Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1499 E. 2019/1641 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1499
KARAR NO : 2019/1641
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/05/2019
NUMARASI : 2018/526 E.2019/215K.
DAVANIN KONUSU: Deniz Taşımasından Kaynaklanan Rücuen Tazminat
Taraflar arasında görülen tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin yetkisizliğine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş.’nin müvekkili şirket nezdinde nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava dışı sigortalı şirket tarafından … yerleşik … firmasına makarna cinsi emtianın satıldığını, emtianın … sevkedilmesi hususunda Danimarka kökenli …. ile anlaşmaya varıldığını, emtianın davalı firmaya ait gemiye yüklendiğini, sevk esnasında konteynerdeki delik nedeniyle ıslanma sonucu emtiada hasar meydana geldiğini, oluşan bu hasar kapsamında müvekkili şirketin sigortalısına 1.289,80 USD ödediğini, alınan ekspertiz raporunda da konteynerin tahliyesi sırasında fark edilen ıslaklığın konteynerdeki delikten kaynaklandığının belirtildiğini, davalı şirkete bildirimde bulunulduğunu, ancak hiçbir şekilde geri dönüşün yapılmadığını belirterek, müvekkili şirket tarafından 10/05/2018 tarihinde sigortalıya yapılan 1.289,80 USD tutarındaki ödemenin, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sigortalısı olduğu ileri sürülen …San ve Tic A.Ş.’nin konişmentoya göre yükleten sıfatını haiz olduğunu ve bu sıfatla taşımaya konu konişmentoya taraf olduğunu, taşımaya ilişkin navlun faturasının müvekkili tarafından kesildiğini ve sigortalı tarafından da bu navlun faturasının ödendiğini, sigortalının taşımada yükleten ve taşıtan olmak üzere iki ayrı sıfatının bulunduğunu, konişmentonun taşıma şartlarını içeren arka yüzünde yer alan navlun sözleşmesinde milletlerarası yetki şartının bulunduğunu, konişmento tahtındaki taşımalardan kaynaklanacak tüm uyuşmazlıklarda uygulanması gereken yasaların İngiliz yasaları ve yetkili mahkemenin ise Londra’daki İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesi olduğunun taraflarca kabul edildiğini, teslim şeklinin CFR olarak kararlaştırıldığını ve buna göre yükün yükleme limanında gemiye yüklendiği anda yükteki tüm risk ve sorumluluğun davadışı alıcıya geçeceğini, ambalaj yetersizliğinden ileri gelen zararlardan taşıyanların sorumlu olmadığını, taşıyana süresinde hasar ihbarının yapılmadığını belirterek, davanın yetki yönünden, dava ehliyeti yokluğundan ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararında; ”…dosyada somut uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, dava konusunun Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmayıp deniz taşımasından yani akdi ilişkinden kaynaklandığı, konişmentonun 26. maddesinde düzenlenen yetki klozunun halefiyet hükümlerine göre davacı … şirketini bağladığı, konişmentodaki yetki şartına göre somut uyuşmazlık yönünden Londra’da bulunan İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesinin yetkili olduğu kanaatine varıldığından…”, davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLER SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarla, dava konusu emtianın Togo’ya sevk edilmesi hususunda deniz taşımacılığı ile uğraşan …. İle sigortalı arasında taşıma anlaşması yapıldığını, ancak taşıma esnasında konteynerler üzerindeki delikten su sızması sonucu emtianın hasar gördüğünü, meydana gelen zarar nedeniyle sigortalı firmaya 1.289,80 TL ödendiğini, söz konusu olayda Türk mahkemelerin de yetkisi bulunduğunu, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, davanın esasının incelenmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, deniz yoluyla taşımaya konu emtianın, taşıma sırasından hasarlanması nedeniyle, nakliyat sigortacısı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin, nakliyat sigorta poliçesi uyarınca, taşıyıcıdan tahsili istemine ilişkin bir rücuen tazminat davasıdır.İlk derece mahkemesince, mahkemenin milletlerarası yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu taşımaya ilişkin konşimentoda, “İşbu konişmento İngiliz Yasalarına tabi olarak yorumlanıp buradan kaynaklanan tüm anlaşmazlıklar başka bir ülke mahkemesinin kaza dairesi hariç tutularak Londra’da İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesinin kaza yetkisine tabi olacaktır.” şeklinde hüküm bulunduğu anlaşılmaktadır. MÖHUK’un 47. maddesi gereğince yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde, taraflar, aralarındaki yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşabilirler. Davacı …, mal satıcısının halefi sıfatıyla bu davayı açmış olup, sigortalı ile davalı taşıyan arasındaki hukuki ilişkiyi (taşıma sözleşmesini) belirleyen konşimentodaki hükümler ile bağlı olmaktadır. Konişmentodaki yetki şartı, davacı … şirketini bağlayacaktır. HMK’nın 114/1.a maddesi uyarınca, Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması dava koşuludur. Aynı Kanun’un 115.maddesi uyarınca, dava koşulunun bulunmadığı durumlarda davanın usulden reddine karar verilir. Açıklanan bu gerekçelerle, tarafları bağlayan ve uyuşmazlığın çözümünde kullanılacak olan konşimentodaki yetki şartı geçerli olup, ilk derece mahkemesince verilen karar yerinde olduğundan, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, HMK’nın 20. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.19/12/2019