Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1074 E. 2021/566 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1074
KARAR NO: 2021/566
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2019 Tarihli Ek Karar.
NUMARASI: 2015/454 E- 2018/513 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin verilen hükme karşı davalı vekilince yapılan maddi hatanın düzeltilmesi başvurusunun reddine dair verilen 14.03.2019 tarihli ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davalı vekili, maddi hatanın düzeltilmesi talepli dilekçesinde özetle; 03.05.2018 tarihli nihai kararın hüküm kısmının 1. maddesinin son paragrafında, “Asıl alacağın %20 si olan 13.493,52 TL. İcra İnkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” şeklinde karar verildiğini, ancak dava konusu asıl alacağın zaten 13.493,52 TL olduğunu, davacı tarafın takibe konu 7.200 USD üzerinden itirazın iptalini talep ettiğini, takip öncesi 55 USD işlemiş faizden feragat etttiğini, takip tarihi itibarıyla USD kuru 1,8741 TL olduğunu, dolayısıyla dava konusu asıl alacağın 7.200 USD x 1,8741 TL. = 13.493,52TL olduğunu, dava konusu asıl alacak olan 13.493,52 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatının ise 2.698,80 TL olması gerektiğini, ilamda icra inkar tazminatının 13.493,52 TL olarak yazılmasının maddi hata sonucu olduğunu beyan ederek, söz konusu yazı ve hesap hatasının HMK ‘nun 304/1 maddesi uyarınca düzeltilmesini istemiştir. Davacı vekili, maddi hatanın düzeltilmesi talebine karşı, duruşmadaki beyanında; “Davalı tarafın talebi HMK 305/2 hükmüne aykırıdır. Talebin reddine karar verilmesini talep etmekle birlikte ayrıca bu hususta hakkaniyetle davranacağımızı tahsil aşamasında 7.200 USD ‘nin %20’si olan 1.440 USD’nin tahsili için takibe devam edeceğimizi beyan ederim. ” demiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince, maddi hatanın düzeltilmesi talebi üzerine duruşma açılarak yapılan inceleme sonucunda verilen ve istinaf başvurusuna konu edilen 14.03.2019 tarihli ek kararında; “HMK.nun 305/2 maddesi uyarınca hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tashih yolu ile sınırlandırılamayacağı gibi genişletilip değiştirilemeyeceği ifade edilmiştir. Somut olayda 03.05.2018 tarihli kararın hüküm kısmının 1. maddesinin son paragrafında, ‘Asıl alacağın %20 si olan 13.493,52 TL. İcra İnkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine’ karar verildiği, davalı vekilinin asıl alacak olan 13.493,52 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatı olarak 2.698,80 TL’ nin hüküm altına alınmasını talep ettiği, HMK’ nın 305/2 maddesi uyarınca hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamayacağı gibi genişletilip değiştirilemeyeceği gözetilerek davalı vekilinin talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, davalı vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: 3.05.2018 tarihli kararın hüküm kısmının 1. maddesinin son paragrafında,”Asıl alacağın %20 si olan 13.493,52 TL. İcra İnkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” karar verildiğini, Ancak dava konusu asıl alacağın zaten 13.493,52 TL olduğunu, davacı tarafın takibe konu 7.200 USD üzerinden itirazın iptalini talep ettiğini, davacının, takip öncesi 55 USD işlemiş faizden feragat etttiğini, takip tarihi itibarıyla USD kurunun 1,8741 TL olduğunu, dolayısıyla dava konusu asıl alacağın 7.200 USD x 1,8741 TL. = 13.493,52 TL şeklinde hesaplandığını, dava konusu asıl alacak olan 13.493,52 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatının ise 2.698,80 TL olarak hesaplanması gerektiğini, ilamda icra inkar tazminatının 13.493,52 TL olarak yazılmasının maddi hata sonucu olduğunu beyan ederek söz konusu hesap hatasının HMK ‘nun 304/1 maddesi uyarınca tashih yolu ile düzeltilmesi taleplerinin ilk derece mahkemesince 305/2.maddesi uyarınca reddedilmesinin usule aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin 14.03 2019 tarihli ek kararının kaldırılarak, maddi hatanın düzeltilmesi talebinin HMK’nın 304.maddesi uyarınca kabulüne ve hükmün talepleri gibi düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE İstinaf incelemesine konu talep, HMK’nın 304.maddesi uyarınca hükümdeki yazı ve hesap hatasının düzeltilmesi talebinin reddine dair ek kararın kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı vekili, hükümdeki icra inkar tazminatı maddesinin maddi hata içerdiğini belirterek, hesap hatasının düzeltilmesi talebinde bulunmuş; ilk derece mahkemesince duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda, 14.03.2019 tarihli ek kararla, düzeltme talebi tavzih talebi olarak yorumlanmak suretiyle, talebin reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. HMK’nın 304.maddesinde “hükmün tashihi”, 305.maddesinde ise “Hükmün tavzihi” müesseseleri düzenlenmiştir. Hükmün tashihi başlıklı HMK’nın 304/1.maddesi uyarınca ”(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. (2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir .” Hükmün tavzihi başlıklı 305. maddesinde ise ” (1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. ”şeklinde düzenleme mevcuttur. İlk derece mahkemesi, davalının düzeltme talebini tahvzih talebi olarak değerlendirmiş ise de bu hatalı olmuştur. HMK’nın 33.maddesi uyarınca hakim, Türk hukukunu resen uygular. Hukuku uygularken tarafların hukuki nitelendirmeleriyle bağlı değildir. Tavzih müessesesi hükümdeki açık olmayan veya çelişkili noktaları açıklamaya matuf iken, tashih (düzeltme) müessesesi ise yazı ve hesap hatalarını veya diğer açık hataları düzeltmeyi amaçlamaktadır.
