Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1679 E. 2022/185 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1679
KARAR NO: 2022/185
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2019
NUMARASI: 2016/940 E. – 2019/200 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; davacının servis aracı olarak kullanmak üzere 11/08/2014 tarihinde davalının satış bayisi olan …’den sıfır km otobüs satın aldığını, aracın arızası olduğu fark edilerek davalıya bildirildiğini, aracın birçok kez tamir gördüğünü ve parçasının değiştiğini, bu süre içinde başka araç kullanılmak zorunda kaldıklarını, birçok parça değişmesine rağmen arızanın devam ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, aracın bedeline mahsuben şimdilik 10.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline veya aracın ayıpsız bir yenisiyle değiştirilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; zamanaşımı itirazında bulunmuş ve ayrıca araçta faydalanmayı engelleyecek nitelikte gizli veya açık bir ayıp olmadığını, halihazırda aracın kullanılmakta olduğunu, aracın özensiz kullanımından kaynaklı sorunlar olabileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Talimat mahkemesi aracılığı ile alınan bilirkişi raporunda, ‘keşif esnasında aracın stabil çalıştığı, dava dilekçesinde bahsi geçen iddilara mesnet yeterli belge, evrak, kayıt bulunmadığından aracın misli ile değiştirilmesine ya da bedel iadesine gerek bir durum bulunmadığı’ yönünde görüş bildirilmiştir. Açılan davada davacı şirket, davalıdan 11/08/2014 tarihinde satın aldığı, 2013 model otobüsün teslim alındıktan sonra meydana gelen arızalarından kaynaklı gizli ayıplı olduğu, bundan dolayı satıcının sorumlu olduğundan bahisle TBK 219-231 maddeleri dahilinde aracın bedel iadesi veya ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini talep etmiştir. Davalı yanın zamanaşımı itirazı yerinde bulunmayarak reddine karar verilmiş, taraf delilleri toplandıktan sonra gizli ayıplı olduğu belirtilen … Marka … model 2013 yılına ait … plakalı araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bahsi geçen aracın servis kayıtları ile birlikte meydana gelen arızaların gizli ayıp sayılıp sayılmayacağı, kullanıma engel bir halinin bulunup bulunmayacağı yönündeki incelemede aracın motor ve ekipmanları ile birlikte sorunsuz çalıştığı, rutin servis ve bakım faturalarının incelendiği, şikayete konu parça ve işçiliklerin bulunmadığı rapor edilmiştir. Bilimsel verilere uygun ve kabul edilebilir bulunan bilirkişi raporu değerlendirildiğinde davacının davalıdan satın aldığı araçta iddia edildiği üzere gizli ayıp bulunmadığı, aracın bedelinin iadesi ya da misli ile değiştirilmesi talebinin yerinde bulunmadığı kanaati ile açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarlamış ve davaya konu araçtaki ayıbın üretim hatasından kaynaklandığını ve gizli bir ayıp olduğunu, aracın teslim alındığı ve tescil edildiği tarih olan 11.08.2014 tarihinden itibaren birçok kez arızaları olduunu, arızaların sürekli tekrarlandığını, müvekkili şirketin servis olarak kullandığı araçta motor ile ilgili arızanın hiçbir zaman giderilemediğini, Dava dilekçesinin deliller kısmında mevcut tüm belge ve faturalar eklenmiş olmakla araç ile ilgili servis kayıtları ve hasar dosyalarının da delil olarak gösterildiğini, yine 03.10.2017 tarihli ön inceleme duruşma tutanağının 2 numaralı ara kararı uyarınca yasal süre içerisinde delillerin sunulduğunu, davalı tarafın delilleri arasında da servis kayıtları ve hasar dosyasının yer aldığını, … Tic. Ltd. Şirketi’nin davalı … San A.Ş.’ nın yetkili servisi olmakla davalı taraf adına yanlı davranarak tüm fatura ve servis kayıtlarını dosyaya sunmadığını, davaya konu araçtaki yaşanan sıkıntıların devam etmesi ve yetkili … servisinin çözüm odaklı olmayan ve yanlı davranışları sebebiyle müvekkili şirketin yetkili servis firmasını değiştirmek durumunda kaldığını, yeni servis firmasından alınan fatura ve servis evraklarının da dosya kapsamına sunulduğunu, bu servis kaydı ve faturalardan da açıkça anlaşılacağı üzere, aracın alındığı günden bu yana araçtaki bahse konu ayıp ve arızaların devam ettiğini, arızaların devam etmiş olduğunun bilirkişi raporunda da “motor arıza uyarı lambasının” yandığı şeklinde tespit edildiğini, bilirkişi raporunda bahsi geçen uyarı lambasının neden yandığı konusunda kesin ve net bir ibare bulunmadığını, bu kapsamda mahkemeye bu motor arıza lambasının