Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1458 E. 2021/1387 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1458
KARAR NO : 2021/1387
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2017
NUMARASI : 2015/718 Esas 2017/500 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davalılar vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, davasında özetle; müvekkili ile …. Tic. Ltd. Şti. arasında …Körfez/Kocaeli adresindeki akaryakıt istasyonunda gösterilecek bayilik faaliyetinin koşullarını belirlemek üzere ilk olarak 14/09/2010 tarihli bayilik sözleşmesi akdedildiğini,…’ün yeni bir beş yıllık sözleşme yapmak yönünde iradesini belirttiğini, 14/09/2010 tarihli bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, müvekkil ile … arasında 24/07/2013 tarihli bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmenin süresinin 30/08/2013 tarihinden itibaren beş yıl olduğunu, 24/07/2013 tarihli bayilik sözleşmesine istinaden imzalanan 24/07/2013 tarihli taahhütnamede, ….’e yeni beş yıllık bayilik süresi için 2.250.000,00 + KDV gayri maddi hak bedeli ödeneceğinin, sözleşme ve taahhütnamelerden herhangi birisinin herhangi bir hükmüne aykırılık halinde gayri maddi hak bedeli ödemesi yapılmayacağının taahhüt edildiğini, … tarafından düzenlenen 15/07/2014 tarihli faturaya istinaden 100.000,00 TL’lik gayri maddi hak bedeli ödemesinin bayinin borcuna takas mahsup edilmek suretiyle gerçekleştirildiğini, müvekkil tarafından ödenen ve …. tarafından müvekkile ödeneceği kabul edilen gayri maddi hak bedeli iadesi borcunun 1.850.000,00 TL + KDV olduğunu, akaryakıt istasyonunun … tarafından ipotek borçlusu b… Enerji’ye devir ve teslim edildiğini, …ile müvekkili arasında akdedilen 24/07/2013 tarihli bayilik sözleşmesinin ise müvekkilin sözleşme ve taahhütnamalerden doğan talep hakları saklı kalmak kaydı ile …tarafından tek taraflı ve haksız bir biçimde feshedildiğini, işletmeyi devralan … Enerji kendi özgür iradesi ile müvekkilin bayisi olarak faaliyet göstermeye karar verdiğini, 14/11/2014 tarihli bayilik sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye istinaden ….ve …. Enerji arasında 14/11/2014 tarihli taahhütname düzenlenerek imzalandığını, 1.850.000,00 TL + KDV gayri maddi hak bedeli borcunun bulunduğunun … ve … tarafından beyan kabul ve ikrar edildiğini, 1.22.374,99 TL ürün, malzeme ve otomasyon bedeli ve 246.066.07 TL vade farkı toplamı olan 1.479.441,06 TL borcun bulunduğunun … ve … tarafından beyan kabul ve ikrar edildiğini, müvekkil ile … Enerji arasında akdedilen 14/11/2014 tarihli ve beş yıl süreli bayilik sözleşmesinin…. Enerji tarafından Kocaeli 3. Noterliğinin 05/03/2015 tarih …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile herhangi bir haklı sebebe dayanmaksızın tek taraflı olarak feshedildiğini, sözleşmeyi fesheden davalının 14/11/2014 tarihli taahhütnamadeki beyan ve kabulleri nedeniyle dava konusu borçlarını diğer borçlularla birlikte ödenmesi gerektiğini, borçlarını ödemeyen …. ve ipotek borçlusu …Enerji hakkında İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası ile 1.215.485,94 TL ürün, mazleme ve otomasyon bedeli borcu, 820.558,94 TL gayri maddi hak bedeli borcu, 246.066,07 işlemiş faiz alacağının tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili lehine tesis edilen ipotek toplamının 2.300.000,00 TL olduğundan fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak bu tutarla sınırlı olarak icra takibi yapıldığını, işbu davanın dayanağı olan icra takibinde ise gayri maddi hak bedeli borcunun geri kalan tutarı olan 1.029.441,06 TL’nin tahsili için İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün…. sayılı dosyası ile yasal işlem başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek 1.029.441,06 TL’nin taahhütnamenin 5. maddesinin son cümlesi uyarınca tahakkuk edene 166.882,27 TL ana para faizi olmak üzere toplam 1.1196.323,33 TL borca itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar …Enerji, …., … vekili 03/11/2015 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının