Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1609 E. 2022/88 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1609
KARAR NO: 2022/88
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2018
NUMARASI: 2015/1232 E. – 2018/1072 K.
DAVANIN KONUSU: Yargılamanın İadesi
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle yargılamanın iadesi talebinin reddine dair verilen hükme karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Yargılamanın yenilenmesini isteyen davacı vekili, davasında özetle; İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.09.2012 tarihli, 2011/76 E- 2012/220 K sayılı ilamınn 31.03.2015 tarihinde kesinleştiğini, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/505 sayılı dosyasında yargılama sırasında ilk derece mahkemesinin, Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğüne 28.05.2015 tarihinde yazdığı müzekkereye 03.07.2015 tarihinde cevap verildiğini, ancak söz konusu cevaba dair evrakın UYAP’tan taranmaması sebebiyle duruşma günü olan 20.10.2015 tarihinde hâkim tarafından okunması üzerine taraflarınca öğrenildiğini, bu belgenin davanın çözümünde önemli olduğunu, bu belgeyi öğrenme tarihinin 20.10.2015 olarak belirlenmesini, bu belgenin yeni delil niteliğinde olduğunu, ilk derece mahkemesince gerek görülürse Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılmak suretiyle LPG Tüp Firmalarını ve … ZSS’nin somut olaya ilişkin kusursuz sorumlu olup olmadıkları hususunun sorulabileceğini belirterek, İstanbul (kapatılan) 22.ATM’nin 2011/76 E -2012/20 K sayılı ilamı hakkında yargılamanın iadesine ve Harçlar Kanunu madde 10 gereği yatırmaları gereken yargılamanın iadesi harcının önceden yatırmış bulundukları ve İstanbul (kapatılan) 22.ATM’nin 2011/76 E -2012/20 K sayılı ilamda taraflarına iadesine karar verilen 518,85 TL harçtan mahsubuna, yarılam karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının başka bir dava ile ilgili olarak mahkemece Hazine müsteşarlığına yazılan müzekkere cevabını yeni belge olarak değerlendirdiğini ve yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğunu, yargılamanın yenilenmesine dair sebepler sınırlı sayıda sayılmış olup bu müzekkere cevabı “Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.” mahiyetinde bir belge olmadığını, kaldı ki davalının beyan ettiği tüm bu hususların mahkeme tarafından yargılama sırasında tartışıldığını ve değerlendirildiğini, sonrasında temyiz ve karar düzeltme aşamalarında da Yargıtayca tartışılıp değerlendirildiğini bu nedenlerle yargılamanın iadesi koşullarının gerçekleşmediğini belirterek, yargılanmanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacının oğlu …’ın ölümünün karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu meydana geldiği, LPG tüp içinde sıvı halinde bulunan Propan ve Bütan karışımının buharlaşarak ortama yayılması halinde ortamdaki havanın yerini alarak boğucu bir etki gösterdiği, karbonmonoksit zehirlenmesine neden olmadığı, adı geçenin ölümünün LPG tüp içerisinde sıvı halde bulunan propan ve bütan karışımının ortam havasına yayılmasıyla meydana gelmediği, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun 25/04/2012 günlü 1446 sayılı raporu ile belirlenmiş olduğundan davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/505 sayılı dosyasında Hazine Müsteşarlığının 03/07/2015 tarihli cevabi yazısı gerekçe gösterilerek yargılamanın iadesi talep edilmiş ise de, dosya celp edilmiş, ilgili yazı cevabında ‘… Zorunlu Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 1. Maddesi ‘Bu sigorta Likit Petrol Gazı (LPG) tüpleyen firmaların, doldurdukları veya doldurttukları ve yetkili bayileri vasıtasıyla veya doğrudan doğruya tüketiciye intikal ettirdikleri tüplerin kullanılmak üzere bulundurdukları yerlerde infilakı, gaz kaçırması, yangın çıkarması sonucu (kusurları olsun veya olmasın) verecekleri bedeni ve maddi zararlara karşı sorumluluklarını aşağıdaki şartlar dairesinde temin eder” şeklinde olduğu…’ belirtilmiştir, yine dosyamız kapsamında da gerekli araştırmaların yapılmıştır. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun 25/04/2012 günlü 1446 sayılı raporu ile LPG tüp içinde sıvı halinde bulunan Propan ve Bütan karışımının buharlaşarak ortama yayılması halinde ortamdaki havanın yerini alarak boğucu bir etki gösterdiğinin ancak karbonmonoksit zehirlenmesine neden olmadığının, bu durumda tüpten kaynaklı bir zehirlenmenin olmadığının ve …’ın ölümünün LPG tüp içerisinde sıvı halde bulunan propan ve bütan karışımının ortam havasına yayılmasıyla meydana gelmediğinin belirlenmiş olması karşısında, davacının iddia ettiği gibi yeni delil teminin bulunmadığı ve bu durumda yargılamanın iadesi koşullarının oluşmadığı belirlenmekle yargılamanın iadesi talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesiyle, yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Yargılamanın iadesini talep eden davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarlamış ve İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.09.2012 tarihli, 2011/76 E – 2012/220 K sayılı ilamının 31.03.2015 tarihinde kesinleştiğini, bu tarihten sonra 03.07.2015 tarihinde sigortacının … ZSS poliçesinden kusursuz sorumluluğu ortaya çıktığından bu tarihten itibaren üç ay içerisinde açılmış yargılamanın iadesi davasının HMK’nın 375/ç maddesine göre süresinde ve hukuka uygun olarak açıldığını, ayrıca sundukları AİHM’nin, AİHS’nin 2. ve 13. Maddeleri uyarınca verdiği emsal ihlal kararları doğrultusunda hukuka aykırı mahkeme kararın ortadan kaldırılması gerektiğini, LPG tüp gaz firmalarının ve bu firmalar için tüp gaz zorunlu sorumluluk sigortası poliçesi düzenleyen sigortacının, tüplerden kaynaklanan bedeni ve maddi zararlardan kusursuz şekilde sorumlu olduğunu, buna dair yeni ortaya çıkan belgenin yeni delil netiliğinde olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve yargılamanın iadesi taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, HMK’nın 374 vd. maddeleri uyarınca yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yasal koşulları bulunmayan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava dosyasının yapılan incelemesinde; ilk derece mahkemesinin yargılamanın iadesine konu 2011/76 E- 2012/220 K sayılı ilamın Yargıtay incelemesinden geçtiği , Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 06.05.2014 tarih 2013/2010 Esas 2014/8550 sayılı karıyla onandığı, davacı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 31.03.2015 tarih 2014/16669 E- 2015/4447 K sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. İstinafa konu davaya ilişkin yargılama sırasında değil, tarafları ve konusu farklı başka bir davada (İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/505 sayılı dosyasında) Hazine Müsteşarlığına yazılan müzekkereye verilen 03/07/2015 tarihli cevabi yazısı gerekçe gösterilerek bu cevabi yazının sonradan ortaya çıkan delil olduğu iddiasıyla yargılamanın iadesi talep edilmektedir. Bu belge, dava ve yargılama sırasında mevcut olup da sonradan ortaya çıkan bir belge olarak kabul edilemez. Yargılamanın iadesi talebine konu kararın kesinleşmesinden sonra, başka bir dava dosyasında bir kamu kurumuna yazılan müzekkereye verilen cevabı yazının (müzekkere cevabının), HMK’nın 375/ 1.ç maddesi anlamında “Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafından elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması” koşulunu sağlamadığı açıktır. Davacının iddiası itibariyle HMK’nın 375.maddesinde sınırlı olarak sayılan başkaca bir yargılamanın iadesi sebebinin de mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Yargılamanın iadesi sebepleri Kanun’da sınırlı olarak sayılmış olup, bu sebeplerden birinin somut olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından, talebin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı isabetli bulunmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle ve Dairemizce de benimsenen ilk derece mahkemesi kararındaki gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin ve başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 03.02.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.