Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1206 E. 2019/1636 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1206
KARAR NO : 2019/1636
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2018
NUMARASI : 2018/1062E. 2018/1198K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle, davanın görevsizlik nedeniyle reddine ilişkin verilen hükme karşı davalı banka vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı bankanın …. nolu müşterisi olduğunu, … ile başlayıp … ile sona eren kredi kartını uzun zamandır kullandığını, müvekkilinin bu kartı kullanırken rutin olarak yaptığı alışverişler sonrası ödemelerini yaparken kredi kartı ekstresinde bilgisi dışında yapılmış farklı işlemler olduğunu gördüğünü, harcamaların davalılardan ….Ltd. Şti.’nden 11.04.2018 tarihinde yapıldığını ve toplam işlem tutarının 9.414,26 TL olduğunu, olayın akabinde Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu ve 2018/48897 S. numarası ile başlayan soruşturmanın halen devam ettiğini, müvekkilinin kredi kartından bilgisi dışında şifresiz ve bildirimsiz olarak çekilen paradan ötürü oluşan zararın davalı taraflarca tazmini gerektiğini belirterek, 9.414,26 TL maddi tazminatın davalınardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararında; ”…Bu tespit ve yasal çerçeve içerisinde tüm dosya kapsamına göre; dava konusu somut olayda davalı banka ile davacı arasında Bireysel Bankacılık ve Kredi Kartı Kullanım Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında adı geçen davacıya kredi kartı verildiği, karta tanımlı limit çerçevesinde kart sahibinin bilgisi ve rızası dışında yetkisiz kişi veya kişilerce kart bilgilerine erişim sağlanarak diğer davalı şirket nezdinde harcama ve para transferi yapıldığı ve bu zarardan davalıların sorumlu olduğu ileri sürülerek tazminat talebinde bulunulduğu anlaşılmış ise de; davacının 6502 sayılı kanunun 3/k maddesinde belirtilen tüketici olduğu ve taraflar arasındaki işlemin de tüketici işlemi olduğundan görevli mahkemenin bu hale göre Tüketici Mahkemesidir. Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin 26/06/2015 tarih 2015/8310 esas 2015/6525 karar sayılı karar da bu yönde olduğundan 6100 sayılı H.M.K’nun 1., 114/1. ve 115/2.maddeleri ile 6502 sayılı yasanının 3/I-l, 3/1-k., 73/1.maddeleri gereğince dava şartından ötürü…”, mahkemenin görevsizliği sebebiyle, HMK’nın 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı banka vekili istinaf başvuru dilekçesinde;Davacı tüketicinin davalı hizmet sunan arasında, hizmetin verilmesi sırasındaki olaya dayalı, tüketici yasasından doğan uyuşmazlık bulunduğundan mahkemenin görevli olduğunu kabul ettiğini, ayrıca ünvanındaki maddi hata nedeniyle düzeltme yapılmasında HMK ‘ya aykırı bir yön görülmediğini, TTK uyarınca işbu davanın mutlak ticari dava sayıldığına ilişkin açıklamaları olduğunu,TTK’da ve bankalara ilişkin düzenlemelerde yer alan hususlara ilişkin konulardan doğan davalar mutlak ticari dava olarak kabul edildiğini, bu davalarda tarafların tacir olması gerekmediği gibi kişilerin ticari işletmesi ile ilgili olma şartı da olmadığını,Kredi kartı kullanımına ilişkin hususların 5464 sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu’nda düzenlenmiş olduğunu, bankalara ilişkin düzenlemeler arasında yer alan işbu kanundan doğan uyuşmazlıkların mutlak ticari dava olduğunu,İstinaf incelemesinde aksi yönde kanaate ulaşıldığı takdirde dahi görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olamayacağını, kredi kartının haksız kullanımının haksız fiilden kaynaklanan sorumluluğu doğurduğunu, görevli mahkemenin bu nedenle asliye hukuk mahkemeleri olacağını,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırarak dava konusu uyuşmazlık bakımından asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna, haksız fiil sorumluluğu doğduğu nazara alınarak asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki bankacılık hizmetleri sözleşmesi gereği davacıya verilen kredi kartı bilgilerinin izinsiz erişime açıldığı iddiasına dayalı olarak açılan tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, bu karara karşı davalı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde tüketici;”Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi”, 3/ı bendinde tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceği hükme bağlanmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesinde de görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceği düzenlenmiştir. Somut olayda; davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici olduğu, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen Yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. İlk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, HMK’nın 20. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 19/12/2019