dayandığı taahhütnamenin müvekkillerine müzayaka altında imzalatılmış bir belge olduğunu, davaya konu akaryakıt istasyonunun daha önce … tarafından işletildiğini, davacının taahhütname ve garanti sözleşmesi adı altında imzalattığı sözleşmelerin kefalet sözleşmesi olduğunu, davalıların üçüncü şahıs …borçları için yükümlü tutulamayacağını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar …Petrol, …. vekili 25/05/2016 tarama tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının öncelikli olarak alacaklı olduğunu ve iddia ettiği alacak tutarını ispat etmek zorunda olduğunu, taahhütnamenin hukuki yapısı gereği ancak taahhüt vereni bağlayacağını ve sözleşme gibi değerlendirilemeyeceğini, ayrıca ilgili taahhütnamede müvekkil şirketin taahhüt eden olmaması nedeniyle söz konusu belgede düzenlenen taahhütlerden hiçbir şekilde sorumlu olmayacağını, davacı ile bayiliği devam etme konusunda mutabakat sağlayan taşınmaz malikleri ile müvekkili şirket arasında akdedilen devir sözleşmesi uyarınca müvekkil şirketin akaryakıt ve LPG alımı ile ilgili 1.000.000,00 TL borcunun diğer davalılar tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkil şirketin taşınmaz malikinden daha önceden elde ettiği kiracılık hakları davacıdan elde edilen bayilik hakları, istasyondaki 2. sınıf G.S.M ruhsatından kaynaklanan işleticilik haklarının bu bedel karşılığı diğer davalılara devredildiğini, müvekkil şirket ile aradaki sözleşmeleri karşılıklı olarak sonlandıran davacının başka bir bayi ile yeni sözleşme imzalaması ve alacağını devri sonrasında diğer davalılar ile akdedilen sözleşmelerin feshedildiği iddiası ve müvekkillere dönüp alacak talep edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, müvekkilleri açısından davanın reddine, davacının kötü niyetli nedeniyle % 20 oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacının davalı adına düzenlediği faturaların hem davacının hem de davalının ticari defterlerinin kayıtlı olduğu , davacı ile davalı …şirketi arasında 19/09/2010 tarihinde ve 24/07/2013 tarihinde bayilik sözleşmesi ve taahhütname adı altında sözleşmeler imzalandığı, sonrasında … ile …petrol arasındaki sözleşmenin feshedildiği, fesih sonrası davalı …’ün feshedilen sözleşmeden doğan akdi ilişkiyi davalı … Enerji ye devrettiği, bunun sonrasında davacı şirket ile davalı … arasında 14/11/2014 tarihli bayilik sözleşmeleri imzalandığı, davalı… ve… in de bayilik sözleşmesini… enerjinin garantörü olarak imzaladığını, yine davalı … ve davalı … enerji arasında bahsi geçen bayilik sözleşmesinin eki niteliğinde 14/11/2014 tarihli taahhütnamenin yer aldığı, davalı …ile davacı … arasındaki 03/02/2015 tarihli fesihname başlıklı belge ile taraflar arasındaki 27/04/2013 tarihli bayilik sözleşmesinin karşılıklı feshedildiği, ancak yine bu fesihnamede ….’ in bayilik sözleşmesinde sair taahhütnamelerden satılan ürün bedellerinden ve cari hesaplardan doğan haklarının saklı tutulduğu, davalı … Enerjinin davalı … Petrol ile yaptığı anlaşma uyarınca davacının bayiliğini devraldığı, sonrasında davacı ile az yukarıda bahsi geçen taahhütname ile bayilik sözleşmesi ve eki niteliğinde taahhütnameyi imzaladığı, ancak davacı şirkete 02/03/2015 tarihli ihtarnameyi göndererek öncesinde akletmiş oldukları 14/11/2014 tarihli bayilik sözleşmesi ve eki niteliğindeki taahhütnameleri feshettiğini bildirdiğini, ancak 05/03/2015 tarihli Körfez 3.noterliğine ait …yevmiye nolu ihtarnamenin incelenmesinde 14/11/2014 tarihlı…rji ve…petrol arasında birçok taahhütname ve belge imzalatılmış olmasına rağmen söz konusu belgelerin, daha önceki kiracı bayi sıfatındaki ….’un bu yerden çıkması için muzayaka altında imzalandığını, belgeler daha sonradan incelendiğinde belgelerde belirtilen koşullarda piyasada varolma ve kazanç elde etmenin mümkün olmadığının taraflarınca anlaşıldığını gerekçe göstererek bayilik sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmakla, söz konusu feshin haklı bir nedene dayanmadığı belirlenmiş olup 14/11/2014 tarihli taahhütnamenin 5.maddesi