Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1105 E. 2021/635 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1105
KARAR NO : 2021/635
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2018
NUMARASI : 2017/537E. 2018/1408K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkili şirketin uluslararası nakliyat alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirket hakkında 28/01/2016 tarihinde … A.Ş. tarafından … San. ve Tic. A.Ş.’ nin kanuni halefi olarak rücuen alacak davası açıldığını, dava konusu olayın müvekkili şirket tarafından … A.Ş. sigortalısı … San. Ve Tic. A.Ş.’ye ait emtiaların müvekkili şirkete ait araçlarla belirtmiş oldukları adrese nakliyesi işlemi sırasında mallarda hasar meydana geldiği iddiası ile ikame edildiğini, Bakırköy 6. ATM’nin 12/10/2016 tarih ve 2016/90 Esas, 2016/826 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini, kabul kararına karşı istinaf talebinde bulunduklarını ve kabul kararının onandığını, daha sonra … A.Ş. tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dilekçe ekinde sunulan ödeme belgesine göre hasar bedeli, tahsil harcı ve avukatlık ücreti olmak üzere toplam 6.805,30 TL ödeme yapıldığını ve dosya borcunun kapatıldığını, söz konusu hasar/zararının meydana geldiği belirtilen taşıma işleminin … Sigortanın … poliçe nolu sorumluluk sigortası poliçesi kapsamında olduğunu, müvekkili şirket tarafından defaatle davalıya hasar ihbarında bulunduklarını, ancak davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, CMR Sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında olan taşımadan kaynaklanan … A.Ş.’ye ödenen 6.805,30 TL hasar/zarar bedelinin ve ödenen icra harçları ile avukatlık ücretinin, ödeme tarihi olan 07/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; sigortalı … Tic. A.Ş. tarafından muhtelif 38078527 sayılı 23/01/2015-15/01/2016 tarihleri arasında yurt içi taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesi ve bu poliçede verilen teminatlar ile sigorta ettirildiğini, davadan ve davaya konu ödeme yapıldığı ileri sürülen Bakırköy 6. ATM’ nin 2016/90 esas- 2016/826 karar sayılı dosyası öncesinde müvekkiline başvuruda bulunulmadığını, bu nedenle hasarın nasıl oluştuğunun bilinmediğini ve teminat kapsamı içinde kalıp kalmadığının tespit edilemediğini, benzer taşımalarda hasarın hatalı istiflemeden meydana geldiğinin saptandığını ve bu nedenle ödeme taleplerinin reddedildiğini, ancak davacı tarafça tüm belge ve ekspertiz raporunun kendilerine tebliğ ettirilmesinin gerektiğini, hasarın teminat dahilinde kaldığını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının ödemiş olduğu ferileri ve faizi de dahil ederek bir bir kalem için faiz isteminde bulunduğunu, faize faiz işletilemeyeceğini belirterek, açıklanan bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Somut olayda hususi olarak ‘CMR taşıyıcı sorumluluk sigortası’ söz konusu olmamakla birlikte, sigorta poliçesi devamında yer alan 29. sayfadan itibaren CMR taşımalarında sorumluluk risklerinin de teminat altına alındığı açıktır. Bu kapsamda poliçe ile sorumluluk riskleri bakımından davalının sağladığı teminat CMR – karayolu ile uluslar arası eşya taşımada meydana gelebileceği zayi ve hasar risklerini de kapsadığı değerlendirilmektedir. Davacı tarafından taşıtanı-gönderenine 6.805,30 TL tazminat ödemesi 07.06.2017 tarihli … Bankası ödeme dekontu ile teyit edilmektedir. Ödeme mesnedi de yargı kararına dayanmakta ve CMR hükümlerine göre belirlenmiş sorumluluktan kaynaklanmaktadır. Bu durumda, davacının taşıtana ödemesini davalı sorumluluk sigortacısına rücu edebileceği kanaatine varılmıştır. Sonuç itibariyle; Davacının taşıtanı dava dışı … firmasına