İlk derece mahkemesinin 03.05.2018 tarihli nihai kararının hüküm kısmında, hükmün 1. Maddesinin 3. Satırında, “Asıl alacağın %20 si olan 13.493,52 TL İcra İnkar tazminatının davalıdan alanırak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Oysa, davadaki asıl alacak talebin dava dilekçesindeki değeri 13.493,52 TL’dir. Bu durumda ilk derece mahkemesinin, aslında davaya konu asıl alacağın %20’si oranında bir icra inkar tazminatına hükmetmek istediği, ancak bunu ifade ederken yazım hatası yaptığı, mahkemenin açıklamak istediği iradesine aykırı bir durum ortaya çıktığı açıkça anlaşılmaktadır. Bu, açık bir yazım hatası olup, davalı vekilinin talebi tavzih değil, tashih, yani düzeltme talebidir. Maddi hatanın düzeltilmesi söz konusu olduğunda HMK’nın 304.maddesi uygulanır. Tashih kararı verilirken HMK’nın 305/2.maddesi uygulanmaz. Yani, maddi hata düzeltilirken mahkemenin gerçek iradesi ortaya çıkarılır; yoksa mahkemenin kararının değiştirilmesi ya da taraflara sağlanan hak ve yüklenen yükümlülüklerin değiştirilmesi söz konusu olmaz. İlk derece mahkemesinin hukuki değerlendirme hatası yaptığı, davalı vekilinin düzeltme talebinin kabulü gerekirken, talebe uymayan hukuki gerekçeyle talebin reddine karar verildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile istinafa konu ilk derece mahkemesinin 14.03.2019 tarihli ek kararının kaldırılmasına ve hükmün düzeltilmesi talebinin Dairemizce yeniden karara bağlanmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ile ilk derece mahkemesinin düzeltme talebinin reddine dair 14.03.2019 tarihli ek kararın kaldırılmasına; davalı vekilinin hükümdeki maddi hatanın düzeltilmesi talebinin Dairemizce yeniden karara bağlanmasına, bu doğrultuda; 1-Davalı vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi talebinin HMK’nın 304. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin 03.05.2018 tarihli hükmünün icra inkar tazminatına ilişkin 1. maddesinin 3. Paragrafında yer alan “Asıl alacağın %20 si olan 13.493,52 TL İcra İnkar tazminatının davalıdan alanırak davacıya verilmesine” cümlesinin, “Asıl alacak olan 13.493,52 TL’nin %20’si oranındaki 2.698,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şekilde DÜZELTİLMESİNE, 2-HMK’nın 304/2. maddesi uyarınca iş bu düzeltme kararının, ilk derece mahkemesince, Mahkemede muhafaza edilen hüküm nüshasının ve taraflarca ibraz edilecek ilamların altına yazılarak, ilk derece mahkemesince imzalanıp mühürlenmesine, 3-İşin niteliği gereği harç alınmasına yer olmadığına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 121,30 TL’nin Hazineye gelir kaydına, 5-Davalı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin istinaf karar harcının, talep halinde davalıya iadesine, 6-Davalı tarafça harcanan istinaf giderlerinin, kararın mahiyetine göre kendi üzerinde bırakılmasına, 7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine, 8-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 9-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 29.04.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.