kullanıcı hatasından mı, yoksa üretim hatasından mı kaynaklandığının irdelenmesi ve aydınlatılmalısı için defalarca dilekçe sunulduğunu, delillerin toplanmasından sonra yeni bir bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edilmesi gerekmekteyken mahkemece bu taleplerinin reddedildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve savunmaları doğrultusunda inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari netilikteki satıma konu taşıtın ayıplı olduğu iddiasıyla, TBK’nın 227.maddesi uyarınca sözleşmeden dönme ve satış bedelinin tahsili, olmadığı takdirde satılanan ayıptan ari bir yenisiyle değiştirilmesi taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Satıma konu aracın … plakalı tek katlı otobüs olduğu, kullanım amacının yolcu nakli, hususi şeklinde belirtildiği anlaşılmaktadır. İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinden talimat yoluyla alınan 17.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda; dosya içerisindeki 27.01.2016, 10.12.2015, 19.09.2015, 13.12.2016, 04.08.2015, 06.04.2016, 06.02.2016 tarihli servis bakım onarım faturaları incelenerek, faturalarda bulunan tüm malzeme ve işçilik kalemlerinin rutin araç bakımlarına ait olduğu ve bahse konu arızaya ait herhangi bir işlem bulunmadığının tespit edildiği, 21.06.2016 tarihinde aracın arıza sebebiyle … Sigorta anlaşmalı oto kurtarma tarafından çekildiğinin tutanak altına alındığı, fakat arızanın içeriği, tamiratı, işçilik ve onarım hakkında herhangi bir belgenin eklenmediği tespit edilmiş, dolayısıyla araçta herhangi bir gizli veya açık ayıp bulunup bulunmadığı konusunda bilirkişi tarafından değerlendirme yapılmamıştır. Dosya içerisindeki 07.05.2018 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; dava konusu aracın başında 27.04.2018 tarihinde keşif yapıldığı, dava konusu aracın tamirinin gerçekleştirildiği, … firmasının keşide ettiği faturaların incelendiği, motor arıza uyarı lambasının uyarı verdiği, ancak uyarı vermesinin şikayet konusu sebepten farklı başka bir sebepten de kaynaklanabileceği, … Pazarlamadan gelen belgelerin aracın rutin servis ve bakımına ilişkin faturalar olduğu, davaya konu parça ve işçiliklerin bu faturaya konu servis ve bakım giderlerinin dışında olduğu keşif esnasında aracın stabil çalıştığını, dosya içerisinde aracın misliyle değiştirilmesine ya da bedel iadesini gerektirir bir durum bulunmadığı kanaatinin ortaya konuldu anlaşılmıştır. HMK’nın 282. maddesi uyarınca hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer deliler ile birlikte serbestçe değerlendirir. Buna göre bilirkişi raporları takdiri delil olup, mahkemece tespit dosyasında ve yargılama aşamasında talimat ile bilirkişi raporlarına niçin itibar edildiği dosyaya sunulu deliller değerlendirilerek ve gerekçesi yazılmak suretiyle karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporunun, servis raporları da dahil olmak üzere, dosyaya sunulu deliller dikkate alınarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Buna göre davacı vekilinin hükme esas alınacak bilirkişi raporunun keşfen düzenlenmemesinin yasaya aykırı olduğu yönündeki istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir. Davacı vekilinin … Motor tarafından belgelerin eksik şekilde sunulduğu iddiasını hem bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki yazılı beyanlarında öne sürmüş olduğu hem de istinafa da getirdiği anlaşılmakla; ilk derece mahkemesince … Pazarlama firmasından araca ilişkin tüm servis kayıtlarının celbi için müzekkere yazıldığı, ilgili servis firması tarafından verilen müzekkere cevabının dosyada mevcut olduğu, alınan bilirkişi raporu içeriğinde de söz konusu servis iş emir özetlerine yer verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece anılan şirkete yazılan müzekkere cevabındaki belgeler tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilmiştir. Davacı vekili, … Firmasının elinde dosyaya sunmadığı belgeler olduğunu iddia etmişse de buna dair kanıt sunmamıştır. Mahkemece taraf delileri toplanıp, bilirkişi kök ve ek raporu alınarak yapılan tespitler ışığında, dava konusu araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunduğuna ilişkin iddianın kanıtlanmadığı, aracın çalışır durumda olduğu anlaşılmakla, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye irad kaydına; bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 17.02.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.