ödemek durumunda kaldığı CMR hükümlerinden kaynaklı tazminatı davalı sorumluluk sigortacısına rücu edebileceği, ödeme miktarının 6.805,30 TL miktarında olduğu anlaşılmakla; Davanın kabulüne, 6.805,30 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği, …” gerekçesiyle, davanın kabulüne, 6.805,30 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarlamış ve taşıyıcının, araç içerisinde istiflemeyi ve sabitlemeyi özenli yapmaması, yük emniyete almadan taşıması nedeniyle zararın oluştuğunu, bu sebeple hasarın sigorta teminatı dışında kandığını, poliçenin üç ve dördüncü sayfasına dercedilen “İSTİSNALAR KLOZU” na göre; ”Taşınan malın özelliğine göre yöresel ve ulusal kural ve geleneklere uygun olmayan yetersiz ambalajlama ,hatalı ve/veya yanlış istiflenmesinden kaynaklanan hasar ve masraflar teminat dışıdır.” düzenlemesinin bulunduğunu, mahkemece sigorta hukukçusu bilirkişi marifeti ile dosya incelendiğinde haklılıklarının ortaya çıkacağını, Hasarın teminat dahilinde kaldığını kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı ödemiş olduğu feri’ler ve faizi de dahil ederek her bir kalem için faiz isteminde bulunduğunu, faize faiz işlenilemeyeceğinden davacının isteminin bu nedenle de reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, kara yoluyla eşya taşınması sırasında hasarlanan emtia bedelini ödeyen taşıyan tarafından, CMR sorumluluk sigortacısı olan davalı sigorta şirketine karşı açtığı bir rücuen tazminat davasıdır.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davaya esas İstanbul …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının Allianz Sigorta A.Ş., borçlunun… Uluslararası Nakliyat olduğu, 2.025,00 TL asıl alacak olmak üzere toplamda 5.642,36 TL işlemiş faiz için icra emri gönderildiği, Bakırköy 6.ATM’nin 12/10/2016 tarih ve 2010/90 Esas 2016/826 Karar sayılı ilamının borç sebebi olarak gösterildiği, icra dosyasına ekli Bakırköy 6. ATM’nin 2016/90 E, 2016/826 K sayılı ilamı incelendiği, davacının … davalının …, ihbar olunan … A.Ş. oldukları, dosyanın incelenmesinde, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalıya ait emtianın taşınması işini davalı tarafından 02.03.2015 tarihinde gerçekleştirildiği, taşımanın Belçika’dan Türkiye’ye yapılmasından ötürü söz konusu olayda CMR hükümlerinin uygulandığı, taşıma sırasında kutularda meydana gelen hasar sebebiyle sigorta şirketi tarafından ödenen bedelin rücuen tazmini amacıyla davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki yurt içi taşıyıcı sigorta poliçesinin incelenmesinde, poliçe numarasının … olduğu, sigorta başlangıç tarihinin 23.01.2015 bitiş tarihinin 15.01.2016, sigortalının … A.Ş, sigorta konusunun muhtelif emtialar vasıta türünün gemi-kamyon-tır, uçak sevkiyatın başladığı yerin Türkiye geneli, sevkiyatın bittiği yerin Avrupa ülkeleri olarak gösterildiği, iş bu poliçede aksi belirtilmedikçe teminat dışı hallerin yazılı olduğu, 13.maddede ”taşınan malın özelliğine göre yöresel ve ulusal kural ve geleneklere uygun olmayan yetersiz ambalajlama hatalı ve/veya yanlış istiflemeden veya yüklemeden kaynaklanan her türlü hasar ziya ve masraflarına ilişkin tazminat talepleri ile sigortalama tarafından yapılan yanlış yükleme ve /veya birbirini olumsuz etkileme özellikleri bulunan emtianın bu şekilde istiflenmesi sonucu meydana gelebilecek hasarlarla ilgili tazminat talepleri ” sayılmıştır. Davalı vekili dosya içerisindeki cevap dilekçesinde; davadan veya davaya konu ödeme yapıldığı ileri sürülen Bakırköy 6.ATM’nin 2016/90 E., 2016/826 K sayılı ilamı öncesinde müvekkilini başvuruda bulunulmadığından açılmış bir hasar dosyası olmadığı, dolasıyla hasarın nasıl oluştuğunu ve teminat içerisinde kalıp kalmadığının