hükmü uyarınca davacının gayrimaddi hak bedelini talep etmesini hukuken mümkün olduğunu, zira davacının bu bedelden 820.558,94 TL kısmını İstanbul 10. İcra müdürlüğünün…. E sayılı takip dosyasında yaptığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte talep ettiği, eldeki davada ise geri kalan ,1.029.441,06 TL lik kısmının talep edildiği , dosya içerisinde her iki taraf ticari defterlerinin de incelenmiş olduğuna dair bilirkişi raporlarının bulunduğu, sonuç olarak davacının 14/11/2014 tarihli tarihli taahhütnamenin 5.maddesi uyarınca 168.539,25 TL alacağının olduğu sabit olduğundan davanın kabulü yoluna gidilmiştir.Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller kül olarak değerlendirildiğinde davacının davalılardan bir takip tarihi itibariyle 1.029.441,06 TL asıl alacağının ve alacak üzerinden takip tarihine kadar avans faizinin 20 puan fazlası üzerinden işlemiş temerrüt faizi alacağının talebi ile bağlı kalınarak 166.882,27 TL olduğu dolayısıyla davalıların İcra Takibine yaptıkları itirazlarının iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesi gerektiği sonuçlarına varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, davanın kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davalıların İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin 1.029.441,06 TL asıl alacak, 166.882,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.196.323,33 TL üzerinden devamına, alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan hükmolunan alacak miktarının % 20’si oranında 239.264,66 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davalılar vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar …Enerji Petrol Ürünleri Tic.Ltd.Şti., …, … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Daha önceki savunmalarını tekrarlayarak, müvekkillere çeşitli vaatlerle müzayaka altında tutularak bir sözleşme imzalatıldığını, davaya konu edilen sözleşmenin esasen bir kefalet sözleşmesi olduğunu, ancak davacı kefalet sözleşmelerinin ağır koşullarını bertaraf edebilmek için bir taahhütname niteliği vermek istediğini,
İmzalanan sözleşme kefalet niteliğinde olduğundan hukuken geçersiz olduğunu, kefalet sözleşmesinin koşullarının burada sağlanmadığını, bu nedenle de geçersiz olduğunu,
Müvekkillerin bu sözleşmelere göre üçüncü şahıs …Petrol Nak. Gıda San.ve Tic. Ltd. Şti.’nin borçları için yükümlü tutulamayacağını, Mahkemece davanın kabulune karar verilirken bu konudaki itirazlarına hiç değinilmediğini, oysa bu itirazlarının neden kabul edilmediğinin gerekçede açıklanması gerektiğini, Mahkemece müvekkillerinin garantör olarak değerlendirildiğini, bir an için bir garanti sözleşmesi olarak değerlendirilse dahi yine bazı koşulların yerine getirilmediğini, çünkü kefalet sözleşmesi açısından geçerli olan nitelikli geçerlilik şartlarının garanti sözleşmelerine de uygulandığını, müvekkillere imzalatılan sözleşmenin bu şartları taşımadığını, örneğin rakam ve ödeme garantileri el yazıları ile yazılmamış ve imzaları ile el yazısı teyit edilmemiş olduğunu,Davacı tarafından davalılardan … Petrol’e beş yıllık süre için 1.850.000 TL gayrımaddi hak bedeli ödendiğini, bunun 1.029.441,06 TL olup, bu davaya konu dosyadan kalan kısmın ise İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından takibe konulduğu belirttiğini ve kararın da bu bedelin bu dosyaya karşılık gelen kısmının tamamına hükmedildiğini, öncelikle ilk derece mahkemesince taraf kayıtlarında bu gayrımaddi hak bedelinin ne olduğunu ve davalılardan … Petrol’e nasıl ödendiğinin araştırılmadığını,
Bir an için böyle bir ödemenin yapıldığını kabul etseler dahi kıstalyevm usulüne göre çalışılan döneme karşılık gelen kısmın düşülmesi gerektiğini,
Hükmedilen bedele başlangıçtan itibaren faiz yürütülmesinin de hatalı olduğunu,
İcra inkar tazminatına hükmolunduğunu, bunun hatalı bir karar olduğunu, ortada yargılamayı gerektirir bir uyuşmazlık bulunduğunu,
Açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar…, ..Petrol Nak. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.
vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Önceki savunmalarını tekrarlamış ve müvekkil şirketin mevcut bayilik faaliyetini davacı … ile akdedilen ilgili protokol kapsamında sonlandırdığını, istasyonu ilgili tüm ruhsatları ile birlikte davacı ..’in mutabık kaldığı bayisine devrettiğini, müvekkili şirketin feshin neticelerinden sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğu gibi hukuk kaideleri ile de bağdaşmadığını,
Söz konusu fesih nedeniyle eski bayi olan müvekkil şirketin fesih nedeniyle hiçbir ekonomik menfaati ya da zenginleşmesinin bulunmadığını,
Davacının, gayri maddi hak bedeli talebi ile ilgili olarak huzurdaki davayı açmış olduğunu, yeni bayi olan diğer davalıların mevcut bayilik sözleşmesinin feshi nedeniyle sözleşmenin normal süresi sonuna kadar ifa edilmemiş olmasından ötürü ödenen gayri maddi hak tutarlarının iadesi nedeniyle huzurdaki davanın açıldığını, mahkemeden dosyaya akaryakıt sektör bilirkişi atanması talep edilmişse de taleplerinin görmezden gelindiğini, müvekkili şirketin mevcut bayiliği sonlandırması ve taşınmaz maliki olan diğer davalılara devri davacı dağıtım şirketinin bilgisi ve rızası dahilinde olduğunu, davacı tarafından kötüniyetli olarak aksinin iddia edilmesi akaryakıt sektöründeki ticari hayatın olağan akışına dahi aykırı olduğunu, herşeyden önemlisinin de davacının elinde bulunan ama sadece yeni ve eski malikin imzalarının bulunduğu ve kendi imzasının bulunmadığı taahhütnameye müvekkil şirketin sözleşmeleri tek taraflı olarak feshettiğinin yazılmasının da taahhütnamenin davacı tarafından hazırlandığını gösterdiğini,
Müvekkili …’in de ödemeden sorumlu tutulduğunu fakat gerekçeli kararda müvekkil …‘in neden sorumluluğu olduğuna ilişkin en ufak bir tespit bulunmadığını,
Davacı tarafından davalılardan …Petrol’e beş yıllık süre için 1.850.000 TL gayrımaddi hak bedeli ödendiğini, bunun 1.029.441,06 TL kısmının bu davaya konu edildiğini, dosyadan kalan kısmın ise İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından takibe konulduğu belirtilmiş ve karar da bu bedelin bu dosyaya karşılık gelen kısmının tamamına hükmedildiğini, kabul anlamında gelmemek kaydıyla, böyle bir ödemenin yapıldığı kabul edilse dahi beş yıllık süre karşılığı olan ödemenin Kıstalyevm usulüne göre çalışılan döneme karşılık gelen kısmın düşülmesi gerektiğini,
İcra inkar tazminatına hükmolunmasının hatalı bir karar olduğunu, zira ortada yargılamayı gerektirir bir uyuşmazlık olduğunu,
Açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davada; davacı ile davalı şirket arasındaki var olan önceye dayalı başka bir sözleşmenin devralınması ile ortaya çıkan bayilik ilişkisine davalı gerçek kişilerin taahhütname ve garanti sözleşmesi imzalamak suretiyle dahil oldukları, davalı şirketçe bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle bayilik sözleşmesi ve eki niteliğindeki protokol kapsamında akde aykırılığın ortaya çıktığı davacı yanca iddia edilerek, bu sebeple muaccel hale geldiği söylenilen gayrimaddi hak bedelinin tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda gösterilen gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalılar vekillerince, yasal süreler içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davaya esas İstanbul Anadolu 22. İcra Dairesinin … E sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının… Akaryakıt, borçluların …Petrol, … …, … Enerji,…oldukları, toplam 1.196.323,33 TL’nin takibe konu edildiği, takip sebebi olarak 14/11/2011 tarihli gayrimaddi hak bedelinin gösterildiği, …ve …Petrol vekilinin ve …Enerji, …, … vekilinin ayrı ayrı icra müdürlüğüne itiraz dilekçeleri verdiği, borçlu olmadıklarından bahisle borcun tamamına ve işlemiş faize itiraz ettikleri görülmüştür.
