Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1688 E. 2022/223 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1688
KARAR NO: 2022/223
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/03/2018
NUMARASI: 2017/757 E. – 2018/288 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; Gebze … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden yapılan takip ve takibe dayanak faturalardan kısmi itiraz konusu olan 16/01/2012 tarih ve … sayılı 20.452,74 TL bedelli faturaya ilişkin malların 19/01/2012 tarihinde … isimli şahsa teslim edildiğini, 18/04/2012 tarih ve … sayılı 19.443,10 TL bedelli faturaya ilişkin malların 20/04/2012 tarihinde … isimli şahsa teslim edildiğini, davalı tarafından fatura bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine Gebze … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlanıldığını, takibe ilişkin tebligatın 21/09/2012 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafça süresinde icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, faturalar tebliğ edildikten sonra davalı tarafça faturalara itiraz edilmediğini, ayıp ihbarı yapılmadığını, davalının yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; yetkili mahkemenin Gaziantep Ticaret Mahkemesi olduğunu, esasa ilişkin olarak 16/01/2012 tarih, … sayılı 20.452,74 TL faturaya konu emtianın müvekkili tarafından satın alındığını, ancak emtianın ayıplı olduğunu, bu sebeple borcun ödenmediğini, bu fatura içeriğine itirazlarının olmadığını, ancak 18/04/2012 tarih, … sayılı 19.443,10 TL’lik faturayı ve içeriğini kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Takip ve dava konusu konusu 19.443,10 TL alacak için irsaliyeli fatura düzenlenmiş olup sevk irsaliyesi olan fatura konusu malın, kargo firması ile gönderilerek davalı şirket çalışanına teslim edildiği, 19.443,10 TL bedelli fatura davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamakla birlikte, davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Vergi müdürlüğüne BA formlarında beyan edildiği, malın teslim edildiğinin ispat edilmiş olması karşısında davacı ticari defterlerine itibar edilmesi gerektiği ve buna göre de davacının davalıdan 39.895,84 TL alacağı bulunduğu anlaşıldığından davacının takibe geçmekte haklı olduğu, davalının satın aldığı emtia için düzenlenen faturaların bedelini ödemediği kanaatine varılmıştır. Davalı yapmış olduğu itiraz ve savunmalarında ödeme definde bulunmamış ayrıca ticari defter incelemesinden borcun ödenmemiş olduğu anlaşılmakla itiraz edilen 18.04.2012 tarihli 19.443,10 TL bedelli fatura için açılan davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına; İİK’nun 67/2. maddesi gereğince itirazında haksız ve kötüniyetli olan davalı borçlunun kabul edilen alacağın %20’si üzerinden icra inkar tazminatına mahkum edilmesine; davacı davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğünü ispat edemediğinden işlemiş faiz talebinin reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.Davalı borçlunun icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinden 20.452,74 TL faturadan kaynaklanan alacak için borca itirazı olmadığı halde bu miktar için de harç yatırılarak dava açılmıştır. Esasen itiraz edilmeyen 20.452,74 TL alacak için dava şartı gerçekleşmemiştir. Ancak davacı vekilinin beyanından sehven takip konusu bedelin tamamı üzerinden harç yatırılarak dava açıldığı anlaşıldığından 20.452,74 TL alacak için hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun Gebze …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 19.443,10 TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin 19.443,10 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden devam edilmesine, fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine, davalı borçlu itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan kabul edilen 19.443,10 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, itiraz konusu edilmeyen 20.452,74 TL bedelli fatura hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Öncelikle iş bu dava dosyası daha önce Yargıtay incelemesinden geçmiş olduğundan, söz konusu dosyada kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılması gerektiğini, Davacı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak takibe konu edilen 18.04.2012 tarihli, … sayılı ve 19.443.10 TL bedelli faturayı ve bu fatura içeriğini kabul ettmediklerini, zira müvekkili şirketin davacı şirketten bu faturaya konu herhangi bir ticari emtiayı satın almadığını, bu hususun ticari defter ve kayıtlar ile sabit olduğunu, zaten taraflarınca takibe konu faturalardan 18.04.2012 tarih ve … sayılı faturaya itiraz edilmiş olup diğer faturaya ise itiraz edilmediğini, Müvekkilinin haklılığının ticari defter kayıtları, BA ve BS formlarının tetkiki neticesinde anlaşıldığını, Davacı tarafın müvekkiline sattığını iddia ettiği emtiayı teslim ettiğini açıkça yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, Yukarıda bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, faturaya dayalı ticari satımdan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davaya esas Gebze … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının …Ltd.Şti. borçlunun …Ltd.