Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1502 E. 2019/1020 K. 18.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1502
KARAR NO : 2019/1020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.06.2019 tarihli tensip ara kararının 4.maddesi
NUMARASI : 2019/364 Esas
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali)
İlk derece mahkemesinde yukarıdaki esas numarasıyla görülmekte olan zayi nedenle çek iptali davasında, davacı vekili tarafından talep edilen muhatap bankanın çek bedelini ödemekten men edilmesine dair istemin reddine dair 17.06.2019 tarihli tensip ara kararına karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bir ticari ilişki nedeniyle müşterisi olan .. Ltd. Şirketinden almış olduğu …bank A.Ş. Güneşli Şubesinden verilme, …. A.Ş. Tarafından 31.07.2019 tarihinde keşide edilen, … çek numaralı, 44.320,80 TL tutarlı bir adet çekin, davacı şirket yetkilisinin cüzdanındayken kaybedilmek suretiyle zayi olduğunu, müvekkilinin durumu karakola bildirdiğini ve ekli şikayet tutanağının düzenlendiğini, çekin üzerinde müvekkilin cirosunun bulunmadığını, çekin tüm aramalara rağmen bulunamadığını belirterek, anılan çekin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiş ayrıca, tedbir olarak muhatap bankanın çek bedelini ödemekten dava sonuna kadar men edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince düzenlenen 24.06.2019 tarihli tensip tutanağının 4. Maddesiyle, dosya kapsamı itibariyle ödeme yasağı konulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin yaklaşık ispat koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili ilk derece mahkemesine hitaben verdiği 01.07.2017 tarihli dilekçe ile rücu talebinde bulunmuş ve dilekçesine çek suretini, çek teslim makbuzunu ve iki adet fatura örneğini eklemiş ve mahkemeden tensip zaptının 4. Maddesiyle verilen red kararından rücu edilerek ödeme yasağı verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi 02.07.2019 tarihli kararıyla bu dilekçenin istinaf talebi olarak değerlendirilmesi gerektiğini istemiş ve bunun üzerine davacı vekili tarafından istinaf harçları yatırılmak suretiyle 03.07.2019 tarihli dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derce mahkemesince tensip zaptının 4. Maddesiyle verilen ve yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesine dayalı ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, çünkü ilk derece mahkemesinin tensip tutanağının 5. Maddesinde eksik maddelerin sunulması için süre verilmesine rağmen bu süreyi beklemeden ödeme yasağı talebini reddetmesinin usule aykırı olduğunu, yaklaşık ispatın oluşmadığına dair değerlendirmenin somut bir gerekçeye dayanmadığı, 01.07.2019 tarihli dilekçe ekinde gerekli belgeleri sunmuş olmalarına rağmen mahkemenin ara kararından rücu etmeyip, talebi istinaf başvurusu olarak değerlendirmesinin de usule aykırı olduğunu, bu nedenle istinaf başvurusunda bulunmak zorunda kaldıklarını, sundukları belgelerle yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve muhatap bankanın çek bedelini ödemekten men edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hasımsız açılan zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir6102 sayılı TTK’nın 818. Maddesi yollamasıyla çekler bakımından aynı Yasa’nın iptale ilişkin 759/2. maddesinin uygulanması gerekir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, iptal isteminde bulunan kişi, çek elinde iken zayi olduğunu inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak, çekin bir suretini ibraz etmek yahut da çekin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu tür davalarda, davacının ödeme yasağı talebi hakkında, mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunulmasını yeterli saymak gereklidir. Aksinin kabulü, davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek, ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile çek iptali kararının iptali talep edilebilecektir. Dolayısıyla mahkemeyi tereddüde sevk eden hususlar, esasen anılan davalarda tartışılacaktır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, davacı dava dilekçesine, iptalini istediği çekin tüm unsurları (keşidecisi, seri numarası, keşide tarihi, çek bedeli) hakkında gerekli açıklamaları yapmıştır. Mahkeme, tensip tutanağında somut bir gerekçe göstermeden ödeme yasağı talebini reddetmiş, davacıya, çekin hamili olduğuna dair delillerini sunmak üzere süre vermiştir. Davacının 01.07.2019 tarihli dilekçesi ekinde çek fotokopisini, çek tevdi bordrosunu ve çekin lehtarı ile olan ticari ilişkisini gösteren fatura örneklerini sunmuş olmasına ve ara kararından rücu edilerek ödeme yasağı kararı verilmesini istemesine rağmen, mahkemece bu talep, usule aykırı olarak istinaf başvurusu sayılmış ve bunun üzerine davacı vekili istinaf dilekçesi vermek suretiyle iş bu başvuruyu yapmıştır.Tüm dosya kapsamına göre, davacının iptal istemine konu çekin hamili iken zayi ettiğine dair iddiasını yaklaşık olarak kanıtlayacak belgeleri ve bilgileri sunduğu, TTK’nın 759/2. maddesindeki bilgi sağlama yükümlülüğünü yerine getirdiği, çek fotokopisini ve anılan diğer belgeleri sunduğu, böylece 757.madde uyarınca muhatap bankanın çek bedelini ödemekten men edilmesi için yasal koşulların gerçekleştiği, istinaf başvurusunun bu nedenle haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2. ve 391/3. maddeleri uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile ilk derece mahkemesince 24.06.2019 tarihli tensibin 4. maddesindeki tedbir talebinin reddine dair kararın kaldırılmasına; davacının tedbir (ödemeden men) talebinin Dairemizce karara bağlanmasına, bu doğrultuda;
1-Davacının, muhatap bankanın çek bedelini ödemekten men edilmesine dair ihtiyati tedbir tedbir talebinin TTK.m.818 f.1.s. ve 759/2. maddeleri uyarınca teminat karşılığı KABULÜ ile dava konusu olup, …bank A.Ş. Güneşli Şubesinden verilme, … Tic. A.Ş. tarafından 31.07.2019 tarihinde keşide edilen, … çek numaralı, 44.320,80 TL tutarlı bir adet çekin, üçüncü şahıslar tarafından muhatap bankaya ibrazı halinde, muhatap bankanın çek bedelini ödemekten men edilmesine,
2-Çek bedelinin takdiren %15’oranında belirlenen 6.648,12 TL nakit teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında yada aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı halinde, kararın infazı için bir örneğinin, ilk derece mahkemesince yazılacak üst yazıyla muhatap bankaya gönderilmesine,
3-Tedbir talebi dava içinde olduğundan, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı vekili tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının, talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına dair;
HMK’nın 353/1.b.2. ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 18.07.2019
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.