İstanbul 10. İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, alacaklının …, borçluların …Petrol ve …enerji oldukları, toplamda 2.421.774,97 TL tutarındaki toplam alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip sebebi olarak ürün , malzeme ve otomasyon bedeli borcunun 1.215.485,94 TL işlemiş faiz borcu olarak 246.066,07 TL, gayrimaddi hak bedeli olarak 820.558,94 TL + KDV nin gösterildiği anlaşılmaktadır.Davacı vekilinin eldeki davasında söz konusu ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip neticesi tahsil edilen tutardan geriye kalan toplam 1.196.323,33 TL için icra takibinin başlatıldığından bahisle karşı tarafın haksız itirazı üzerine itirazın iptalini talep etmiştir.Dosya içerisindeki 14/09/2010 tarihli bayilik sözleşmesinde, tarafların …akaryakıt ve bayi sıfatıyla …Petrol oldukları, sözleşmenin… bayisi olarak lisans alındığı tarihten itibaren beş yıl süreyle geçerli olacağı, sözleşmenin 16. maddesi uyarınca bayinin ortakları olan… ve …, … Ve …’ün sözleşme ve ayrılmaz parçası olan aidiyet sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini eksiksiz ve zamanında yerine getireceklerini garanti ve taahhüt etmişlerdir. Bayilik sözleşmesinin … Akaryakıt ile….petrol tarafından kaşelenip imzalandığı, garanti ve taahhüt edenler sıfatıyla …ve …, … ve …’ün isim ve imzalarının yer aldığı görülmektedir.Dosya içerisindeki ”Taahhütname ”isimli belgenin 14/09/2010 tarihli olduğu, bayi ….Petrol Nakliyat… Ltd. Şti.’nin kaşe ve imzası ile garanti ve taahhüt edenler sıfatıyla …isim ve imzalarını yer aldığı, taahhüt edenlerin tesis edilecek intifa hakkı ve bayilik sözleşmesi nedeniyle ödenecek olan miktarın 2.000.000,00 TL’lik kısmını … ile bayilik sözleşmesi imzalanıp … lehine 1.500.000,00 TL miktarlık, 1. derece ipotek tesis edilmesinden ve EPDK lisansından alınmasından sonra ödeneceği, geri kalan kısmının … lehine intifa hakkı veya banka teminat mektubu veya ipotek tesis edilmesinden sonra ödeneceği hususları imza altına alındığı anlaşılmaktadır.Dosya içerisindeki diğer bir bayilik sözleşmesi de 24/07/2013 tarihli, tarafların bayi sıfatındaki … Petrol ile …Akaryakıt A.Ş., garanti ve taahhüt edenin de …olduğu görülmektedir. Sözleşmenin 30/08/2013 tarihinden itibaren beş yıl süreyle geçerli olduğu, sözleşmenin 14. maddesinde bayinin satın alınan ürün bedellerini ödememesi veya işbu sözleşme veya varsa diğer taahhütnameleri ile belirli diğer yükümlülük ve sorumluluklarını yerine getirmemesi sebebiyle … tarafından önel verilmeksizin sözleşmenin feshedileceği düzenlenmiştir. Dosya içerisindeki ”Tahhütname ” isimli 24/07/2013 tarihli belgede bayi sıfatının …Petrole, taahhüt eden sıfatının Körfe iade suretiyle ödeneceği, bu suretle 14/09/2010 tarihli bayilik sözleşmesinin sonlanacağı, bunun akabinde beş yıllık bayilik sözleşmesi için ….’e ödenecek 2.250,00 TL +KDV tutarındaki gayrimaddi hak bedeli karşılığında … ile yeni bir bayilik sözleşmesi yapılacağı, bu mutabakat uyarınca …’e ödenecek gayri maddi hak bedelinin 500.000,00 TL’lik ilk bölümünün taahhütnamede belirtilen tarih ve tutarlarda keşide edilecek fatura tutarlarından mahsup edilmek üzere şirket hesabına ödeneceği, … ile …ün akdettiği bayilik sözleşmesine …ün aykırı davranması halinde …e gayrimaddi hak bedeli olarak ödenen 2.250.00 TL +KDV’nin …e iade edileceği düzenlenmiştir.Dosya içerisindeki 14/11/2014 tarihli bayilik sözleşmesinin tarafları bayi sıfatında … Enerji ve …Akaryakıt’dır. … ve … sözleşmenin garanti ve taahhüt eden sıfatıyla imzalamışlardır. Sözleşme 03/02/2015 tarihinden itibaren beş yıl geçerlidir. Sözleşmenin 9. maddesinin c bendinde ürün bedelinin zamanında ödenmemesi halinde bedeli ödenmeyen ürünün teslim edildiği günden başlamak üzere aylık %5 vade farkı uygulanır ve…tarafından tahsil edilir, vade farkının uygulanması için ayrıca ihbar ve ihtara gerek yoktur şeklinde düzenleme vardır.Dosya içerisindeki 14/11/2014 tarihli taahhütnamenin incelenmesinde; …ün sözleşme ve taahhütnameden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen 1.850,00 TL +KDV gayrimaddi hak bedelinin …’e ödeneceği, sözleşme kapsamında toplamda 1.479.441,06 TL tutarında … ‘ün …’e borcu bulunduğu, ticari işletmeyi devralan …Enerjinin… ile yeni bayilik sözleşmesi akdedeceği, bu bağlamda … Enerjinin …’e olan 1.479.441,06 TL borcunun … tarafından… Enerji’ye ödenecek 400.000,00 TL gayrimaddi hak bedelinin mahsubundan sonra kalan 1.079.441,06 TL’nin 01/04/2015 tarihinden itibaren 36 aylık taksitlerle ödeneceği, bu şekilde …’e olan 2.250.00 TL gayrimaddi hak bedeli ile 1.479.441,06 TL borcun tamamının defaten…’e ödeneceği, borcun muaccel hale gelmesi halinde taahhütname tarihinden itibaren işleyecek avans faizinin fazlası üzerinden işleyecek anapara faizinin de ödeneceği düzenlenmiştir. Söz konusu taahhütnamenin borcun nakli niteliğinde olmadığı, dolayısıyla bahsi geçen borçlar niteliğinde …’ün sorumluluğu ve borçlunun talimatı üzerine teslim edilen ipotek ve garantilerin söz konusu taahhütnameler ile birlikte devam edeceği düzenlenmiştir.
