Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1054 E. 2020/86 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1054
KARAR NO : 2020/86
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/554 Esas – 2019/198 Karar
TARİHİ : 205/03/2019
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında uzun süre … Şirketinde ortaklık yaptığını, taahhüt ihtimat ile sözüne dayalı davalıda 9.000 TL değerinde senedinin kaldığını, kendisinin … şirketinde gelir ve giderler konusunda ortaklara adil tağıtım talebine davalının olumsuz cevap verdiğini, anlaşmazlık çıktığını, anlaşmazlık neticesinde hiçbir karşılığı ve bedeli olmayan bu senedin davalı tarafından tahsil ve ciroya vermesi ve üçüncü kişilerin eline geçmesi ihtimalinin bulunduğunu belirterek, senedin ciro ve tahsil işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir konulmasına ve bu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderlerinin ve masraflarının da davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının, davaya konu senedi, kendisine olan borçlarına karşılık verdiğini, bononun ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olduğunu, mücerret borç ikrarını içerdiğini, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince davacının bononun bedelsiz olduğunu yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, davanın kötüniyetli ve hukuka aykırı açılan bir dava olduğunu belirterek, davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince 05/03/2019 tarihli kararla; borçlu olmadığının tespitini gösteren yazılı bir belge de sunmamış olması nedeniyle, davacı davasını ispatlayamamış olduğundan, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dosyasına süresinde sunduğu delil dilekçesinde tanık bildirdiğini, tanıklara tebligat çıkarılmadığını, mahkemenin duruşma günü de tanık yokluğundan davanın reddine karar verdiğini, ayrıca duruşmada ifade etmesine ve kayıtlara da geçmiş olmasına rağmen beyanının dikkate alınmadığını ve red kararı verildiğini, davalının hakkında açılan davaya cevap dilekçesi sunduğunu, cevapta yemin deliline dayanmasına rağmen mahkemece davalıya yeminde teklif edilmediğini ileri sürerek, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/554 Esas ve 2019/198 Karar sayılı ilamın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca açılmış bir menfi tespit davasıdır. Davacı, dava konusu senedin bedelsiz olduğu iddiasıyla senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafından bonaya dayalı açılan menfi tespit davasında, davalı, dava konusu senedin davacıdan olan alacağına karşılık hazırlandığını, davacının iddialarını yazılı ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Dava, bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, imzası davacı tarafça ikrar edilmiştir. Bir davada ileri sürülen vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf o vakıayı ispat etmelidir (TMK m.6). Davacı, dava konusu bononun davalıya duyulan itimat nedeniyle verilip, bedelsiz olduğunu ileri sürmüştür. Dava konusu bono nedeniyle davacı, davalıya borçlu olmadığını ileri sürdüğüne göre, davacı tarafından imzalanan bononun bu bedelsizlik iddiasının davacı tarafça ispatlanması gerekmektedir. HMK’nın 201. maddesi gereğince yazılı bir belgeye (senede) bağlanmış olan iddiaya karşı def’i olarak ileri sürülen hususların yazılı delille ispatlanması gerekmektedir. Davacı tarafından ileri sürülen hususların tanıkla ispatı mümkün değildir. Davalı cevap dilekçesinde davacının senede karşı iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini belirtmiş, davalı tarafça tanık dinlenilmesine muvafakat edildiği açıkça beyan edilmemiştir. Buna göre davacının delil listesinde gösterilen tanıkların dinlenmeksizin karar verildiği yönündeki istinaf nedeni yerinde değildir. Yine davalı tarafından cevap dilekçesinde yemin deliline dayanıldığı, ancak mahkemece davalıya yemin ettirilmediği ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, ispat yükü davacı üzerinde olmakla, ispat yükü üzerinde olmayan davalıya yemin eda ettirilmesi mümkün değildir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. Maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.30/01/2020
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.