Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1363 E. 2019/1012 K. 18.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1363
KARAR NO : 2019/1012
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/46 D.İ ş
KARAR TARİHİ: 26/042019
İlk derece mahkemesinden talep edilen ihtiyati hacizin kısmen kabulüne karar verildiği, , ihtiyati hacze itiraz edildiği, ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden tarafından, reddedilen kısım yönünden ise alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP
Talep eden vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin donatanı olduğu …gemisinin İçdaş Limanından Azov’a gitmek üzere 21/09/2018 tarihinde hareket ettiğini, 22/09/2018 tarihinde Boğaz geçişini beklemek üzere Ahırkapı Demir Sahası B bölgesinde beklemeye başladığını, Sektör Kadıköy’e bilgilendirme yapılmasının ardından boğaz geçişine başlayan … gemisi ile … arasında saat 05.50 sularında çatma hadisesi meydana geldiğini, … gemisi kaptanı … isimli gemiyi gördükten sonra sancak tarafına manevra yapıp gerekli tüm önlemleri aldığını, ancak … gemisinin iskele tarafına doğru manevra yapmak için daha kolay imkanlara sahip olmasına rağmen gerekli manevraları yapmadığını ve kusurlu çatmaya sebebiyet verdiğini, meydana gelen çatmada … gemisinde seyrüsefere engel herhangi bir hasar meydana gelmediğini, … gemisi iskele tarafından 112 ve 133.postalar arasında, dış kaplama sacı ve güverte sacı gibi yerlerde hasar meydana geldiğini, mahkememizin 2018/103 d.iş sayılı dosyasında delil tespiti talep edildiğini, … gemisinin sorumluluk sigortacısı, … isimli geminin sorumluluk sigortacısı ve mahkeme tarafından her iki gemide incelemelerde bulunulduğunu, hazırlanan rapor uyarınca … isimli gemide meydana gelen hasarın tamir tutarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 85.000 ABD Doları olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin çatmadan kaynaklanan zararının TTK 1320/e maddesi uyarınca gemi alacaklısı hakkı vermekte olup, müvekkilinin kusurlu çatmaya sebebiyet veren … gemisi üzerine kanunu rehin hakkı bulunduğunu, müvekkilinin çatma nedeniyle uğradığı zararlar ve masraflar uyarınca şimdilik 199.638,00 ABD Doları olduğunu, ancak … gemisi aleyhine yapılacak takip veya dava işlemleri sonucunda alacağa en erken 2 yıl içinde kavuşulabileceği hususunun malum olduğunu beyanla şimdilik 199.638,00 ABD Doları için borçluya ait 9417672 IMO numaralı … isimli geminin ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 15.03.2019 tarihli kararla; talep edenin talebinin kısmen kabulü ile 45.000 ABD Doları alacağın güvence altına alınması için 9417672 IMO numaralı Türk Bayraklı … isimli geminin ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden itiraz dilekçesinde; ihtiyati haciz talep eden tarafından tanzim edilen vekâletname incelendiğinde ihtiyati haciz talep eden şirketin Şeyseller ülkesinde mukim yabancı bir şirket olduğunu, talep eden tarafından yabancılık teminatı yatırılması zorunlu olduğunu, ihtiyati haciz talep eden tarafından sunulan talep dilekçesinde ihtiyati haciz talep edenin adresi belirtilmediğini, HMK ‘nun 119.madde hükmünde dava dilekçesi içeriği hakkında emredici düzenlemelere yer verildiğini, karşı tarafça sunulan yabancı dildeki evrakların çevirilerinin yine kendi hukuk bürolarında çalışan “foundıng partner” unvanlı avukat tarafından yapıldığını, ihtiyati haciz talep eden tarafından sunulan tüm belgelerin türkçe metinlerinin bu sebeple şaibeli ve taraflı bir çeviri ürünü olduğunu, müvekkilinin donatanı olduğu 9417672 IMO numaralı, Türk Bayraklı, … isimli gemi 22.09.2018 günü saat 05:45 sularında Yenikapı demir sahasından hareket ederek yakıt ikmal edeceği …) gemisine doğru 5 knot hızla ilerlemekte iken 8879251 IMO numaralı, Comoros bayraklı, … isimli gemi ile müvekkilin … isimli gemisi sancak baş omuzluğundan temas ettiğini ve bu suretle çatışma yaşandığını, … isimli gemi tarafından delil tespit talebinde bulunulduğunu, seçilen bilirkişi heyeti ile keşif icra edildiğini ve bilirkişi raporunun tanzim edildiğini, bilirkişi raporunda herhangi bir hesaplama ayrıntısına ya da ulaşılan neticeye hangi fiziki incelemeler, hangi verilere dayanıldığının belirtilmediğini, sadece hasar onarım bedelinin 85.000 ABD Doları olacağı şeklinde farazi, dayanağı ve kaynağı anlaşılamayan bir hesaplamaya yer verildiğini, karşı tarafça ihtiyati haciz başvurusunda bulunurken anılan rapora dayanılarak ve ayrıca dosyaya hasar onarım bedeli adı altında 84.552,00 USD tutarında bir fatura sunulduğunu, fatura