tespit edilemediği, davacının hasarın teminat içerisinde kaldığını ispatlayamaması halinde davanın reddi gerektiğini savunma olarak ileri sürmüştür.Bakırköy 6.ATM’nin 2016/90 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosya içerisindeki 21.06.2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, davalı …nın zarardan sorumlu olduğu, ekspertiz raporuna göre 4 iç bölümden oluşan bir tam kolinin hasarlandığı, ancak bilirkişi kurulu tarafından yapılan teknik değerlendirmeye göre bir tam koliyi oluşturan 4 bölümden sadece birisinin hasarlandığı sonuçlarına terditli şekilde varılmıştır. Yine Bakırköy 6.ATM’nin 2016/90 esas sayılı dosya içerisindeki 12.07.2016 tarihli bilirkişi raporunda ise, ekspertiz raporu tespitine rağmen imha tutanakları sunulmayan 3 kolide vaki hasar kaynaklı zararın heyetin tıbbı teknik bilirkişi değerlendirmesine göre 624,70 USD karşılığı 1.467,03 TL olarak hesaplandığı değerlendirilmiştir. Davalı vekilinin Bakırköy 6.ATM’nin 2016/90 esas sayılı dosyasında verdiği cevap dilekçesinin serum torbalarında hasar olmadığı, sadece koli üzerinde delik bulunduğu, kolinin içindeki 4 bölümden birini sadece birinin serum torbalarının içinde bulunduğu büyük torbanın hasarlanmış olabileceğinin kabul edilebileceği savunmasında bulunmuştur. İlk derece mahkemesince 1 koli ürünün 4 bölümden oluştuğu ve 1 bölümde zarara meydana geldiği kanaatine varılmakla emtianın sağlık ürünü olması nedeniyle aynı koli içerisinde bulunan diğer emtialarında zarar göreceğinin ve sağlık sebebiyle zarar gören kutunun tamamen imha edilmiş olduğunun kabulü ile davacının davasının tam kabulü yoluna gidilmiştir. Dosya içerisindeki taşıma ve lojistik uzmanı tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmede; dosyada sigorta poliçesi bulunmadığı için kesin bir kanaate varılamadığı, davalının sadece yurt içi sorumluluk poliçesi suretini dosyaya sunduğu, davacının tanımlı; davaya dayanak yaptığı 205-38078527 numaralı poliçeyi dosyaya ispatı gerektiği belirtilmiştir.Davacı 12.03.2018 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; davaya dayanak olarak davalı tarafından sunulan 205-38078527 nolu sigorta poliçesinin FFL niteliğinde olduğunu, dolayısıyla hem yurt dışı hem yurt dışı taşıma biçimlerini kapsadığı, nitekim sevkıyatın bittiği yer olarak Avrupa Ülkelerinin de belirtildiği, davalının 205-38078527 nolu tüm poliçeleri dosyaya ibraz etmediği, kötü niyetli olarak davalı tarafından sadece yurt içi taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesi olarak adlandırılan evrakın tanzim edildiği, oysaki davalı tarafça tüm taşıma tipleri için aynı poliçe numarası altında birden fazla poliçe düzenlendiğini öne sürmüştür.Bunun üzerine ilk derece mahkemesinin 04.04.2018 tarihli ara kararla, davalıya müzekkere yazılarak sigorta şirketi nezdinde kayıtlı bulunan 205-38078527 poliçe numarası atında düzenlenen tüm poliçelerin gönderilmesi istenilmiş, davalı tarafça 06.04.2018 tarihli müzekkere cevabıyla bahsi geçen poliçe evrakları gönderilmiştir. Gönderilen sigorta poliçesinin incelenmesinde; ”yurt içi taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesi ” başlığı altında 16.01.2016 ila 15.02.2016 tarihleri arasını teminat altına alıp, sigortalının …a olduğu, vasıta türü, gemi, kamyon, tır uçak, sevkiyatın başladığı yerin Türkiye, sevkiyatın bittiği yerin Avrupa Ülkeleri olarak gösterilen bir poliçe olduğu, poliçe numarasının 38078527 olduğu, poliçenin istinaflar başlığı altındaki 13. maddesinde yine daha önceki şekilde yetersiz ambalajlama, hatalı veya yanlış istifleme veya yüklemeden kaynaklı hasar ziyan ve tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğu düzenlendiği; bunun üzerine daha