Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1148 E. 2019/1727 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1148
KARAR NO : 2019/1727
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/1 Esas – 2019/6 Karar
TARİHİ : 08/01/2019
DAVA : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, davanın, arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden usulden reddine ilişkin olarak verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptaline, takisin devamına, alacağın ferileri ile tahsiline ve haksız itiraz nedeniyle takip miktarının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince 08/01/2019 tarihli kararla, davada arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden; HMK’nın 114, TTK’nın 5/A ve Arabuluculuk Kanunu’nın 18/A-2 maddeleri gereğince, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 22/12/2018 tarihli dava dilekçelerini, görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere nöbetçi Şanlıurfa Asliye Hukuk Mahkemesine 24/12/2018 tarihinde verdiklerini, HMK’nın 118. maddesi uyarınca davanın, dilekçenin mahkemeye verilmesi, harcın yatırılması ile acilmiş olduğunu, dava dilekçelerinin, yetkili ve görevli olan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesine 2019 yılı başında ulaştığını, 02/01/2019 tarihinde tevzi edildiğini, dava 2018 yılında açıldığından, açılan tarih itibariyle davanın zorunlu arabuluculuk şartına tabi olmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 12. maddesi uyarınca, bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümlerinin, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay’da görülmekte olan davalar hakkında uygulanamayacağını, ayrıca, 7155 sayılı Kanunun yürürlüğü düzenleyen 26. maddesi uyarınca, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuğa ilişkin hükümlerin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiğini, taraflarınca açılan ticari nitelikteki itirazın iptali davasının 24/12/2018 tarihinde açıldığını, bu nedenle söz konusu itirazın iptali davasının, dava şartı arabuluculuk kapsamında olmayacağını, dava şartı arabuluculuk kapsamında olmayan bir davanın, dava şartı arabuluculuk nedeniyle usulden reddinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, arabuluculuk dava şartı gerçekleşmeden, davanın usulden reddine kaar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.HMK’nın 114/1. maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, 114/2. maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.7155 sayılı Kanunla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale getirilmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesindeki “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü gereğince, arabuluculuğa tabi davalarda dava açılırken, arabulucuya başvurulması ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekir. Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilecektir. 6100 sayılı HMK’nın 118/1 maddesi: “Dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır”. Yine Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 36/5. maddesi, “Dava, dava dilekçesinin tevzi edilerek kaydedildiği tarihte açılmış sayılır…” hükümlerini içermektedir. Somut olayda davanın, Şanlıurfa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi Tevzi Bürosu aracılığıyla 24/12/2018 tarihinde açıldığı, davanın harç ve gider avansının 24/12/2018 tarihli makbuz ile yatırıldığı, Şanlıurfa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile dosyanın İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır. 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikliğin yürürlüğünden evvel açılmış bulunan iş bu davanın, zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca istinafa konu kararın kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın, kararı veren mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinfa konu kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,4-Davacı vekili tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, İlk Derece Mahkemesi tarafından, esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 26/12/2019 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.