”Fesihname” isimli belgenin incelenmesinde,…Akaryakıt ve …Petrol kaşelerinin yer aldığı, belgenin tarihinin 03/05/2015 olduğu, tarafların 24/07/2013 tarihli bayilik sözleşmesini karşılıklı olarak feshettiklerini, ancak …’in bayilik sözleşmesinden, aidiyet ve sair taleplerinden, satın alınan ürün bedelinden ve cari hesaplarından alınan alacak hakkının saklı olduğu düzenlenmiştir.
İlk derece mahkemesince yargılama aşamasında alınan 10/06/2016 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; davalı … ün defter kayıtları incelenmiş sonuç olarak iki farklı hesapta takip edilen … ait alacak hesaplarının 31/12/2015 tarihi itibariyle; 139.118,00 ve 8.287,14 TL , …akaryakıt intifa bedelinin ise 1.672.222,18 TL olduğu değerlendirilmiştir.
İlk derece mahkemesince yargılama aşamasında davacının ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla alınan bilirkişi raporunda, davalının ticari defterinin incelendiği bilirkişi raporları değerlendirilmek suretiyle davacının davalılardan takip tarihi itibariyle 1.029.441,06 TL alacağının olduğu, taahhütname tarihi olan 14/11/2014 tarihinden takip tarihine kadar avans faizinin 20 puan fazlası üzerinden işlemiş temerrüt faizi alacağı bulunduğu, davacının talebiyle bağlı kalındığında faiz alacağının 166.882,27 TL olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucu; 30.08.2013 tarihinden itibaren beş yıl süre ile …Şirketi ile …şirketi arasında bayilik Sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, beş yıllık süre boyunca bayilik sözleşmesi ile taahhütnamelerde belirtilen yükümlülüklerini gereği gibi yerine getireceğine ilişkin taahhüdü nedeniyle … tarafından …’e, 1.850.000 TL ve KDV dahil olmak üzere gayri maddi hak bedeli ödendiği, …’ün, sözleşme ve taahhütnamelerden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle bahsi geçen bu gayri maddi hak bedelinin … tarafından tekrar …’e ödenmesinin taraflarca kararlaştırıldığı, ayrıca bayilik sözleşmesi süresi içinde satın aldığı ürünler, malzeme, otomasyon bedelleri nedeniyle,…’ün …e toplamda 1.479.441,06 TL borcu bulunduğu, …’in …in ticari işletmesini devralarak, … ile yeni bir bayilik sözleşmesi imzaladığı, bunun sonucu olarak … tarafından …’e, 400.000,00 TL ve KDV dahil olmak üzere gayri maddi hak bedeli ödeneceği ve …’ün …’e olan 1.479.441,06 TL borcunun … tarafından …’e ödeneceğinin kararlaştırıldığı, az yukarıda bahsi geçtiği üzere … tarafından …’e, ödenmesi kararlaştırılan 400.000,00 TL gayri maddi hak bedelinin mahsup edilmesi neticesi kalan, 1.079.441,06 TL’nin … tarafından …’e ödeneceği hususunda anlaşmaya varıldığı ancak … Enerji’nin 02/03/2015 tarihli ihtarnameyi göndererek 14/11/2014 tarihli bayilik sözleşmesi ve eki niteliğindeki taahhütnameleri müzayaka altında imzalamış olduğundan bahisle feshettiği anlaşılmaktadır. …, borçlarını ödemeyen … ve ipotek borçlusu … Enerji hakkında İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün…sayılı dosyası ile 1.215.485,94 TL ürün, malzeme ve otomasyon bedeli, 820.558,94 TL gayri maddi hak bedeli, 246.066,07 işlemiş faiz alacağının tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatılmış eldeki istinafa konu davaya esas icra takibinde ise … ‘in gayri maddi hak bedeli borcunun geri kalan tutarı olan 1.029.441,06 TL’nın tahsilini … Enerji ile arasındaki taahhütnamenin 5. maddesinin son cümlesi uyarınca talep etmektedir.Davalı vekillerinin ayrı ayrı dilekçelerindeki vekilinin istinaf isteminin incelenmesinde; davaya konu ”Taahhütname ve garanti sözleşmesi” adı altındaki belgelerin kefalet sözleşmesi niteliğinde olduğu ve yasal geçerlilik koşullarını ihtiva etmediklerine ilişkin istinaf başvurularına yönelik olarak yapılan değerlendirmede, somut uyuşmazlıkta iddianın ileri sürülüş biçimi ve az yukarıda bahsi geçen iki farklı ”Taahhütname ”adı altındaki 24/07/2013 tarihli ve 14/11/2014 tarihli belgelerde, taraflar arasındaki sözleşmenin üçüncü kişi yararına sözleşme olduğu hususları dikkate alındığında, davacının taleplerinin TBK’nın 129. maddesine dayandığı anlaşılmaktadır. Bir sözleşmede ifanın taraflarca üçüncü kişiye yapılmasının kararlaştırılmasına, üçüncü kişi yararına sözleşme denir. Üçüncü kişi yararına sözleşmeler de eksik üçüncü kişi yararına sözleşme ve tam üçüncü kişi yararına sözleşme olmak üzere ikiye ayrılır. Eksik üçüncü kişi yararına sözleşmede üçüncü kişi sadece vaat eden tarafından teklif edilen ifayı kabul yetkisine sahip olup, buna karşılık ondan borcun ifasını isteme hakkına sahip değildir. Bu tür sözleşmelerden yalnız vaat ettiren lehine alacak hakkı doğar. Borcun üçüncü kişiye ifasını talep hakkı da vaat ettirene aittir. Tam üçüncü kişi yararına sözleşmelerde ise üçüncü kişiye, vaat edilen edimin ifasını talep yetkisine sahiptir. Tam üçüncü kişi yararına sözleşmeden doğan borç da üçüncü kişiye ifa edilir. Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa bu yetkinin vaat ettirene de tanınması gerekir. Ancak bu halde vaat ettiren ile üçüncü kişi, vaat edene karşı müteselsil alacaklı sıfatına sahip olmazlar. Zira burada üçüncü kişi veya vaat ettiren, borcun içlerinden birine değil, sadece üçüncü kişiye ifa edilmesini isteyebilirler. Dolayısıyla gerek eksik gerekse tam üçüncü kişi yararına sözleşme olsun, borcun ancak üçüncü kişiye ifası istenebilir. TBK’nın 598. maddesi gereğince kefalette, kefilin sorumluluğu asıl borcun geçerli oluşuna ve devamına bağlı iken, bir tür üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğini taşıyan garanti sözleşmesi, bağımsızlık ilkesi gereğince bu koşullara tabi tutulmamıştır. Bu farklı hüküm ve sonuçlardan anlaşılacağı üzere, garanti veren kişinin sorumluluğu, kefalet veren kimsenin sorumluluğundan çok daha ağır koşullara tabi tutulmuştur (Yargıtay 19 HD nin 2013/19331 esas 2014/15934 karar sayılı ilamı). Belirtilen ilkeler çerçevesinde somut sözleşme incelendiğinde davalıların kefil niteliği ile sözleşmeyi imzalamadıkları, asıl amacın ortak ve yöneticileri oldukları şirketin üçüncü kişi yararın yaptığı sözleşme ile yüklendiği edimi garanti ettikleri anlaşılmıştır. Bahsi geçen sebeplerle davalılar vekillerinin bu yöndeki istinaf başvurularının ayrı ayrı reddi gerekir.
