Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1640 E. 2019/1693 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1640
KARAR NO : 2019/1693
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2019
NUMARASI : 2018/536E. 2019/525K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hasılat Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin görevsizliğine ilişkin verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin İskenderun Sarıseki tesislerini taraflar arasındaki yapılan sözleşme uyarınca davalıya teslim ettiğini, davalı tarafın şirket sözleşme ve eklerine aykırı davranması nedeniyle çekilen ihtarname ile müvekkili tarafından haklı nedenle sözleşmenin feshedildiğini, ancak buna rağmen davalının söz konusu tesisleri teslim etmediğini, davacı taraf ile müvekkili arasında İstanbul 8 Sulh Hukuk Mahkemesinde fesih ve tahliye davasının devam ettiğini, davalının tesisleri teslim etmediği gibi müvekkilinin tesisleri kullanamamaktan kaynaklanan zarar, ecrimisil veya haksız işgal alacaklarını da ödemediğini, İstanbul 16. Sulh hukuk mahkemesi tarafından davalının tahliyesine karar verildiğini belirterek, davalının sözleşmeye aykırı tutumu ve temerrüd nedeniyle sözleşmenin feshini ve davalının anılan sözleşme konusu mecurlardan tahliyesini, dava dilekçesinde yazılı olan zararın ve alacakların en yüksek faiz oranlarıyla birlikte hüküm altına alınarak davalıdan tahsilini, fazlaya dair diğer tüm haklar ve alacaklarının saklı tutulmasını, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/241 esas sayılı dosyasında tahliye davasının devam ettiğini, HMK’nın 114. maddesinde öngörülen dava şartlarının sağlanmadığını, davacının bu davayı açmasında hukuki yararının bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında İstanbul 36. Asliye ticaret mahkemesinin 2011/450 esas sayılı dosyası tahtında yapılan tazminat davası yargılamasında, taraflar arasındaki sözleşmenin “işletme hakkı devri” sözleşmesi olduğu yönünde tespit yapıldığını, taraflar arasındaki yapılan sözleşmenin salt kira sözleşmesi olmadığını, yürürlükteki yasalar gereği bu taşınmazların mülkiyet kullanım ve tasarruf haklarının Hazineye ait olduğuna ilişkin Hazine tarafından … aleyhine iskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/76 esas sayılı dosyasıyla “Tapu terkini” davası açıldığını ve Hazinenin talebiyle taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir kararı alındığını, mahkemenin 2013/241 sayılı dosyası tahtında görülmekte olan davanın ve İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/76 esas sayılı dosyası tahtında görülmekte olan davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini belirterek, haksız davanın esastan reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararında; ”…Somut olayda ihtilafın çözümünün yalnız hasılat kirası hükümlerinin tartışılması suretiyle gerçekleştirileceği ve ‘elleçleme prosedürüne dair ek protokollerin feshi’ talebi bakımından elleçlemeye ilişkin hükümlerin tartışılmasının gerekmediğini, sözleşmenin feshi halinde eki olan ‘elleçleme prosedürüne dair ek protokollerin’ de kendiliğinden feshinin gerekeceğini, bu nedenle sadece hasılat kirası hükümlerinin irdelenmesi gerektiği sebepleriyle uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olacağından…” mahkemenin görevsizliğine, HMK’nın 20. maddesindeki usul çerçevesinde dava dosyasının görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davaya konu uyuşmazlık bakımından görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi kararında da isabetli biçimde ortaya konduğu üzere, taraflar arasında salt kira sözleşmesi olarak adlandırılamayacak karma nitelikte bir sözleşme olduğunu, anılan sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar bakımından sözleşmenin kısım kısım ayrılmasının ve buna göre bir değerlendirme yapılmasının beklenemeyeceğini, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararının, sözleşmenin karma yapısı ve taraflar arasındaki ticari ilişki göz ardı edilerek verilmiş bir karar olması sebebiyle usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkili şirket ile davacı arasında, İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/241 E. sayılı dosyası tahtında, huzurdaki davadan önce “fesih ve tahliye davası” açıldığını, söz konusu davanın, işbu dava bakımından bekletici mesele yapılması talep edilmişse de bu talep bakımından mahkemece herhangi bir karar verilmediğini, İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin vermiş olduğu görevsizlik kararına dayanak teşkil eden Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19/12/2017 tarih, 2017/3 esas, 2017/7377 karar sayılı ilamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin hasılat kirası sözleşmesinin unsurlarını içerdiği gibi istisna sözleşmesi ve hizmet sözleşmesinin de unsurlarını içerdiğinin belirlendiğini, Sözleşmeye aykırılık nedeniyle açılmış bir fesih davası mevcutken davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını,Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki işletme hakkı devri sözleşmesine konu davacıya ait ve davalının zilyetliğindeki tesislerin davalı tarafından süresinde davacıya teslim edilmemesi sebebiyle ortaya çıkan davacı zararının ve haksız kullanımdan kaynaklı ecrimisil alacağının tahsili talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, uyuşmazlığın kira ilişkisi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararın verilmiş, bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, işletme hakkı devri sözleşmesine konu davacıya ait tesislerde limancılık hizmetinin sunulmasında kullanılan deniz ve kara taşıtları, her türlü makine, gübrecilik faaliyetinde kullanılan ekipman, teçhizat ve yedek parçanın yer aldığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın temeli davacıya ait tesisler üzerindeki işletme hakkının devrinden kaynaklanmaktadır. Tacirler arasında imzalanmış bulunan işletme devir sözleşmesinin feshedilmesine rağmen davalının zilyetliğindeki davacıya ait tesislerin halen teslim edilmemesi sebebiyle davacı, tesisleri kullanamamaktan kaynaklanan zarar ve ecrimisil talep etmektedir. Somut uyuşmalıkta, taraflar arasındaki sözleşme, hasılat kirası sözleşmesinin unsurlarını içerdiği gibi istisna sözleşmesi ve hizmet sözleşmesinin de unsurlarını içermektedir. 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Somut olayda, her iki tarafın tacir olduğu, davadaki talebin kira ilişkisinden kaynaklandığının söylenemeyeceği, bu nedenle asliye ticaret mahkemesinin görev alanında kaldığı kanaatine varılmıştır.Bu hukuki tespitlere göre, davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğundan, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı hukuka aykırı bulunmuştur. Bu nedenlerle, istinaf başvurusu haklı bulunduğundan; ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca kaldırılarak, dava dosyasının görevsizlik kararı veren İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davalıya iadesine, 4-Davalı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte, ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,6-Dosyanın, derhal kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 26.12.2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.