önceki bilirkişiden 20.06.2018 tarihli ek rapor alındığı, söz konusu raporda davalı tarafından celp olunan sigorta poliçesi evrakında da dava konusu hasarın meydana gelen taşıma işinin davalının CMR veya FFL sigortası kapsamında yürütüldüğünün sabit olmadığı, davacının dava konusu araçlarla dava dilekçesine konu taşıma sürecinin sigorta güvencesinde olduğunu ispatla yükümlü olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Davacı vekili bunun üzerine 20.06.2018 tarihli ek rapora itiraz dilekçesini sunarak davalının ara karar üzerine göndermiş olduğu 16.01.2016 -15.02.2016 dönemini kapsayan bir aylık sigorta poliçesinin önceki sigorta poliçesinin devamı niteliğinde olduğu, ayrı bir poliçe olarak değerlendirilemeyeceğini ileri sürmüştür. Söz konusu poliçenin incelenmesinde de taşımanın sırf deniz taşıması olduğunun kabulünün mümkün olamayacağı, müvekkilinin aynı nitelikteki 12.02.2012-11.02.2017 tarihleri arası sigortalattığı … poliçe numaralı …mpo Sigorta Poliçesinin başlığının da FFL olduğu, dava konusu 12.02.2017-11.02,2018 tarihleri arası sigortalanan … poliçe numaralı … Poliçesinin de başlığının FFL olduğunu, FFL tabirinin son dönemlerde gündeme geldiği, bunun öncesinde hazırlanan poliçe evraklarının deniz nakliyatı sorumluluk sigortalı olarak kabul edilebileceğini, dolayısıyla somut olayda yurt içi hemde yurt dışı taşımalarının güvence altına alındığını belirtmiştir. 22.10.2018 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda, davacı vekili tarafından 10.10.2018 tarihli dilekçe ekinde sunulan 2… numaralı sigorta poliçesinin deniz nakliyat sorumluluğu sigortası olarak belirtilmişse de poliçe kapsamında tüm taşıma notlarının gözetilerek sorumluluk risklerinin sigorta ettirildiği, 16.01.2015-15.01.2016 dahil sigorta güvencesi verildiği, bu kapsamda kara yolu taşımasının ve sair özellikle forwarder faaliyetlerini de sigorta güvencesine dahil sayıldığı, davacı tarafından taşıtanın gönderinine 6.805,30 TL tazminat ödemesini 07.06.2017 tarihli …Bankası ödeme dekontu ile yapıldığı sabit olmakla davacının taşıtana ödemesini davalı sorumluluk sigortacısına rücu edebileceği sonucuna varılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada dosya kapsamındaki son bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Davalı eldeki davaya ilişkin istinaf dilekçesinde de davaya konu poliçenin 3-4 sayfasındaki istisnalar klozuna gönderme yaparak, “… Yetersiz ambalajlama, hatalı ve/veya yanlış istiflemeden kaynaklı hasar ve masrafların teminat dışında” olduğunu, aynı zamanda davacının ferilerine ilişkin faiz talebinin de yerinde olmadığını, çünkü esasen faize faiz işletilmeyeceğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.Dosyanın yapılan incelemesinde davalının cevap dilekçesinde açıkça böyle bir savunma sebebine dayanmadığı gibi yargılama aşamasında ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporlarına karşı da davalı bu yönde bir itiraz sebebi ileri sürmemiştir. Cevap dilekçesinde istif hatasından söz edilip hasarın teminat dışı olduğu belirtilmiştir. Rizikonun teminat dışı bir sebepten ileri geldiğini ispat yükü sigorta şirketine aittir. Davalı tarafından cevap dilekçesinde dayanak olarak gösterilen Bakırköy 6.ATM’nin 2016/90 E.,2016/826 K.sayılı dosyasında da ambalaj yetersizliğine veya istif hatasına ilişkin bir tespit yapılmadığı, bu konuda taşıma belgelerine konulmuş bir çekincenin de bulunmadığı anlaşılmakla, davalının bu yöne ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararı isaetli bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına; bakiye 220,47 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 27.05.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.