Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1774 E. 2020/572 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1774
KARAR NO : 2020/572
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2019
NUMARASI : 2018/1365- 2019/261 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalıya taşıma hizmeti verldiğini, karşılığında düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağın davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, itirazın iptali talebine konu icra dosyası İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası olup, itirazın iptali davalarında davanın dinlenebilme koşulu mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesine usulüne uygun takip yapılmış olmasına bağlı olduğu, davaya konu icra takibinin mahkemenin yetki çevresindeki icra dairelerinin birinde başlatılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu icra takibinin mahkemenin yargı çevresindeki icra dairelerinde başlatılmasının dava şartı olmadığını, davaya cevap vermeyen davalının ilk itirazlar olarak yetki itirazında bulunduğundan sözedilemeyeceğini, kesin yetki halinin de sözkonusu olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, tirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı tarafından davalıya taşıma hizmeti verildiği, karşılığında düzenlenen faturalardan dolayı alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında faturalara dayalı olarak icra takibine girişildiği, davalı borçlunun hakkında başlatılan icra takibine itirazı sırasında, davalı şirketin adresinin Esenyurt/İstanbul olduğunu, bu nedenle icra takibinin başlatıldığı İstanbul İcra Dairelerinin yetkisiz olduğunu, Büyükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirtmek suretiyle icra dairesinin yetkisine, aynı zamanda borca ve ferilerine yapmış olduğu itirazı sonucunda icra takibinin durduğu, bunun üzerine eldeki itirazın iptali davasının açılmış olduğu anlaşılmaktadır.İlk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, süresi içerisinde bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Dava konusu icra takibinin ve itirazın iptali davasının aynı yerde açılması gerekmediği gibi, İİK’nın 50/1. maddesinde, HMK’nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla tatbik olunacağı düzenlenmiştir. Buna göre, HMK’nın 6. maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi yetkili ise de, icra takibine konu edilen navlun bedeli bir para alacağı olduğuna göre, Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, davacının yerleşim yeri icra dairesi ve mahkemeleri de yetkilidir.İtirazın iptali davalarında takibe yönelik yetki itirazının bulunması halinde mahkemenin öncelikle icra müdürlüğünün yetkisini incelemesi gerekmektedir. Müdürlüğün yetkili olmaması halinde verilecek olan karar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden ret hükmü kurmaktan ibaret olmalıdır.O halde, davacı tarafça delillerinde faturaların yanısıra taşıma belgelerine de dayanmıştır. Yetki itirazı hadise şeklinde incelenir. Bu durumda mahkemece davacının sunmuş olduğu bu deliller incelenip, gerekirse ticari defterler üzerinde araştırma yaptırılmak suretiyle deliller eksiksiz olarak toplanıp hep birlikte değerlendirilerek, taraflar arasında akdi ilişkinin varlığının saptanması halinde TBK 89/1 ve HMK 10 uyarınca, davanın para alacağına ilişkin bulunması nedeniyle alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri icra dairesi de yetkili olduğu gözetilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.Açıklanan bu gerekçeyle, HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf harçlarının, talep halinde kendisine iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına dair; HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.