açıklamasında sadece … Gemisinin Bakım ve Onarım Bedeli şeklinde bir açıklama bulunduğunu, karşı tarafça dosyaya sunulan fatura bedelinin, hiçbir şekilde çatma neticesinde meydana gelen zararların onarımı için harcanıp harcanmadığının anlaşılamadığını, müvekkilinin çatmada hiçbir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin gemisinin de çatma sonucunda zarar gördüğünü fakat bu zararın hareket etmesine mani olmadığından Müvekkilinin gemisinin seyre devam edebildiğini, karşı tarafça dosyaya gemi adamı yeterlilik belgeleri sunulamadığını, … gemisini idare eden gemiadamının yeterlilik ehliyetine sahip olup olmadığı, bu kişinin yeterlilik belgeleri varsa süresinin geçip geçmediği hususlarının anlaşılamadığını, ayrıca ihtiyati haciz talep eden tarafından mahkemeye sunulmayan daha pek çok belge olduğunu belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, talebimizin kabulü ile haksız ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, İhtiyati haciz talep eden tarafından verilmiş olan teminatın iade edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 26/04/2019 tarihli kararla,”…İtiraz eden tarafça davacının yurt dışında mukim bir şirket olması nedeni ile yabancılık teminatı yatırması gerektiği ileri sürülmüş ise de, TTK’da deniz alacağından kaynaklanan ihtiyati haciz talepleri için TTK’nun 1363.maddesinde özel çekme hakkının teminat olarak yatırılması hükmü sevk edilmiş olup, talep eden tarafça 10.000 SDR özel çekme hakkı dosyaya yatırılmıştır. Bunun dışında ihtiyati haciz taleplerinde teminat yatırılması koşulu aranmadığından itirazın edenin bu talebi yerinde görülmemiştir. Taraflara ait gemilerin karıştığı çatma olayından sonra mahkememizin 2018/103 d.iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda, talep eden tarafa ait 8879251 IMO nolu … gemisindeki hasar bedelinin 85.000 USD olarak tespit edildiği anlaşılmış olup, bu aşamada gemilerin kusur oranları belirlenemediğinden bu husus yargılamayı getirdiği nedeni ile hasar bedelinin takdiren 1/2 oranına isabet eden 45.000 USD üzerinden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği dosya kapsamına göre belirli olup, kusur durumu ve hasar miktarı yönünden bu aşamada ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektirir hukuksal bir olgu yada somut bir delil bulunmadığı…” gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Ayrıca 15.03.2019 tarihli kısmen kabul kararına karşı alacaklı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
İlk derece mahkemesinin tamir ve bakım masraflarına ilişkin yalnızca yaklaşık ispat koşulu araması gerekirken kusur değerlendirmesi yapılmadığı gerekçesi ile takdiren bir meblağ belirlemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, sadece çatma hadisesinin gerçekleşmiş olmasının dahi ihtiyati haciz verilmesi için yeterli olduğunu, İİK’nın 258.maddesinin ve TTK’nın 1362.maddesinin de iddialarını destekler nitelikte olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da Anayasa’da güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin sonucu olarak bireylere etkin koruma sağlamanın gerekliliğini açıklayarak, mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinin geçici korumanın bir türü olan ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yeterli olduğunu, Uyuşmazlığa konu çatma hadisesine ilişkin alınan delil tespitinde bahse konu gemilerin uğradığı zararlar üzerinden bir değerlendirme yapıldığını, kanun maddesi nezdinde kusura ilişkin herhangi bir inceleme bulunmadığını, bulunsaydı dahi mahkemenin bu kusur oranına istinaden bir karar vermesinin mümkün olmayacağını, zira TTK’nın sair maddesine uygun mahiyette bir tespit raporu niteliği taşımayacağını, Çatma hadisesine sebebiyet veren kusurlu taraf olan “…” gemisi donatanının müvekkilinin ilaveten uğradığı zararlar ile yoksun kaldığı kar sebebi ile sorumluluğunun devam ettiğini, ancak uyuşmazlığa havi gerekçeli kararda konuya ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, Müvekkilinin maliki olduğu geminin 21 gün boyunda tersanede bekletildiğini, bu sebeple deniz ticareti nezdinde kabul olarak görülen bir değerlendirme yapıldığını, taraflarınca akdedilen son 3 çarter sözleşmesi baz alınarak hareket edildiğini, Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararda mahrum kalınan kar ve diğer alacak kalemlerine ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmaması sebebiyle usul ve kurallara aykırılık teşkil ettiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle:İhtiyati haciz talep edenin yurt dışında mukim bir