Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1239 E. 2022/504 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1239
KARAR NO: 2022/504
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2018/303 Esas – 2019/186 Karar
TARİHİ: 19.02.2019
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete taşıma hizmeti verdiğini, aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden verilmiş olan taşıma hizmeti sonucunda düzenlenen 13 adet faturanın ödenmediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; “…İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalıya verilen taşıma işi için düzenlenen 13 ayrı faturadan kaynaklı alacağın tahsili talebiyle takip yapıldığı, davacı tarafça düzenlenen 13 ayrı fatura konusu taşıma işi için 13 ayrı taşıma senedi-yük senedi de düzenlendiği, her birinde davalının gönderilen veya gönderen hanelerinde ticaret ünvanı ile yer aldığının belirlendiği, bu durumda davacının taşıma işini görmüş bile olsa davalının gönderilen olduğu taşımalarda davalının navlundan sorumlu tutulabilmesi için bu faturaları kabul etmesi, bu faturalara göre yapılan taşımalarda gönderilen sıfatıyla yer aldığında dahi navlunun ödeme borcu altında olduğunu ortaya konulması gerekmektedir. TTK 850.ve devamı hükümlerinde ve özellikle madde 856. Ve devamında gönderen navlun borçlusudur, gönderilen ise ancak kendi üstlenmesi halinde navlundan dolayı borçlu tutulabilir. Bu kapsamda davalının göndereni olmadığı taşımalar bakımındın navlun sorumlusu olması için davalı tarafından bu yönde bir akdi taahhüdünün bulunduğunu davacı yan ortaya koymalıdır. Dosyada bu yönde bir taahhüt bulunmamaktadır. Davalının gönderen sıfatı ile yer aldığı fatura toplamı 2.135,04 TL olup bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı diğer faturalar yönünden bill to account olarak davalı yan müşteri numarasının yer aldığını bu nedenle sorumlu olduğunu belirtmiş ise de davalı yan olan müşterinin öncesi ya da sonrasında bu taşımaları kendisi adına yapıldığını gösterir bir kabulü ya da davacının bu konuda bir ispatı olmadığından takibe konu 9 adet fatura yönünden davacının talebinin reddine karar verilmiştir. Dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine …” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Her ne kadar mahkeme kararında, müvekkilinin talep edebileceği alacak miktarı olarak belirlenen miktarın dışında kalan dokuz adet fatura bakımından, davalının söz konusu taşımalar için taşıma bedelini üstlendiğinin dosya kapsamında sabit olmadığını belirtmiş olsa da, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, ticari defter ve kayıtlar delil vasfına sahip olup tarafların ticari defterlerinde faturaların işlenmiş olması halinde, faturalarının alacak vasfına sahip olduğu tartışmasız olduğunu, kaldı ki, yasal süresi içerisinde itiraz edilen/iade edilen fatura söz konusu olmadığından yerleşik Yargıtay kararları ve TTK 21/2 uyarınca davalı tarafça fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağını, somut uyuşmazlıkta bilirkişinin kapsam dışı bıraktığı faturaların alıcı ödemeli olduğu açıkça yazıldığını, Yine, gerek … Hava Taşıma Kuralları gerekse de kesin delil vasfına sahip dava konusu konşimentoda yer aldığı üzere, davalı her ne kadar bazı faturalarda gönderilen(alıcı) vasfına sahip olsa dahi bill to account (faturalandırılacak hesap) olarak davalı yan müşteri numarası yer aldığını, bu yönüyle davalı yanın tüm talepleri yönüyle sorumlu olduğunun tartışmasız olduğunu belirterek, Bu kapsamda, davanın tümden kabul edilmesi gerekirken aksi yönde kısmen kabul kısmen red kararı hatalı olup reddedilen kısım yönüyle kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacının davalıya verdiğini ileri sürdüğü taşıma hizmeti nedeniyle faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kısman kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili reddedilen kısım yönünden hükmü istinaf etmiştir. Mahkemece taşıma bilirkişisinden alınan 13.09.2018 tarihli bilirkişi raporuna davacı vekilince, … hava taşıması kuralları gerekse de konşimentolardaki “bill to account” olarak davalı yan müşteri numarasına yer verilmiş olması nedeniyle, davalının gönderen olmadığı taşıma navlun faturalarından da sorumlu olacağı ileri sürülerek itiraz edilmiş, mahkemece davacı itirazlarının karşılanması için alınan bilirkişi kurulu 01.02.2019 tarihli raporunda bu yöndeki itirazlar tartışılıp değerlendirilmemiştir. Davacı, aynı yöndeki iddialarını istinaf dilekçesinde de ileri