Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1794 E. 2022/165 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1794
KARAR NO: 2022/165
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05.03.2019
NUMARASI: 2016/992 Esas – 2019/232 Karar
DAVA: İstirdat
Taraflar arasındaki istirdat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin elektrikli ev aletleri vs. imalatı yaptığını, Müvekkil Şirketin Müdürü şirket çalışanı … şirket işlerini takip etmek üzere (şirketin muhasebe işleri ile ilgili evrakların takibi, mal alım satım, bedellerinin tahsili, meslek odaları ve kuramlarda gerekli işlemlerin yapılması, telefon, elektrik su, doğalgaz, aboneliklerinin işlemlerini takip etmeye yetkili) şirket temsil ve ilzama dair yetki hariç vekaletname verdiğini, bu kişi 08.03.2016 günü şirketin fabrika binasında kendisini asarak intihar etmiş, intiharın akabinde bırakmış olduğu intihar mektubunda yaptığı açıklamalar nedeniyle müvekkili şirket sahibi ve münferiden yetkili … şirket kayıtlarını gözden geçirmiş ve mal bedeli karşılığı alınmış olan çek, senet ve nakiterin bir kısmının bulunmadığını, şirketin dışarıdan aldığı ve imalatı yapılacak malzemelerin bir kısmın eksik olduğunu tespit ettiğini, Kaybolan çeklerin arasında müvekkil şirketin müşterisi … Şti.’den emtia karşılığı almış olduğu … Bankası Kocamustafapaşa Şubesine ait; … numaralı 11.05.2016 tarihli 10,000 TL bedelli, … numaralı 16.06.2016 tarihli 15.000 TL bedelli, … numaralı 28.07.2016 tarihli 15.000 TL bedelli üç adet çekin de olmadığını, söz konusu üç adet çekin şirketin iradesi dışında ve şirket yetkilisi tarafından ciro edilmeksizin kaybolduğu, çalındığı veya zayi olması sebebiyle ödeme yasağı ve tedbir istemli dava açılmış ve İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/505 Esas sayılı dosyasında ödeme yasağı karan verilmiş ve bu karar bankaya bildirilmiş, akabinde davalı çekleri elinde bulundurduğunu bildirip davaya müdahil olması sonucunda mahkeme söz konusu çekler için 7 gün içerisinde istirdat davası açılması yönünden karar verildiğini beyan etmiş, sonuç olarak öncelikle söz konusu çeklerin dava sonuna kadar ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu çeklerin istirdadı ile müvekkili şirketin yetkili hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı taraf ilk önce İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/605 Esas sayılı dosyasında, hasımsız olarak kıymetli evrak iptali davası ikame ederek söz konusu çeklerin şirketin iradesi dışında ellerinden çıktığı, çeklerin müvekkil şirketin yedinde iken çalınmış da olabileceği iddiası ile söz konusu davayı ikame ettiğini, vs gerekçeler ileri sürdüğünü, davacının iddiasının davalı şirket açısından kabule icbar edilmeyecek nitelikte olduğunu, davacı şirketin 11.02.2016 tarihinde …marka kurulmalı 15 adet çamaşır makinası aldığını, 11.02.2016 tarihli 24.000 -TL bedelli Seri … irsaliyeli faturanın üzerinde davacı şirket çalışanı olarak bildikleri …ün imzasının olduğunu, 12.05.2016 keşide tarihli 10.000-TL bedelli, 28.07.2016 tarihli 15.000-TL bedelli, 16/06/2016 keşide tarihli 15.000-TL bedelli çekleri alacağına karşılık teslim aldığını, çek … A.Ş. takas merkezinde vadesinde iken İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/605 E. tarafından ödeme yasağı verildiğinin öğrenildiğini, asli müdahil olarak ilgili mahkemeye başvurduklarını, davacı şirketin çeklerin kırıldığı ve karşılığında para verdiği iddiasının mesnetsiz olduğunu, satılan ürünler ticari emtianın nakliyesi ile ilgili belgelerin de sabit olduğunu, keşide tarihleri gelmeyen ve ödeme yasağı konan … ve … çek numaralı çekler şirketin kredileri için … A.