Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/164 E. 2019/227 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/164
KARAR NO : 2019/227
KARAR TARİHİ: 14/02/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2018
NUMARASI : 2018/1408 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanuna dayanılarak hazırlanan, Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik hükümleri doğrultusunda, elektrik üretim izni alınmış olan 3 MW (megawatt) proje ile birlikte müvekkili ve ortakları tarafından kurulan 3 adet şirketin 17.09.2015 tarihli protokol ve buna bağlı olarak düzenlenen aynı tarihli “Taahhüt ve Sorumluluk Protokolü” hükümlerinin sağlanmış olması neticesinde taraflar arasında 26.10.2015 tarihli “Şirket ve Proje Devir Sözleşmesi ve Ödeme Protokolü” akdedilerek sözkonusu 3 adet şirket ve üzerindeki 3 adet proje ile birlikte davalı şirkete müvekkili ve ortakları tarafından devredildiğini, devre konu edilmeyen elektrik üretim izni alınmış 4 adet projenin tüm masraf ve harcamalarının müvekkilleri ve ortakları tarafından yapıldığını, müvekkili ve ortakları tarafından değer kazandırılıp, yatırıma hazır hale getirilen toplam 4 adet projenin yatırıma dönüştürülmek amacıyla davalı alıcının da kendisi olmak üzere çok sayıda yatırımcı firma ile görüşüldüğünü, davalıya önceki birim satış fiyatından teklifte bulunularak yatırım düşünmedikleri takdirde 3. kişilere devir edilmek üzere haklarının iade edilmesinin istendiğini, ancak davalının olumlu yada olumsuz bir cevap vermediğini, gelinen süreçte 4 adet projenin yapım süresi dolması nedeniyle yatırım yapma imkanının kalmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla doğmuş ve doğacak maddi zararından şimdilik 10.000 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, aynı tarihli dilekçesiyle davaya konu şirket hisselerinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbire hükmedilmesini istemiştir.Davalı vekili, davanın yetkisiz yerde açıldığını, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı edimini ifa ettiğini, davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbir HMK’nun 389 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiş olup, açılan dava sırasında bir ihtiyati tedbir kararının, ancak ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenilen hususun uyuşmazlık konusu olması halinde verilebileceği, dava konusu akde aykırılık sebebiyle tazminat istemi olup ihtiyati tedbir talep edilen şirket hisselerinin dava konusu ile ilgisinin bulunmadığı, dava ve uyuşmazlık konusu olmayan husus hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Bu ara karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİDavacılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil ve ortağı tarafından değer kazandırılıp, yatırıma hazır hale getirilen projelerin, yatırıma dönüştürülmek amacıyla davalı-alıcı firma olmak üzere çok sayıda 3. kişi yatırımcı firma ile görüşüldüğünü, söz konusu projelerin yasal süreler içerisinde hayata geçirilmesi amacıyla davalı-alıcıya daha önceki birim satış fiyatı üzerinden, çeşitli teklifler ile gidilmiş, bu projeleri yatırıma dönüştürmelerini, eğer, kendileri yatırım düşünmüyorlar ise; 3. Kişilere devir edilmek üzere; haklarının iade edilmesinin-devir edilmesinin veya kullandırılmasının istendiği halde davalının cevap vermediğini, davaya konu projelerin başkalarına devir edilmesi halinde müvekkilinin alacağını almasının imkansız hale geleceğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, sözleşmeye aykırılıktan dolayı maddi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, elektrik üretim izni alınmış projeler ile birlikte davacılar ve ortakları tarafından kurulan 3 adet şirketin taraflar arasında akdedilen protokoller kapsamında davalı şirkete devredildiği, davalının devir aldığı şirketlerdeki devre konu edilmeyen elektrik üretim izni alınmış projelerin tüm masraf ve harcamalarının davacılar tarafından yapılmak suretiyle yatırıma hazır getirildiği ve fakat davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmediğinden sözkonusu projelerin yapım süresi dolması nedeniyle yatırım yapma imkanının kalmadığı, bu nedenle maddi kaybın sözkonusu olduğu iddia edilerek uğranılan maddi zararın tazmini davaya konu edilmiş ve aynı tarihli ayrı bir dilekçeyle devre konu şirket hisselerinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbire karar verilmesi istenmiştir.HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini düzenlemiştir. Davanın konusu olmayan mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemez. Para alacağı için açılan davada, mal varlığı üzerine tedbir konulamaz. Koşulları varsa, ihtiyati haciz hükümlerinden yararlanılabilir. Yargıtay’ın emsal içtihadında da durum bu yöndedir ( Yargıtay 19. HD. 2012/16760 E-2013/3136 K.sayılı, 19/02/2013 tarihli kararı). Yine, Yargıtay 21.HD.’nin E. 2015/5842, K. 2015/8588 sayılı, 20.4.2015tarihli kararında belirtildiği üzere: “…Amaç bakımından ihtiyati tedbir, aynı uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar aynen muhafaza edilmesi veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla HUMK’un 101 vd., HMK’nın 389 vd. maddelerinde öngörülen durumlarda başvurulan bir yol olduğu halde, ihtiyati haciz, bir alacağın tahsilini temine yarayan bir vasıtadır. İhtiyati hacizde, ihtiyaten haczedilen mal ve haklar, alacaklının açtığı veya yaptığı veya açmayı yahut yapmayı düşündüğü dava veya icra takibinin konusu değildir. Halbuki ihtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur. “Somut olayda, sözleşmeye aykırılıktan dolayı maddi tazminat (para) alacağının tahsili amaçlanmaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince dava konusu olmayan şirket hisseleri üzerinde ihtiyati tedbir konulması talebinin reddinde isabetsizlik bulunmadığından davacılar tarafın istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.Bu nedenlerle, HMK.353/1.b.1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacılar tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 14/02/2019
.