Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1612 E. 2022/157 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1612
KARAR NO: 2022/157
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2017
NUMARASI: 2014/1381E. – 2017/878 K.
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; davacıların hissedarı bulunduğu davalı … A.Ş.’ nin 11/08/2014 tarihinde yapılan 2014 yılına ait olağanüstü genel kurul toplantısında 3 nolu gündem maddesi ile “2008 ve 2009 yıllarına ilişkin olarak yönetim kurulu üyelerinin ibrasına”, 5 nolu gündem maddesi ile “şirketin yeni yatırımları için kaynak sağlanması amacı ile borsaya açılmasının planlanması ve gerekli hazırlıkların yapılması için yönetim kuruluna yetki verilmesine”, 6 nolu gündem maddesi ile “şirketin borsaya açılması durumunda sermaye olumlu farklarının sermayeye eklenmesi için yönetim kuruluna yetki verilmesine”, 7 nolu gündem maddesi ile “Yeni TTK’nın 487.maddesi gereğince çok eski tarihli basılmış olan hisse senetlerinin iptal edilmesine ve yeni yasanın ön gördüğü şekilde hisse senetlerinin bastırılması ve hisse sahiplerine dağıtılması hakkında yönetim kuruluna yetki verilmesine” ilişkin kararlar alındığını, gündemde olmadığı halde yapılan ibra oylaması ile alınan ibra kararının geçersiz olduğunu, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/901 esas sayılı dosyasında özel denetçi tayin edildiğini, ibra kararının TTK’nın oy mahrumiyetini düzenleyen 436. maddesine aykırı olarak alındığını, yönetim kurulu başkanı aleyhine açılmış bulunan davalar dikkate alındığında şirketin borsaya açılması için SPK’dan onay alınmasının mümkün bulunmadığını, İstanbul 36. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/318 esas sayılı dosyasında verilen sermaye artırımının iptali kararının kesinleşmesi ile hisse durumu nihai şeklini alacağından ancak bundan sonra hisse senetlerinin iptal edilmesi ve yeni yasanın öngördüğü şekilde hisse senetlerinin bastırılması ve hisse sahiplerine dağıtılması mümkün olabileceğinden, 3 nolu, 5 nolu, 6 nolu ve 7 nolu gündem maddeleri ile alınan genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, savunmasında özetle; 11/08/2014 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararlardan 3 nolu gündem maddesine ilişkin olarak değerlendirmenin oylamayı da içeren geniş bir kavram olduğunu, oy kullanma hakkından mahrum bulunan kişilerin oylamaya katılmış olmasının tek başına alınan kararın iptalini gerektirecek bir sebep olamayacağını, oy kullanan yönetim kurulu üyelerinin kendilerinin ibrasında oy kullanmadıklarını, 5 numaralı gündem maddesi ile alınan kararın şirketin borsaya açılması sonucunu doğuran bir karar olmadığını, 6 nolu gündem maddesi ile alınan kararın, şirketin borsaya açılması durumunda uygulanacak bir karar olduğunu, henüz gerçekleşmemiş ve şarta bağlı işlemin iptalinin isteminin yersiz olduğunu, 7 nolu gündem maddesi ile alınan kararın iptaline yönelik talebin ise davanın kötü niyetli ikame edildiğini ortaya çıkardığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, ilamda gösterile gerekçelerle davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 11/08/2014 tarihinde yapılan 2014 yılına ait olağanüstü genel kurul toplantısında 3 nolu gündem maddesinde alınan 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin yönetim kurulu üyelerinin ibrası, 6 nolu gündem maddesi ile alınan şirketin borsaya açılması durumunda sermaye olumlu farklarının sermayeye eklenmesi için yönetim kuruluna yetki verilmesi ve 7 nolu gündem maddesi ile alınan TTK’nın 487. maddesi gereğince eski tarihli basılmış hisse senetlerinin iptal edilmesi ve yeni hisse senetlerinin bastırılması ve dağıtılmasına yönelik alınan genel kurul kararlarının kanuna, esas sözleşmeye ve hakkaniyet kurallarına aykırı olduğu görüldüğünden iptaline, 5 nolu gündem maddesiyle alınan şirketin borsaya açılmasının planlanması ve gerekli hazırlıkların yapılması için yönetim kuruluna yetki verilmesine dair kararın iptali talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de daha sonra davacı vekili, 28.03.2019 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, genel kurul kararının iptaline ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı … vekili 09.11.2016 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduktan sonra diğer davacılar … ve … vekili de 28.03.2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Davalı vekili, 17.04.2019 tarihli dilekçesi ile feragat nedeniyle davanın reddini talep etmiş ve karşı taraftan masraf ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir. HMK’nın 307. maddesi uyarınca feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamemen vazgeçmesidir. Aynı Kanun’un 310. maddesi uyarınca, feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Bu nedenle istinaf aşamasında da davadan feragat mümkündür. Davacı … vekilinin ve davacılar … ve … vekilinin davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin istinaf incelemesine konu kararının kaldırılmasına ve davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davacılar vekillerinin davadan feragati nedeniyle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davacı vekilillerinin davadan feragat dilekçeleri doğrultusunda Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Her üç davacı yönünden davanın feragat nedeniyle REDDİNE, 2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan, peşin alınmış olan 25,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 55,50 TL harcın davacılardan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından talep edilmediğinden, davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri tayinine yer olmadığna, 4-Taraflarca yatırılan gider avansınlarından arta kalan kısımların, karar kesinleştiğinde iadesine, 6-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden; a-Davalı tarafından yatırılmış olan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına, b-Davalı tarafından harcanan istinaf kanun yolu giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, 7-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine, 8-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 10.02.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, işbu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliği tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.