Davalılar … Enerji Petrol Ürünleri Tic.Ltd.Şti., ….,…. vekili istinaf başvuru dilekçesinde davaya sözleşmeyi müvekkillerinin müzayaka altında imzaladıklarını öne sürmüş olsalar da dosya kapsamında bu iddiayı destekler nitelikte somut hiç bir delil bulunmadığı, basiretli tacir gibi davranması gereken davalıların müzayaka altında sözleşme imzalamış olduklarına ilişkin iddiaların ispat edilemediği anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.Davalı vekilleri ayrı ayrı verdikleri istinaf dilekçelerinde, davalı … Petrol’ün fesih beyanında haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddini talep etmişler, mahkeme aksi kanaatte ise ifa edilen süresi ve bakiye süresi dikkate alınarak, iade edilmesi gereken tutarın kıstelyevm usulüyle hesaplanması ve hüküm altına alınması gerektiğini öne sürmüşlerdir. Davacı vekili sözleşme hükmü uyarınca herhangi bir indirim yapılmadan bedelin tümünün iadesi gerektiğini ileri sürerek davaya esas icra takibini başlatmıştır. Taraflar arasındaki protokol ve eki niteliğindeki taahhütname, her iki tarafa borç yükleyen tam iki taraflı bir sözleşmedir. Ancak ortada bir ifa imkânsızlığı bulunduğu takdirde imkansızlığın oluşmasında davalının kusuru yoksa, iadenin kapsamının sözleşmeye göre değil, Kanun’un düzenlediği gibi TBK’nın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre belirlenmesi gerekecektir. Oysaki az yukarıda bahsi geçtiği üzere davalı … Petrol’ün fesih beyanının haklılığı kanıtlanmamıştır. Dolayısıyla ”ifa imkansızlığından” değil haksız fesihten bahsetmek gerekeceğinden, sözleşme hükümlerinin gözönünde bulundurulması gerekir.Somut olayda davacı … tarafindan öncesinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatılmış, eldeki istinafa konu davaya esas icra takibinde ise … ‘in gayri maddi hak bedeli borcunun geri kalan tutarı olan 1.029.441,06 TL icra takibine konu edilmiştir. Dosya içerisindeki ”Taahhütname” isimli 24/07/2013 tarihli belgede bayi sıfatının … Petrole, taahhüt eden sıfatının ….’e ait olduğu, … ile …’ün akdettiği bayilik sözleşmesine …’ün aykırı davranması halinde …’e gayrimaddi hak bedeli olarak ödenen 2.250.00 TL +KDV’nin …’e ödeneceği hususunun düzenlendiği, 14/11/2014 tarihli taahhütnamenin incelenmesinde, …’ün sözleşme ve taahhütnameden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen 1.850.000,00 TL +KDV gayrimaddi hak bedelinin …’e ödeneceği, sözleşme kapsamında toplamda 1.479.441,06 TL tutarında … ‘ün …’e borcu bulunduğu, ticari işletmeyi devralan … Enerjinin … ile yeni bayilik sözleşmesi akdedeceği, bu bağlamda … Enerji’nin …’e olan 1.479.441,06 TL borcunun … tarafından … Enerji’ye ödenecek 400.000,00 TL gayrimaddi hak bedelinin mahsubundan sonra kalan 1.079.441,06 TL’nin 01/04/2015 tarihinden itibaren 36 aylık taksitlerle ödeneceği, bu şekilde …’e olan 2.250.000,00 TL gayrimaddi hak bedeli ile 1.479.441,06 TL borcun tamamının defaten …’e ödeneceği kararlaştırılmış olmakla ilk derece yargılaması aşamasında davacı ve davalı … Enerji ticari defterleri incelenmiştir. Dosya kapsamındaki protokol ve taahhütnameler kapsamında davacının iddiasında haklı olduğu, zira davalı tarafça yapılan feshin az yukarıda açıklandığı üzere haklı olduğunun kanıtlanmadığı, bu sebeple bahsi geçen taahütnamelere aykırı bir durumun ortaya çıktığı, bu aykırılık nedeniyle muaccel hale gelen 1.029.441,06 TL asıl alacak, 166.882,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.196.323,33 TL gayrimaddi hak bedelinin tamamından davalı … Enerji ve diğer davalı gerçek kişilerin az yukarıda bahsi geçen bayilik sözleşmeleri ve taahhütnameler uyarınca sorumlu oldukları anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararı isabetli bulunduğundan, davalılar vekillerinin istinaf dilekçelerinde ayrı ayrı öne sürmüş oldukları kıstelyevm usulüne göre hesaplama yapılması gerektiği yönündeki istinaf başvurusunun esastan reddi gerekir.
Davaya esas takibe konu alacak sözleşmeye dayalı olup likit bulunmakla, takip başlatmakta haklı olduğu anlaşılan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından, bu yöndeki istinaf nedenlerinin de esastan reddi gerekmiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine,
2-Davalılar tarafından yatırılan istinaf başvuru harçları ve peşin harçların Hazineye irat kaydına,
3-Alınması gereken 81.720,84 TL nispi istinaf karar harcıdan başvuru sırasında tüm davalılarca yatırılmış olan toplam 20.461,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 61.259,23 TL harcın, davalılardan müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendilerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 18.11.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU : HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.