Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1504 E. 2019/1103 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1504
KARAR NO : 2019/1103
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2019 tarihli ek karar
NUMARASI : 2018/1358 D.İş -2018/1366 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda verilen ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itiraz üzerine, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik ek karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın İstoç Şubesi ile davalı … Tic.ltd.Şti. arasında imzalanan 30.05.2013 ve 27.04.2017 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, diğer borçlular … ve …’ın Şirket ortağı ve yetkilisi olarak müteselsil kefil sıfatıyla genel kredi sözleşmesini imzaladığını, şirketin kredi geri ödemeleri aksamaya başladığından hesabın kat edildiğini ve borçlulara ihtarname gönderildiğini, borcun halen ödenmediğini ve borçluların malvarlıklarını ellerinden çıkarma çabası içerisine girdiklerini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere faiz ve masraflar hariç şimdilik 1.090.000TL nakit ve 59.200 TL gayrinakit (37 adet çek sorumluk bedeli) olmak üzere toplam 1.149.200 TL alacaklarının tahsilinin temini için borçluların borca yeter menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebi kabul edilerek %15 teminat mukabilinde borçlular hakkında ihtiyati hacze karar verilmiştir. Bu karara karşı borçlular vekili, İİK’nın 265.maddesi uyarınca süresi içinde itiraz etmişlerdir.Borçlular vekili itiraz dilekçesinde özetle; aynı alacakla ilgili olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine de süresi içerisinde itiraz edildiğini, karşı yanın iddialarının yargılamayı gerektirdiğini, itiraza uğrayan ve dolayısıyla kesinleşmeyen hesap kat ihtarına binaen de ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkillerinin mal kaçırma gibi bir durumunun söz konusu olmadığını, ihtiyati haciz kararı verilirken taraftan alınan teminatın zaten olası zararların teminatı olduğunu belinrterek vaki itirazlarının kabulü ile müvekkilleri hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin 21/03/2019 tarihli ek kararında; ” … yönünden İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesince ihtiyati haciz kararı kabul edilmiş karşı tarafın itirazı üzerine mahkemece itirazın değerlendirilmesi için duruşma açıldığı görülmüştür. İhtiyati haciz isteyen taraf … ve … açısından verilen red kararına karşın istinaf yoluna gidilmeyerek mahkememizden tekrar talepte bulunulmuştur. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 07/02/2017 tarih 2016/15087 esas ve aynı dairenin 30/09/2013 tarih 2012/18682 esas nolu ilamları da dikkate alınarak itiraz edenlerin itirazlarının derdestlik nedeni ile kabulüne…” karar vermiştir.Bu karara karşı alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Önceki beyanlarını tekrarla İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1087 D.iş sayılı dosyasından borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı verildiğini, 10 gün içinde infazı için icra müdürlüğüne ibraz edilmediğinden kararın kendiliğinden 11.10.2018 tarihinde kalktığını, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin ise 02.11.2018 tarihinde 2018/1358 D. İş sayılı dosya üzerinden ihtiyati haciz talebini kabul ederek borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı verdiğini, borçluların ihtiyati haciz kararına karşı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1087 D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararını gerekçe göstererek mükerrerlik iddiası ile itiraz ettiklerini, ancak bu ihtiyati haciz kararının alınıp 10 gün içinde icra müdürlüğüne infazı için talep açılmadığından kendiliğinden kalktığını, bu sebeple ilk derece mahkemesinin kararının usule ve kanuna aykırı olduğundan kaldırılarak, istinafa konu ek kararın kaldırılmasına, itirazın reddine ve borçlular hakkında verilen ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, banka kredi alacağı nedeniyle, asıl borçlu ve kefiller aleyhine İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin derdestlik sebebiyle reddine karar verilmiş, bu karara karşı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Somut olayda; alacaklı banka ile asıl borçlu şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığı, aleyhine ihtiyati haciz istenenlerin asıl borçlu ve müteselsil kefil oldukları görülmektedir. İhtiyati hacze itiraz edenin dilekçesinde İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1087 D.İş sayılı dosyası üzerinden alınan ihtiyati haciz kararı sebebiyle derdestlik durumunun söz konusu olduğunu belirtmesi üzerine, İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1087 D.İş sayılı dosyası incelenmiş, aynı konu aynı taraflar ve aynı miktarla ilgili olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, talebin müteselsil kefiller yönünden reddedildiği, asıl borçlu yönünden ise kabul edildiği, asıl borçlunun itiraz ettiği ve itiraza ilişkin yargılamanın halen devam ettiği anlaşılmaktadır. HMK’da düzenlenen derdestlik kuralının kıyasen uygulanması halinde aynı olay ve konuyla ilgili iki ayrı mahkemenin karar vermesinin söz konusu olamayacağı, aynı konuyla ilgili olarak iki ayrı mahkemede her ne olursa olsun iki ayrı ihtiyati haciz talebinin, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup HMK’nın 29. maddesi kapsamında dürüstlük kuralına aykırılık oluşturduğu(Yargıtay 11.HD,29.04.2013 T, 2013/5815 E, 2013/8529 K) düşüncesiyle asıl borçlu yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmektedir. İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1087 D.İş sayılı dosyasında müteselsil kefiller açısından ihtiyati haciz talebi reddedilmiştir. Ancak red gerekçesi incelendiğinde; müteselsil kefillere yapılan tebligatın usulsüz olmasından kaynaklı olarak onlar hakkındaki ihtiyati haciz talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır. İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1358 D.İŞ sayılı kararı ile müteselsil kefiller açısından da ihtiyati haciz talebinin reddedilmesinden sonra kefillere usulüne uygun tebligat yapılmış olduğuna dair bir iddiada bulunulmamış ve buna ilişkin herhangi bir belge dosyaya sunulmamış olduğundan müteselsil kefiller açısından da ilk derece mahkemesinin değişik iş üzerinden vermiş olduğu istinafa konu ek karar isabetli olmakla, istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca, alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun reddine,2-Alacaklı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 12/09/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.