışında üçüncü kişileri bağlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı da verilemeyeceğinden davaya konu çek hakkında üçüncü kişileri de bağlayacak şekilde ödemeden men ihtiyati tedbir talebinin yasal şartları oluşmamıştır.Temel ilişkinin tarafları yönünden ise; çek bir ödeme vasıtası olup, kural olarak mevcut bir borcun ifası amacıyla verildiği kabul edilir. Davacının, bu çekler karşılığında mal verilmediğini ve çeklerin davalı nezdinde bedelsiz kaldığını ispat etmesi gerekir. Somut olayda, dosyanın mevcut kapsamı itibariyle bu konuda yaklaşık ispat gerçekleşmediğinden, tedbir talebinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 24/01/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi .24/01/2019
KANUN YOLU:HMK 362/1-f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.