Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1186 E. 2019/928 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1186
KARAR NO : 2019/928
KARAR TARİHİ: 02/07/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2019
NUMARASI : 2019/236 D.İş- 2019/353 Karar
TALEP KONUSU: İhtiyati Tedbir
Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir istemi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati tedbir isteyenler vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP İhtiyati tedbir isteyenler vekili, müvekkkilleri gerçek kişilerin bir dönem ortağı olduğu ….Ltd Şti ile karşı taraf …AŞ arasında 1997 yılında akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedildiğini, mülkiyeti müvekkili ….Ltd Şti’ne ait Samsun’da kain … ada .. parsel nolu taşınmaz üzerinde … lehine 1997 yılından 2018 yılı sonuna kadar geçerli olmak üzere intifa hakkı tesis edildiğini, bu intifa devam ederken 11.07.2008 tarihinde 17 yıl süreli yeni bir intifa hakkı tesis edilerek aynı zamanda taşınmaz üzerine 2.000.000 TL bedelli ipotek konulduğunu, rekabet kurumunun intifa hakkı süresini kısaltan 06.03.2009 tarihli kararından sonra, 18.09.2013 tarihinde müvekkili şirket, ….Ltd Şti ve …. AŞ arasında protokol imzalandığını, bu protokol ile yasaya ve rekabet kurumu tebliğine aykırı olarak müvekkillerine sorumluluk yüklendikten sonra intifa süresini 30.06.2018 tarihine kadar kısaltıldığını, ayrıca bu protokol ile sorumluluk yüklediği müvekkili şirketten (….Ltd Şti) iddiaya ettiği parayı alabilmek için … ada 3 parsel nolu taşınmaz üzerine 3.000.000 TL ve 1.000.000 TL bedelli 2 ayrı ipotek koyduğunu, …Ltd Şti ile …. AŞ arasındaki bayilik sözleşmesinin ve 18.09.2013 tarihli protokol ile kurulan dikey ilişkinin 30.06.2018 tarihinde sonaerdiğini, bunun üzerine …. AŞ’nin 18.09.2013 tarihli protokol ile talep ettiği alacağın ödenmesini müvekkillerinden ve …..Ltd Şti’nden talep ederek ipoteğin paraya çevrileceğini talep edeceğini keşide ettiği ihtarname ile bildirdiğini, oysaki alacağın yargılamayı gerektirdiğini belirterek ipoteklere dayalı icra takibi açılmaması yönünde ihtiyati tedbire hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı ihtiyati tedbir isteyenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Talep edenler vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan bilgi belgeler ve karşı tarafın keşide etmiş olduğu ihtarnameler gözönüne alındığında yaklaşık ispat olgusunun gerçekleştiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Karşı taraf vekilinin istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili için 3.000.000 TL bedelli ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiğini, takibin itiraz sonucu durması üzerine Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/231 E. sayışı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, tedbir isteyenlerin talebinin konusuz kaldığını, müvekkilini alacağının olduğunu, tedbir talebinin yerinde olmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddini istemiştir.
GEREKÇETalep, ipoteğin paraya çevrilmemesi yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.Somut olayda, bayilik sözleşmesi ve akdedilen protokol çerçecesinde temin edilen ipoteklerin bedelsiz kaldığı, karşı tarafın alacak iddiasının yargılamayı gerektirdiği iddiasına dayalı olarak ipoteklerin paraya çevrilmemesi yönünde ihtiyati tedbir istenmiştir.HMK 389.maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir.İhtiyati tedbir, hukuksal niteliğinden dolayı uyuşmazlığı esastan çözmeyen geçici hukuki koruma olup, ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarar. Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile sağlanabilir.HMK 390/3.maddesinde, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünde kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.Bu açıklamalar ışığında, dosyaya sunulan deliler gözetildiğinde yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği gibi, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemli davanın açılmış olduğu ileri sürülmüş olmasına göre, ilk derece mahkemesi kararı yerinde olup, istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.Bu nedenlerle, HMK.353/1.b.1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Talep edenler vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Talep edenler tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Talep edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.