Şti. olduğu, 39.895,84 TL asıl alacak, 1.216,65 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 41.112,49 TL alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, borç sebebi olarak 20.452,74 TL fatura ve 19.443,10 TL tutarındaki iki adet faturanın gösterildiği, takip talebine bahsi geçen iki adet fatura suretinin eklenmiş olduğu, söz konusu faturaların … Ltd.Şti. tarafından … adına keşide edildiği, borçlu vekilinin icra dosyasına yapmış olduğu itirazında, müvekkilinin ikamet adresinin Gaziantep’te olduğundan bahisle müvekkili aleyhine icra takibinin Gaziantep İcra Müdürlüklerinde başlatılması gerektiğini, 20.452,67 TL bedelli fatura içeriğini kabul ettiklerini, takibe konu 16.01.2012 tarih … sayılı ve 20.452,67 TL bedelli faturanın alacaklı şirketin ayıplı ifası nedeniyle ödenmediğini, bu konuda haklarını saklı tuttuklarını, 18.04.2012 tarih … sayılı ve 19.443,10 TL bedelli faturanın da içeriğini kabul etmediklerini, bu faturaya konu herhangi bir ticari emtia satın almadıklarını ve bu faturaya yönelik bir borçlarının bulunmadığını beyan ederek bu fatura yönünden borca kısmi itirazda bulunmuştur. Davalı vekilinin icra dosyasına kısmi itirazda bulunmuş (sadece 19.443,10 TL borca itiraz etmiş) olmasına rağmen dava dilekçesinde dava değerinin takip tutarı üzerinden gösterildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesi bunun maddi hataya dayalı olduğunu belirterek aşa kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Dolayısıyla dava açılışında davacı vekilinin fazladan harç yatırdığı anlaşılmıştır. Bu konuda davalı vekilinin bir istinafı yoktur. İstinaf incelemesi, istinaf sebepleriyle sınırlı yapılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde ise; icra dosyasına itirazı ile benzer şekilde 20.452,67 TL bedelli fatura içeriğini kabul etmiş olduğuna dair ikrarda bulunmuştur. Yargılama aşamasında ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda; davacı yanın vergi dairesine yazılan yazıya verilen cevabi yazıda BS formları incelenmiş ve 2012 Nisan dönemine ait mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim hususunda davacının … Firmasına KDV hariç 16.477 TL tutarında satış yaptığını beyan ettiğini, davalı tarafın Nisan, Mayıs , Haziran 2012 dönemine ati BA ve BS formlarına ait vergi formlarında ilgili vergi dairesine gönderilmekle davalı firmanın davacı firmadan 2016 Nisan-Mayıs-Haziran dönemlerinde aldığı mal ve hizmete ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı, yine Gaziantep SGK il müdürlüğünden gelen yazı ekindeki belgelerden davalı firmada … isimli şahsın 2012 Mart -Nisan -Mayıs ayı dönemlerinde 886,50 TL ücret karşılığı çalıştığının bildirildiği, sonuç olarak … nolu irsaliyenin davalı tarafından kabul edilmeyen fatura içeriği ile aynı olduğu, irsaliyedeki firmanın … firması şeklinde gösterildiği, faturadaki emtianın … kargo ile 18.04.2012 tarihinde gönderildiği, 20.04.2012 tarihinde … firması çalışanı olduğu tespit edilen …’a teslim edildiği, davacının BS formlarında 18.04.2012 tarihli fatura ile davalıya 16.477 TL satış yapıldığının beyan edildiğini, ancak davalının BA form listesinde bahsi geçen 18.04.2012 tarihli faturaya ilişkin alım yapıldığına dair bir beyanının bulunmadığı, sonuç olarak davacının davalı şirketten iki adet fatura kesiminden kaynaklı 39.895,84 TL asıl alacağı olduğu sonucuna varıldığı yönünde değerlendirme yapılmıştır. Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 08.10.2015 tarih 2012/626 Esas 2015/849 Karar sayılı ilamı ile Gebze’de müstakilen asliye ticaret mahkemesi kurulduğu anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmiştir. Söz konusu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 21.09.2017 tarihinde onandığı ve 21.09.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ancak Yargıtay incelemesinden geçen ilk karar usulden red kararı olmakla sonrasından yeniden yargılama yapılarak esasa ilişkin hüküm verilmiştir. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce davanın esası hakkında verilmiş bir hüküm bulunmadığından, kanun yolu incelemesinin de istinaf mahkemeleri tarafından yapılması gerektiği kanaatine varılarak, davalı vekilinin bu konudaki istinaf nedeni yerinde görülmemiş ve istinaf incelemesi yapılmıştır. Tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede; tarafların BA ve BS formları arasında bir mutabakat bulunmadığı, davacının BS formlarında 18.04.2012 tarihli fatura ile davalıya 16.477 TL satış yapıldığının beyan edildiği ancak davalının BA formlarında bahsi geçen faturaya ilişkin bir beyanının olmadığı, 18.04.2012 tarihli faturanın davalının ticari defterlerinde de kayıtlı olmadığı, ancak bahsi geçen faturadaki emtianın … kargo ile 18.04.2012 tarihinde gönderildiği, 20.04.2012 tarihinde davalı çalışanı olduğu tespit edilen …’a teslim edildiği anlaşılmaktadır. Davalının kendisin teslim edildiği kanıtlanan emtia bedelini ödemesi gerekir. Bu nedenlerle ilk derece mahkemesince bu fatura bedeli yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetli bulunmuş ve davalı vekilinin bu konudaki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin ve başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 996,12 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.25.02.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.