Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1337 E. 2019/972 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1337
KARAR NO : 2019/972
KARAR TARİHİ: 16/07/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :10/04/2019
NUMARASI : 2019/710 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasında talep edilen ihtiyati haczin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirketler adi ortaklığı arasında 09.05.2016 tarihinde, Fikirtepe’deki Transform Fikirtepe Konut Projesinin Satış, Pazarlama ve Danışmanlık Hizmetlerinin görülmesi için sözleşme imzalandığını, bu sözleşmenin inşaat projesinin satışını, tanıtımına katkı sunulmasını, ağırlama ve raporlama gibi unsurları kapsadığını, müvekkilinin satış ofisini hazır bulundurmak, satış için personel çalıştırmak, satış, pazarlama reklam faaliyetleri hakkında sözleşmede belirtilen tüm işleri yerine getirmekle yükümlü olduğunu, karşılığında sözleşme bedelinin satış fiyatının %1,5 +Kdv olarak belirlendiğini, ayrıca her dönemde hedeflenen üstünde daire satışında prim ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirmesine karşın sözleşmenin haklı neden olmaksızın feshedildiğini, müvekkiline ödenmeyen birinci dönemden 7 adet ticari bağımsız bölüm hakedişi ve başarı pirimleri, üçüncü dönemden 114 adet dairenin hak edişi ve başarı pirimleri, üçüncü dönemde adi ortaklık tarafından satılan 211 adet daireye ilişkin hak ediş ve primleri olmak üzere toplam 22.722.011,40 TL alacakların bulunduğunu, ancak tüm satış tabloları ve noterde yapılan resmi satış rakamları incelenip buna göre müvekkilinin hak ediş ve pirimleri hesaplanacağından şimdilik 1.000.000 TL olarak harçlandırılan belirsiz alacak davasının kabulüne, hak ediş ve pirim alacaklarına muacceliyet tarihlerinden itibaren ticari temerrüt faizi ile davalılardan tahsiline ve ihtiyati hacze karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince, ihtiyati haczin hukuki şartları oluşmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin satışlardan kaynaklı hak ediş ve alacaklarının bir kısmının ödendiğini, muaccel olan alacağın yaklaşık olarak hesaplandığınıu, yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE
Davacı, davalı şirketlerin adi ortaklığında konut projesi kapsamında yapılacak dairelerin satış ve pazarlanmasını aralarında akdettiği sözleşme ile üstlendiğini, edimini yerine getirmesine karşın hak ediş komisyon ve prim alacaklarının bir kısmının ödenmediğini iddia etmiştir.İlk derece mahkemesince, talebin reddine karar verilmiştir.İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır.
Somut olayda, ihtiyati haciz isteminin taraflar arasındaki sözleşmeye ve faturalara dayandığı, dosyanın geldiği aşama itibariyle alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varılmadığından, ilk derece mahkemesinin kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin kararında bir hukuka aykırılık görülmediğinden, davacının istinaf başvurusunun reddine reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 16/07/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.