Ş, ’ye verildiğini beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı şirketin ticari defter kayıtlanna göre, Davalı şirketin düzenlediği 24.000,-TL tutarında 11.02.2016 tarih ve … sayılı irsaliyeli satış faturasının kaydedildiği, bu fatura dışında Davacı şirket kayıtlarındaki Davalı şirketin hesabında herhangi bir işlem satış veya alış faturası, ödeme, tahsilat, alınan ve verilen çek gibi işlem yapılmadığı belirlenmiştir. Davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, Davalı şirket tarafından düzenlenen 17.600,-TL tutarında 03,03.2016 tarih ve … sayılı satış faturasının kaydı İle dava konusu olan … Bankası Kocamustafapaşa Şubesine ait … numaralı ve 12.05,2016 tarihlî 10.000-TL, … numaralı ve 16.06.2016 tarihli 15.000 TL ve … numaralı ve 28.07,2016 tarihli 15.000 TL tutarındaki çeklerin giriş ve çıkış kayıtlarına rastlanmadığı, Davalının satışa konu malları teslim alan kişi olarak bildirdiği, 11.12.2016 tarih ve … sayılı irsaliyeli satış faturası ve 03.03.2016 tarih ve … sayılı irsaliyeli satış faturasında imzası bulunan …’ün davacı yevmiye defteri ve büyük defter kayıtlarında ismine rastlanmadığı, Davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, Davalı şirketin 11.02.2016 tarih ve … sayılı 24.000,00 TL tutarında irsaliyeli satış faturası ve 03.03.2016 tarih ve … sayılı 17.600,00 TL tutarında irsaliyeli satış faturası ile Davacı şirkete satış yaptığı ve bu satışlar karşılığında 10.000,00-TL tutarında … sayılı, 15.000,00-TL tutarında … sayılı ve 15.000,00-TL tutarında … sayılı … Bankası Kocamustafapaşa Şubesi çeklerini aldığı, bu işlemlerin Davalı kayıtlarında yer aldığının belirlendiği, bu nedenle taraflar arasında bir ticari ilişkinin bulunduğu…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin müşterisi olan … Ltd. Şti.nden almış olduğu, … Bankası K. Mustafapaşa Şubesine ait … numaralı 12.05.2016 tarihli 10.000-TL, … numaralı 16.06.2016 tarihli 15.000-TL, … numaralı 28.07.2016 tarihli 15.000-TL lik üç adet çekin şirketin iradesi dışında ve şirket yetkilisi tarafından ciro edilmeksizin kaybolduğunu, çalındığı veya zayi edilmiş olması sebebiyle ödeme yasağı ve tedbir istemli dava açtıklarını, bu davanın İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 2016/505 Esas numarasıyla görülmüş olup, mahkemece ödeme yasağı kararı verilmiş ve bu karar ilgili bankaya bildirildiğini, akabinde davalı tarafın çekleri elinde bulundurduğunu bildirip davaya müdahil olması sonucunda mahkemenin, söz konusu çekler için yedi gün içerisinde istirdat davası açmaları yönünde karar verdiğini, Müvekkili şirketin fabrikada elektrikli ev aletleri vs imalatı yaptığını, mahkemeye fotokopisini sundukları imza sirkülerinden anlaşılacağı üzere şirketin, şirket müdürü … tarafından münferit imza ile temsil edildiğini, Şirket müdürü …’in, şirket çalışanı …’ye şirket işlerini takip etmek üzeri ki bunlar, şirketin muhasebe işleri ile ilgili evrakların takibi, mal alım satımı, bedellerinin tahsili, Meslek Odaları ve Kurumlarda gerekli işlemlerin yapılması, telefon, elektrik, su, doğalgaz aboneliklerinin işlemlerini takip etmeye yetkili olmak üzere, ancak şirketi temsil ve ilzama dair yetki hariç Kartal … Noterliğinin 27.08.2015 tarihli … sayılı ekte fotokopisi sunulan vekaletnameyi verdiklerini, bu kişinin 08.03.2016 tarihinde şirketin fabrika binasında kendini asmak suretiyle vefat ettiğini, şahsın intiharının akabinde, müvekkilinin, şirketin sahibi ve münferiden yetkilisi …’in, tahsil edilen paraları ve şirkette bulunan envanteri gözden geçirdiğini, bu esnada dava konusu olan mal bedeli karşılığında alınmış çeklerin ve dava dışı bazı malların envanterde bulunmadığını tespit ettiğini, Kaybolan çeklerin bahsedilen dava neticesinde davalının elinde olduğu ve bu çeklerin incelenmesi sonucunda … tarafından şirketi temsil ve ilzama dair yetkisi bulunmadığı halde, davalı şirkete ciro edildiğinin anlaşıldığını, davalı tarafın bu çekleri kötüniyetli bir şekilde iktisap ettiğini, basiretli bir iş adamı gibi davranmadıklarını, Davalı tarafın çekleri ciro eden kişinin, şirketi temsil ve ilzam dair yetkiye haiz olup olmadığını araştırmadan yani güya ticari bir faaliyet gerçekleştirmek istediği şirketin hukuki ve fiili durumunu bilmeden