Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/171 E. 2020/563 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/171
KARAR NO: 2020/563
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2017
NUMARASI: 2017/373- 2017/938 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ Davacı vekili, asıl borçlu … Ltd Şti ile … AŞ arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldıklarını, kredi hesabının kat edilerek borçlulara noter yoluyla ihtarname keşide edildiğini, … A.Ş’nin davalılardan olan alacağını temlik sözleşmesi ile TMSF’ye devrettiğini, TMSF tarafından da kredi alacağının temlik sözleşmesi ile müvekili varlık yönetimine devredildiğini, temlik sözleşmesi gereğince, henüz takip konusu yapılmış veya yapılmamış alacağın tahsilini teminen yasal yollara başvurmak veya devam etmek hak ve yetkisinin tek başına müvekkili varlık yönetimi şirketine ait olduğunu, alacağın tahsili için davalılar aleyhine girişilen icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkillerinin ikametgahı Sarıyer/İstanbul’da olup, dava konusu icra takibinin ve davanın yetkisizde açıldığını, dolayısıyla İstanbul Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, alacak iddiasının afaki olduğunu, kefalet koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.03.2016 tarih ve 2014/264-2016/274 E.K sayılı kararıyla, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunun 142. maddesi gereğince, davacı tarafından açılan davaya bakmak görevi ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1. ve 2. Asliye ticaret mahkemelerine ait olduğundan dava dosyasının İzmir 1 ve/veya 2. Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiş, karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir. Bu kez İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.12.2016 tarih ve 2016/655-2016/1153 E.K sayılı kararıyla, dava ve takip konusu edilen alacağın sözleşmeden kaynaklanan para alacağı niteliğinde olduğu, alacağın niteliği göz önüne alındığında TBK 89/1 ve HMK 10. maddesi gereğince yetkili mahkemenin alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davacı alacaklının yerleşim yerinin dava dilekçesinde de belirtildiği üzere … Sk. … İş Merkezi No:… Kat:… Gayrettepe Beşiktaş/ İSTANBUL adresinde bulunduğu, adres itibarıyla yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, bu durumda yetkili mahkemeyi seçme hakkının davalı tarafa geçtiği, davalı tarafça, HMK’ nın 6. maddesinde belirtilen genel yetkili mahkeme olan davalı gerçek ve tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinin yetkili mahkeme olarak seçildiği, davalıların yetki itirazının yasal süresi içinde yapıldığı ve yetkili mahkemenin de doğru olarak gösterildiği gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemen İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan, karar kesinleştiğinde ve istek halinde HMK’ nun 20. Maddesi gereğince dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne gönderilmesine karar verilmiş, bu karar da kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İstanbul 12. Asliyet Ticaret Mahkemesince yapılan yargılamada, davanın asıl borçlu … Hizmetleri Ltd. Şti.’nin 31/08/1998 ve 20/10/1999 tarihlerinde fona devredilen …’tan kullanmış olduğu ve davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları kredi sözleşmelerine konu borcun tamamen ödenmemesi sebebiyle davalılar hakkında başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacının ise bu alacağı TMSF’den temlik sözleşmesi ile devraldığı, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunun 142/1. maddesi gereğince, davaya bakma görevinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmiş olan İstanbul 1. ve 2. Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul 1. veya 2. Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın davacısının … Yönetim A.Ş. (sonradan birleşme yoluyla … Yönetim A.Ş) olduğu, bu şirketin fon veya fon bankası veyahut faaliyet izni kaldırılan bir bankanın iflas veya tasfiye idaresi olmadığı, ticaret kanunu hükümlerine göre kurulu özel hukuk tüzel kişisi olup kuruluş, yönetim, tescil ve ticari faaliyet bakımından müstakil bir yapıya sahip olduğu, bu bakımdan bahse konu kanun maddesi kapsamında yer almadığı, görevsizlik kararının doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunun 142/1. maddesi gereğince, davaya bakma görevinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmiş olan İstanbul 1. ve 2. Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142 nci maddesinde; fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas veya tasfiye idareleri tarafından açılacak davalarda ve aynı kanunun geçici 13.maddesi kapsamındaki bankalar tarafından 26/12/2003 tarihinden önce kullandırılan kredi sözleşmelerinden kaynaklı hukuk davalarında görevli ve yetkili mahkeme birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde 1.ve 2. Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak münhasıran belirlenmiştir. Bu durumda, somut olayda, asıl borçlu … Hizmetleri Ltd. Şti.’nin 31/08/1998 ve 20/10/1999 tarihlerinde fona devredilen …’tan kullanmış olduğu kredi sözleşmelerini davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, borcun tamamen ödenmediği, davacının ise bu alacağı TMSF’den temlik sözleşmesi ile devraldığı gözetildiğinde, anılan kanun hükmü gereğince, davaya bakma görevinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmiş olan İstanbul 1. ve 2. Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğundan ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerindedir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalılar tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince HMK 20.maddesi gereğince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK.353.1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 16/06/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK 362/1.c. maddesi uyarınca karar kesindir.