Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1077 E. 2019/807 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1077
KARAR NO : 2019/807
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/04/2019 tarihli ara kararı
NUMARASI : 2018/793
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne- kısmen reddine ilişkin verilen ara karara karşı davacı-karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkili bankanın müşterileri olduğunu, mobil uygulama sayfasının aşağı doğru çekilerek kurların güncellendiği zamanda, kurun değişmesine rağmen işlemin güncelleme öncesi kurlarla devam ettirilebilmesine yönelik sistem açığının davalılarca suistimal edildiğini, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/253 D. İş sayılı tespit ve tedbir istemli dosyasına sunulan bilirkişi raporunda da davalılara ait müvekkil banka nezdindeki beş adet hesap incelendiğinde, sadece …’a ait hesapta 2.582.658,35 TL tutarında bakiye olduğu ve diğer davalılara ait şahıs ve işletme hesaplarında bakiye bulunmadığı tespit edildiğini, davalılara ait müvekkil banka nezdindeki … numaralı hesaplara, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/253 D. İş dosyasından bloke konulmasına karar verildiğini, işbu tedbir kararının 10/08/2018 tarihinde uygulamaya konulduğunu, müvekkili bankanın uğradığı ve davalıların sistem açığını suistimal ederek sağladıkları 4.097.398,03 TL tutarındaki haksız kazanç sebebiyle, öncelikle, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/253 D. İş dosyasından verilen tedbir kararına ilave olarak, davalılara ait tüm mal varlığı değerleri üzerine, mahkemenin uygun göreceği teminat karşılığı tedbir konulmasına karar verilmesini, yargılama sonucunda davalıların haksız kazancına ve müvekkil bankanın zararına konu 4.097.398,03 TL’nin, her bir işlem tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, ticari işlere uygulanacak temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalılar-karşı davacılar vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı banka nezdindeki … numaralı hesaplardan işlem yapılmasının engellenmesi mahiyetinde olmak üzere fiilen bloke koyulduğunu, ihtarnameye rağmen blokenin kaldırılmadığını, bunun üzerine ilamsız takip başlatıldığını, davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açıldığını, haksız davanın reddini, karşı dava yönünden ise davalı bankanın müvekkillerinin banka hesaplarına fiilen hukuka aykırı olarak 20.06.2018 tarihinde bloke koyduğunu, 19.07.2018 tarihinde borca itiraz edildiğini, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/253 D. İş sayılı dosyasının 29.06.2018 tarihinde ikame edildiğini, 09.08.2018 tarihinde tedbir kararı verildiğini, tedbir kararı verilmeden, 19.07.2018 tarihinde hesaptaki para haksız ve fiilen banka tarafından çekildiğini, 20 Haziran 2018 tarihinin hesaba bloke konulan gün olduğunu, paraya bloke konulması sebebiyle müvekkilinin işlerinin sekteye uğradığını ve bu durumun ticari itibarını sarstığını, bu nedenle Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/253 D.iş dosyasından verilmiş olan ihtiyati tedbir kararına ilave olarak davacı yancı istenen tedbir talebinin reddine, esas davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Karşı dava olarak da karşı davalı bankanın haksız uygulamaları nedeniyle şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın, zararın meydana geldiği tarihlerden itibaren faiziyle birlikte tahsiline, 250.000 TL manevi tazminatın hakkaniyet, karşılıklılık, eşitlik gereği bankanın müşterisinden talep ettiği akdi ve temerrüt faizi oranlarında değişen oranlarıyla birlikte tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesinin, ihtiyati tedbir talebi hakkında verdiği 22.04.2019 tarihli ara kararında; ”…Bakırköy 3. ATM’nin 2018/253 D. İŞ sayılı dava dosyası ile davalıların dava konusu eylemleri ile yaptığı işlemlere konu hesaplar üzerine bloke konmuş olup, davalıların bu hesaplar üzerinde tasarrufları da önlemiştir. Her ne kadar davacı banka bloke konan hesaplarda bulunan para miktarından daha çok zarara uğradıklarını ileri sürerek talepte bulunmuş ise de davacı bankanın ilave zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise ne miktar uğradığı, zararları davalılardan talep edip edemeyeceği hususu ancak yapılan yargılama sonucunda ortaya çıkacaktır.Hal böyle olunca ilave ihtiyati tedbir talebinin reddine ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı-karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarlamış, ayrıca; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin tedbir kararına karşı, davalılar istinaf başvurusunda bulunmuş iseler de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi tarafından, davalılara ait hesaplara yönünden verilen ihtiyati tedbir kararının, HMK’nın 392. Maddesi uyarınca teminat karşılığı verildiği de dikkate alarak, istinaf başvurunun esastan reddedildiğini, HMK’nın 390. madde kapsamında aranan yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını, ilk derece mahkemesi kararının delillerin toplanması büyük ölçüde tamamlandığını, müvekkili bankanın iddia edilen zarar tutarının 4.097.398,03TL olarak tespit edildiğini, talep edilen ilave tedbir tutarının belirlenebilir nitelikte olduğunu,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu 22/04/2019 tarihli ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, HMK’nın 389 vd. maddeleri uyarınca, dava içinde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, 22.04.2019 tarihli ara kararla, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı vekili davalıların müvekkili bankanın müşterisi olduklarını ve sistem açığından faydalanarak haksız fiil niteliğindeki hareketleriyle bankanın zarara uğramasına neden olduklarından bahisle, ortaya çıkan zararın tazminini talep etmektedir.HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini düzenlemiştir. Davanın konusu olmayan mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemez. Para alacağı için açılan davada, mal varlığı üzerine tedbir konulamaz. Koşulları varsa, ihtiyati haciz hükümlerinden yararlanılabilir. Yargıtay’ın emsal içtihadında da durum bu yöndedir (Yargıtay 19. HD. 2012/16760 E-2013/3136 K.sayılı, 19/02/2013 tarihli kararı). Yine, Yargıtay 21.HD.’nin E. 2015/5842, K. 2015/8588 sayılı, 20.4.2015tarihli kararında belirtildiği üzere: “…Amaç bakımından ihtiyati tedbir, aynı uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar aynen muhafaza edilmesi veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla HUMK’nın 101 vd., HMK’nın 389 vd. maddelerinde öngörülen durumlarda başvurulan bir yol olduğu halde, ihtiyati haciz, bir alacağın tahsilini temine yarayan bir vasıtadır. İhtiyati hacizde, ihtiyaten haczedilen mal ve haklar, alacaklının açtığı veya yaptığı veya açmayı yahut yapmayı düşündüğü dava veya icra takibinin konusu değildir. Halbuki ihtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur. “Somut olayda, haksız fiil kapsamında zararlandırıcı eylemlerinden doğan para alacağının tahsili amaçlanmaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince dava konusu olmayan davalılara ait gayrimenkul ve menkuller üzerinde ihtiyati tedbir konulması talebinin reddinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.Bu nedenle, ilk derece mahkemesince dava konusu olmayan davalıya ait gayrimenkul ve menkuller üzerinde ihtiyati tedbir konulması talebinin reddinde isabetsizlik bulunmadığından, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı- karşı davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı-karşı davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı-karşı davalının tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b1. ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 30/05/2019