Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1306 E. 2021/1113 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1306
KARAR NO: 2021/1113
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2019
NUMARASI: 2019/28 E. – 2019/199 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … Anonim Şirketi’nin sigortacısı olduğunu ve sigortalıya ait emtianın emtia blok abonman sigorta poliçesi ile taşıma rizikolarına karşı sigorta örtüsü altına alındığını, sigortalı tarafından, oto yan sanayi parçalarının … firmasına satıldığını, satılan ürünlerin alıcıya teslimi için 07.10.2016 tarihinde hasarsız olarak davalının sorumluluğundaki … plakalı tıra yüklenerek Fransa’ya sevk edildiğini, 17.10.2016 tarihinde alıcı firmanın adresinde, araçtan teslimat esnasında 3 paletin nakliye esnasında hasarlandığının tespit edilerek CMR belgesine şerh düşüldüğünü, hasar bedelinin ödenmesinden sonra 3.830,14 Euro rücu alacağına ilişkin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik davalı itirazının haksız olduğunu, genel haciz yoluyla yapılan takipte yetkili icra dairesinin HMK’nın 10. maddesi gereğince sözleşmenin ifa yeri olan alacaklının yerleşim yeri icra dairesi olması nedeniyle takibin yetkili icra dairesinde başlatıldığını, taşıma sözleşmesinde asli edimin emtianın teslimi olmasına rağmen, somut olayda emtianın hasarlanması nedeniyle tazminat talep edildiğinde artık para alacağının söz konusu olduğunu, para borçlarının da TBK’nın 89. maddesi gereğince alacaklının ifa zamanındaki yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden takibin yetkili icra dairesinde başlatıldığını ileri sürerek, itirazın iptaline ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkili şirketin adresinin … Mah. … Cad. No: … Küçükçekmece/İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemenin Bakırköy mahkemeleri olduğunu, takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığını, gönderinin paketlenmesi ve etiketlenmesinin taşıyıcının yükümlülüğünde olmadığını, davacının faiz talebinin haksız olduğunu, alacağın likid olmadığını savunarak, davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Davacı, emtia blok abonman sigorta poliçesinden kaynaklı kaynaklanan rücu alacağının tahsili için girişilen ilamsız icra takbine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talep etmiştir. İtirazın iptali talebine konu icra dosyası İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıdır. İtirazın iptali davalarında davanın dinlenebilme koşulu mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesine usulüne uygun takip yapılmış olmasına bağlıdır.( T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi; Esas No 2004/4124, Karar No: 2004/13816 K., Tarihi: 6.10.2004 ve T.C. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi; Esas No:2009/3948, Karar No:2010/1150 K., Tarihi:8.2.201) Davaya konu icra takibinin mahkememizin yetki çevresindeki icra dairelerinin birinde başlatılmadığı nazara alınarak dava şartı yokluğu… ” gerekçesiyle, yetkili icra dairesinde usulüne uygun başlatılmış bir takip bulunmadığından, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından emtia blok abonman sigorta poliçesinden kaynaklanan rücu alacağının tahsiline ilişkin takip başlatıldığını, ilk derece mahkemesinin usulden ret kararının hukuka aykırı olduğunu, mahkemece itirazın iptali davalarında, davanın dinlenebilme koşulunun, mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesine usulüne uygun takip yapılmış olmasına bağlı olduğu belirtmiş ise de HMK veya İİK’da icra dairesinin yetkili olmasının dava şartları arasında sayılmadığını, kanunlarda dava şartı olarak gösterilmeyen bir hususun dava şartı olarak kabulünün mümkün olmadığını, itirazın iptali davalarında mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı icra mahkemesinin yerine geçerek çözemeyeceğini, yetki itirazının icra mahkemesince çözülmesi halinde mahkemece ödeme emrinin iptali ile dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verileceğini, bu nedenle mahkemece ödeme emrinin iptaline ve dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini, icra dairesinin yetkisine ilişkin incelemenin icra mahkemesinde farklı, genel mahkemede farklı değerlendirilmesinin hukuki güven ilkesine ve adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, ödeme emrinin iptali ile takip dosyasının talep halinde yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle, icra dairesinin yetkisizliği sebebiyle özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Borçlu hakkında başlatılan takibe yönelik olarak sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde itirazın icra mahkemesince değerlendirilmesi gerekir. Ancak, icra dairesinin yetkisinin yanı sıra borç veya ferilerine de itiraz edilmesi halinde, itiraz nedenleri bir bütün olarak itirazın iptali davasına konu edilebilir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. İtirazın iptali davasında, icra dairesinin yetkisine itiraz halinde, yetkili icra dairesinden ödeme emri tebliğ edilmesi, HMK’nın 114/2. maddesi anlamında özel dava şartıdır. İİK’nın 50’nci maddesinin birinci fıkrasına göre “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.” Aynı Kanun’un 5. maddesinde de, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. Somut olayda, davacı şirket vekili tarafından davalı aleyhine taşıma sırasında emtiaya verilen zarar nedeniyle, sigortalıya ödenen hasarın rucuen tazmini için takip başlatılmıştır. Davalının yerleşim yeri Küçükçekmece ilçesi olup genel yetkili mahkeme davalını erleşim yeri mahkemesidir. Takip yönünden de genel yetkili icra dairesi davalının yerleşim yeri icra dairesidir. Dosyada bulunan belgelerden, sigortalının yerleşim yeri Bursa Gemlik ilçesidir. Davacı sigortanın, sigortalısının halefi olarak takip ve davada yer alması nedeniyle, sigortalının halefi olarak onun yerine geçtiği ve davadaki konumunun sigortalıyla aynı olması gerekir. Bu durumda, HMK’nın 10 ve TBK’nın 89.maddesi gereğince sigortalının yerleşim yeri mahkeme ve icra dairesinin yetkili olması nedeniyle takibin başlatıldığı yer mahkemesi yetkili değildir. Yukarıda belirtildiği gibi, yetkili icra dairesinde usulüne uygun bir takibin bulunması itirazın iptali davası yönünden dava şartı olduğu, yasanın hükmü ve yerleşik yargı uygulamalarıyla kabul edildiğinden davacı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. Kaldı ki davacı, her zaman icra dairesine başvurup yetki itirazı doğrultusunda icra takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini sağlayabilir. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına, bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.23.09.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.