şirket olduğundan işbu ihtiyati haciz talebinde bulunmadan önce yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, İhtiyati haciz talep eden tarafından talep dilekçesi ekinde sunulan ve içerdiği bedelin neye ilişkin olduğu anlaşılamayan faturalara istinaden ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararın bu nedenle de ortadan kaldırılması gerektiğini, Müvekkilinin çatmada hiçbir kusuru bulunmadığını, çatmada tek kusurlunun ihtiyati haciz talep eden olduğunu, ayrıca ihtiyati haciz talep eden tarafından çatma sırasında gemide bulunan gemi adamlarının yeterliliklerini gösterir belgelerin hala sunulamamış olması karşısında ihtiyati haciz talep edenin çatmada kusurunun bulunduğunun yaklaşık olarak ortada iken yine de müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Çatmada kusurun belirlenebilmesi için, talep edenin varsa zarar miktarının kesin olarak belirlenebilmesi için ve her şeyden önemlisi anılan zarardan müvekkilinin sorumlu olup olmadığının ortaya çıkabilmesi için yargılama gerektiğini, zira yukarıda da açıklandığı üzere dosyaya sunulan hiçbir belgenin ihtiyati haciz talep edenin çatma sebebiyle uğradığı zararları ve kusurlu olmadığını yaklaşık olarak dahi ispatlamadığını belirterek, ilk derece mahkemesi tarafından verilen ihtiyati hacze itirazın reddine dair kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Mahkemeden talep edilen ihtiyati hacizin kısmen kabulüne karar verildiği, ihtiyati hacze itiraz edildiği, ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden tarafından, reddedilen kısım yönünden ise alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;Somut olayda mahkemece alacaklı vekilinin gemilerin karıştığı çatma nedeniyle müvekkil gemisinde oluşan hasar, masraf ve zararlar nedeniyle talep edilen ihtiyati hacizin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece talep kapsamında davacı tarafından sunulan delil tespit raporu da dikkate alınarak gemide meydana gelen hasar tutarı dikkate alınarak ve tarafların kusur durumu da henüz netleşmediği gözetilerek takdiren hasar bedelinin yarısı oranında 45.000 USD yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinde yasa ve usule aykırılık bulunmamaktadır. Buna göre davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Borçlu vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;İhtiyati haciz yasada geçici hukuki korumalardandır. İİK’nın ihtiyati haciz koşullarını düzenleyen 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı Yasa’nın 258. maddesi uyarınca alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispat asıl davadaki gibi tam bir ispat olmayıp yaklaşık ispattır. Mahkemece talep kapsamında davacı tarafından sunulan delil tespit raporu da dikkate alınarak gemide meydana gelen hasar tutarı dikkate alınarak ve tarafların kusur durumu da henüz netleşmediği gözetilerek takdiren hasar bedelinin yarısı oranında 45.000 USD yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinde yasa ve usule aykırılık bulunmamaktadır. Buna göre davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Yine borçlu vekilince ihtiyati haciz alacaklısının MÖHUK 48 maddesi uyarınca yabancılık teminatı yatırmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir. Mahkemece kabul edilen tutar yönünden TTK 1363 maddesi uyarınca teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmaktadır. Alacaklının MÖHUK 48 maddesi uyarınca teminat yatırma zorunluluğu ise HMK 114-115 maddeleri kapsamında esasa ilişkin davada dava şartı kapsamında dikkate alınabilecek hususlardan olup İİK 265 maddesi kapsamında ihtiyati hacize itiraz nedenlerinden olmadığından, borçlu vekilinin bu yöndeki istinafı da yerinde değildir.Yine borçlu vekilinin müvekkilinin çatmada kusuru bulunmadığı, gemi adamlarının yeterlilik belgelerinin bulunmadığı, alacaklı tarafından sunulan fatura içeriklerinin alacağı kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi itirazlarının da İİK 265 kapsamında ihtiyati haciz kararına itirazlar kapsamında değerlendirilemeyecek, açılacak esas hakkındaki davada ileri sürülüp tartışılacak hususlardan olmakla, borçlu vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir.
İlk derece mahkemesince talep üzerine verilen ihtiyati haciz kararı ile, itiraz üzerine verilen ara kararda yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, her iki taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine,
2-Taraf vekilleri tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.18/07/2019
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.