sürmüştür. HMK’nın 356. maddesi uyarınca duruşmalı inceleme yapılarak ve yukarıda belirtilen hususta bilirkişi raporu alınarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Dairemizce dosya bilirkişiye tevdi edilerek, davacının rapora itirazları ve istinafa konu ettiği hususlar doğrultusunda 21.12.2021 tarihli ek rapor alınmıştır. Ek raporda da ayrıntılı olarak belirtildiği üzere; faturaların bir kısmında davalının gönderen bir kısmında ise alıcı durumunda olduğu anlaşılmaktadır. Davalının alıcı olduğu faturalarda, davacı tarafından hava yük senetlerinde fatura edilecek hesap (bill to account ) bölümünde davalıya ait … müşteri numarasının yer almasının tek başına alıcının navlunu ödemeyi kabul ettiği anlamına gelmeyeceği, matbu belgedeki bu açıklamanın davalı hakkında uygulanabilmesi için davalının da … üyesi olması gerektiği, bu hususu kanıtlayan belge sunulmadığı gibi davalının alıcı olduğu taşımalar bakımından navlun ödemeyi üstlendiğine dair kayıt bulunmadığı tespitleri yapılmıştır. Bilirkişinin bu tespitleri Dairemizce de benimsenmiş ve davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması ve davalının da defterlerini ibraz etmemiş olması da davacı iddialarını kanıtlamak bakımından yeterli olmadığından, davacının bu yöndeki istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir. Davalı şirket vekili Av. …’nın istinaf yargılaması sırasında vefat ettiği anlaşılmış, davalı asile tebligat yapılmıştır. Vekili ölmüş olsa da davalının ilk derece yargılaması sırasında kendisini avukatla temsil ettirmiş olması nedeniyle, ilk derece yargılamasında hükmedilen avukatlık ücreti muhafaza edilmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 356 maddesi uyarınca duruşmalı yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı tarafın ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiş olmakla birlikte Dairemizce yapılan tahkikat işlemleri nedeniyle kararın gerekçesinin düzeltilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemekle birlikte Dairemizce ek tahkikat işlemi yapılmış olup hükmün gerekçesi değiştiğinden, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-İİK’nın 67/1.maddesi uyarınca davanın kısmen kabulüne, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamsız icra takibine davalı tarafça yöneltilen itirazın kısmen iptali ile 2.135,04 TL asıl alacağın, icra takip tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 sayılı Kanun’un 2/2.maddesi uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına, 2-Fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, 3-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca takdiren %20 oranında belirlenen 427,08 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine 4-Alınması gerekli 145,84 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 127,36 TL harcın mahsubuyla bakiye 18,48 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazineye irat kaydına, 5-Davacı tarafından harcanan 35,90 TL başvurma harcı, 127,36 TL peşin harç olmak üzere toplam 163,26 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafça 1.446,50 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı UYAP’ta kayıtlı) yargılama giderinden, davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 414,12 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 7-AAÜT gereğince hesaplanan 2.135,04 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Reddedilen kısım üzerinden ilk derece yargılamasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş olan davalı yararına hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 10-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf peşin karar harcının talep halinde davacıya iadesine b-Davacı tarafından sarf edilen istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, c-İstinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, davacı yararına avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına; istinaf yargılamasında davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden, davalı yararına da avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 11-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 12-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 356. maddesi uyarınca yapılan duruşmalı inceleme sonucunda, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, oy birliği ile ve kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27.04.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a.maddesi uyarınca, dava değeri itibariyle karar kesindir.