Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/106 E. 2019/140 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/106
KARAR NO : 2019/140
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2018 tarihli ara karar
NUMARASI : 2018/1105
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sırasında davacı tarafça talep edilen ihtiyati haciz talebinin kabulüne yönelik olarak verilen ara karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/433 Esas sayısına kayden görlüen davada yapılan yargılamada ticari defterleri inceleyen bilirkişi tarafından hazırlanan 15/10/2018 tarihli bilirkişi raporu uyarınca davacı şirketin davalı şirketten 26.774,54 TL alacağı olduğunun tespit edildiğini, ancak icraya konu edilen faturalar açısından alacak oluşmadığından davanın reddine karar verildiğini, iş bu nedenle bu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu ve açılan bu davada İİK’nin 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz talep etme zorunluğunun doğduğunu, ilgili madde metni gereğince sözleşmeye aykırı olarak borcunu ödemekten kaçan davalının kötüniyetli olduğunun ve yargılama sürecinde zaman kazanarak şirketin içini boşaltıp borcun borcun tahsil kabiliyetini bertaraf etmeye çalıştığının da dikkate alınarak, borçlu şirket hakkında dava konusu borç miktarı kadar ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 07/12/2018 tarihli ara kararında “…Tüm dosya kapsamına göre; sunulan deliller ve bilirkişi raporu ile yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, alacağın vadesinin geldiği gibi rehinle de temin edilmemiş olduğu anlaşılmakla talebin kabulü gerektiği…” gerekçesiyle talebin İcra İflâs Kanununun 257 ve devamı maddeleri gereğince kabulüne, 26.774,59-TL alacağının ifasının temini için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacaklariyle diğer haklarının borca yeter miktarının İİK’da belirtilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiş olup,
Bu karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davalı vekili İİK’nın 257. maddesi gereğince verilen ihtiyati haciz kararına karşı istinaf talebinde bulunmuştur. İİK’nın 265/4. maddesi uyarınca, mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Aynı maddenin son fıkrası gereğince de itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yolu açıktır.Davalı vekili 07.12.2018 tarihli ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair kararı istinaf etmiştir. Oysa ki bu karara karşı İİK’nın 265. maddesi gereğince itiraz yolu açık olup istinaf yolu açık değildir. HMK.’nın 341/1.maddesinde istinafa tabi kararlar açıkça sayılmıştır. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddiyle, bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bu açıklamalar ışığında ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair karara karşı istinaf yolu açık olmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 352.maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK’nın 352. maddesi uyarınca, caiz olmadığı tespit edilen istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının talep halinde iadesine,
3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 31/01/2019
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.