Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1220 E. 2019/868 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1220
KARAR NO : 2019/868
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2019 tarihli, ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karar.
NUMARASI : 2019/250 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında talep edilen ihtiyati haczin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde (ihtiyati haciz talep eden) davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili ihtiyati haciz dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirketin bakım onarımını üstelendiği gemilerdeki teknik hizmetlerin verilmesi konusunda davalı şirket ile anlaştığını, müvekkili şirketin davalı şirketin bakım ve onarımını üstlendiği gemilerin boyanması, sitlerinin alıştırılması, taşlanması, sit çakılması, lastik değişilmesi vs gibi birçok malzemeli teknik hizmetler verdiğini, davalı şirkete verilen mal ve hizmetlerin karşılığında faturaların tanzim edilerek davalı şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirket ile davalı şirketin uzun süreden beri karşılıklı ticari ilişki içerisinde bulunduğunu, devam eden ticari ilişkiler neticesinde borçlu şirketin ödeme yapmaması ve hatta borcunun katlanarak devam etmesi dolayısıyla taraflararasındaki cari hesap ilişkisinden faturalardan kaynaklanan 196.337,16 TL bedelindeki alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü … sayılı icra takibi başlatıldığnı, borçlu şirketin icra takibine itirazda bulunarak ödeme emrine itiraz ettiğini, davalı şirketin borçlarını ödememeyi alışkanlık haline getirdiğini, müvekkili şirketin dava sonunda alacağını elde edememesi gibi büyük bir riskin söz konusu olduğunu, haricen edinilen bilgilere göre davalı şirketin üzerine kayıtlı … isimli yüzer havuzu satmak üzere olup söz konusu geminin ve varsa davalı üzerine kayıtlı diğer menkul ve gayrimenkullerin de elden çıkarılması durumunda müvekkil dava sonunda alacağına kavuşamayacağını, davalı şirketin borç ödemeden aciz içerisinde olup üzerine kayıtlı … isimli gemiyi devretme tehlikesi bulunduğunu belirterek uygun görülecek teminat mukabilinde TTK.nın 1353. maddesi gereğince davalı şirket üzerine kayıtlı … isimli … IMO numaralı hizmet gemisi üzerine ihtiyati haciz konulmasına, aksi kanaatte olunması halinde İİK’nun 257.maddesine göre (… isimli gemi ve davalı adına kayıtlı diğer deniz taşıtlarının haricinde) davalı şirketin diğer menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla öncelikle teminatsız, aksi kanaatte gerekli teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince 25/01/2019 tarihli, 2018/372 Esas sayılı kararla; “…Davacı vekili dilekçesinde özetle, davalı şirketin menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının üçünc kişilere devrinin engellenmesi amacıyla İİK’nın 257.maddesi uyarınca dava değeri ve davalı şirketle imzalanan cari hesap mutabakat formu dikkate alınarak davalı şirket tarafından kabul edilen toplamda 196.337,06-TL alacağın teminen ihtiyati haczine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Davanın itirazın iptali (alacak) davası vasfında olduğu dikkate alınarak; alacağın varlığı ve miktarı hususunun taraflar arasında ihtilaflı olduğu görülmüş ve bu aşamada ihtiyati haciz kararı verilmesinin davanın esastan halli anlamına geleceği anlaşılmış, davacı vekili tarafından sunulan cari hesap mutabakat formunun sunulan fotokopileri ve aslının yaklaşık ispat kuralı için nitelik itibariyle yeterli görülmemesi ve davalı vekilinin bu konudaki itirazlarıda gözetilerek…”, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: İlk Derece Mahkemesinin 25/01/2019 tarihli kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, cari hesap mutabakat formu ile davalı şirket tarafından kabul edilen 196.337,06 TL alacakları bulunduğunu, ihtiyati haczin koşullarının gerçekleştiğini belirterek, istinafa konu ara kararının kaldırılarak, davalı şirketin 196.337,06 TL miktardaki menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının öncelikle teminatsız, Dairenin aksi kanaatte olması durumunda uygun görülecek bir teminat karşılığında İİK’nın 257. maddesine göre ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 vd. maddelerin uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir.Derdest dava içinde davacı vekili tarafından ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece 25.01.2019 tarihli ara kararla ihtiyati haciz talebi reddedilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de; istinafa başvurudan sonra, davacı vekilinin davadan feragat etmesi üzerine, 30.05.2019 tarihli niahi kararla, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi, derdest dava içinde talep edilen ihtiyati hazce ilişkin olup, derdest dava feragatle sona ermiştir. Bu durumda istinaf istinaf incelemesi konusuz kaldığından istinaf başvurusunun reddi gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstinaf incelemesi konusuz kaldığından, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın bir örneğinin davacı vekiline tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 25/06/2019