çekleri kabul ettiğini, oysa davalının, şirket yetkilisi olmayan …’den çekleri ciro etmeye yetkili olup olmadığını öğrenmek üzere kendisinden imza sirküleri istemesi gerektiğini, Yargıtay’ın istikrarlı içtihatları ışığında tacirler, ticari faaliyet yürütelecek şirketin hukuki ve fiili durumunu bildiklerini, eğer bilmiyorsa özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, yani basiretli bir iş adamı gibi davranmadığını, Hatta, davalı araştırılması çok kolay olan ve internetten bulunabilinen müvekkili şirkete ait Ticaret Sicil Gazetesine bakması halinde dahi …’nin şirket yetkilisi olmadığını, dolayısıyla dava konusu çekleri ciro edemeyeceğini rahatlıkla göreceğini, İddialarına göre müvekkili şirketin, davalı şirketten iki parti halinde (15+11) toplamda 26 adet … Marka Kurutmalı çamaşır makinası aldıklarını, irsaliye faturası müvekkili şirketin çalışanı olduğunu belirttikleri … adlı kişi tarafından imzalandığını, çeklerin de bu alım-satımın karşılığı olarak verildiğini, öncelikle … isimli şahısın müvekkili şirketle resmi olarak hiç bir bağlantısı bulunmadığını, kendisi müvekkili şirketin bir çalışanı olmadığını, öğrendikleri kadarıyla çekleri ciro eden …’nin arkadaşı olduğunu, bahsedilen makinaların müvekkili şirketin zilyetine hiçbir zaman geçmediğini, irsaliyeli faturasını imzalayan şirketin çalışanı olmadığını, çeklerin yetkisiz bir şekilde ciro edildiğini, davalı şirketin bu olayda hiç bir şekilde özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, yukarıda açıklanan hususlar ışığında dava konusu çeklerin davalı şirket tarafından kötü niyetle iktisap edildiğini ve bu iktisapta ağır kusuru bulunduğunu, Mahkemece, …’ye ait vekaletnamenin aslının talep edildiğini ve ibraz edildiğini, vekaletname aslında, çekleri ciro eden …’nin ciro yetkisi olmadığının görüldüğünü, dosya bilirkişiye verilerek inceleme yapıldığını, … Ltd. Şti’nin kanuni defterlerinde çeklerin kaydedilmediğini ve davalı şirket adına ciro edildiğine dair herhangi bir kayda rastlanmadığını, buna rağmen mahkemece davanın reddine karar verildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, dava konusu çekler nedeniyle menfi tespit- istirdat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, dava konusu müşterilerinden aldığı çeklerin, şirketin bir kısım işlerini yürütmek üzere vekalet verilen, ancak şirketi temsil ve ilzama yetkisi dolayısıyla çek imza yetkisi bulunmayan … tarafından cirolanarak davalıya verildiğinin anlaşıldığını, dolayısıyla çeklerden ötürü borçlu bulunmadığını ileri sürmüş, davalı ise çeklerin davacı şirkete satılan çamaşır makinelerin bedeli karşılığı alındığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Dosyada davacı şirket tarafından vekaletname ile yetkilendirildiği ihtilafsız olan şirket çalışanı …’nin vekaletname içeriğinde tanınan yetkilerin kapsamı dikkate alındığında, TBK’nın 547-548. maddelerinde tanımlanan “ticari temsilci (mümessil)” sayılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. TBK’nın 548. maddesi uyarınca, ticari temsilci, iyi niyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetkili sayılır. Bu nedenle, çekin yetkisiz kişi tarafından düzenlendiğine dair istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Taraf ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucu alının bilirkişi rapor içeriğinden anlaşıldığı üzere, davalı savunmasında ileri sürüldüğü gibi davacı şirkete mal satımına ilişkin 11.02.2016 tarihli 24.000 TL tutarlı, … sayılı irsaliyeli faturanın davacı şirket ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, davalının delil olarak sunduğu teslim alan imzası bulunan irsaliyeli faturalar ve diğer deliller dikkate alındığında, davanın reddi kararı isabetli olup, aksi yöndeki davacı istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye irat kaydına; bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 10.02.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, karar kesindir.