Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/138 E. 2020/499 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/138
KARAR NO: 2020/499
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2018
NUMARASI: 2018/292 E.2018/605K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasında görülen şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vergi dairelerinde yapılan incelemeler sonunda alınan raporlara göre Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2015/1688 Esas sayılı dosyasında, davalının gizli şirket ortağı olduğunun tespiti davası açıldığını, bu davadaki davalılardan … Limited Şirketi’nin TTK geçici 7. maddesi kapsamında sicilden resen terkin edildiğini öğrendiklerini, bu davada taraf olması için şirketin ihyasının gerekli olduğunu ileri sürerek, şirketin ihyasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; terkin işlemlerini kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak yaptıkmarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Yapılan yargılama sonucu iddia ve savunmaya, ihyası istenen şirketin sicil dosyasına, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1688 Esas sayılı dosyasına sunulan, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı yasanın geçici 7 maddesi gereğince, ihyası istenen şirketin sicilden resen terkin edildiği, ancak sunulan belgelere göre terkin edilen şirketin Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde davalı olarak dosyasının bulunduğu, terkin işleminin 09/10/2015 tarihinde yapıldığı, bu şirketin davada temsil edilebilmesi için tüzel kişiliğini kazanması gerektiği anlaşılmakla, yasal hasım konumunda bulunan İTSM yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır…” gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … Ltd. Şti.’nin yeniden ihyasına, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davanın niteliği gereği yaptığı masrafın davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı idarenin davada vekille temsil edildiğini, HMK’nın yargılama giderlerini düzenleyen 323. maddesi uyarınca vekalet ücretinin yargılama giderlerinden olup davayı kaybeden tarafa yüklenmesi gerektiğini, davanın kabul edilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine ve müvekkili lehine tarife uyarınca belirlenecek vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğünce re’sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir. Somut olayda, davacının ihyası istenen şirket aleyhine açmış olduğu ve halen derdest olan Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1688 Esas sayılı davası bakımından, davanın devamı için gerekli olan taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, yargılama giderleri ise davacı üzerinde bırakılmıştır. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından, vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. Maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekilinin istinafı vekalet ücretine yöneliktir. Somut olayda, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünce TTK’nın geçici 7. maddesi çerçevesinde yapılan terkin işleminin, terkin tarihinde şirket hakkında derdest bir davanın bulunduğunun gözetilmediği gerekçesiyle usule aykırı olduğu gerekçesiyle ihya kararı verilmiştir. Davacı vekili, aleyhine hüküm verilen davalı Sicil Müdürlüğünün vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürmüştür. Ancak, yasal hasım konumunda olan davalı Sicil Müdürlüğünün, şirketin terkin işlemlerinin yapıldığı tarihte, şirket hakkındaki derdest davadan haberdar olduğuna ve bu hususta bilgilendirildiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığı gibi terkin işleminin usulsüzlüğüne dair başkaca bir sebep ve delil de ileri sürülmediğinden; yasal hasım konumunda olan ve davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşılan davalının yargılama giderlerine mahkum edilmemesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdak karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 04.06.2020 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: Çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğundan, HMK’nın 362/1.ç. maddesi uyarınca karar kesindir.