Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1381 E. 2019/1642 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1381
KARAR NO : 2019/1642
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2019
NUMARASI : 2018/1293E. 2019/445K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin yetkisizliğine ilişkin verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikinci el araç alım satım ticareti yaptığını, işletme faaliyeti kapsamında 12/09/2018 tarihinde … ait … plakalı, 2016 model … marka otomobili satın almadan önce davalı şirketin ekspertiz servisine götürdüğünü, raporda aracın boyasız ve hasarsız çıktığını ve ve davacı müvekkilinin bu rapora dayanarak aracı satın aldığını, araç alım-satım ticareti ile uğraşan müvekkilinin bahse konu aracı internette satışa koyduğunu ve araca … adlı müşterinin talip olduğunu, müvekkili ve müşterisi arasında araç satış sözleşmesi hazırlandığını, 17/09/2018 tarihinde verilen raporda aracın sağ ön kapısının boyalı çıktığını, bu durumda müvekkili davacı şirketin yanlış rapor tutulduğunu düşünmesi üzerine başka bir ekspertiz servisine gidildiğini, yine sağ ön kapının boyalı çıktığını, bunun üzerine araç satış sözleşmesinin iptal edildiğini, müvekkili şirketin rapordan dolayı 14.000 TL zarara uğradığını beyan ederek, davalı şirketin hatalı ekspertiz raporundan dolayı 1.000,00 TL tazminatın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin merkezinin Konya olduğunu, Konya Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen ekspertiz raporunda gerçeğe aykırı veya yanıltıcı bir durum bulunmadığını, oto ekspertiz servislerinde aracın boyalı olduğunun tespitinin ölçüm yapan cihazdaki veriye göre belirlendiğini, kalibrasyonu yapılmayan cihazlarla yapılan ölçümde farklı sonuçlar ortaya çıkabildiğini, müvekkili şirketin ekspertiz işlemlerinde kullandığı tüm cihazların kalibrasyonu TSE standartları tarafından onaylandığını, bu nedenledir ki davacının diğer ekspertiz şirketlerinden aldığı raporların müvekkili şirket açısından bir bağlayıcılığı olmadığını beyan ederek öncelikle yetki itirazının kabulü ile dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davanın, araç satım sözleşmesine istinaden aracı satan kişiye ihbarının yapılmasını, davacının tüm taleplerinin ayrı ayrı reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararında; “…HMK’nın 10 maddesinde ‘Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir’ denilmiştir ki bu özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. HMK’nın 14 maddesinde ise, ‘Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.’ denilmiştir. Davaya konu ayıplı hizmet davalının İstanbul’daki şubesinde gerçekleşmiş olup dolayısıyla HMK 10 ve 14. Maddeleri gereği ile davanın ticari dava olması ve Büyükçekmece adliyesi sınırlarında açılacak ticari davalara, HSK kararları gereğince Bakırköy Ticaret Mahkemeleri bakmaya yetkili olduğundan, Bakırköy Mahkemeleri de yetkilidir.Özel yetki kuralları gereği, genel yetkili mahkemenin yanında Bakırköy Mahkemeleri de yetkili olup, davacının İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinde açmış olduğu iş bu alacak davasında mahkememizin davaya bakmasını gerektirecek herhangi bir kesin yetki kuralı da bulunmadığından Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğuna…” gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkili şirketin merkezinin Konya’da olduğunu, ancak davacının dilekçesine konu ettiği işlemin müvekkili şirketin Esenyurt şubesi tarafından gerçekleştirildiğini, sözleşme’nin ifa edileceği yerin de Esenyurt olduğunu, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olmadığını, ancak ilk derece mahkemesinin, yetki itirazında bildirilen yetkili Konya Mahkemelerinin dışında Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğuna kanuna aykırı şekilde resen karar verdiğini, bu nedenle ilk derece mahkemesinin istinafa konu karının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın yetkili Konya Mahkemeleri’ne gönderilmesine ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı şirket tarafından verilen hizmetin ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat davasıdır.İlk derece mahkemesince yetkisizlik kararı verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Mahkemelerin yetkisi, özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydı ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 5-19’uncu maddeleri arasında düzenlenmiş olup kesin yetki dava şartları arasında sayılmıştır. Kesin yetki dışındaki haller ise ilk itiraz olarak düzenlenmiştir.Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz Bu durumda davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir(HMK md.19/4).Davalı taraf, yetki itirazında birden fazla yetkili mahkeme bildirmiş olup davanın bildirdiği mahkemelerden hangisine gönderilmesini istediğini açıkça belirtmemişse, yetki itirazı dikkate alınmaz. Ayrıca yetki itirazında gösterilen mahkemeler dışında başka özel yetkili mahkeme bulunsa dahi, yetki itirazında gösterilmediğinden o mahkemenin yetkili olduğuna karar verilemez.HMK’nın 14/1. maddesi uyarınca “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.” Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2012/10-1153 E. – 2013/245 K. sayılı kararı da aynı yöndedir.Somut uyuşmazlıkta davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunarak davalı şirketin merkez adresi itibariyle Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtmiştir. İlk derece mahkemesi ise davalı vekilinin yetki itirazında belirtmemiş olmasına rağmen, resen Bakırköy mahkemelerinin yetkili olduğu kanaatine vararak yetkisizlik kararı vermiştir. Davaya konu işlemin davalı şirketin şubesi tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmakla, şubenin işlemlerinden dolayı merkezin bulunduğu yerde yada şubenin bulunduğu yerde dava açılabilecektir. Somut uyuşmazlıkta davalı vekili Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin yetki itirazında bulunmuş, bu noktada yetkili mahkeme olarak davalı şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesini göstermiştir. O halde usulüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazının var olduğunun kabulü gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı, davasını yetkisiz mahkemede açmış olduğundan seçim hakkı yetki itirazında bulunan davalıya geçmiştir. Davalı seçim hakkını Konya mahkemeleri şeklinde kullanmış olup bu noktadan sonra ilk derece mahkemesinin davalının seçmiş olduğu yer mahkemesi dışında başka bir mahkemeye resen gönderme kararı vermesi mümkün olmamalıdır. Bu açıklamalar doğrultusunda, ilk derece mahkemesinin yetkisiz olduğuna dair tespiti isabetli olmakla birlikte, yetkili mahkemenin yanlış gösterildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararının gerekçe ve gönderilecek mahkeme yönünden düzeltilmesi gerekir.Somut olayda ilk derece mahkemesi yetkisizlik kararı vermiş olup yetkili mahkemeyi hatalı değerlendirdiğinden, HMK’nın 353/1.c. maddesinin değil, 353/1.b.2. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda, kararı veren ilk derece mahkemesince, dava dosyası Dairemizce kendisine gönderildikten sonra, HMK’nın 20. maddesi uyarınca işlem yapılacaktır.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek Dairemizce yetki itirazı konusunda yeniden karar verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının düzeltilerek yetki itirazı konusunda Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;1-Davalı vekilinin yetki ilk itirazının kabulüne, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisizliğine, 2-HMK’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın ilk derece mahkemesince tebliğinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde tarafların başvurusu halinde, dava dosyasının yetkili Nöbetçi Konya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, 3-Harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının, talep halinde davalı tarafa iadesine,5-Davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurusu için yapılan masrafların, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 6-Dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 7-Gerekçeli kararın, HMK’nın 20. maddesi uyarınca, kararı veren İlk Derece Mahkemesi tarafından, taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 19/12/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.